sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

entry25295 galeri1956 ses35
    24988.
  1. Çok yorgunum ve düzeltmeye nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum.
    2 ...
  2. 24987.
  3. iş yerinden neden istifa edeceğimi anlatmak istiyorum ama biraz uzun olacak.

    Üniversitede gazetecilik bölümünü bitirdim, buna ek olarak da fotoğrafçılık eğitimi aldım -sertifikam ve fotoğraf makinelerim var- aslında daha birkaç sertifikam var. adobe photoshop bilsem de fotoğrafçılığı hiçbir zaman meslek olarak düşünmedim.

    Mezun olduktan sonra birkaç yerel gazetede muhabir yardımcılığı, redaktör, muhabir, gazeteci olarak çalıştım ve sonra da mesleğime veda: ettim.
    "Önemli olan alnımın teriyle para kazanmak" dedim, çay/servis elemanlığı dahil birçok iş kolundan iş ilanına başvurdum. Kurumsal bi' dershanede çağrı merkezi elemanı olarak çalışmaya başladım. rabb'im şahit; diksiyonumun iyi olması bu işte bana epey katkı sağladı hatta iş arkadaşlarımın arasından olumlu anlamda sıyrılmamı sağladı fakat bu olumlu sıyrılmanın etkisiyle güç zehirlenmesi yaşamadım, hiçbir iş arkadaşımı küçük görmedim, havalanmadım hatta aksine; onlarla eşit pozisyonda olmama rağmen, onları üstüm olarak gördüm.

    iş yerine 1 ay önce lise mezunu, üniversitenin kıyısından köşesinden geçmemiş, 1 metre uzunluğunda tırnakları olan, dudaklarında dolgu olan, 10 kg makyajlı, crop'lu, aşko kuşko bir kız işe başladı. Başlarda hafif şaşkın diye hepimiz sempati besledik. Telefon tuşlamayı, fotokopi çekmeyi bilmeyen şaşkın bi' kızdı. 3 gün boyunca iş öğrettim, püf noklarını anlattım, anlamadı ama yine anlattım.
    Bu kız, işe başladıktan sonraki 3. haftasında beni ve diğer iş arkadaşımı, "bunlar arama yapmıyor, hep ben yapıyorum çok tembeller" diyerek müdüre şikayet etmiş. Oysaki biz, ona hep iyi davrandık; her zaman omzuna dokundum, hiçbir zaman küçük görmedik... bu davranışı sa:fi kötülüktür, asla acemilik aramam. Bu olaydan sonra modum da motivasyonum da düştü. Yemek yedirdiğim kabıma tükürmesini hazmedemedim. Müdürle konuştum ama ne yazık ki "burası kurumsal bir yer" demelerine rağmen o kıza karşı en küçük aksiyon alınmamasına rağmen sonralarda çeşitli mobbing'ler de başladı bana ve iş arkadaşıma karşı fakat o kız hep müdür tarafından kayırıldı zaten o kızı işe alan, bahsi geçen müdürdü yoksa kurs müdürü olan hamile kadın, o kızı bu pozisyona almazdı.
    En son geçen gün; evli barklı olan müdür ve bu kızı balkonda samimi şekilde yakaladım, bana yakalanınca hemen uzaklaştılar ve kız içeriye kaçtı, müdür de hiçbir şey olmamış gibi karısını aldatmıyormuş gibi yüzüme bakmaya devam etti.
    Bu olaydan sonra istifa etme kararı aldım. iş yerinden Kimseye bu olaydan bahsetmedim çünkü bahsetseydim, iş arkadaşım olan aşko kuşko kıza ve müdüre iftira atmakla suçlanırdım, elimde multimedya kanıtı yok yani kısaca olan bana olurdu.
    En iyisi; kimseye bir şey demeden, güzel bi' şekilde istifa etmekti.
    4 ...
  4. 24986.
  5. 24985.
  6. kelimeleri bir araya getiremiyorum artık kendimle ilgili bir şeyi izah edebilmek için. kendi kendime çok konuşurdum eskiden onu da yapmıyorum artık. yani yapamıyorum. bir şeyler bitmiş benimle ilgili kendimde de dünyada da ama ne bilmiyorum.
    0 ...
  7. 24984.
  8. Çoktan vazgeçtim. Bir hikâyeydi, biteli epey uzun zaman oldu aslında. Bunları biliyorum.
    0 ...
  9. 24983.
  10. Az evvel işten geldim. Duş alıp öyle uzandım, tavanı izliyorum. Nedense içim sıkıldı, çok şey yapıp hiçbir şey yapmamışım gibi hissediyorum.
    0 ...
  11. 24982.
  12. 24981.
  13. 24980.
  14. En hoşlanmadığım şeylerin başında panik insanlar gelir, ondan da yüce Allah bol bol vermiş, hamd olsun.
    1 ...
  15. 24979.
  16. beş seneden fazladır hayatımı düzene koymaya çalışmaktan, sevebileceğim ve beni seven birini bulmaya çalışmaktan çok yoruldum.

