adalar yunanistana verilirken atatürk ne yapıyordu

entry57 galeri3
    26.
  1. trablus veya suriye de görevdeydi muhtemelen. zira adaların elden çıkışı ilk olarak 1912 uşi antlaşması ile italyaya verilerek oldu.
    3 ...
  2. 27.
  3. Adalar zaten yunanlarındı, biz işgal etmiştik, istiklal savaşı açtılar, sonunda özgürlüklerine kavuştular. 450 yıl kadar osmanlıların türklerin egemenliğinde yaşadılar ama sonunda o toprak kiminse hep ona döner zaten. Bakınız Balkanlar, bulgarya, Romanya, Trablusgarp, kırım, Arap ülkeleri vb. Hepsini kaybettik. Ne ders çıkardık? Sıfır. Beyin yok. Şimdi yine kaşınmaya başladık. Boşuna dememiş şair, tarih tekrardan ibarettir diye.
    1 ...
  4. 28.
  5. şu izmirde yunanlıları denize döken Atatürk mü?? osmanlının her yamuk işin Atatürk mü temizleyecekti. lan sizin o filistini satan hemde gide gide israile satan cihan padişahınız ne olacak onu dübürünüzden nasıl çıkaracaksınız.
    0 ...
  6. 29.
  7. --spoiler--

    trablus veya suriye de görevdeydi muhtemelen. zira adaların elden çıkışı ilk olarak 1912 uşi antlaşması ile italyaya verilerek oldu.

    --spoiler--

    gene erken davranmışın erkenden yazmışsın bro eline sağlık *
    1 ...
  8. 30.
  9. --spoiler--
    gene erken davranmışın erkenden yazmışsın bro eline sağlık
    --spoiler--

    --spoiler--
    bu 10 kasımdan 10 kasıma atatürkçü olup 364 gün erdoğan düşmanlığına dönen kitle kelime oyunu işini iyi yapıyor.

    kimse adalar atatürk döneminde verildi demiyor zaten
    --spoiler--

    daha erken davrananı var ama yine de siz bilirsiniz tabi.
    1 ...
  10. 31.
  11. işgalci ingilizlerin gemisine atlayıp kaçan atan vahdettin'in işgalcilere bıraktığı topraklarımızı kurtarmak için savaşıyordu diye cevap verilecek bir işgalci artığının aşağılık sorusu.

    dünya tarihinde Atatürk düşmanları kadar büyük bir vatan haini görülmemiştir! Atatürk olmasaydı Türk Milleti bu coğrafyadan tamamen silinmişti be nankör, cahil, kalleş! koskoca bağımsız bir ülkeye sahipsek Atatürk gibi vatansever liderimiz sayesindedir. Size kalsa çoktan toprakları düşmana bedavadan verip kaçmıştınız zavallılar! ingilizler anadolu coğrafyasında kullanacakları paraları bile basmaya başlamışlardı. dünyada ingilizlerin sömüremediği belki de tek millet biziz lan! ingilizlerin milyarlık nüfusları olan koskoca hindistan'ı bile sömürüp o halka ne kabuslar yaşattığını bir okuyun cahil çöp tenekeleri! cezayir'i işgal eden fransız askerlerinin cezayirli kadınları çırılçıplak soyup tecavüz ve taciz ederken objektiflere sırıtarak nasıl poz verdiklerine bakın be rezil çukurlar! anneleriniz aynı akıbeti yaşamadı diye mi bu ihanetleriniz?!

    daha milyonlarca örnek verebilirim şeref yoksunu şarlatanlar! size asla geçit yok bu ülkede! atatürk düşmanı işgalci artıklarını ülkemizde istemiyoruz. yallah korkak atanızın kaçtığı yere!

    ülkeyi işgalcilere bedavadan bırakıp kaçmış bir adamın torunları, kalıp ülkemizi yedi düvele karşı kahramanca savunup kurtarmış Atatürk'e havlıyor. Bu ne yüzsüzlük, bu ne utanmazlık, bu ne v*tansızlık, bu ne s*ysuzluk?! siz, Türk milleti'nin başına gelmiş en büyük felaketsiniz! siz varken bu milletin başka düşmana ihtiyacı yok!
    0 ...
  12. 32.
  13. sen o filistini dübüründen çıkardınmı sıkıştıysa zeytinyağı vereyim.
    0 ...
  14. 33.
  15. --spoiler--

    daha erken davrananı var ama yine de siz bilirsiniz tabi.

