Bir yazara göre nakşibendiler türkiyede derin devletmiş erdoğan ve daha birçoklarının biat ettiği ve ülkeyi onların yönettiğini söyledi şaşırdım tabi kemalist yazarlara selam.
Eskiden neler neler olurdu. Faili meçhul cinayetler. Kulak kesme olayları, kazan dairesine atılan cesetler. Bunlar hep derin devletti işte. En son Susurluk kazasından sonra bıçak gibi kesildi.
sen kendi ekonomini dogmatik dini iktisat ile, torpille, vergiyle, dandik eğitimle, hukuksuzlukla baltalayıp dur, sonra "dış güçler izin vermedi" de.
dış güçler güney kore’ye samsung'u, tayvan’a tsmc’yi, almanya’ya mercedes’i çok görmedi de sendeki aselsan "müdürün yeğenini alalım, işi öğrenir zamanla" kültürüne mi takıldı?
türkiye'nin başına ne geldiyse, sorumlusu dış mış değil iç güçlerdir.
türkiye, zamanında akp gibi bir partiyi liberal zannedip, bu sahtekarlara prim vermek yerine "liberal" tanımını çekinmeden kullanan ldp'yi tercih etseydi, türkiye bugün,
- gsyh’si 2-3 kat fazla,
- enflasyonu tek haneli,
- ab ile tam entegrasyona çok daha yakın,
- otokrasiye sapmamış bir demokratik cumhuriyet
haline gelebilirdi.
yani yunanistan gibi batı görünümlü ama borçlu değil; polonya gibi yükselen, portekiz gibi demokratik ve güney kore gibi çalışkan bir ülke olabilirdik.
mevzu darbeci zihniyeti terk ederek, çalıp çırpmadan, insanları özgür bırakarak iktisadi verimliliği sağlamaktı.
bugün geldiğimiz nokta ise o eski darbeci zihniyetin alternatifi falan değil. avrasya diktası olduk çıktık nihayetinde. bunu her şeyden önce bu millet kendisi istedi.
bizim milliyetçi muhalifler şimdi diyecektir,
"ama akp'yi de amariga getirdi." diye.
e bu oyları verenler de amerikalılar mıydı kardeşim? istediğin kadar finansmanın olsun, halkta karşılığın yoksa kazanmıyorsun. Devada para mı yok?
bugün "devlet medyamızı susturuyor." diye ağlıyorsunuz.
türkiye'de devlet, bugün tepe tepe kullandığı tüm otoriterlik araçlarını muhalefetin içinde liberallerin bu kadar demonize edilmesine borçludur.
sular durgunken liberaller size rtük'ün kaldırılmasının icap ettiğini, ifade özgürlüğüne ket vuran yasaların var olmaması gerektiğini söylediğinde liberalleri yeterince sert olmamakla suçladınız. "ehehe ılık, pembe gluteus maximuslu" falan dediniz.
buyrun şimdi, bugün savunduğunuz tüm o otoriterlik araçları sizi sindirmek için kullanılıyor.
liberaller trt'den rtük'e kadar söylediklerinde haklıydılar. muhalif cenahta da bunların artık kabul edilmesi lazım.
gerçek şu: bu ülkenin burnu, bu iktidar ve bu muhalefetteki egemen devletçi kafa değişmediği sürece çamurdan falan çıkamaz. devletçi kafa ister rakı içsin, isterse alnı secdeye değsin. batar kardeşim. bu kafayla daha çok batar.
internete sızan edevlet,
mhrs,
yemeksepeti verilerinin hepsini mossad ve nsa ye bağlı hacker gruplarına kaptırmıştılar.
müsiad ve tüsiad patronlarıyla yapılan gizli ve açık anlaşmalar için,
kolluğu işçi sınıfının üzerine salıp,
yargıyı yoksul, gariban adamları susturmak adına kullanmak haricinde hiçbir niteliği yoktur.
iran, baas rejiminin onca şaşalı propagandaya rağmen,
israil ve abd ambargoları karşısında hezimete uğraması gibi,
en ufak ekonomik yaptırımlarda bile kendi üzerine çökmekte.
hepsi perişan vaziyette, ne yargı, ne kolluk görevini yapmıyor, ve milyarlarca dolar siyasi olayları manipüle etmek, gündem değiştirmek için havaya saçılıyor.
büyükşehirlerin hiçbirinde kadınların, gençlerin can güvenliği yok, mal güvenliği temin edilen tek sınıf yalı çocuğu para babaları. hırsızlık, gasp, fuhuş, uyuşturucu satıcılığı, hepsi kontrolden çıkmış vaziyette.
müesses kurumlarla atatürk tsk sı olmasa, terörle mücadele konusunda da sınıfta kalırdık.
türkiye,
hiçbir ekonomik yaptırım altında değilken,
emekçi halkın asayiş ve güvenliği konusunda sınıfta kalıyor,
sadece zenginlere hizmet etmeyi önemsiyorsa,
abd, israil, ab ambargolarında başımıza gelebilecek felaketleri tahayyül bile edemiyorum. iran bunca sene iyi dayanmış!
ama hangisi? kaç tane derin devlet var? hangisi en güçlü ve bunların hangisi kime hizmet ediyor? bir tane mi var ki, yukarıdaki tüm eleştirilerin hedefi olsun? masonlar bu işin neresinde? sorular sorular..
bunları basit futbol tabiriyle ofansif (atak) bir bakış açısıyla değerlendirmeden önce, sağlam bir tarih ve siyaset bilgisiyle yani öncelikle orta saha merkezli defansif bir oyun anlayışı kurarak ardından taktik belirlersiniz. çünkü futbolda gol atmadan önce gol yememek esastır. defans güçlü olmadan istediğiniz kadar gol atın eninde sonunda yenilirsiniz. daha kendi mevcut coğrafi konumunuzun gerektirdiği siyasi askeri ekonomik jeopolitik konjonktüre hakim değilseniz dünya üzerinde yaşanan olayları ve turkiyeye yansımalarını okuyamazsınız ve sağlıklı veriler elinizde olmadan da doğru değerlendirmeler yapamazsınız. iş sizin gördüğünüz bildiğiniz gibi ve aklınızın yettiği kadar değildir çünkü. daha gündelik siyasetle devlet politikasını ayırd edemeyecek kadar siyasi bilgisi olmayanlar kalkmış derin devletten teşkilattan bahsediyor. Avrupa'nın Amerika'nın batının özellikle ingiltere'nin siyasetini bilmeden Türkiye'yi yorumlamak hiç gerçekçi olmuyor. evet..