türkiye niye almanya olamıyor

entry52 galeri1
    52.
  1. frankfurt da yaşıyorsunuz. arabanızı satmak istiyorsunuz.
    sahte banka dekontu ile kandırılıyor arabanız satın alınıyor. aylarca paranızı almak için dolandırıcılarla konuşuyor paranızı istiyorsunuz.
    paranızı almak için defalarca bu sahtekarların ayağına gidiyor, dava açıyorsunuz ama dolandırıcılar elini kolunu sallayıp geziyor.
    hiçbir yaptırım dolandırıcılara uygulanmıyor. dolandırıcılar işine devam ediyor diğer mağdurlar da oluyor.
    dolandırılan şahıs sosyal medyada paylaşım yapıp savcılara sesleniyor.
    bu adamı tutuklayın diyor. başka mağdurlar da var. birisi çıkıp bunları geberttiğinde bu dolandırıcıların ölüsünü mü tutuklayacaksınız? bunlar ailece dolandırıcı, canımıza tak etti diyor.
    ne yaparsa yapsın mağdurun çığlığını kimse duymuyor ve kaçınılmaz son yaşanıyor.
    dolandırılan şahıs dolandırıldığını iddia ettiği baba ve oğlu vurarak öldürüyor.
    dolandırılan şahıs tutuklanıp polis arabasına konarken diğer dolandırılan mağdurlar katil olan mağduru alkışlarla uğurluyor.

    böyle şey almanya'da olabilir mi?
    olsa bile böyle hukuksuzluk, adaletsizlik sıradan vaka olup her biri 5-10 yıl hapis cezası gerektiren 20-30 suçu olup dışarıda elini kolunu sallayıp gezen insanlar olabilir mi?

    ama türkiye'de olur.

    https://www.youtube.com/shorts/W7GgvDX_9HM
    0 ...
  2. 51.
  3. christian wulff.
    almanya cumhurbaşkanı. 2010-2012 yılları arası cumhurbaşkanlığı görevinde bulundu.

    cumhurbaşkanıyken oktoberfest festivaline gitti. bu festivalde bir otelde kaldı arkadaşı ile yemek yedi. 719,40 euro tutan bu yemek ve otel parasını arkadaşı ödüyor.
    otel çalışanlarınca olay basına yansıtılıyor.
    savcılık "çıkar sağlama" diye soruşturma açıyor. öyle ya, cumhurbaşkanı veya elinde kamu gücü olmasa bu ikram ona yapılacak mıydı? ha 720 euru veya 720 milyon euro ya da 720 milyar euro olsun, miktar önemli değil.
    bir tabak yemekle 50 katlı gökdelen, milyarlık şirket olsa hepsi de aynı çıkar menfaat oluyor.
    sokakta sıradan vatandaş olarak görseniz ve biri size selam verse "bu tipsiz kim?" diye cebinizi çantanızı koruyacağınız harami tiplilere elinde güç makam var diye iki büklüm olunma, saygı duyulma zorunda kalındığı düşünülürse...
    sanırım savcıyı anladınız.

    neyse, savcılık biraz daha deşince wullf’un cumhurbaşkanı olmadan önce aşağı saksonya eyaleti’nin başbakanlığını yaptığı dönemde, bir arkadaşından 500 bin avro borç almasıydı.
    rüşvet değil, avanta değil, senetli - sepetli hatta faizli ama düşük faizli borç aldığı ve bunu kamuoyundan gizlediği ortaya çıktı.
    üstelik arkadaşı olan iş adamının otelinde tatil köyünde bedava kalmalar, ona buna telefon açıp "şuna yardımcı olun demeler vs vs.
    hııım!
    karakter zafiyeti. sorumluluk ve ahlak etik değerleri zayıf.