    içime atmaktan, mutsuz gezmekten çok yoruldum.

    planlar yapıp onları uygulayacak enerjiye sahip olmamaktan da yoruldum.

    ben yaşamaktan çok yoruldum.
    5 ...
  17. 24978.
  18. çok eskiden işten çıkınca dışarda olmak isterdim sonralarda bir kaç yıldır işten hemen çıkıp eve ışınlanıp uyumak istiyordum. bu aralar bu da değişti, işte olmak istemiyorum, eve gitmek istemiyorum, dışarıda olmak istemiyorum. bu ara sadece kendimi bıçaklamak istiyorum galiba. öyle öleyim intihar edeyim diye değil ama sinir oluyorum kendime. mal.
    3 ...
  19. 24977.
  20. Suratı asık insanın olmadığı tek yer lunaparktır. Sahte olduğunu bildiğin tahta atın kuyruğunu, sabırla beklersin. iki dönsün, millet iki sevinsin bi' gülsün! Bağdat'ı fetheden 4.Murat gibi elimizdeki takozlarla dünyaları keşfediyoruz. Sahte olduğunu bildiğimiz halde mutluyuz. Ben şöyle yaptım, ben burayı gezdim, ben şunu yedim... falan filan. Eğlence olsun, işler mi, dursun; bardağı kim yursa yusun; kek, börek-çörekli sohbetler bizim, halı çul silkelemek sizin... Aş ekmek kendiliğinden yolu bulsun, soframa konsun! Garibim Murat bile günümüzde yaşasa kesin şöyle derdi: Yemişim tahta atını da, Bağdat'ını da!
    1 ...
  21. 24976.
  22. bugün iki tane kız ayrı ayrı aklımı aldı.

    Eskişehirli olan kız başımı belaya sokmamı, günahkar tarafımı istiyor. Çirkin ama acayip güzel bi aurası var. Allahtan uzakta oturuyor. Ordulu olan kız tam bir afet. Böyle bir güzellik yok. Mesleği, sektörü de yakın. Fena yapıştı bana. Biraz konuştuk hemen evlenmek istiyorum dedi. Lan bu nasıl iş. aynı günü mü buldunuz kahpeler, teker teker gelsenize diyemedim. baktım olmuyor yol verdim ikisine de.

    Yaz mevsimi her geldiğinde düşmemek için kırk takla atıyorum. Kendimi zor tutuyorum. Rabbim bana acı.
    1 ...
  23. 24975.
  24. 24974.
  25. 24973.
  26. 24972.
  27. Boşver okumadım ama kaldıraça bas herşeyi görsünler kim ağa kim paşa.
    2 ...
  28. 24971.
  29. senin telanı skerim tarzı şeyler göreceğim diye bekledim ama göremedim.
    5 ...
  30. 24970.
  31. Bugün abimle biraz kapıştım.

    Tatlı tatlı elbise numunesi dikerken geldi yanıma “yakaya telayı yapıştırırken kalıp kullan. Esnetirsin yoksa” dedi.

    Ben de dedim ki “elimin ayarına güveniyorum merak etme”
    “Bu kumaş tehlikeli. Yine de kalıp kullanmalısın” diye ısrar etti.

    Sinirlendim ben de.
    “Abi sence bunu düşünmeyecek kadar amatör biri miyim?
    “Ben de amatör değilim ama elime güvenerek iş yapmam” demez mi?

    “Dikkat ediyorum merak etme. Bittiğinde bir milim oynarsa bi daha böyle bir şey yapmam” dedim.

