Kadın hamile.
Bebek erkekmiş.
Aile mutlu, çok mutlu.
Bebek doğdu, pipisini amcalara gösterdi.
Amcalarda bayram sevinci. Dünyanın en gerekli organını gördüler çünkü.
Bebek terledi, çırılçıplak soydular, evde, misafirlikte, mahallede böyle gezdi. Bu hakka sahipti çünkü pipisi vardı.
Bebek biraz büyüdü. Sünnet olacak. Davullar, zurnalar, hediyeler... Çocuk düşündü:
"Sanırım bu çok önemli bir organ.."
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Üç beş güzel kız var gittikleri yerde, annesi babası dedi ki:
"Hangisini alayım oğlum sana?"
Çocuk düşündü:
"Sanırım karşı tarafa sormaksızın seçme hakkım var."
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Çocuk acıktı, sofrasını varsa kız kardeşleri ve annesi hazırladı. Yemek bitince topladılar.
Çocuk düşündü:
"Sanırım kızlar/kadınlar bana hizmet etmekle yükümlü."
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Kalabalık bir yemek daveti, herkes masaya sığamayacak. Erkekler ve yaşlılar masaya oturdu. Çocuğu da masaya oturttular. Annesi ve varsa ablaları yerde oturuyordu.
Çocuk düşündü:
"Sanırım önemli olan erkeklerin konforu."
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Servis yapılacak, önce erkeklere yemek verildi, erkekler yardım etmedi.
Çocuk düşündü:
"Sanırım öncelikli olan erkeklerin karnının doyması."
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Çocuğun kız arkadaşı oldu.
Bütün sülale duydu. Herkesin ağzı kulaklarında. Densiz bir amca:
"Neler yapacan bahim gızlaraa" dedi.
Çocuğun anne ve babası:
"Oğlumdan iyisini mi bulacak?" dediler.
Çocuk düşündü:
"Sanırım en iyisini hak eden benim ve bu yüzden kızlara rızayla ya da rızasız istediğimi yapabilirim."
Çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Çocuk büyüdü, arkadaşlarıyla dışarı çıktı, gezdi, eğlendi. Eve geç geldi, paşalar gibi karşılandı. Kız kardeşi eve geç geldiği için azar işitirken, dövülürken.
Genç düşündü:
"Sanırım eve istediğim saatte girip çıkabilirim."
Genç bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Kavga etti, ağzı burnu kan içinde.
Annesi, babası:
"Koçum benim, helal olsun" dedi.
Genç düşündü:
"Sanırım güçlüyüm ve sorunlarımı bu şekilde halledebilirim."
Genç bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
Genç büyüdü.
Ama bir türlü adam olamadı.
...
Ve yazdıklarını uygulamaya koyuldu..
Derya KIR'ın yazısından alıntıdır.
14.02.2015
Ben bildiğiniz gibi bir öğretmenim...
Hem de çocuklarına aşık bir öğretmen...
Öyle tatlı, öyle anlayışlı, öyle duyarlı , öylesine harika çocuklarım var ki...
Başlarda böyle miydi? Değildi..
Okuldan, öğretmenden, ödevden nefret eden öğrencilerim vardı ama zamanla aştık bazı şeyleri..
Onlar üzdü ben sustum, ben üzdüm onlar sustu..
Sonra bir baktık ki şimdiye bir döndük ki ben okula onlar için gitmeye, onlar iki dakika sohbet edebilmek için gelmeye başlamışız okula..
Öğrenci candır arkadaş, sana bir şeyini anlatabiliyorsa, sen onu anlıyor ve yargılamıyorsan, duracağı yeri öğrendiyse ve değerli olduğunun farkındaysa içindeki cevher çıkar ortaya.
Bu sebeple öğrenci candır bunu bilmeyen ahmaktır. Ona yaklaşmayan, pis düşüncesi ile sopa ile saçına bakan, konuşma zahmetinde bulunmayan, anlamayaysa hiiç niyeti olmayan meslektaşlarım,
90 ların çocuklarıyız biz.. Hani 80 lerle, 90 lar arasında kalan... Hem cep telefonunu bilen hem susam sokağını...
