nietzsche ağabeye göre ikiliği ile insanın hayatı arasında benzerlikler vardır:
"insan ya hiç düş görmez ya da ilginç düşler görür. insan uyanıkken de aynı biçimde yaşıyor ister istemez: ya hiç yaşamıyor ya da ilginç bir biçimde yaşıyor."
"rüyalar klasik dramanın bilindik evrelerini izler: hazırlık evresi, dramanın kendisi ve final (çözüm ya da çözümsüzlük). bu nedenle bizler, bireysel olarak, kaosun kenarında varoluşun yaratısı da sayılırız." carl gustav jung.
gece uykusundan ziyade sabah ikinci/üçüncü uyanışıma müteakip uykulara fırsat bulduğumda gördüğüm (veya en azından daha net bir şekilde hatırladığım) imgeler bütünü.
gün içinde aklımdan geçen nanosaniyelik bir düşüncenin bilinçaltımın bir yerlerine kazınması ve rüyada bir dekor, bir figüran olarak yer alması her seferinde hayran bırakıyor kendine. tam olarak da bu olayı; rüyada gördüğüm bir detayın "lan ben bu bilgiyi ne zaman öğrendim/ bunu ne zaman düşündüm" diyerek tersten izini sürme işini çok seviyorum.
güzel şey bu rüyalar. beynin bir yerlerindeki yaratıcı kasların çalıştığının bana göre en net göstergesi. nefes aldığım sürece görmeye devam ederim umarım.
annem dün rüyasında benim öldüğümü görmüş. birden odama girdi dün gece, telefonumu da aldı ve kapatıp götürdü. ne yaptığını sorduğumda çabuk git uyu dedi oysaki ben 4- 5 gibi gitmeyi planlıyordum. neyse işte, ilk defa beni bu kadar düşündüğünü gördüm, ilk defa ona acıdım. öyle işte.
Kapıyı açtığımda seni gördüm önce şaşırdım sonra içimde uzun zamandır hissetmediğim his.. Sarıldım öyle uzun uzadığa mı bilmiyorum çünkü bilmediğim şekilde uyandım..
kavuşmak hayal oldu...
rüya süreleri muhtemelen aynıdır ama bazıları o kadar uzun geliyor ki uyandığımda çok yorgun oluyorum. hem saçma hem de uzun süren bir rüyada ise kötü bir projede oynamak zorunda kalan bir aktör gibi hissediyorum kendimi. rüya görmemek en güzeli sanırım.
uyandığım zaman serseme dönüyorum beş on kaç tane gördüysem sabah hepsi de aklımda oluyor bu sefer anlatmaya başladığım zaman yeter heri sende ne bitmez rüya diyorlar.
Rüyalar geleceğin aynasıdırlar.Aslında çoğu çıkıyor.Bizim sürekli gördüğümüz bir rüya var ki bir erkek bebek görüyoruz. Masmavi gözleri olan, koyu saçlara sahip bembeyaz yüzlü bir erkek bebek. Bu rüyayı yıllardır görüyoruz. Bebek çok güzelmiş anneciğim öyle diyor. Gözlerini laciverde çalıyormuş. Annem çok güzel bir bebek deyip duruyordu hep bu bebek için. Ciddiyim on yaşlarından beri hep mavi gözlü erkek bebek görüyoruz. Bu aralar da kız bebek görüyoruz. Ama bu mavi gözlü erkek bebek cidden manidar. Bu bebeği yıllardır görüyoruz ve hala görmeye devam ediyoruz. Acaba bebek görmek ne demek?
bu aralar bir acayiplerini gördüklerimdir. önceden fasulye ayıklarken falan görüyordum kendimi. artık prodüksiyonlu rüyalar görmeye başladım nedense. helikopterden atlamalar, hollywood ünlüleriyle yemek masaları, bazukayla araba patlatmalar falan... hayır ekonomik durumumda da bir iyileşme yok, aynı fakirliğe devam. ama iyice rüyalara sardım arka arkaya böyle şeyler görünce. google'dan anlamlara bakıp youtube'dan rüyayla ilgili ciddi konuşmaları falan dinliyorum. iyice mala bağladım. en son podcast'e kadar düştüm (bkz: rüya dedektifleri) hayır, rüyanın ne gibi bir anlamı olacak sanki. rüya işte. ama insan merak da ediyor bir yandan. ya da kafayı yedim.