    biraz daha deşince cumhurbaşkanı yapılan soruşturma ve bulguları belgeleri haber olarak verip delilleri yayınlamaması için bild gazetesi genel yayın yönetmenini arayıp "eğer bunları yayınlar haber yaparsanız size maddi manevi tazminat davası açarım" diye tehdit ediyor.
    dikkat ediniz, cumhurbaşkanı olarak senin gazeteni kapatırım, üzerine vergi memuru yollar öyle ceza keserim ki tüm malın cezayı ödemeye yetmez, seni hapse attırırım, malına mülküne el koyarım demiyor. vatandaş olarak yasal hakkımı kullanır sana tazminat davası açarım diyor.
    eveeeet! görevi kötüye kullanma, basına sansür.
    bunu sıradan vatandaş der ama sen cumhurbaşkanı olduğun için diyemezsin.

    ne mi oldu?
    araştırma yapan savcı, haber yapan basın, sosyal medyada paylaşım yapanlar tutuklanmadı. soruşturmayı yapan polis savcı vb yargılamada hakim savcı kamu görevlileri sürgün edilmedi, açığa alınmadı, hapis edilmedi, gazete habere erişim engeli gelmedi, ekranlara yayın yasağı konmadı.
    vatan hainliği, bölücülük, terör, halkı kin ve nefrete sürükleme, ülke bütünlüğünü rejimi sistemi hükümeti yıkma vs seç beğen al suçlamasıyla landsberg hapishanelerine atılmadı.
    kimse "landsberg soğuktur şimdi" diye espri yapmadı.
    yayın yasağı konmadı, internet kesilmedi, erişim engeli getirilmedi.
    twitter da "astınız, zehirlediniz, yedirmeyiz" diye bu suçlamalara karşı hashtag'lar açılmadı.
    almanya'nın büyümesini istemeyen dıj minnaglar diyen olmadı.
    suçlamalara karşı alman cumhurbaşkanı eline martin luther king'in almanca'ya çevirdiği incil'i alıp "dinimize saldırıyorlar. almanya'ya saldırıyorlar, ben gidersem almanya çöker parçalanır" demedi.

    yargının sağlıklı işlemesi ve cumhurbaşkanlığı makamının ifade ettiği değerler zarar görmesin diye christian wulff cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etti.
    yargılamalar sonunda şahsi çıkar, menfaat sağlamak için makamını kullanmadığı, çıkar ve menfaat olmadığına kararı verildi.
    bilmem anlatabildim mi?
    0 ...
  4. 50.
  5. Çünkü avrupa da fabrikalar kurulurken osmanlı makinelere kafir işi deyip endüstrileşmeye karşı çıkıyordu. Bu yüzden bizim sanayi temelimiz çok geç atıldığından almanya gibi olamıyoruz.
    0 ...
  6. 49.
  7. hala monarşi ve padişah diye zırlayan gericilerle ilerlenilmez.

    ilerici olcan hacı.
    0 ...
  8. 48.
  9. horst köhler.
    hemşerim olur, şaka değil; romanya göçmeni (öğünmek gibi olmasın da baba yurdu tanımı benim için romanya'dır) bir alman aileden geliyor. almanya'dan romanya, oradan polonya ve tekrar almanya yolculuğu...
    yurt tanımı soyut bir kavram olması ve insanın kendini tanımladığı toprak ülke vatan bayrak yerine çatının kimlikten oluşması kaçınılmaz.
    neyse... konuyu dağıtmayalım.

    nazism/nazizm (nazism ve faşizm aynı anlam ve manada kullanılmaz) ve komünizm şiddetini yaşamış, savaşlar, göçler, zorunlu iskanlar, kamplarla ömrünü geçiren bir ailede polanya'da doğan, ailesi almanya'ya tekrar göç etme zorunda kalmış bir kişi horst köhler.
    imf'de 2000-2004 yılları arasında uluslar arası para fonunda başkanlık yaptı.
    yaşanan ve var olan gerçeklere rasyonel bir akıl düşünce ile yaklaşıyordu.
    artan nüfus ile insanların doymak bilmeyen tutkuları yanında dünya kaynakları karşılaştırılınca "insanlığın en büyük zorluğu, gezegenimizi yok etmeden aşırı yoksulluğu ortadan kaldırmaktır. bu alanda ilerlememiz, 21. yüzyılda insanlığın kaderini belirleyecek." demesine bakarsanız...
    herkesi memnun edecek bir paylaşım için dünya kaynaklarının yetersiz olması, dünya kaynakları tüm insanlara yeterli olsa bile asla insan tutkuları yüzünden yetmeyeceği, tüm insanlara insan gibi bir yaşam standartları kazandırmak için kaynaklarımızın olmadığını bilen bir avuç insandan biriydi.