Ayarsızız belki biraz. Ama yine de aşkımız sağlamdı bizim.
-Arkadaşın aşkı biz ölsek de aşkımız olamazdı, içimiz yansa da haramdı lan o bize!
-Gizli saklı yerlerde öpüşmelere zorlanmazdı yüreklerimiz. Derdimiz yanında olmaktı!
-ilişkin varsa, saklardın, saklardın ki kem gözler dokunamasın ona, saklardın ki ortak olmasın kimse size, biz' deyişimiz vardı ki içimizden bir biz daha çıkardı...
-Cep telefonu ile yıpratılmayan, facebook ile laçkalaşmayan , askfm gibi saçmalıklarla pazarlanmayan sevdalarımız vardı bizim..
Bizim için aşk özeldi, çevrimiçi olduğunda yaşanılacak kadar basit değildi..
Tüketiyorsunuz kendinizi, kendinizle beraber aşkı da kirletiyorsunuz.
-Arkadaş, arkadaşın sevgilisine sarkar olmuş,
-Buluşmalar konuşmalardan öte, öpüşmelere dönüşmüş,
-Biriyle sevgili olmak, rakam olmuş. Şu kadar kişiyle oldum cümleleri karizma katar olmuş.
-Özlemler bitmiş, sevgili her an ulaşılan olmuş ki ne acı...
Özledikçe severdik biz.
Sizler sevdikçe özleyeceksiniz gerçek aşkı. Zira onu hiç yaşayamayacaksınız. Acınası hayatların, bir dokunuşta yıkılan sevdalarınızla yitip gitmeye mahkumsunuz.
O eller ki bugün beni hayatımın en büyük cenaze namazına şahit etti. Etmeseydi, ellerim kanadı. Kırmızı değildi ki o kan, kapkaraydı...
Yüzleri ak pak olmuştu o dört tahta içinde. Kömür karası içinde, nefes ala ala gitti onlar. Bugün;
- 2 yılda çocuğuna doyayamayan babayı,
- Parka götüreceğim deyip de sözünü tutamayan o evin direğini, onun üst katında oturan kardeşini,
- Öleceğini anlayınca birbirine sarılıp da şehadet getiren kardeşleri,
- kiminin babasını, kiminin evladını, kiminin eşini, kiminin amcasını, kiminin dayısını uğurladım bugün...
Öylesine acıydı ki; çığlıklar sel oldu. Yetmiyordu ama o acıyı içlerinden sökmeye...
Yanyana konmuş 11 tabut.. içinde umutlar, sevdalar, gülümsemeler, nefesler götürdü...
Yandı yürekler, yandı çocuklarını tutan eller, yandı Allah' a yalvarıp dua eden eller...
Kömür karası bir günde, tertemiz gitti onlar..
Geride biz. Elsiz, kolsuz, yüreksiz bıraktıkları..
Zira yüreğimiz de gömüldü o toprağa.
Ben şahidim bu acıya. Uzaktasınız ya, tv de izlediğiniz gibi değil. Bu acı içindeyken kömürden daha büyük yanıyor...
Yav be kardeşim gerizekalı mısınız? Kredi çektiğiniz zaman direk olarak hayat sigortası yapılıyor size.
Yani öldüğünüzde borcunuz da sizinle beraber toprak altına giriyor..
O banka , bu banka artistlik yapmasınlar! Normalde olan durumu reklama çevrimeye çalışıyorlar.
Yemin ediyorum kafayı yemiş durumdayım!
Yapacak hiç bir şey bulamıyorum.
Sonra oturup bütün tanıdıklarımın facebook, twitter şu bu hesaplarına bakıp sırlarını açığa çıkarmaya çalışıyorum.
işin mi yok? diyeceksiniz.
sanırım yok!
Hayır o değil, alışkanlık oldu. Hadi sırlarını açığa çıkarmaya çalıştığım bir şey değil. Bir de elimde kalem kağıt, incilin şifresini çözer gibi not alıyorum.
Ama bildiğim şeyleri yüzlerine söyleyince bunu sen nerden biliyon? bakışları çok hoşuma gidiyor..
Her birine tek tek bayılıyorum.
Her sırlarını gelip paylaşmalarına, bana yalan söylememelerine, birbirimize baktığımızda gülümsememize, benden tırstıklarında sus pus olmalarına, en manyak esprileri yapıp gülmelerine, verdiğim emeği görmelerine hayranım..
Onlar benim çocuklarım.
-kimisi sinirli, atarlı ergenlerim deyip seviyorum,
-kimisi komik, maymunum benim deyip seviyorum,
-kimisi artis, madonna kamilim/ kamilem diye seviyorum,
-kimisi ağlar sürekli, sulu gözüm diye seviyorum,
-kimisi çapkın kazanovam diye seviyorum,
-Kimisi çok güzel bebek yüzlüm diye seviyorum...
Bu meslek var ya bu meslek... Böyle candan sevilince yapılır.
Karşılıksız sever onlar. Hepsine kurban olurum ben.
Niye mi yazdım bunu?
Ben bir öğretmenim ve aşığım çocuklarıma... Parası pulu umrumda değil, tek gülümsemeleri; emekleriniz boşa çıkmasın inşallah , hakkınızı ödeyemeyiz demeleri her şeye bedel..
Dostum sana tavsiye;
-Öğretmen olacaksan; sahipleneceksin, seveceksin ve bileceksin ne yaparsalar yapsınlar; Onlar çocuk...
insanı dokunmatik telefondan soğutan mevzudur.
Babam dede oldu ve torununu işleri sebebi ile daha göremedi. Eski telefonundan kurtulup yerine dokunmatik aldı ve işler o gün boka sardı.
Ben: Hayırlı olsun baba telefon almışsın.
Babam: He kızım torunu görelim diye aldık.
Ben :iyi bakalım. Kullanabilecek misin?
Babam:Cahil miyim ben eşşoğlueşşek!
diyerekten pek bir havalı telefonu kapadı.
1. gün; Telefonum çalıyor, arayan babam
Babam: Bu internete benim telefonum bağlanmıyor! Bozuk bu götürücem ben!
Ben:Yok baba sen onun ayarlarını yaptır.
Babam:Hadi yap!
Ben: Baba ben yapamam müşteri hizmetlerini ara.
Babam: tamam! Bi boka yarasan şaşarım eşşoğlueşşek!
2. gÜN:
Babam: bU vasat (whatsapp demeye çalışıyor) Nasıl oluyor?
Ben :Google uygulamalara gir, bıdı bıdı bıdı, dıdı dıdı dıdı, hebebebe, hübebebe.
Babam: Bi boku anlatamadın eşşeoğlueşşek, ben abini arayım!
Ben:Mavi ekran...
3. Gün yani bugün;
Babam:Bu telefon kendi kendine yüklüyor, paralarımı yiyor bu pezevenkler!
Ben:yok baba, güncellemeleri kendi yapıyor.
Babam:biR RESiM VAR onu nasıl silicem?
Ben:Dosyalarıma gir
Babam:senin dosyana ben nasıl gireyim? Nerede o?
Ben:Baba şöyle yapıcan bifidididi , bıdı bıdı bıdı bıdı
( 5 dakika anlatımdan sonra)
Babam:Beynine sıçayım çocuk! Eşşoğlusu bi anlatamıyon! Ben telefoncuya gidiyom!
Yemin ederim soğudum bu teknolojiden... Kendi telefonuma elleyemiyom. Babam arıyor yine!
Daha sevimli olunduğu sanrısı ile kullanılan kelimenin ne kadar yapay durması durumudur. Gerçekten de iticidir. Bebek demek zaten sevimli, masum, güzellik demektir. Bebiş deyince daha sevimli olunmuyor. Hadi Uyanın artık kızlar
Valla kimse kusura bakmasın.
