bugün

Babam ilk defa mesaj atmayı öğrenmek istedi.. çalıştım, çabaladım. Tabi bu sırada yediğim fırçanın haddi hesabı yok...

Her şeye rağmen ince ince, nakış nakış işledim beynine.
Bu arada babam asla öğrenemediğini kabul etmeyip;
-Bi anlatamadın eşşoğlueşşek!
diyerek de canıma okudu.

Her neyse iyice öğrendiğine emin olduktan sonra diğer odaya geçip (ki fırçada mallaştığımın en açık kanıtıdır) babamın mesaj atmasını bekledim.
2 dk geçti yok, 5 dk geçti ses yok, 10 dk geçti tık yok...
Dayanamadım diğer odaya gittim. Babam biriyle konuşuyordu telefonda. Neyse telefonu kapattı bana bakmaya başladı.

-Hadi baba mesajı atsana,
*Attım eşşoğlueşşek!
-E noldu ya ?
Babamın yüzündeki renk değişimini o zaman farkettim. Öyle bir haykırdı ki. Tabi bu sırada da şu cümleleri sarfediyordu;

*Arayan başmüdürdü sabahtan beri ananın ekmeğini yerim mesajını açıklamaya çalışıyorum. Zaten senin öğrettiğin şey ancak bu kadar olur! Kaybol eşşeoğlueşşek!

O anda güleyim mi, ağlayım mı bilemedim.

Ama babam o günden sonra mesaja merak sarmadı. Bu da bana çooook yaradı.

Adama soğuk terler döktüren mevzudur bu yahu..
(bkz: sürahiden su içen baba)
kendi kendine öğrenmesinden iyidir. üstüne whatsapp kullanmasından hayli hayli iyidir. adam bana bilişim etkinliklerini haber veriyor abi sürekli. daha n'olsun.
çok zordur bunu yapmak. atacağı mesajı yazmak için önce tuşları sonrasında ise hafleri aramak gerekir.

"ben buna basıyorum ama "seni" yazıcam "pemg" yazıyor. bu nasıl iştir." şeklinde bir yorumla karşılaşılır.

yaşadım ve biliyorum.
ne kadar öğrensenizde şöyle mesajlar atabilir.

nerdesinlancabukevegel
bazen oldukça zordur.
şu ana kadar yüzde elli oranında başarılmış durumdur. bir türlü olmuyor. yazarak çalışacağız ve kısa notlar alacağız artık.