    --spoiler--

    bunların bu üstü kapalı kıvırmaları gerçekten güldürüyor insanı.

    hadi gelin bu saçmalıkları analiz edelim;

    --spoiler--

    kimse adalar atatürk döneminde verildi demiyor zaten. ama sen galip bir devlet olarak oturduğun masada daha önce zorunluluktan verilmiş dibindeki adaları bırak geri almayı bir de üstüne misak-ı milli topraklarından 5-6 şehri üzerine geri veriyorsun. eleştirilen olay bu.

    --spoiler--

    12 ada kurtuluş savaşı döneminde elden çıkmadığı için öncelikle bunu kıvıramıyorlar ve gerçekleri yazmak zorundalar. (amma ve lakin adalar hayran duydukları abülhamit döneminde elden çıktığı için bu detaya hiç değinmezler ya neyse.) görüldüğü gibi denizaltıcı vatandaş 12 adanın elden çıkışını "zorunluluk" olarak betimlemiş. (o dönem için savaş kaybedilmiş, makul. bunu anlayabiliriz pek ala bunda bir sorun yok)...

    can alıcı noktaya geliyoruz; 12 adadan yola çıkarak misak-ı milli zamanında musul, kerkük ve batum (ki batum gürcülerle anlaşma ve silah desteği verileceği, elçilik acılacağı ve milli mücadeleye destek verileceği için en makul ve mantıklı olarak ilk bırakılan misak ı milli içerisindeki topraklardan biridir maalesef. bu arada ilk elden çıkışı bu değil, berlin antlaşması ile osmanlı döneminde kars ve ardahanla birlikte zaten elden çıkmış sonra geri alınmıştır bu detayı da verelim) musul ve kerkük ise şeyh sait isyaninın çıkması ile o dönem iç güvenlik nedeni ile ihmal edilmiş ve neticesinde iyi diplomasi yürütülemediğinden elden çıkmıştır ama bunlara sorsan bu durum atatürk ün kabahatidir, bir "zorunluluk" falan değildir kesinlikle.

    işte bu sümbüller böyle akılları sıra tarihi gerçekleri "dürüstçe kabul etmiş" görünerek şark kurnazlığı ile misak ı milli üzerinden atatürk ve silah arkadaşlarına salladıklarını zanneder ve herkesi de kendi seviyelerinde sandıkları için kimsenin bu durumun farkına varmayacağını zannederler...

    canlarım benim ya...
    2 ...
  16. 34.
  17. --spoiler--

    daha erken davrananı var ama yine de siz bilirsiniz tabi.

    --spoiler--

    kardeş başlığı ve ilk entrysini okurken gözüne tavuk karası falan mı iniyor senin ? hayır diğer entryleri görüyorsun onu anladık da bugün 2.oldu misal başlığı ve ilk entryi falan gözün görmüyor senin nedense.
    1 ...
  18. 35.
  19. 1. Dünya savaşına girerken hangi ada sizindi de hak iddia ediyorsunuz?
    Balkan savaşlarında orada burada dağıtmasaydınız, hak iddia ederdik.

    Kıbrıs bile dünya savaşında bizde değildi.
    Bu cumhuriyet yine ki çıktı paydaş oldu.

    Azıcık mantık, azıcık göz izan.
    1 ...
  20. 36.
  21. ahahah tam da beklediğim tayfa toplanmış. sorsan yancı benim ama he.

    niye enayi gibi uzun uzun yazdınız ki, boş parantez yazsanız zaten şakşaklanacaksınız masklaviye karşı yazdığınız için.
    1 ...
  22. 37.
  23. bu da kendini iyice nimetten saymaya başladı. sen kimsin aslanım insanlar seni kanaat önderi bellesin de ciddiye alsın? eğleniyoruz diye ses etmiyoruz şurada şımarma istersen...