Sevilmemeleri imkansıııız!
8. sınıf öğrencilerim var benim. Öyle güzeller, öyle tatlılar ki...
En yaramazından, en çalışkanına hepsi bambaşka.
Ergen olarak düşünülmek için çooook fazla temizler.
Bir tane öğrencim var; o ise bambaşka..
-Oğlum sen neden geldin? Sağ kolun kırık ya. Nasıl yazacaksın?
*Hocam ingilizce dersi var diye geldim.
-Olsun iyileşince anlatırdım ben sana yeniden.
*Yok öğretmenim, siz yorulmayın. Gelirim ben.
O öyle deyince 2 ay boyunca tüm ingilizce derslerinde tahtayı yazdıktan sonra onun defterine notlarını ben yazdım..
Ay sonunda alçısı alındı. Yanıma geldi;
-Öğretmenim alçım çıktı. Artık ben yazacağım. Bir de çok dikkat edeceğim. Ben kolumu kırınca siz daha çok yoruluyorsunuz
demez mi?
Vallahi de billahi de ağzını burnunu yiyesim geldi.
Bir türlü alacağını alamamış, vereceğini verememiş ahalidir.
2 tür yavşama şekilleri vardır;
1- laf sokarlar, acısın da cevap versin sonra özür dilerim modeli,
2- Entry ile başlayıp Özel bilgi edinmeye çalışırım modeli.
Siz sözlük kızı, kadını, erkeği, çocuğu ne olursanız olun.
-istemediğiniz başlıkları sol frame' den kaldırıp görmezlikteN gelebilirsiniz.
-Size mesaj atmasını istemediğiniz insanları engelli listesine ekleyebilirsiniz.
Haa bayan olarak siz de abartıp burası kasıyor, msn, facebook, tel derseniz.
E siz kaşınıyorsunuz demektir.
O zaman zaten ahalice tutarlar sizi. *
bu hikayede okuduklarınız %100 gerçektir. yaşanmıştır.
benim evde takip eden arkadaşların bildiği üzere yeni nesil bir kaşar yaşamaktadır. kız, erkekleri kullanmakta acayip profesyonel...
çok kız gördüm, çok kaşar gördüm. yeminle böyle vasıflısını görmedim.
olaylar aynen şöyle gelişti;
son ayrıldığı sevgilisinin kankası ile mesajlaşmaya başladı. mesajlaşmalar sürerken tabiki de aklı çıkıyordu. aklınca adamı tavlamış, yeni avını güzelce sömürecekti. bu arada eski sevgilisinin kankası olması ise onu hiç kaygılandırmıyordu.
karı nerdeyse 2 ay adamla mesajlaştıktan sonra delikanlı ile görüşmeye karar verdiler. bir gece yarısı ( dikkatinizi çekerim adam gibi bir saat değil.) arabasıyla gelip bizim iki ayaklı kaşarı alıp gitti.
bunlar arabada konuşurken ki; bunlar yakın konuşmalar. delikanlı kızla öpüşmeye çalıştı. hayret edilecek bir şey oldu. kaşar geri çekildi. kısa bir süre sonra adama mesaj geldi. o da arabadan çıkıp 1 92 lik adamı bagajdan çıkardı.
-1 92 lik adamın göt kadar bagajdan çıkmasına mı?
-onun içine sığmasına mı?
-bizim kaşarın herifi reddedişine mi?
akıl erdireyim bilemedim.
kısacası fındık kadar kaşar, fil kadar adamı şapkadan çıkardı ya, helal olsun...
elalem şapkadan tavşan çıkarmış çok mu?
bizim kaşar o bagajdan 1.92 lik adamı çıkardı.
zorunlu tanım: imkansızı başarmaktır.
sözlüğün gidişatına dur demek amacıyla ortaya çıkan yeni oluşumdur.
Eylemlerimiz devam edecek, sözlük yazarlarının itirafları başlığında günün ilk entrylerini bilgi içerikli gireceğiz.
katılmak isteyenlere kapımız açık. *
2014 yılında burçların başına geleceklere kısa bir özettir.