    Bazen bu adam gereksiz inat ediyor anlamıyorum ya.
    Uzatsam kavga edeceğiz yani.
    1 ...
  32. 24969.
  33. O kadar yorgunum ki… hem zihnim hem bedenim. tarifi yok herhalde, dinlenmek istiyorum. O da pek mümkün değil gibi bu ara. Hayatın giden akışına bazen kapılırken bir şeyleri de unutuyor gibiyim. Kafam allak bullak. Keşke kimsenin olmadığı bir dağ başında sessizce tek başıma kalsam. Ha belki sevdiğim insan da yanımda olsun isterdim lakin o da zaten imkânsız.
    2 ...
  34. 24968.
  35. Varlığımdan yorulur oldum. Gibi'si yanında az kalsa da çıkmazdayım gibi geliyor.
    3 ...
  36. 24967.
  37. Dededen-babadan kalma temiz adımız, güzel ve pak muradımızdan başkaca elimizde ne var ki? Üç nefeslik soluk için çalap, alemi bizlere bildirdi. Dün geldik, bugün buradayız; yarın ya tamunun dibini boylar ya da uçmağın sıkıcılığını tadarız. Kimseyi koğlamak için gelmedik, orası kesin.
    2 ...
  38. 24966.
  39. Genellikle kafam güzelken sözlüğe entry atarım ama bu kez ayıkken atacağım.
    Aslında söze nereden başlayacağımı bilmiyorum.
    Ne kadar anlatırsam anlatayım, tam olarak anlatmak istediklerimi anlatamayacağımın farkındayım ama. Kelime dağarcığımın eksikliğinden değil, lügatta tam olarak karşılıkları yok bunların. Bu yüzden ne söylersem söyleyeyim, asla tam olarak işte bu diyebileceğim bir yazı yazamayacağımı düşünüyorum. Okunsun diye değil, kaldı ki okunmasını istesem çok farklı platformlara da yazabilirim. Yazmak için yazıyorum, kendim için.

    Hani insanın içinde hissettiği küçük bir çocuk var. Ben hissediyorum, var öyle bir çocuk. Ruhumun içinde, birlikte yaşıyoruz. O hep küçük ama. Elleri daima temiz, elbiseleri temiz. Çoğunlukla konuşmaz, bakar sadece. Ama görürüm ben onu. Senelerdir görürüm yani. 5 yaşımdan sonra fiziksel olarak ben büyüdüm, o hep 5 yaşında kaldı.

    işte o çocuk var ya, onu hiç dövdüler mi? Dahası o dövülürken siz onu seyredip elinizden hiçbir şey gelmediği oldu mu sizin? Benim oldu. Bunlar ayıp değil, hayat devam ediyor. Bunlar gayet normal şeyler. Ama çok zorlandım burnunun kanını silerken. Öyle bir dövdüler ki, aylarca gözümün önünde kan kustu çocuk. Defalarca kez birlikte ağladık. Her seferinde daha önce hiç ağlamamış gibi birlikte ağladık o çocukla. Kemiklerini kırdılar, hiçbir şeye sesini çıkaramadı. O kadar hızlı dövdüler ki çocuğu ne olduğunu o bile anlamadı. Neden diye soramadı. Hırpalandı, öldüresiye hırpalandı. Hani çok acı çekince insanlar, öldüklerinde öldü de kurtuldu diye bir söz vardır. Ölemedi çocuk. Ölüp de kurtulamadı. Acıyı sonuna kadar yaşamak zorunda kaldı. Artık yüzünde kan yok. Kemikleri de düzeldi. Yani fiziksel olarak bir sorunu yokmuş gibi duruyor. Ama iyi mi bilmiyorum. Yani eskisi gibi bakmıyor. Bakışlarında geçmişin izlerini görebiliyorum. Ölse kurtulurdu. En azından bakamazdı geçmişten izlerle. Ama ölmedi. işin kötüsü ölmedi işte. Günlerce acı çekti, ağladı ama bir türlü ölmedi.

    Ve birileri onu öldüresiye döverken, ben bunu sadece izlemek zorunda kaldım. Biliyorum ona yardım edemediğim için bana kırgın değil. Ama gözlerinde hala, uzun yıllar sonra bile hala, geçmişin izleri var. Hayat bazen bizi elimizden hiçbir şey gelmeyecek şekilde bazı istemediğimiz olayları izlemek zorunda bırakıyor. Tam forvette ustalaşıyorsun, alıp seni kaleye koyuyor ve diyor ki burdan devam et. Buna kader mi denir, hayatın bir cilvesi mi bilinmez. Fakat emin olduğum bir şey var ki, benim içimde bir çocuk var ve onu bir gün öldüresiye dövdüler. Hepimiz insanız, herşeye alışıyorsun, aradan yıllar geçiyor uzun zamandır herşey yolunda giderken bir gün akşam üstü güneş batarken kumsala bir sandalye atıp bir sigara yakıyorsun, dalgaların kumlarla birleştiği yerde o çocuk sana bakıyor. Buna olgunlaşmak deniyor sanırım. Dayak yemesi gerekmezdi ama kendi kendine de büyüyebilirdi.

    Benim içimde bir çocuk var, vücudu 35 senedir 5 yaşında, ruhu 12 senedir 95 yaşında. Ve ölmüyor.
    4 ...
  40. 24965.
  41. Sınırını ve haddini bilmeyen insanlardan çok yoruldum ya.
    Bu dünyaya had bildirmeye mi geldim yaşamaya mı anasını satıyım.

    Nolur biraz huzur verseniz..
    2 ...
  42. 24964.
  43. Oksijeni bilmem ama para şart hayırlı sabahlar.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük