bugün

spinoza,uzun sure,taninmaktan ve anlasilmaktan cok,ya kendisinden nefret edilen ya da ovulup sevilen bir kisi oldu.aslinda spinoza,tanritanimaz ve maddeci,ozgur dusunur,tipinin somut bir ornegidir.tanri dogaldır;cunku "gerceklik ve yetkinkikle ayni seyi anliyorum" der.
geçimini, gözlük, mikroskop ve teleskop camları parlatarak sağlamış ve 1667 yıllar boyu parlattığı camların tozlarını solumaktan yakalandığı akciğer kanserinden hayatını kaybetmiş filozof.
asıl adı Benedictus de Spinoza olan 17. yüzyıl ünlü düşünürüdür. 1632-1677 yılları arasında yaşamıştır. aslen yahudi olan spinoza, felsefi görüşlerinden dolayı, Yahudi camiasından aforoz edildiğinden ispanya'dan Hollanda'ya göç etmiş, hayatını optik araçlar yaparak, lens tamir ederek kazanmıştır. çağının en önemli realist filozofu olarak anılan spinoza, kendi felsefesini kurarken en çok descartes'tan etkilenmiştir. eserleri, Teolojik-Politik Deneme, Geomet­rik Bir Tarzda ispatlanmış Etika ve Anla­ma Yetisinin Düzeltilmesi Üzerine'dir. *
felsefesinin temelini tanrı araştırması oluşturur.
tanrı'nın gerçekliğini temellendirmeye çalışır.
spinoza'ya göre tanrı, varolmak için kendinden başka bir güce gereksinmesi olmayan bir tözdür. sonsuz bir tözdür. tanrı varsa kendinden ötürü vardır. yetkindir. tektir. onun dışında, aynı niteliklere sahip başka bir töz yoktur.
tanrı vardır,
gerçektir,
yetkindir,
sonsuzdur,
tek zorunlu, devinimsiz, ölümsüz bağımsız olandır.
hollandalı yahudi filozoftur.sıkı bir din eğitimi alımış ancak tümtanrıcılığı savunduğundan afaroz edilmiştir.hayatının geri kalanını mercek camı yontarak kazanmıştır. ayrıca özgürlüğün imkansızlığını anlatmaya çalışmıştır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Spinoza
Einstein'in, Ben Spinoza Tanrisina inanirim dedigi aykiri filozoftur...
descartes'ın yaptığını yapamayan, yapamadığını yapan filozoftur. şöyle ki... descartes şüpheciliğinden dolayı bütün evrenini yıkmış ve adım adım tekrar kurmuştur fakat töz anlayışındaki keyfilik descartes kadar şüpheci ve akılcı bir filozofa yakışmamaktadır. spinoza ise tanrı'nın zorunlu bir varlık olduğunu söyleyerek onu tek dayanak noktası yapmış ve herşeyi onun üzerine kurmuştur. bi anlamda tanrı'sını tanrı'yla temellendirmiştir. fakat töz anlayışındaki ustalık spinoza'yı descartes'ın durumuna düşmekten kurtarmıştır.
portekiz kökenli bir yahudi ailenin çocuğudur. kendi ismiyle anılan felsefesi ve dinsel konulardaki aykırı görüşleriyle bilinir. spinoza felsefesinin temelinde tanrının gerçekliğini temellendirme çabası vardır. tanrı spinoza'ya göre varolmak için kendinden başka bir güce gereksinimi olmayan töz'dür. bu töz mutlak olarak sonsuz bir "töz"dür. spinoza'ya göre tanrı zorunludur ancak spinoza'nın tanrısı tek tanrılı dinlerin tanrısına benzemez. spinoza tek tanrılı dinlerdeki tanrıyı; "yaratmış olduğu dünyanın dışında, ondan tam tamına ayrı" olarak tanımlar. kendi felsefesindeki tanrıyı ise; bir amaca göre edimde bulunmayan, ödüllendirme veya cezalandırma yapmayan olarak ifade eder. aşkın bir tanrı anlayışı yerine içkin bir doğa anlayışını savunur. ethica adlı çalışmasında geometrik bir etik sistemi kurmuş, merkeze de tanri'yi yerleştirmiştir. tanrının evren ya da doğanın ta kendisi olduğunu ve evreni bir arada tutan bir güç olduğunu ileri sürmüştür. ancak içte olan bir güçtür. sahip olduğu tanri kavrami, anadolu'da yunus emre dönemindeki tasavvuf fikirleri çağrıştırmaktadır. diyalektik materyalizmin karşısına getirilmeye çalışılan bir görüştür.
tözün, madde ve ruhun birleşiminden oluştuğunu iddia eden alman filozof. spinoza' ya göre, her varolan, tanrı' dan zorunlu olarak çıkmıştır. tanrı, kendi kendinin nedenidir, yani, özü varolmasını gerektirir. tanrı' yı ve evreni birbirinden ayırmadığı için, metafiziğinde panteist eğilimler ağır basar. * *
schopenhaur ve nietzsche gibi varoluşçuların temel dayanak noktası olan yahudi filozof. acı ve keder olmadan başımızdaki iktidar sahiplerinin rahat edemeyeceğini yaklaşık 400 yıl önceden buyurmuştur.