-Koç burcu; Bu sene Gıroyum emmee para bende tavırlarında olacaksın. Maddi açıdan ferahlayacaksın. Bu sayede de kurban bayramında bile karı kız keseceksin. Erkeksen uçkuruna, kızsan kukuna sahip çık. 2014' de yataktan çıkamayacaksın!
-Boğa burcu; Maddi anlamda bu sene avucunu yalayan burçtur. Açlıktan nefesin kokacak. Ama rahat ol. ilişkin varsa cinsellik üst seviyede olacak yine.. Fantezinin biri gelip biri gidecek. ilişkin yoksa sevgilin olacak, ilişkin varsa evleneceksin. Boğa güneş tutulması da sizin evde olacak. Gözlük kullanmadan bakmayın bu sırada da götünüzü sıkı tutun. Satürn girecek!
-ikizler Burcu; Pek bir rahat seneye giriyorsunuz. Maddi anlamda, aşk anlamında en şanslı burçlardan birisiniz. Ancak tutulma size de girecek. Bir egoist, bir götün havada tavırlara gireceksin ama yılın sonuna doğru götün yerle bir olacak. Ayrıca bu sene erkekler için karı kızın, kızlar için erkeğin, oğlanın haddi hesabı olmayacak. Korunun mazallah sonra durduğunuz yerde çoğalmayın!
-Yengeç burcu; Tabiri caizse aşkın a.ına koyacaksınız! Yalnızsanız aşık olacaksınız, aşıksanız çoluk çocuğa karışacaksınız. Haadi yine iyisiniz kapağı yurtdışına atacaksınız. O para var ya, heh işte ona gözünüz gibi bakın. Bu sene hesap yapmaktan ananız ağlayacak.Aşk var para yok. Sıçayım 2014 e dediğinizi duyuyorum!
-Aslan burcu;Çok olgun bir döneme giriyorsunuz. Bizim zamanımızdayken ile başlayan cümleler ile yatacak, çok yorgunum sevişmeyeceğim ile kalkacaksınız. Gücünüzü kanıtlama telaşında erkekseniz pipinizle iki kız kaldırma kuvvetinizi gösterecek, bayansanız size mal mal bakan ipnelerin götünden maymun çıkarabileceksiniz. Şimdiden kolay gelsin!
-Başak burcu; Donunuzu çıkarırken bile özen gösteren sizler bu sene iş yiyecek iş sıçacaksınız. Zira kariyerinizde önemli gelişmeler var. Patronu mu karısını mı götüreceğinize kadarını bilemiyoruz ama çok büyük bir terfi ile baş godoman olabilirsiniz. Sevgilinizle süt banyosu yapacak, kıçınızı dolar banknotlarla sileceksiniz. Arap yağı bol bulunca sürdüğü yeri aşındırmayın!
-Terazi burcu; Gözünüz başkasında, eliniz başkasında, kolunuz başkasında, kalbiniz başkasında, bacağınız başkasında.. şeklinde her uzvunuzu birilerine adayacaksınız. Kısacası tek gecelik ilişkilerin bol olacağı bu senede ailenizle ilişkilerinize dikkat edin. Zira baba parası ile karı kız tavlayanlar sıçacak, göt bezini baba parasına borçlu olanların her bokları piyasaya çıkacak. Zaman kötü, kollayın o götü!
-Akrep burcu; Bu sene çoook şanslısınız. Herkes güzel poponuzu pohpohlayacak yetmeyecek herkesde bir sürpriz yapma telaşı olacak. Sokakta biscolata erkeklerini veya kırmızı jartiyerli hatunlar bile görebilirsiniz. Gözünüzü açıp, şeyinizi sıkı tutunuz. Zira paranız suyunu çekecek. Şeyinizi, yani ayağınızı yorganına göre uzatın!
