insanlar tercihlerinin esiridir defter. Hep bir ya olsaydı düşüncelerine esirdirler; hep bir ya yapsaydım, ya yaşanmasaydı tüm bu şeyler... izin vermeseydim. En nihayetinde bir şeyin olmasına izin vermek ya da vermemek de tercihtir. Olmamasını istediğimiz şey veya şeyler, başka bir şeyi tercih etmemizden kaynaklanır. Tercihin getirdiği sonuçlardır.
Doğrudan yolun ismini söylemesek de tabelayı o yöne çeviriyorsak bu bir tercihtir ve insanlar da esiridir işte.
Kendilerinin esiri.
Tüm bu şeyler, kendimizin eseri.
Şarkılarda, şiirlerde, kutsal öğretilerde bile her zaman başka bir evrende mutluluğun, güzelliğin, istenilene kavuşmanın varlığından bahsedilirken tüm bunlara olmak için ne yapabiliriz ki?
Madem güzel ve sahici olan her şey içinde bulunmadığınız bir bütünlüğün içinde peki biz neden bunca gayreti gösterip, karşılığında yine de hayalini kurduğumuz şeyin kıyısından geçemiyoruz.
Neden onca ihtişamlı hayallere kanıp, sert düşüşlere maruz kalıyoruz..
doğal taşların doğal olması zaten çok doğal. taş yani bu bir de yapay mı olacaktı? doğal olarak doğal taş. daha pasparlak renkli olan taşlara çeşitli iyileştirici anlamlar yüklenmesi hiç doğal değil.
uğurlu taşım kuvars bu arada.
Bugüne kadar kötü gittiğini veya başaramadığımızı düşündüğümüz şeyler ciddi anlamda uğraşmamıza rağmen gücümüzün yetmiyor oluşundan mı kaynaklanıyordu yoksa gerçekten yeterince uğraşmak istemediğimiz için mi yeterince çabaladığımızı düşünüp tüm o boş uğraşları önemsemeden bambaşka bir yola saptık?
Hani bir şarkı diyor ya; yaşadığım ne varsa ben seçtim ben istedim, diye.
Ben o şarkıdaki gibi kendi adıma kötü olsa dâhi ne bir şeyler seçebildim ve ne de bir şeyler isteyebildim gönlümce. Aslında ipler benim ellerimde olsa da arka planda verilen komutlara uyan bir kuklaydım sadece. Öyle işte.