"havaya fırlatılan taş yarı yolda bilinç kazansa kendi iradesiyle yükseldiğini sanır..."
Mutlak akıl ya da özgür seçim yoktur, akıl , daha önce belli bir nedenden dolayı belirlenmiş bir eylemi ister. O nedenin de nedeni, onun da nedeni vardır. Ve bu böyle sonsuza kadar gider der bu feylesof.
resmi dini eleştirmiş olmasından dolayı afaroz edilen hollandalı filozoftur. hıristiyanlık ve yahudiliğin ancak katı dogmalar ve şekilci törenler sayesinde ayakta kaldığını söylemiştir.
17. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biridir, yoksulluk içinde sürdürdüğü yaşamı boyunca hep dinsizlikle suçlanmış ve bu konuda bir çok baskıya maruz kalmıştır. oysa ki onun yaptığı şey tanrı'yı reddetmek değil, sadece tanımaya çalışmaktı.

çünkü spinoza din düşmanı değildi, tanrının inanılacak değil, bilinmesi gereken bir şey olduğunu iddia ediyordu. aslen katolik klisesi altında yaşamlarını sürdüren yahudi bir ailenin çocuğudur, spinoza, kendisini din düşmanı olmakla suçlayan hahamlarla kavga ettiği için baruch olan isminide latinceye çevirmiş ve benediktus olarak değiştirmiştir.

daha çok, popüler biçimde din düşmanlığıyla tanınan spinoza'nın aslınla sadece tanrıyla ilgili fikirleri değil, siyaset ve devlet yönetimi üzerine olan fikirleriylede tepki gören bi filozoftur.

düşünce tarihinin baş yapıtlarından biri olan etika'yı yazmış ancak kendi zamanında gelen baskılar yüzünden bu kitabı kendi zamanında bastıramamış, kita ancak ölümünden sonra basılabilmiştir. yıllar boyu yonttuğu camların tozları, gövdesine yayılan veremi iyi ağırlaştırmış olan spinoza, yayımlanmamış kitapları, el yazmaları ve bir kaç değersiz eşyadan oluşan vasiyeti, cenaze masraflarını karşılayamacağından kimse kabul etmemiştir.

alman felsefesi'nin ünlü simalarından hegel'in ''ya spinozacısınız ya da filozof değilsiniz'' dediği, novalis, schopenhauer ve nietszchenin de takipçisi olduğu spinoza'nın ardından bıraktığı kağıtları alman leibnizsahiplenmiştir. spinoza eserleri ve düşünceleriyle kendisinden sonra ki bir çok filozofun yetişmesinede neden olmuş ve düşünce tarihinin en önemli filozoflarından biri olarak tarihin tozlu sayfalarında hak ettiği yeri almıştır.
20 yasında latince öğrenmeye baslamıs asmıs felsefeci.
merhum ulus baker'in aşağıdaki adreste yer alan yazıları (ki bir kısmı "spinozism" adı altında ayrı bir bölüm oluşturmaktadır) felsefesi ve yapıtını anlamak (dahası "hissetmek") için iyi bir fırsat sunar meraklılarına...

http://www.korotonomedya.net
panteizm görüşüne sahip filozoftur. evren ve tanrının bir olduğunu savunur. spinoza'ya göre tanrı evrenin yaratıcısı değildir, evrenin özüdür. bu evrende insana gelince de; insan tanrı gibi özgür değildir. insanı engelleyen bir takım şeyler vardır. bunların başında tutkular gelir. bu tutkular eğer olumluysa kişiye başarıya yani doğru bilgiye, olumsuzsa insanı edilginliğe,köleliğe ve yanlış bilgiye götürür. spinoza'ya göre bilgi bizi tanrıya yakınlaştırır ve yakınlaştıkça kişi özgürleşir. ona göre tanrısal anlamda yani ahlaksal anlamda bilgiler doğrudur. bilgiyle donatılmış kişiler herşeyin özünde tanrının olduğunu bilirler ve erdemli insan olurlar görüşündedir.
diğer filozofların yanında halt yediğini düşündüğüm filozof. şayet etika'nın ilk on sayfasını okursanız düşündüklerimime siz de katılırsınız.
(bkz: etika)
(bkz: ethica)
Descartes'ın deduktif matematik yöntemini en güvenilir ve biricik yöntem olarak görmüş; felsefesinin temeline "Tanrı" kavramını oturtmuş filozoftur. Spinoza'ya göre Tanrı, tüm varolanları belli ve değişmez bir düzene göre, kendi özünden türetmiştir; o, yaradan değil, varolanların genel özüdür. Evren Tanrı'nın özünden zorunlu bir sonuç olarak çıkmıştır. Tanrı evreni yaratmamıştır, evrenin kendisidir; o, nesnelerde, bunların genel özü olarak bulunur, nesneler de onun gerçekliğinin birer görünüşü, modusudurlar.

