bugün

fatih'in mumyalandığını iddia edecek kadar bunayan yazar.padişahlara karşı spekülatif yazılarıyla tanınmıştır. türkiye için en hayırlı çalışması istanbul ansiklopedisi olmuştur. bundan başka yazdıkları deli saçmasından başka birşey değildir
tarihimizde garip vakalar adlı bir eseri mevcuttur.
Orhan Pamuk un pek sevdiği ve gerek beyaz kale nin sonsözünde, gerekse istanbul hatıralar ve şehir kitabında övgüyle yad ettiği popüler tarih yazarı.

gerçekten de hüzünlü bir yaşam sürmüştür reşat ekrem koçu. özellikle hayatının son dönemlerini, açlık, sefalet ve yalnızlık içinde geçirmiştir. Hayata küsmüş, teselliyi geçmişte, osmanlıya dair hikayatta bulmuştur. yarım kalmış haliyle bile bir benzeri olmayan efsanevi istanbul ansiklopedisi ni tamamlamayı başabilseydi reşat ekrem koçu, hayattayken kazanamadığı saygınlığa kavuşur muydu bilinmez ama türk edebiyatına ve tarihçiliğine olağanüstü zengin bir kaynak hediye etmiş olurdu.

Kötü kopyası için;
(bkz: murat bardakçı)
Kişisel tarihimde, Reşat Ekrem Koçu adını duymam 1995'e dayanır. O yıllarda, Leman dergisinde okuduğum yazılarından birkaç tanesinde Nihat Genç, uzun alıntılar yaparak anmıştı üstadı. O yazıların etkisiyle yeni kitapçıları, sahafları ve dostlarımın kitaplıklarını taradığımı da hatırlıyorum. Sonuçsuz girişimlerdi.
Araya giren zaman nedeniyle olsa gerek 2003 tarihine kadar Reşat Ekrem Koçu'yla ilgilenemedim bir daha. Gerçi, Doğan Kitap'ın 2000 yılından itibaren Koçu kitaplığını yayımladığını biliyordum ama bir türlü pasif takipçilikten aktif okurluğa terfi etmiyordum. Aralık 2003'te Orhan Pamuk, "istanbul, Hatıralar ve Şehir" kitabını yayımladı. Kitapta Orhan Pamuk, çocukluğunu ve gençliğini anlatmaktaydı. Bu çocukluk ve gençlikte fotoğraflar, kitaplar ve tabii ki istanbul eşlik etmekteydi yazara. Kitaba damgasını vuran kişilerden birisi de Reşat Ekrem Koçu'ydu."istanbul, Hatıralar ve Şehir" kitabında, Reşat Ekrem Koçu'dan ve kitaplarından tam yirmi iki yerde büyük övgüyle söz edilmesi fitilimi ateşlemeyi başardı ve yaklaşık üç yıldır "tarihçi olmayan bir tarihsever" olarak Koçu'nun kitaplarını adeta yutarcasına okumamı sağladı.
2006 itibariyle Doğan Kitap'tan R.E. Koçu'ya ait 23 kitap yayımlandı. Henüz istanbul Ansiklopedisi yayımlanmadı ama zannediyorum bu eksik de kısa zamanda giderilecektir. isyancı Dağ Padişahları'ndan başlayan, Erkek Kızlar, Tarihimizde Garip Vakalar'la devam eden okuma sürecimde sık sık ağzımın bir karış açık kaldığını belirtmeliyim. Alternatif tarihle ilgilenenler Koçu'nun kitaplarını da beğeneceklerdir.
Doğan Kitap, bu kitapların basımını yapmakla kuşkusuz önemli bir kültür hizmetini yerine getiriyor. Kitapların künyelerinde, çıkan Reşat Ekrem Koçu kitapları, kitapların, yapılmışsa, Koçu Yayınları'ndaki baskılarının tarihleri, Doğan Kitap'taki baskı tarihleri ve adetleri belirtilmiş. Her bir kitabın sonuna bir sözlükçe de eklenmiş, böylece elimizdeki cildi bırakmadan okumamıza devam edebiliyoruz. Bunlar kitapların biçimleriyle ilgili olumlu unsurlar.
Yeri gelmişken, birkaç önemli eksiği de belirtmekte yarar var: Kitaplar "Reşat Ekrem Koçu kimdir?" sorusunu cevaplayan bir buçuk sayfalık bir tanıtma yazısıyla başlıyor. Bu yazı kuşkusuz önemli ve gerekli ancak verilen bilgilerin yalnızca bu yazıyla sınırlı olması bende bir eksiklik duygusu oluşturuyor. Bu tanıtıcı yazıya ek olarak, her kitaba o kitapla ilgili özel bilgilerin yer aldığı bir kısa yazı daha eklenmeliydi bence. Böylece kitapta yer alan yazıların ilk tefrikalarının nerede ve ne zaman yapıldığı gibi daha kitaba özel bilgileri öğrenebilmiş olurduk.
Kitapların kapaklarında sol üst köşede kitabın türüyle ilgili küçük bir bilgi notu (Tarihi Roman, Tarihi Anlatı gibi.) yer alıyor. Bu bilgi notu da son derece önemli çünkü elimize aldığımız kitabın türüne dair anında bilgi edinmemizi sağlıyor. Ancak kitapları alıp okuduğumuzda bazılarındaki bilgi notuyla içeriğin uymadığını görüyoruz. Örneğin serinin ikinci kitabı olan "Erkek Kızlar" için bilgi notu "Tarihi Roman" diyor, ancak kitap, roman tadında olsa da, roman değil, anlatı. Bu önemli hata kitapların birçoğunda tekrarlanmış. Umarım sonraki baskılarda düzeltilir bu durum.
Sonuç olarak, kolayca okunan, meddah geleneğimizden izler taşıyan, bilimsel nitelikteki tarih kitaplarının da, günümüzdeki tarihi roman anlayışının da uzağında duran, kısacası her yönüyle "bizden" kitaplar arayanlara önerilir Reşat Ekrem Koçu
tüm eserleri aşağıdaki gibidir.

