Biri nihat'a şunu açıklasın: turkiye'deki her dört evlilikten birinin akraba evliliği olduğunu ve bu evlilikten doğan çocukların başta zeka geriliği olmak üzere bir çok hastalıkla dünyaya geldiğini falan filan...
Ulan eskiden akraba evliliği yapanlar utancından bunu söyleyemezdi, şimdi "ben akraba evliliği yaptım" diyenler alkışlanıyor!
yaptığı programin birinde küçük bir çocuk söyle bir soru yönetti kendisine.
"Çiçek koparmak günah mıdır? "
sevgili hocamızın cevabı enteresan geldi. çünkü resmen günahı ve sevabı kendisinin belirlediğini söyledi.
Eğer koparın günah değil derse herkes çiçekleri koparırmis bu iyi bir şey değilmiş. ama koparmak günah derse kimse dokunmazmis bu da doğru değilmiş. yani günahı ve sevabı kendisinin belirlediğini beyan eden bu açıklama ile dini emirlerini yorumladigini kabul etmiştir. Diğer yandan çocuğun kalbini kırmamak için gösterdiği naiflikteki gibi, diğer konularda da aynı tutumu sergilemesi bazı kesimlerden tepki alabiliyor. kuranin döneme göre yorumladigini, bazı konuların günümüzce hoş karsilanmadigini söylerken bu ilerici bakış açısını "kimlerle evlenilebilir" hususunda ise kuranin emri olduğunu ve helal kilinacagini savunuyor.
keşke din işimize geldiği gibi yorumlanan bir şey olmasaydı da neye inanmamiz gerektiği konusunda tereddüte dusmeseydik. o zaman herkes kendi inandığı dini kendince yorumlayabilir, kimseye danışmaya gerek yok.
akraba evliliğini "ben teyzemin kızıyla evliyim ihihihi" diye şirin göstermeye çalışan bir adet sözde prof. bide alkışladılar bu lafını, allah akıl fikir versin herkese.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1458368/+
Istisnalari bilemem ama insan kuzenine nasil yan gozle bakar anlamiyorum... Aile kavramina en azindan benim aile kavramima cok ters...
Aslında adamın suçu yok oraya giden bir cahil kitle var ve sıradan sorular soruyorlar ayrıca bazı insanların bu soruları sadece soru sormak için sorduklarını düşünüyorum bu kadar salak olunmaz.
o saçma soruları özellikle sorduruyorlar. programın sosyal medya pr'ı olsun diye. bu soruların gerçekten sorulduğuna inananlar da haber sitelerinde görüp şaşırıyor.
izledikçe üzülüyorum, küçücük çocuk allahın isimlerini sayıyor, alkışlanıyor, tamam bilsin eyvallah da anlamlarını bilmediği bi dünya kelimeyi söyleyen ve öğreten insanlar neden alkışlanır, biz bebeyken babamız istiklal marşı 10 kıtayı, atanın hitabesini öğretirdi, gelecekten umudu kalan..
bu şahıs yıllar önce ankara'da yerel radyolarda parlamaya başladı. o sıralar radyo programlarında programlarından para almadığını söylerdi. sonra bilmem ne geceleri adı altında spor salonlarında islamcı kesime yapılan birtakım organizasyonlara çağrıldığında gördüğü rağbetin ardından sırf kendine mahsus organizasyonlara başladı. noolacak islamcı kesim o zamanlar (şimdi durum biraz farklı) ne tatil bilir ne gezme ne tiyatro ne sinema. tabi ilgi büyük oldu. sonrasında hatipoğlunun özel geceleri devam etti. aynı şimdilerdeki atvdeki programa benzer anlatımlardı. ney eşliğinde hikaye anlatı vs vs. aynı teraneler gecesi bilmem kaç milyar ücretler aldılar.
babacan ve güleryüzlü tavırlarıyla takipçilerine merhem(!) olma konumundadır. ama bu merhem(!) uyuşturucu kullanmak gibidir. asıl sorunları çözmez, kullandıkça beter eder.
yaptığı sevimsiz ticaretten daha çok rahatsız olduğum, topluma empoze ettiği arabesk din algısıdır. takipçilerini kurana odaklamaz. ayetlerle konuşmaz. mış gibi yapar.
