bugün

Yarıda kalmış şekli bile bugün çok önemsenen Reşat Ekrem Koçu isimli tarihçi ve araştırmacımız tarafından kaleme alınmış süper kaynak.
istanbul Ansiklopedisi Projesi [15.10.1992] de başlamış. sizi linkle boğmak istemedim. buyrun;

336 yazar, 4300 resim, 10.000 madde, kuse kâgida ofset baski, bez cilt... Dünden Bugüne istanbul Ansiklopedisi, istanbul konusunda en zengin, en kapsamli ve en sistematik kaynak. Kuse kâgida ofset baski teknigiyle hazirlanmis, 4608 sayfadan olusan 8 ciltlik bu eser kentin 2000 yillik tarihini toplam 10 bin madde ve 4300 fotograf/gravür/ haritayla göz önüne seriyor.

Üç büyük imparatorluğun (Roma-Bizans-Osmanlı) efsanevi başkenti; iki kıtanın, iki uygarlığın buluşma noktası; çağdaş Türkiye'nin kalbi; birbirleriyle hem çatışan hem etkileşen dinlerin, inançların, kültürlerin, halkların, toplumların zengin mozaiği; Doğu ile Batı'nın, geçmişle geleceğin kavşağı istanbul, sadece bir coğrafi nokta, bir yerleşme birimi, bir kent mekanı değildir. Beşiklik ettiği değişik kültürlerin ve toplumların görkemli sanat ürünlerinin, renkli törelerinin, yaşamlarının sergilendiği evrensel bir müze; günümüzde yaşanan hızlı toplumsal değişmenin ve geleceğin kent, insan, kültür sorunlarının bir aynası; bir tarihin hem sahnesi hem tanığıdır. Öte yandan, coğrafi konum, doğal yapı ve güzellikleriyle, dünyanın sayılı köşelerinden biri, 10 milyonu aşkın nüfusunun yarattığı sorunlarla da bir şehircilik düğümüdür.

istanbul Ansiklopedisi fikri, öncelikle, kentin bu olağanüstü özelliklerinin ürünü olmuştur. istanbul kenti, konumuyla, tarihiyle, hızlı gelişmesi ve kimi özellik ve güzelliklerinin yok olmasına yol açan sorunlarıyla, tek tek kitapların, araştırmaların boyutlarını aşan geniş kapsamlı bir derlemeyi, bir ansiklopediyi adeta kendisi zorlamıştır.

Kent tarihlerinin, monografilerinin, turistik kent rehberlerinin yaygınlığına karşın, kent ansiklopedisi alışılmış bir kavram, sık rastlanan bir ürün değildir. Bildiğimiz kadarıyla, Londra kenti için hazırlanmış tek ciltlik An Encylopedia of London dışında, bu alandaki pek az sayıdaki örnek yine istanbul'a aittir. Kent ansiklopedisinin ilk önemli örneğini veren Reşat Ekrem Koçu (1905-1975), Türklerin istanbul'u fethinden sonraki 500 yıllık bir zaman kesitini kapsayan ve istanbul'un camilerini, tekkelerini, türbelerini, çeşmelerini, saraylarını, kahvehanelerini, hanlarını, hamamlarını, devlet adamlarını, hocalarını, dervişlerini, hatta hırsızlarını, kumarbazlarını, kentin ve çevresinin bütün güzelliklerini, yaşanan ilginç ve önemli olayları, istanbul argosunu vb folklorik ağırlıkta veren; fotoğraf yerine özel olarak hazırlanmış desenler kullanan bir eser tasarlanmıştı. Koçu, büyük bir özveri ve kişisel çaba ile, iki kez giriştiği (1944 ve 1958) ansiklopedi yayımını ölümüne kadar sürdürdü (11 cilt; 173 fasikül) ve ancak "Gökçınar" maddesine kadar gelebildi. 1968'de Yeni istanbul gazetesinin Mithat Sertoğlu'na hazırlatıp ek olarak verdiği tek ciltlik Resimli Büyük istanbul Ansiklopedisi bir yana bırakılırsa, ikinci büyük girişim Tercüman gazetesinin 1982 yılında başladığı, 4 ciltte "Ozansoy" maddesinde kalan istanbul Kültür ve Sanat Ansiklopedisi oldu. Her iki girişim de barındırdıkları eksikliklere ve yarım kalmalarına rağmen, saygıyla anılması ve yararlanılması gerekli kaynaklardır.

istanbul'un sadece ulusal değil evrensel bir miras oluşu, buradaki değerlerin ve güzelliklerin yaşatılması, gelecek kuşaklara aktırılması gereği, yeni bir ansiklopedi girişimi için bir bakıma temel oldu. 1950'lerde başlayıp 1980'den sonra ürkütücü boyutlara ulaşan değişme süreci ise hiç değilse kentin şimdiki çehresinin, uzun tarihi ve zengin kent kültürüyle bir arada saptanmasını gerektirdiğinden kentin bugünkü fotoğrafının geleceğe yansıtılması amaçlandı.