    amma ve lakin bilginin doğrusunu vermenin seninle bir ilgisi yok, burayı okuyan ancak işin doğrusunu bilmeyen de olabilir. bu nedenle uzun uzun yazmanın mantığı senin ciddiye alınıp cevap verilmiş olman değil, insanların doğru bilgiye ulaşma hakkına duyulan saygı.
    2 ...
  24. 38.
  25. -alıntı-masklavi
    ahahah tam da beklediğim tayfa toplanmış. sorsan yancı benim ama he.
    -alıntı-masklavi

    (bkz: lassie bize bir şey anlatmaya çalışıyor)
    1 ...
  26. 39.
  27. 12 ada Uşi Antlaşması ile italyan'lara bırakılmıştır, bizim tarih cahili dincilerin zannettiği gibi 24 Temmuz 1923'te imzalanan lozan antlaşmasıyla değil, Ouchy" Lozan'ın bir semti olduğu için diğer lozan antlaşması ile karışmasın diye bu isimle anılır, ayrıca öyle bir anlatıyorlarki sanki biz uşi antlaşmasına kazanmış bir devlet olarak gittik, lan adamlar canımızı okudu bizim koskoca libya gitti elden, muhtemelen hepimiz bu adaların bizde olmasını isterdik ama kim verecek, onun bir cevabı var mı ? aynısını musul ve kerkük içinde söylerim sen istedin de kim verecek.?
    1 ...
  28. 40.
  29. --spoiler--

    niye enayi gibi uzun uzun yazdınız ki, boş parantez yazsanız zaten şakşaklanacaksınız masklaviye karşı yazdığınız için.

    --spoiler--

    bununda rahmeti gazabını aşmış reisi gibi *
    2 ...
  30. 41.
  31. Adalar Yunanistan'a Atatürk zamanında verilmedi. Osmanlı zamanında Oniki Ada italyanların kontrolundeydi.

    Doğru soru şudur: italyanlar adaları neden yunanistana verdi?

    Cevap: çünkü italyanlar rum değillerdi.

    (bkz: yapay zeka)
    0 ...
  32. 42.
  33. deli kadir bir nesli helak ettin ,yatacak yerin yok amk.
    1 ...
  34. 43.
  35. adalar sorunu osmanlı devrinde başlasa da kaybedilmesinin teyidi lozan anlaşması ile verilmiştir. bunun ne sadece osmanlıyla ne de sadece ismet inönü ile alakası vardır. yunanistan'ın tazminat ödemesi gerekirken o bile bağışlanmıştır. boşa kem küm etmeyin.

    lozan'da kaybedilenler:

    -Adalar (esasında 12 değil 20)
    -Batı Trakya
    -Batum
    -Kıbrıs
    -Musul
    -Mısır üzerindeki bazı haklar
    0 ...
  36. 44.
  37. 45.
  38. Chatgpt'den cevabı alalım.
    ~~
    12 Ada (Dodekanes Adaları), resmen 1947 yılında Yunanistan’a geçmiştir. Ancak bu süreç birkaç aşamada gerçekleşmiştir. işte kronolojik olarak önemli noktalar:

    ---

    ???? 1. Osmanlı Dönemi

    12 Ada uzun süre Osmanlı imparatorluğu egemenliğinde kalmıştır. 16. yüzyıldan itibaren Osmanlı hâkimiyeti altındaydı.

    ---

    ???? 2. 1912: italya'nın işgali (Trablusgarp Savaşı)

    1912 yılında Trablusgarp Savaşı sırasında italya, Osmanlı’ya ait olan 12 Ada’yı geçici olarak işgal etti.

    Ancak savaş sonrası yapılan Uşi Antlaşması (1912)'nda italya, adaları geçici olarak elinde tutacaktı. Osmanlı’nın Trablusgarp’tan çekilmesine karşılık adalar geri verilecekti.

    > Fakat bu "geçici işgal", fiilen kalıcı hale geldi.

    ---

    ???? 3. 1923: Lozan Antlaşması

    Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye, 12 Ada üzerindeki hak iddialarından resmen feragat etti.

    Adalar bu noktada artık resmen italya’ya ait oldu.

    ---

    ???? 4. 1947: Paris Barış Antlaşması

    II. Dünya Savaşı'ndan sonra italya mağlup devlet olarak savaş masasına oturdu.

    Paris Barış Antlaşması (1947) ile 12 Ada, resmen Yunanistan’a bırakıldı.

