dinin ve bilimin varlığı ele alış biçimleri farklıdır. dinin hakikat iddiası vardır ama bilimin yoktur. evet yoktur. bilim sadece gördüğümüz algıladığımız nesneler dünyasına açıklama getirmeye uğraşır. romantizm yapıp "bilim hajım, sen ona inanç dersin biz korku, bilim hakikati çözecek ve dinler yıkılacak" gibi zırvalara gerek yoktur. hakikat felsefi derinliği olan bir kavramdır ve metafiziğe giriyor.
bilim ile din çelişmez. irdelemek, araştırmak, öğrenmek, keşfetmek, topluma yararlı şeyleri üretmek hangi ayette yasaklanıyor söyler misiniz?
din sana cin var derse, bilim tespit edemediği her şeye yok der. dinin var dediğine bilim yok diyorsa bu günümüzde bilimin yetersizliğidir. ispatı ise dinin var dediği ve bilimin sonradan keşfettiği şeylerdir.
ilim cenabı hakkın sıfatı, din ise emir ve yasakları olduğuna göre neden çelişsin ki, çelismez. bilim ise ilimden nasibi ve gayreti kadar bilmektir. ilmin sonu yok ama bilim insanın çapı ne kadar ise o kadar ilerleyebilir. aslolan ise bilimin ve teknolojinin insanlığa hizmet edip etmemesi meselesi. örneğin;
israil gazzeyi bombalamadan önce mikrosoftun israil için özel geliştirdiği bir yazılımla bilmem kaç tera byte bilgiyi "azure" bulut sistemi denen ve server ları Hollanda'da bulunan bilgisayarlar vasıtasıyla bölgeden topladığı tüm verileri ve koordinatları israil'in emrine vermiştir. bu sayede gazzeyi dümdüz etmiş 100 bin insanı katletmiştir. bunu bilimle yapmıştır. bu teknoloji insanlığa zarar veriyor ise o halde siz de aynı teknolojiyi yada benzer muadillerini kullanmak zorundasınız ki düşmana karşı iyi bir mukavemet edebilesiniz. bu yüzden bilim şart. evet..
din surekli bir seyler iddia eder, hic birini hic bir bicimde kanitlayamaz, her turlu farazi bilinmeyeni sahiplenir, neden sahiplendigini de soyleyemez, butun bunlarin kaniti nerede deyince de kizar. insanlar yeni bir sey bulunca da once kizar, yasaklamaya calisir, dogruluguna karsi gelemeyince sanki bin yil boyunca bu sacmaligi hic savunmamis gibi bu bizde zaten yaziyordu der. katolik kilisesi 1000 yildan fazladir dunyanin 6000 yasinda oldugunu ogretti hatta dunyanin evrenin merkezinde oldugunu soyledi. bu dogru degil diyeni asti, giordano brunoyu yakti. dunyanin evrenin merkezi oldugunun ya da 6000 yasinda oldugunun da hic bir kanitini sunmadi, ben dedim oyle dedi. yuzlerce nesil insan boyle sacma sapan bir seyi dogru bildi ve kilise de aldigi canlar icin hic bir hesap vermedi ve utanmazca magdur oldugunu anlatiyor. diger dinler de farkli degil.
çelişebilir yer yer normaldir.
sonuçta din bizim için Allah’ın mesajı. bilim ise insani bir uğraş alanı, insanların mesajı. insan her zaman Allah’ın emrine bağlanmayı tercih etmediğine göre tespitleri de kendince ve farklı olabilir. ben her halükarda dini seçerim o ayrı. mutlak doğruluk iddiasıyla yanlışlanabilir doğruluk iddiası aynı kulvara sokulmaz gerçi ama bu da başka bir konu.
Din, diyanet dedikleri şey koca bir sözde ilahi mafya. Bizden olursan iyisin, bizden olmazsan malını da çalarız, karını kızını kaçırıp pazarda da satarız, hakkını da yeriz demek icin. Çünkü bunlar ahlaklı değil. Tek yaptıkları bebelikten zorla akıllarını mahvettiklerini bir ömür boyu kendine hizmet etmesi için korkular, endişeler, kaygılar ile doldurup kendini zengin etmek. Hiç biri de bu aklını mahvettigi insanların neler yaşadığını bir saniye bile düşünmez. Ama sürekli ahlak sözü yapıyorlar nereden geldiği belirsiz, utanmaz bir kibir ile.