Bu gereklilik ve amaç, istanbul'un dünden bugüne bütün yönleriyle işlendiği ayrı kitap ve makalelerden daha kapsamlı ve bütünsel bir başvuru kaynağı fikrini doğurdu. Sonuçta, istanbullulara, istanbul'u sevenlere, daha geniş bir bakışla da kültür dünyasına pek çok yönden kaynak eser hizmeti verecek yeni bir ansiklopedinin hazırlanması düşüncesinde birleşildi.

Dünden Bugüne istanbul Ansiklopedisi, önceki çalışmaların birikim ve deneyimlerinden yararlanarak, ama biçimde ve içerikte onlardan farklılığının da altını çizerek yayın hayatına başlıyor. Değişik bilim ve sanat dallarından uzmanların titiz çalışmalarla saptadıkları tarih, coğrafya, nüfusbilim, ekonomi, sanat, müzik, edebiyat, mimarlık, şehircilik, yönetim, belediye hizmetleri, kurumlar, dernekler, siyasal ve toplumsal örgütlenmeleri, kurumlar, dernekler, siyasal ve toplumsal örgütlenmeler, kadın, folklor, eğitim, sağlık, eğlence, dil, din, sinema, tiyatro, gündelik yaşam, çalışma hayatı, olaylar, spor, turizm, semtler, yollar, bağ ve bahçeler vb yetmiş farklı alandan seçilmiş on bini aşan sayıda madde 8 ciltte bir araya geliyor. Son ciltte yer alacak olan açıklamalı dizin istanbul Ansiklopedisi’ni tamamlıyor. Böylece istanbul Ansiklopedisi istanbul'u zaman, mekan, insan boyutlarıyla A'dan Z'ye kapsayan ve okurun bu kapsama kolayca ulaşabilmesini hedefleyen bir bilgi kaynağı olarak kültür yaşamımızdaki yerini alıyor.

devamı var...
Nasil Bir Ansiklopedi?

istanbul Ansiklopedisi biçiminde diline, madde başlıklarından görsel malzemesine, yazar kadrosundan teknik elemanlarına, üslubundan yazım ilkelerine, kaynaklarından imzalarına kadar titiz bir seçimin ve çalışmanın ürünüdür. Gerek biçim, gerekse içerik olarak ana ilkeleri uzmanların katıldığı geniş tartışmaların ışığında saptanmıştır.

Ansiklopedi esasta alfabetik olmakla birlikte geniş tematik maddelere de alfabetik sıra içinde yer vermekte; böylece, okurun herhangi bir konudaki özel bir madde yanında, dilediğinde o konunun toplayıcı maddesine ulaşabilmesi de sağlanmaktadır. Örneğin, istanbul'daki tek tek saraylar alfabetik sırayla tekil maddeler olarak işlenirken, "S" harfinde genel ve ayrıntılı bir "Saraylar" maddesi de yer almaktadır. Böyle bir yaklaşım bir yandan ansiklopediyi istanbul'la ilgili bir kitap dizisi olmaktan kurtarırken, öte yandan tek tek madde girişleri arasındaki bütünselliğin kurulmasını da sağlayarak bilgi alanını genişletmektedir.

istanbul Ansiklopedisi, kentin binlerce yıllık tarihinde, bilimin son bulgularının ve verilerinin izin verdiği kadar geriye gidebilmeyi amaçlamaktadır. Bizans ve Osmanlı dönemlerinin, bu dönemlere ilişkin konu ve maddelerin ağırlığı, kentin uzun ve özel tarihinin doğal sonucudur. Gelişerek, değişerek, büyüyerek yaşayan bir kent olan istanbul, sadece tarihle sınırlanamayacağına, onun bugünü ve yarını da dünü kadar önemli olduğuna göre, kent, ansiklopedide günümüzdeki yaşamı, kurumları, değişimi ile de yer almakta, ansikpedinin zamandaki sınırı geriye doğru 2 bin yıl öncesinden bugüne, efsaneler istanbulundan 1990'ların güncel istanbul'una uzanmaktadır.

istanbul Ansiklopedisi'nin mekansal sınırları ise istanbul metropoliten alanıdır. Mekansal büyüme ve genişlemesi bu kadar hızlı olan ve sadece yakın çevresini değil Türkiye'yi etkileyen bir kenti yansıtabilmek, onu metropoliten alanı içinde kavramakla mümkündür. Ansiklopedinin gerek madde seçiminde gerekse yazımında bu ilke gözetilmiştir.