    Türkiye bu antlaşmanın tarafı değildi, ama fiilen kabul etti.

    ---

    ✅ Sonuç:

    Fiilen italyan kontrolü: 1912

    Resmen italya’nın oldu: 1923 (Lozan)

    Resmen Yunanistan’a geçti: 1947 (Paris Antlaşması)

    Eğer istersen bu geçişin diplomatik ya da askeri arka planını da detaylandırabilirim.
    ~~
    0 ...
  39. 46.
  40. Hmmm...fazla polemiğe girmeyerek, 1829 edirne anlaşmasıyla yunanistan ' ın bağımsızlığı Osmanlı tarafından tanındı, diyor ve susuyorum.

    O yıl büyük ihtimalle Atatürk ' ü geç, o'nun babası bile bir kavun çekirdeğinden ibaretti ;;))
    0 ...
  41. 47.
  42. Osmanlının elindeki toprakların yüzde doksanı elden giderken, padişahlar ne yapıyorsa, onların on binlerce katı daha fazla vatanı elde tutma mücadelesi veriyordu. Haremde takılmadığına eminiz mesela.

    Cevap kısa ve net aslında: "Beceriksizlerin batırdığı işleri toparlamaya çalışıyordu. Hatta bu uğurda neredeyse ölüyordu." Cahiller sormuşlar biz de detaylıca yazalım da öğrensin garibanlar:

    Osmanlı'ya ait Oniki Ada'nın italya'nın kontrolüne geçmesi süreci, 1912 yılında meydana geldi. Bu gelişme, 1911-1912 Trablusgarp Savaşı sırasında yaşandı.

    italya, 1911’de Osmanlı'ya savaş ilan ederek Trablusgarp Savaşını başlattı. Trablusgarp (bugünkü Libya) bölgesinde Osmanlı'yla savaşırken, italyanlar aynı zamanda Ege Denizi'ndeki Oniki Ada’yı da işgal etti.

    Amaç; Bu adaları askeri baskı unsuru olarak kullanmak ve Osmanlı’yı barışa zorlamaktı. 912’de yapılan Uşi Antlaşması (18 Ekim 1912) ile Osmanlı Trablusgarp ve Bingazi'deki egemenlik haklarından vazgeçti. Oniki Ada’nın geçici olarak italya’ya bırakıldığı belirtildi. Her ne kadar geçici dense de italya adalardan çekilmedi ve fiilen kendi toprağı gibi yönetti.

    Mustafa Kemal Bu Sırada Ne Yapıyordu?

    Mustafa Kemal'in Doğum Tarihi: 1881 olduğuna göre, 1912 Yılındaki Yaşı: 31 idi.

    Peki Trablusgarp Savaşı'nda Mustafa Kemal'in Rolü Neydi? : Mustafa Kemal, Trablusgarp Savaşı’nda Osmanlı ordusu adına gizlice Kuzey Afrika’ya geçerek italyanlara karşı yerel halkla birlikte gerilla mücadelesi verdi.

    Görevi: Osmanlı ordusu resmi olarak Libya’ya asker gönderemediği için Mustafa Kemal gibi subaylar sivil kimlikle bölgeye gidip savaşı organize ettiler. Mustafa Kemal, özellikle Derne ve Tobruk bölgelerinde başarılı direnişler organize etti. Bu dönemde “Gazeteci Şerif Bey” takma adıyla hareket ediyordu. Aynı dönemde Enver Paşa da Bingazi’de benzer görev üstlenmişti.

    MUSTAFA KEMAL’iN detaylı TRABLUSGARP MACERASI (1911–1912)

    1911’de italya, Osmanlı’ya savaş ilan etti. Gerekçesi: Trablusgarp’ta (Libya) italyan vatandaşlarına kötü muamele yapıldığı iddiasıydı. Ama asıl amaç ise Afrika’da sömürge sahibi olmak ve Süveyş Kanalı'na yakınlık kazanmaktı. Osmanlı, resmi olarak asker gönderemedi. Çünkü Balkanlar karışıktı ve Avrupa devletleri tepki gösterecekti. Çözüm olarak gönüllü subaylar sivil kimlikle bölgeye gönderildi.