-Yay burcu; Eskiden piyasadan ayrılmazken bu sene biraz daha geriye çekileceksiniz. ilgi manyağısınız. Herkes sizinle ilgilensin. Size güzel sözler söylesin, jestler yapsın derken derken çevrenizdeki insanları bıktıracaksınız. Güzel bir aşk çıkacak karşısınıza ancak boynuzlarınızı sıkı tutunuz. Kıçınıza batabilir! şaka şaka. ilişkinize dikkat. Üzmeyin karşınızdakini yahu!
-Oğlak burcu; Bu sene yiyeceğiniz kazıklar sizi daha da genişletecek. Dost bildiğiniz insanlara dikkat edin. parasal anlamda sizi öpecekler. Size bu sene aşk maşk yok. Zira kıçınızdaki kazık çok acıtacak!
-Kova burcu; Kararsızlıktan öleceksiniz. Yedekler boy boy, seni... töbe yarabbim. Çok ikilemler yaşayacak. Kiminle olacağınıza karar veremeyeceksiniz. Son anda karar verdiğinizi sanıp yine veremeyeceksiniz. Kova misali boşalıp boşalıp dolacaksınız. Ve biri karşınıza çıkacak ve diğerlerini sallayıp ona kör kütük aşık olacaksınız. O nedenle çok düşünmeyin. Büyük aşkınızın kafasına bir yerlerde saksı düşmezse bu sene kollarınızda!
-Balık burcu; ilk defa çok hızlı geçiş dönemleri yaşayacaksınız. Aşk hayatınızda en son nerdeydi? kimleydim? derken çoook uykusuz geceler geçireceksiniz. Aslında aşk olacak meşk çok yok. Uykusuzluğun sebebi de çoook çalışacak çook kazanacaksınız. Bu sene parayı kazanın seneye istediğiniz her şeyi elde edersiniz. Biraz sabır!
Dik not: Bu yorumlar tarafım tarafından uzun uzun düşünülüp yazılmış, Rezzan Kiraz yorumlarından yardım alınmıştır. Shrek filminin Çorum versiyonu gibi düşünün....
Hadi bakalım şimdi hepinize sahip olduğunuz burçla mutlu yıllar.
Sigaramı yaktım keyifli keyifli içmeye başladım. Zira en sevdiğim şey de o sigaranın son 3 fırtıdır.
Birden arkadaş geldi yanıma
-Telefonunu verir misin? telefonumu bulamıyorum dedi.
Ben de sigarayı küllüğe bıraktım. Bu arada da çantamdan telefonumu çıkarmaya çalışıyorum. Baktım sigarayı alacak;
-içeceksen paketten al sigarama elleme dedim.
Bunu demiş olmama rağmen inatla sigaramı içip siktirip gitti.
bir gün katil olursam bu son 3 fırt yüzünden...
En nefret edilesi insan tipidir. Emeğe saygısı olmayandır. Sigaranın en güzel yerini sizi düşünmeden çeken insandır.
Ağzı burnu kırılasıdır.
toprak attım resmen üzerine.
ama haketti ipne!
Babam ilk defa mesaj atmayı öğrenmek istedi.. çalıştım, çabaladım. Tabi bu sırada yediğim fırçanın haddi hesabı yok...
Her şeye rağmen ince ince, nakış nakış işledim beynine.
Bu arada babam asla öğrenemediğini kabul etmeyip;
-Bi anlatamadın eşşoğlueşşek!
diyerek de canıma okudu.
Her neyse iyice öğrendiğine emin olduktan sonra diğer odaya geçip (ki fırçada mallaştığımın en açık kanıtıdır) babamın mesaj atmasını bekledim.
2 dk geçti yok, 5 dk geçti ses yok, 10 dk geçti tık yok...
Dayanamadım diğer odaya gittim. Babam biriyle konuşuyordu telefonda. Neyse telefonu kapattı bana bakmaya başladı.
-Hadi baba mesajı atsana,
*Attım eşşoğlueşşek!
-E noldu ya ?