Zamanda ve mekanda bu kadar geniş bir alanın kapsanması seçme ve sınırlama ihtiyacını da birlikte getirmiştir. Kentle ilgili bütün konuların, kaynakların ve ipuçlarının kapsanması; eserin genel bir kültür, sanat, tarih ansiklopedisi değil de özel bir ansiklopedi olması ilkesi bir kez saptandıktan sonra, konu ve madde seçimlerinin objektifliği büyük önem kazanmıştır. Nelerin ve kimlerni istanbul'u doğrudan ilgilendirdiği, örneğin bir şairin dizelerinde, bir ressamın tablolarında istanbul esinleri olmasa bile, bu kentte doğduğu için ansiklopediye girap girmeyeceği tartışılıp "istanbul"u yansıtma^koşulu öne alınmıştır. Maddi kültür ürünleri için daha kolay olan bu seçme, kişiler söz konusu olunca bir hayli güçleşmiş; bu güçlük, istanbul'u yansıtma, istanbul'u anlatma, istanbul üzerinde doğrudan etkili olma, istanbul'da kalıcı izler bırakma gibi ölçütlere bağlanarak aşılmaya çalışılmıştır.

Maddelerin seçimi sırasında bir başka güçlük, bugüne kadar önemsenmemiş, ele alınmamış, yazılmamış ama istanbul'u istanbul yapan kimi geleneklerin, tiplerin, olayların, artık kaybolmuş çevre ve mekanların kaynak taramalarıyla saptanıp konu alanı dengeleri bozulmadan ansiklopediye katılması olmuştur.

istanbul Ansiklopedisi'nin kent tarihinin ve yaşamınını bütün alanlarını kapsayabilme amacı, sayıları iki yüzü aşan araştırmacı, sanatçı ve yazarla gerçekleştirilirken farklı alanlardan bağlanmaya çalışılmıştır. Anlaşılır bir dil kullanılması; nesnellikten ayrılınmaması; geniş kapsamlı konuların istanbul'la ilgili yanlarıyla sınırlandırılması; biyografi, kurum ve oalyların genelden özele indirilerek yazılması; konuşma dilinden mutfak geleneğine kadar kültürel benliğimizin en gelişmiş vle zengin ortamı olan istanbul'a özgü boyutların abartılara kaçmadan vurgulanması; Akdeniz uygarlıklarının bu eski merkezinde tarih boyunca etkin olmuş çeşitli dinlere, kültürlere, yönetimlere ve toplumlara da aynı değer ölçüleriyle bakılması istenmiştir. Bu ilkeler çerçevesinde kalınsa da, iki yüzü aşkın imzanın varlığı bir üslup ve dil çeşitliliğini ve renkliliğini beraberinde getirmiş; ilke olarak, imzalı yazılarda genel redaksiyon dışında, üslup ve dil özelliklerine dokunulmamıştır.

istanbul Ansiklopedisi, aile yaşamından alışveriş merkezlerine, arsa spekülasyonundan bahçe sinamalarına, bankacılık sektöründen eğlence hayatına, ekonomiden enerjiye, fabrikalardan gelir dağılımına, gökdelenlerden imar planlarına, gecekondulara, işçi ve işveren örgütlerinden seyyar satıcılara, semtlerden sokaklara, yeşil alanlara değin, güncel istanbul'un ve gündelik yaşamın hemen her yönüne dönük maddeleri de içermektedir. Bunun yanında, kentin zengin folklorunu da yansıtan, örneğin arzuhalciler, bekçi-davulcu manileri, eski kahvehaneler, çırağan eğlenceleri, çocuk oyunları, dilenciler, giyim kuşam, düğün, hamam gelenekleri, kediler, köpekler, mahyacılık, ramazan adetleri, ayazmalar ve yatırlar gibi konular da yüzlerce maddeye dağılmış bulunmaktadır. Bütün bu konuları içeren, yarım ansiklopedi sütunundan on ansiklopedi sayfasına kadar çeşitli uzunluklardaki ansiklopedi maddelerinin ana konulara ve alanlara dengeli bir dağılımı gözetilmiştir. Fizik mekanlar, doğal yapı, coğrafya, ilçe, semt, cadde ve sokaklarla, camilerden çeşmelere, yalılardan hisarlara, saraylardan köşklere kadar uzanan yapılar, toplam madde sayısının yaklaşık yüzde 45'ini meydana getirmekte; kültür alanı, yani tarih, din, edebiyat, güzel sanatlar, müzik, basın-yayın, eğitim, folklor, müzeler vb ile ilgili maddelerin toplama oranı yüzde 30'u bulmakta, geri kalan maddeler de toplumsal yapıya ilişkin konular, yaşam ve biyografilerden oluşmaktadır. Tarih ve yapı maddelerinin gerek sayı, gerekse uzunluk olarak ağırlığı dengesiz bir dağılımın değil, kentin binlerce yıllık tarihinin ve zengin kültür ürünlerinin doğal ve kaçınılmaz sonucudur. Ansiklopedide yer alan madde ve konular, zengin görsel malzeme, titizlikle seçilmiş gravür, fotoğraf ve haritalarla desteklenmiştir. Ansiklopedinin hacminin dörtte birine varan görsel malzeme ile maddelerin içeriğinin ortak mesajlar vermesi, dünden bugüne olan değişiklikleri somutlaştırması, uzun tanımlar yerine resimlerle, çizimlerle göstermesi için madde yazarları, editörler ve Yayın Kurulu üyeleriyle görsel koordinatörümüz ortak çalışmalar yapmışlardır.