"Eğer elma yere düşüşünün özgürlük olduğunu iddia etseydi, onun yerçekimi yasasını bilmediğini varsayardım" cümlesiyle Spinoza, özgürlük-zorunluluk bağlantısı kurmuş ve istenç özgürlüğünü reddetmiştir.
aydınlanma düşüncesinin baş temsilcilerinden biri olarak sayılabilecek bir felsefeci.
anlaşılması çok zor olan ama anlaşılır hale gelebilmesi için onun sistemini çözmek gereken müthiş bir filozoftur. 'geometrik yöntemle temellendirilmiş etik' adlı kitabını duyunca geometri ve etik kavramlarının yanyana olmasından dolayı bu durumu tuhaf karşılayabilirsiniz. ama şöyle bir durum vardır ki geometri sadece sunuş tarzıyla, diliyle ilgilidir. daha geniş kavramda descartes' te felsefesinin temeline matematik bilimini indirgemiştir. matematik yöntemini kullanmasının sebebi, sadece ve sadece şüphe etmediği ve sonuçlarını kesin olarak bilebildiği ve kavradığı felsefi sorunlar üzerine düşünmek istemesidir. zaten spinoza ve descartes hiçbir zaman ayrı ayrı düşünmesi ve ele alınması gereken filozoflar değillerdir. spinozanın felsefesinde gördüğümüz 'töz' kavramının temelleri descartes tarafından atılmıştır. sistem olarak rasyonalizmi temel alan filozofların ayrı oldukları taraflardan biri doğaydı. descartes tanrı'yı ve doğayı ayrı ayrı ele alırken spinoza için arada hiçbir fark yoktur. tanrı veya doğa aynı şeylerdir. ikiside 'bir'dir. töz kavramına gelince; spinoza için insanın varlığı tözden ibarettir. töz ise yalnızca düşünceden ve uzamdan oluşur. ona göre insanların gündelik yaşamda karşılaştığı bütün olgular, düşünce ve uzam yüklemlerinin farklı kipleridir. yani 'kip' tanrı'nın veya doğanın kendinisini bizlere yansıttığı belli bir tarzdır. ve bizler tanrı'nın görünüşlerinden ikisini biliyoruz. yani düşünceyi ve uzamı. ve bu özelliklerde tanrı'nın yüklemleridir...spinoza descartes'ten esinlenmiştir belki, ama kesinlikle onun üzerinden felsefe yapmamıştır. spinoza başlı başına gerek düşünceleri, gerek felsefe sistemi ve gerekse yaşayış tarzıyla gerçek bir filozoftur.
aydınlanma çağının hüzünlü felsefecisidir.hüzünlüdür çünkü felsefesi tutkuyu akla dönüştürmekle ilgilenir.tüm maddesel yaklaşımları aristotales metafiziğini ne kadar reddetse de bazı tanımlarda bundan kaçamadığı gözlenmiştir.


--spoiler--
duygu (affectus)e,
ruhun edilgenliği (pathema animi) olarak adlandırılan duygu;zihnin kendi bedenine ya da o bedenin bir parçasına daha önce olduğundan daha az ya da daha fazla varoluş erki (vis exidendi)verdiği ve atfedildiğinde de zihnin artık bir şey yerine diğerini düşünmeye kararlı olduğu karışık düşüncedir.
--spoiler--

yani ne varoluşçuluktan geçebilir nede zihinsel doğrulamalar arzusundan.
benzer bir arayışı çağdaşı Rembrandt' a da görebiliriz.
(bkz: rembrandt)
(24 Kasım 1632 (Amsterdam)-21 Şubat 1677 (Lahey) ), Benedictus de Spinoza veya Bento d'Espinoza olarak da bilinmektedir. René Descartes ve Gottfried Leibniz ile birlikte 17. yüzyıl felsefesinin en önde gelen rasyonalistlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Zamanında anlaşılmayan pek çok filozof gibi Spinoza da yanlış anlaşılmanın ve anlaşılmamanın muhatabı olmuş, tuhaf bir çelişkiyle hem en büyük din düşmanlarından biri sayılmış, hem de eserinin temel kaynağının Tanrı sevgisi olduğu söylenmiştir. Bunlarla birlikte Spinoza'nın tam bir bilge yaşamı yaşadığı belirtilebilir. En büyük eseri Ethica isimli kitaptır.
arkadaşın teki, avrupalı sufi diye başlıyor onu anlatmaya başlarken..
özgürlük bilincine varılan bir zorunluluktur, diye sonlandırıyor..

http://episteme.azeriblog.com/2009/01/08/spinoza
içkinlik felsefecisidir. evrenin nedeninin, bu evrenin dışında veya üstünde olmayıp içinde bulunduğunu ileri sürer. bir panteist olan spinoza, tanrı evrenin geçici nedeni değil, içkin nedenidir derken, tanrı ile tabiat arasında bir özdeşlik olduğunu savunmuştur.