bugün

baruch spinoza

anlaşılması çok zor olan ama anlaşılır hale gelebilmesi için onun sistemini çözmek gereken müthiş bir filozoftur. 'geometrik yöntemle temellendirilmiş etik' adlı kitabını duyunca geometri ve etik kavramlarının yanyana olmasından dolayı bu durumu tuhaf karşılayabilirsiniz. ama şöyle bir durum vardır ki geometri sadece sunuş tarzıyla, diliyle ilgilidir. daha geniş kavramda descartes' te felsefesinin temeline matematik bilimini indirgemiştir. matematik yöntemini kullanmasının sebebi, sadece ve sadece şüphe etmediği ve sonuçlarını kesin olarak bilebildiği ve kavradığı felsefi sorunlar üzerine düşünmek istemesidir. zaten spinoza ve descartes hiçbir zaman ayrı ayrı düşünmesi ve ele alınması gereken filozoflar değillerdir. spinozanın felsefesinde gördüğümüz 'töz' kavramının temelleri descartes tarafından atılmıştır. sistem olarak rasyonalizmi temel alan filozofların ayrı oldukları taraflardan biri doğaydı. descartes tanrı'yı ve doğayı ayrı ayrı ele alırken spinoza için arada hiçbir fark yoktur. tanrı veya doğa aynı şeylerdir. ikiside 'bir'dir. töz kavramına gelince; spinoza için insanın varlığı tözden ibarettir. töz ise yalnızca düşünceden ve uzamdan oluşur. ona göre insanların gündelik yaşamda karşılaştığı bütün olgular, düşünce ve uzam yüklemlerinin farklı kipleridir. yani 'kip' tanrı'nın veya doğanın kendinisini bizlere yansıttığı belli bir tarzdır. ve bizler tanrı'nın görünüşlerinden ikisini biliyoruz. yani düşünceyi ve uzamı. ve bu özelliklerde tanrı'nın yüklemleridir...spinoza descartes'ten esinlenmiştir belki, ama kesinlikle onun üzerinden felsefe yapmamıştır. spinoza başlı başına gerek düşünceleri, gerek felsefe sistemi ve gerekse yaşayış tarzıyla gerçek bir filozoftur.