Bütün titiz çalışmalara rağmen eksiklikleri olduğunu bildiğimiz bu eser, okullarımıza, kütüphanelerimize, işyerlerimize, evlerimize dünden bugüne bir "istanbul" kazandırarak kentle birlikte binlerce yıllık bir tarihi ve o tarihi yaratan çeşitli kültürleri, toplumları, insanları tanıma ihtiyacına doyurucu bir cevap verebilirse, amacına ulaşmış olacaktır. Dünden Bugüne istanbul Ansiklopedisi'nin gelecekte hazırlanacak daha geniş kapsamlı ve yetkin istanbul ansiklopedilerine bir temel, bir kılavuz olması en büyük dileğimizdir.

http://www.tarihvakfi.org.tr/icerik.asp?IcerikId=257
piyasada mevcut iki hali vardır. biri reşad ekrem koçu'nun yazdığı "istanbul ansiklopedisi", öteki tarih vakfı ve kültür bakanlığı'nın ortaklaşa hazırladığı "dünden bugüne istanbul ansiklopedisi"dir.

reşad ekrem koçu'nun yazdığı istanbul ansiklopedisi:
tamamen eğlencelik, müthiş bir kült eserdir. içerisinde harika gravürler ve çok garip konu başlıkları vardır.
mesela:

istanbul'da günlük kıyafetler,
istanbul'da yaşayan güzel oğlanlar,
istanbul'un arka sokakları.

gibi tamamen kişisel gözleme dayanan bilgiler bulunur.
piyasada bulunması çok zordur. bazı sahaflarda ve gittigidiyor'da zaman zaman fasiküllerine rastlıyorum. ama gerçekten çok pahalı. ayrıca herhangi bir yerde takım halinde mevcut değil. zaten tamamlanmış bir eser değil. çünkü reşat ekrem bey sanırım onuncu ciltten sonra andropoza girdiğinden tamamen istanbullu oğlanlara odaklanmıştır. eserini tamamlayamadan da ölmüştür.

tarih vakfı'nın yayınladığı, dünden bugüne istanbul ansiklopedisi:
çok sağlam bir başvuru kaynağıdır. reşad ekrem koçu'nunkinden daha farklı bir formatta yayınlanmakta ve piyasada gayet rahat bulunmaktadır. fiyatı: 300 ytl. civarında olduğundan bir süre uzak kalacağım kendisinden. bu tam bir ansiklopedidir. indeksi filan çok iyi tasarlanmıştır.

ayrıca reşad ekrem koçu'nun eserinden en güzel alıntılar, orhan pamuk'un istanbul adlı kitabında var. gravürler ve metinler çok düzenli şekilde aktarılmış. bence reşad ekrem koçu'nun istanbul ansiklopedisi'ni merak ediyorsanız, orhan pamuk'un kitabını inceleyin.

gittigidiyor'da zaman zaman sağlam istanbul ansiklopedisi ciltleri oluyor.

haluk şehsuvaroğlu'nun da bir istanbul ansiklopedisi vardır.
enis batur danışmanlığında, ntv yayınları tarafından çıkarılan 1010 sayfalık ansiklopedidir.
önsözünde enis batur, reşat ekrem koçu' nun ve tarih vakfı' nın eserlerinin eskimediklerini belirtirken, istanbul için son yıllardaki gelişmelere de yer veren bir çalışmanın olması gerekliliğine değinmiş. bu ansiklopedi zaman içinde gelişen olaylarla sürekli yenilenecekmiş. içeriğinde istanbul'un tarihi gelişme süreci, kenti etkileyen toplumsal olaylar, sanat , mimarlık gibi birçok konulara yer verilmiş.
kaynak: arkitera, ntvmsnbc