    Mustafa Kemal’in Trablusgarp’a Gidişi

    Tarih: Ekim 1911
    Güzergah: istanbul - Alexandria (Mısır) üzerinden Trablus (Libya)

    Mustafa Kemal, sahte pasaportla “Gazeteci Şerif Bey” kimliğini kullandı. Yanındaki isimler: Ali Fethi (Okyar), Nuri Conker, Fuat Bulca, Enver Paşa de farklı bir bölge olan Bingazi’ye geçti. Belgelerde Mustafa Kemal, daha sonra bu süreci şöyle anlatır: “Sahte pasaportla Mısır’a geçtik. ingilizler bizi fark etti ama ses etmediler. Trablus’a ulaştığımızda halk bizi bağrına bastı.”

    Savaştaki Rolü: Derne ve Tobruk Muharebeleri

    Tobruk (Kasım 1911): Mustafa Kemal, italyanlara karşı ilk askeri başarılarını burada kazandı. Küçük birliklerle, gerilla tipi baskınlar düzenledi. Yaralandı ve Gözünden vuruldu. Bu yaralanma, ileride sürekli gözlük takmasının sebebidir.

    Derne (Ocak–Haziran 1912):

    Derne’ye geçerek bölge savunmasını örgütledi. Burada yerel halktan, Arap gönüllülerden ve Osmanlı yanlısı aşiretlerden “halk ordusu” kurdu. Subay disipliniyle, askerî eğitim ve silah kullanımı öğretmeye başladı. Bir Mektupta Mustafa Kemal, Harbiye Nezareti’ne yazdığı bir raporda şöyle der: “Buradaki kuvvetlerin morali yüksek; ancak mühimmat çok az. Düşman denizden destek almakta. Biz ise dağlık bölgelerde mevzilenmekteyiz.”

    Yaralanma ve Kahramanlık Hikâyeleri

    Gözünden aldığı yara nedeniyle geçici olarak cepheden ayrıldı ama komutayı bırakmadı. Yerel halk arasında ciddi bir lider figürü haline geldi. Bazı kaynaklarda, Mustafa Kemal’in yerli Araplar tarafından “Türk komutan” olarak büyük saygı gördüğü belirtilir. Görgü Tanığı Kurmay subaylardan biri anılarında şöyle yazar: “Gözünden yaralı olmasına rağmen, sargılı şekilde siperlerde dolaşıyor, askerine moral veriyordu. Adeta korkusuz bir liderdi.”

    Savaşın Sonu ve Mustafa Kemal’in Dönüşü

    18 Ekim 1912’de imzalanan Uşi Antlaşması ile Osmanlı, Trablusgarp’tan çekildi. Ancak Mustafa Kemal ve Enver Paşa son ana kadar orada kalıp direnişi sürdürdü. Savaş bittiğinde Mustafa Kemal binbaşı rütbesindeydi ve artık ordu içinde saygı gören bir subay konumuna gelmişti.

    Kaynakça
    * Aydemir, Şevket Süreyya. Tek Adam Cilt 1, Remzi Kitabevi, 1963.
    * Ekinci, Ekrem Buğra. “Trablusgarp’ta Türk Subayları”, Türkiye Gazetesi Arşivi.
    * Mango, Andrew. Atatürk, John Murray Publishers, 1999.
    * Nutuk, Mustafa Kemal Atatürk, 1927 (TBMM yayını).
    * Zürcher, Erik J. Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, iletişim Yayınları.
    1 ...
  43. 48.
  44. Hay amk. Yeter lan. Trollükle slaklık arasında gidip geliyorsunuz. Adalar zaten gitti be ey slak. Git son dönem padişahlarına sor ne yapıyorlardı. 25 yıldır bu aptallıkla meşgul oluyoruz.
    Sakarya meydan muharebesi yapılırken devletlü padişahınız 18 lik kızla evlenme peşindeydi. Skinin derdine düşmüştü. Adalar niye gitti? Bu yeteneksiz padişahlar yüzünden.
    5 ...
  45. 49.
  46. --spoiler--
    deli kadir bir nesli helak ettin ,yatacak yerin yok amk.
    --spoiler--

    pontusludur. onun kuyruk acısı başkaydı galiba.
    2 ...
  47. 50.
  48. Adalar kaybedildiğinde Atatürk binbaşı bile değildi.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük