ne kadar çabalarsanız çabalayın, ne kadar kendinizi heba ederseniz edin nasipten ötesi olmuyor. birisi geliyor ve sizin uğruna hayatınızı verebileceğiniz cananınızı hiçbir emek harcamadan elde ediyor. gerisi gam keder...
içine çiğ yumurta eklediğimi unutup kaynamadan muhallebinin tadına baktım. Şeker eklemek için. Şimdi kafamda acaba Salmonella olur muyum gibi tuhaf ihtimaller var alakasız biliyorum ama ben evhamlı bir insanım sağlığım konusunda...
hani bi klişe vardır ya, bu kafayla bilmem hangi yılda olmak isterdim diye. o klişeyi ben de söyleniyorum bir yıldır. boş tabii ki. öyle kendi kendime söyleniyorum işte.
minberde ''intikamını alacağız... hesabını elbet soracağız....''diyen yeni atanan imam, sevdim seni allah için.
akabinde allah rasulünün makamına yakışır şekilde hutbe....
allah sayınızı çoğaltsın inşallah.
at izinin it izine karıştığı, ayakların baş olduğu bu devirde kimseye kendimi ispatlamak zorunda değilim. ben kendimi biliyorum, birkaç insan beni biliyor. o bana yeter.
bizde Talat Paşa'lar bitmez. ittihatçıların, hataları ve eksiklikleri olduğu söylenebilir. Bunda hiçbir mahzur yoktur. Ancak bu devletinin daha ileriye gitmesi için mücadele etmiş devlet adamlarına kimse hakaret edemez.
eski kaşarlı, iri zeytinli, tahin pekmez ve bir miktarda kavurma-nın dedikodusu yapılmış komşular tarafından.
kınadım, acıdım ve üzüldüm...
paranızı yiyin agalar diye de yüzlerine vurdum belki yüzüncü kez!!!
alayı paket oysa!!!!
poğaça ve kaliteli mekandan alınan börekle güne başlıyorlar zavallıların bir çoğu!
halbuki paranın köpeği alayı!
kendi parasına köle denyolar!
akıllı adam kahvaltısından belli olur demişti bilge adam.
tuttum sözünü yıllar evvel.
aklım halen pek yok ama, kahvaltım sağlam.