- kızlarağasının piçi (1933)

- hatice sultan ve ressam melling (1934)

- osmanlı muahedeleri ve kapitülasyonlar (1934)

- ocuklar (şiir ve hikayeler, 1938)

- esircibaşı

- kösem sultan

- eski istanbul'da meyhaneler ve meyhane köçekleri (inceleme, 1947)

- türk istanbul (cumhuriyet gazetesinin ilavesi)

- osmanlı padişahları (inceleme, 1960)

- topkapı sarayı (1960)

- erkek kızlar (tarihi hikayeler, 1962)

- forsa halil (tarihi uzun hikaye, 1962)

- dağ padişahları (inceleme, 1962)

- haşmetli yosmalar (hikayeler, 1962)

- yeniçeriler (inceleme, 1964).

- osmanlı tarihi panoraması (1964)

- fatih sultan mehmed (1965)

- patrana halil (roman, 1968)

- kabakçı mustafa (roman, 1968)

- türk giyim, kuşam ve süslenme sözlüğü (1969)
romanlarında bir çok kez özellikle eşcinsellikten bahsetmesi de oldukça ilginçtir.
türk ve istanbul tarihçiliğinin gururu.
detaylı ve okunabilir anlatımı ile farklı bir tarihçidir.
kitaplarında ismi reşat ekrem koçu olarak geçen yazar.

tarihimizde garip vakalar adlı kitabı oldukça ilgi çekicidir.

hatta bir anektod.

kitapta mimar sinan ın nasıl ilk olarak üne kavuştuğu anlatılıyor.
Hani sunay akın anlatır ya van gölünü geçebilmek için birinden yardım istenir falan o kişi gemiyi çok kısa sürede yapar. sunay akın bu hikayeyi oldukça allar pullar.
işte o hikayesi bu kitaptan araklamadır.
murat bardakçı nın hastası olduğu yazar , istanbul ansiklobedisi en hayırlı kitabıdır.

diğer yazımları zaten çöpte , o derece.
Tarihçi hatta üstad denilen ayyaş. Kendinize gelin, bu adam kitaplarını nasıl tarihi gerçeklik olarak görebilirsiniz? Çoğu yazdığı şeylerde kaynak göstermez, çünkü içer içer yazar. Ayrıca kendi hayatını padişahlara aktarır.
istanbul ansiklopedisi salt ve kadir has üniversitesi işbirliği ile dijital bir ortama aktarılmış ve yakında halka açılacakmış. daha güzel bir haber olabilir mi?