    aslında kariyer ve hayat planında olmasa da iktidar muhalefet isteği-desteğiyle 2004 de imf başkanlığını bırakıp almanya cumhurbaşkanı seçildi.
    2009 da ikinci kez tekrar cumhurbaşkanı seçildi.
    2010 yılında uluslararası askeri gücün afganistan görevinde alman askerinin de görev alması, afganistan'da bulunmasına karşı çıkışların alevlendiği bir ortamda afganistan'da görevli alman askerlerini cumhurbaşkanı olarak 21 mayıs 2010 da afganistan'a giderek ziyaret etti.

    bu ziyarette köhler kısaca "“Benim tahminime göre, toplumun geniş bir kesiminin de anladığı şekilde, bizim gibi dış ticarete yönlenmiş ve dış ticarete bağımlı büyük bir ülkenin gerektiğinde çıkarlarımızı korumak için serbest ticari yolların üzerinde bulunan ve işsizliği, güvenliğimizi ve ticaretimizi olumsuz yönde etkileyecek bölgesel istikrarsızlığı önlemek için askeri müdahalelerde bulunması kaçınılmazdır. Bunların hepsi tartışılmalıdır ve inanıyorum ki, bu anlamda doğru yoldayız” dedi.

    tabi ki almanya'da ideoloji, kimlik, din, siyaset, muhalefet vs kesim; özellikle sol, sosyalist, komünist, yahudi ve müslüman kesim ayaklandı.
    köhler'in naziliği ne ırkçılığı, ne faşistliği, ne emperyalistliği kaldı.
    sonra köhler'i anayasayı çiğneme, anayasayı tanımama, anayasaya ters tutum takınmakla, savaş destekçisi diye suçladılar.
    ne mi oldu?
    21 mayısta afganistan'da alman askerlerini ziyaret ederken yaptığı açıklamalara karşı yapılan suçlama ve ithamlar olunca 31 mayıs'ta kohler bu eleştirilere karşı istifa etti.
    köhler "hiç kimse cumhurbaşkanını anayasaya uymamakla, anayasa dışı davranışla suçlayamaz." dedi.
    bu tartışmalarda haklı haksız olunması önemli değildi. horst köhler'i istifa ettiren şey; cumhurbaşkanı olarak ettiği sözün "anayasaya ters davranış, anayasaya uygunsuz ifade" olması diye eleştiri yapılmasıydı ve bu eleştiri yapıldıktan 1 hafta sonra horst köhler "sözlerim ekonomik savaş ve anayasa'yı ihlal olarak bile nitelendirildi. bu apaçık cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlıktı.” diyerek kimsenin cumhurbaşkanlığı makamını anayasaya uymama suçlaması yapılmasına neden olamaz anlayışıyla istifa etti.
    kendini savunmadı, haklıyım demedi, ben öyle demedim-demek istemedim demedi, yanlış yorumladınız-anladınız demedi.
    haklı olsa bile söylediği söz, yaptığı davranış, aldığı karar vs yüzünden kendisi değil de cumhurbaşkanlığı makamı anayasa'ya ters ve uygunsuzlukla itham edildiği eleştirildiği için kendini sorumlu tutup istifa etti.