Babamın yüzündeki renk değişimini o zaman farkettim. Öyle bir haykırdı ki. Tabi bu sırada da şu cümleleri sarfediyordu;
*Arayan başmüdürdü sabahtan beri ananın ekmeğini yerim mesajını açıklamaya çalışıyorum. Zaten senin öğrettiğin şey ancak bu kadar olur! Kaybol eşşeoğlueşşek!
O anda güleyim mi, ağlayım mı bilemedim.
Ama babam o günden sonra mesaja merak sarmadı. Bu da bana çooook yaradı.
Dışarısı buz gibidir. Götün dona dona gelirsin evine. Bir bakarsın televizyonda bir türk filmi..
Hemen battaniyenin altına girip sıcaklık iliklerine işleyene dek beklersin.
Sonra türk filminin verdiği ağırlıkla başlarsın uyumaya..
Tabi filmi daha öncesinde yüzlerce kez izlediğin için sonunu izleyemedim diye dert etmezsin.
Kışın en keyifli olayıdır.
Battaniye türk filmsiz, türk filmi battaniyesiz olmaz...
Bugün derste harıl harıl konu anlatıyorum.
Öğrencimin biri;
-Hocam siz evlenmediniz mi?
diye sordu.
Kaldım böyle bir kalamık gibi.
-Yok evladım. Evlenmedim ben. Beni alacak benden zeki adam bulamadım.
Başka bir Öğrencim bilmiş bir edayla;
-Hocam boş ver zekayı. Parası olsun yeter. Siz hele evlenin de biz düğüne gelelim. dedi.
-Oğlum aynı annem gibi konuştun ya dedim
-Demek ki tüm anneler aynı öğretmenim. Annem de ablama diyor hep, Nabacan yakışıklı, zeki adamı. Parası olsun yeter!
Mavi ekran, ben, öğrenci, annesi, ablası...
Hep beraber şok yaşadık.
Bir arkadaşım var. Öküz desem değil, manyak desem değil..
-Sevgilisi terk etmiş. Oturmuş kendiyle dalga geçiyor,
*Nasıl da terkettirdim kendimi. En sabırlı adamı bile delirttim ya laaa...
-Annesi ile babası doğum gününü unutmuş.
*Anasını satiyim ne evlatmışım arkadaş. Doğduğum günü hatırlamak istemiyorlar. Haklı ulan adamlar.
-Arabasına kayan araba çarpmış.
*9 bin nüfusluk mekanda bir tane kaza oldu. O da benim arabaya çarptılar. Ne şanslıyım hee park halinde iken arabama çaprtılar. Kimseye nasip olmaz arkadaş!
-Yürürken karda kayıp düşmüş.
*Acayip artistik düştüm valla. Kıçımın üstünde 1 km kaydım valla. Az daha zorlasaydım buz pateninde ülkeyi temsil ederdim.
Deli midir? Akıllı mıdır? bilemem ama bazen en iyisini yapıyor gibi sanki.
Aynanın karşısına geçip sadece göbeği şiştiğinde ' eneee çorba içmiş somali' li çocuk gibi oldum' diyor.
Gülmemek içi bazen çok kasıyorum kendimi.
Ama biliyor yaşamayı. *
ZORUNLU EDiT: kENDiNi SEVEN iNSANDır. Helal olsundur.
Öğrencimin biri Türkçe dersinde '' işaretini öğrenmiş. Çoğunuz biliyorsunuzdur ama ben yine de açıklayayım. Den den işaretidir. Üsttekinin aynısı anlamına gelir.
Her neyse, derse girdim. Öğrencim bir kelimeyi yanlış yazıyor sürekli. Ben de
-kızım sen bu kelimeyi 10 kere yaz, dedim.
Neyse arkamı dönmemle öğrencimin bitirdim demesi aynı ana denk geldi. Şok oldum.
Sonra deftere baktım bir kez daha şok oldum.
House
''
''
''
şeklinde 10 tane yazmış aklınca. Türkçe dersinde öğrendiğini ingilizcede uyguladı diye kızamadım da.
Öyle mavi ekran halinde tıkandım kaldım.
çok zeki bu çocuklar yeaaa!
