annenemin doğum günüydü.
divan dan pasta aldım.
garson hanımefendi bana latte ısmarladı:))))))
böyle küçük şeyler asırı mutlu ediyor beni.
10 sene önce de starbucktaki tatlı garson kız kahve ısmarlamıstı bi kere. onu da unutmadım.
galp.
bir çabanın sonucudur, bir getiridir ve hepsinden önemlisi bir tercihtir. geçici olduğu unutulmamalıdır. yaş ilerledikçe çeşitlenip farklı şeylere evrilebilir.
örneğin 20'li yaşların başında sabaha kadar içip eğlenmek sizi mutlu edebilirken 30'lu yaşlarda ev temizlemek, çamaşır yıkamak, gıcır nevresim mutlu eder. önceleri sigara kahve için her gün dışarı çıkarken artık insan evinde, köşe koltuğunda, sessizliğiyle mutlu olabilir.
esas olan mutlu olmayı istemek, insan nasıl mutlu olacağını buluyor bir şekilde.
içim mi gecmiş benim bilmiyorum ama son yıllarda beni en mutlu eden modum:
bütün evi temizlemişim, camasırları yıkamışım. ev çiçek. nevresimleri degiştirmişim. kendim bıcı bıcı yapmış, tertemiz pijamamı gitmişim. tv de bi müzik kanalı acmısım. o çiçek gibi evde bi sigara ve kahve yapıyorum:)
Mutluluk asla, kişilerin yaşadığı evlerle, yediği yemeklerle, üzerlerine giydiği pahalı kıyafetlerle ilgili değildir. Mutluluğun tanımını, çok parası olan zenginlerle doğrudan özdeşleştiremezsiniz. Mutluluk asla bir insanın sahip olduğu arabanın modeline indirgenecek kadar basit olamaz. Gerçek mutluluk, en zor hayat koşullarına rağmen, içlerinde gülümseme gücünü bulan insanların ruhlarından gelmektedir.
benim ne kadar mutlu ya da mutsuz oldugumu dis gorunusumden direk anlarsiniz.
mutluysam bakimliyimdir, mutsuzsam bakimsiz.
derdim ne bilmiyorum.
kalbim bos. herhangi bir ask acim yok.
neden mutlu degilim?
neden bakimli degilim?
genel bir yorgunluk var sanirim.
yillar yordu beni.
Bugunku mutluluk sebebim.
Yan masada kucuk bir kiz bebek agliyordu. Onu biraz sevdim. Aglamasi durdu. Bana gulucuk atmaya basladi:)
Sonra eve yuruyordum. Isikli ayakkabili bi oglan cocugu gulucuk atarak beni takip etmeye basladi. Annesi zorla dondurdu:)
Bu tatli veletlerin yarattigi mutluluk bana bi hafta gider. Ihih
Gecen sene bi 9-10 ay bir isyerinde calistim.
Sabah 7:30 da isbasiydi.
Biskuvimi kahvemi aliyordum kahvalti niyetine, bilgisayardan gazete okumaya basliyordum. Le monde, liberation, new york times, news week, guardian, sozcu, cumhuriyet, hurriyet, milliyet, sabah.
Yardiriyordum bi saat. Sonra 8:30 da calismaya basliyordum.
Pelin batu nun paralel evrendeki ikizim olduguna inanirim. Kendini gerceklestirmis ikiz.
Onca trajedi basimdan gecmemis de ben her seyi bosvermemisim de her sey yolundaymis gibi bi hissiyatti her sabah gazete okumak.
bunun tanımı için fiyakalı laflar yapılması bir yere.....
bazen çay ve sigaradır mutluluk.
ekmek peynir domatestir icabında.
bayram harici et görmektir sofrada...
bir dostun yanında icabında sessizce oturmaktır.
kaosa ve çıkmaza çözüm aramaktır da!
üşüyen ayağa giyilen yün çoraptır.
olmayan baskısına ulaşmaktır sevilen kitabın...
saçak altında yağmurla beraber düşlere dalmak da mutluluktur.
bir ihtiyarın müşkülünü çözmek de...
eski bir kokuyu duymaktır.
hasta ziyaretidir bazen.
slogan atmak ve yazmak da dahildir buna.
av'da ''suyunu bulmaktır'' balığın!
tövbe etmek ve yeni bir yol izlemek de mutluluktur.
malın güzeline denk gelmek de.
yeni bir vasıta'ya sahip olmak...
eski bir fotoğrafa bakmak da.
dostla girişilen kavga...
kayıp eşyayı bulma
hepsi dahildir mutluluğa.
Prof. Dr. Zeynep cihangir cankaya bir yayınında ‘mutluluğu’ içinde bulunduğun hayata yerleşebilme hali diye tanımlamış. Böyle sandalyenin ucunda oturur gibi değil de baya rahatça yerleşmek.
Nilgün Marmara aklıma geldi ne diyordu bir şiirinde
‘’bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer…’’
Bu mutsuzluğu genç yaşta hayatına son vermesine neden olmuş…
Mutluluğa yatkınlığın yüzde ellisi genlerle ilgiliymiş. genlerden yana şansınız yoksa nilgün gibi, hayatınıza rahatça yerleşebilmenize engel olan kaygılarınızı, endişelerinizi bir kahraman gelip de ortadan kaldırmayacak, tek tek kendi elinizle ortadan kaldırmalısınız. Mutlu olmak için de emek sarfetmeli yoksa o dipsiz kuyudan çıkması çok zor…