    bilmem anlatabildim mi?
    0 ...
  10. 47.
  11. Almanya Türkiye olamadığı için. Türkiye önce Türkiye olsun.
    0 ...
  12. 46.
  13. Türkiye ortadoğu ülkesi hacı.
    0 ...
  14. 45.
  15. Ne gerek var yaaa, disiplin falan uğraşamam ben.
    1 ...
  16. 44.
  17. türkiye daha türkiye olamıyor ki almanya olsun...
    2 ...
  18. 43.
  19. almanya olsak kimi kıskanacağız?
    2 ...
  20. 42.
  21. Çünkü türkiye orta doğu'da ama almanya orta doğu'da değil diye cevaplanabilir.
    3 ...
  22. 41.
  23. Bu ne halsizlikltir. Ne mümkün! Böyle şeyler niyetle istekle hayalle olmaz ! Önce hak, hukuk adaleti sağlayacaksınız , sonra dinle takiyyeyle ülke yönetmeyeceksiniz sonra Bilim’e önem vereceksiniz !!
    0 ...
  24. 40.
  25. Şeriatçı islamcı cumhuriyet düşmanları yüzünden.
    1 ...
  26. 39.
  27. Türkiye AB ye girse dahi Almanya gibi asla olamaz. nedenini Almanya'ya gidip orada bir müddet kalıp yaşamadan tam olarak anlayamaz bilemezsiniz..
    1 ...
  28. 38.
  29. Çünkü felsefe yapılmadığı için.
    Almanya olmak için alman filozoflarını anlayabilecek kapasitede eğitimli insanlar Lazım.

    Bu bir düşünce değil yaşam biçimi.
    Adamlar düşünüyor. Etrafa bakarken bile düşünüyorlar.
    Biz ise etrafa mal mal bakıyoruz.
    0 ...
  30. 37.
  31. Seksen yıldır şeriat geliyor, laiklik gidiyor zırvalığını bir kenara bırakıp sanayileşme, ve teknolojiye odaklanılsaydı bugün bu zırvalıklar konuşuluyor olmayacaktı. Aq daha dün hastanelerde tıbbı araç ve gereçlerin yoktu. Bırak tıbbı araç ve gereçleri doğru düzgün hastayı yatıracak yatak yoktu aq.
    0 ...
  32. 36.
  33. Onların kafası üç kağıda sahtekarlık hırsızlığa değil, dürüstlük sağlamlık orjinallik mükemmellik çalışkanlık gibi ilkeleri milletçe düstur edinmişler japonlarda öyle, depremden sonra Japon depremciler geldi binaları incelemeye ve dedilerki sizin mütaitler parayı çok seviyor galiba. Bizimkiler olsa ne derdi mukadderat filan o işin manevi boyutu, fakat burdaki hata hırsız mütaitlerdir.
    1 ...
  34. 35.
  35. enflasyon ve ülkemizdeki bazı gereksiz yaşam formları.
    0 ...
  36. 34.
  37. 33.
  38. Avrupa Birliğine üye olmaması. Diğer laflar boş. Almanyaya deli gibi fon desteği sağlanıyor ayrıca çoğu üründe gümrük vergisinden muaf tutuluyor. Bu turkiyeye fark yaratması için önemli bir kriter. Yoksa 1. Dunya savaşında ikisi de aynı kaderi paylaşan ülkelerdir. Türkiyenin kendisini çok kıskanan almanya gibi olmak için kıçını yırttığını söyleyebilirim. AB ye girmek için defalarca başvurup red cevabı aldık.
    0 ...
  39. 32.
  40. Öyle bir çabası olmadığı için.
    0 ...
  41. 31.
  42. 30.
  43. Bizim toplumun genelinde milletine faydalı olmaktan çok daha önce sadece kendine faydalı olmayı gözetmek vardır. Aklını, mantığını kullanmak değil uyanık olmayı marifet zannetmek vardır. Bütün bir geleceği adamakıllı planlamak, kurmak yerine hep sadece günü kurtarmak vardır.

    Her nerede olursanız olun, hangi sektörde çalışırsanız çalışın. Dikkat ederseniz hep dediğim tipteki örneklerin altında çalıştığınızı görürsünüz.

    Milletime faydalı olmalıyım, aklımla mantığımla hareket etmeliyim, bugün verdiğim bir karar gelecekte düzeni ne şekilde etkiler diye düşünenlerin sayısı çoğunluk olmadığı sürece bizden ne köy olur ne de kasaba.
    6 ...
  44. 29.
  45. 28.