Çağımızın vebası sayılabilecek rahatsızlıklardan biri. Temelde serotonin hormonunun referans düzeyde olmamasından kaynaklanır. Düşük sosyoekonomik düzey, zayıf bağışıklık sistemi ve genetik faktörler depresyona yakalanma riskini artırır. Erkeklerde kadınlara oranla çok daha yüksek görülür. Tedavisi konusunda BDT (bilişsel davranışçı terapi) temelli psikoterapi çok büyük bir yer taşır. Ayrıca uyku ve iştah düzeninin tesisi, sosyal destek almak ve egzersiz gibi uygulamaların da etkili olduğunu söylemek mümkün. şahsen psikoterapiyi birinci seçenek dahilinde görürüm. ilaç tedavisi genellikle kişide olumsuz yan etkilere neden olur. floranbant gibi ( https://www.instagram.com/floranbant/ ) henüz ortaya çıkan ve ruhsal rahatsızlıklarda faydası araştırmalarla desteklenen alternatif yöntemleri de tavsiye edebilirim psikoterapi eşiliğinde.
bilimsel veriler isiginda, mental problemlerine kesin olarak iyi gelecek / iyilestirecek bilgiler anlattim.
ek olarak: dk3+k2, magnezyum glisinat sitrat( her formunu da kullanabilirsin) omega 3, krill yagi mühim.
geşbiş ossun.
Depresyonun temel sebebi yoksunluk hissidir. Bu yoksunluğun en büyük sebeplerinden biri de manevi olarak doygunluğa erişmemiş olmaktan geçer. O yüzden maneviyatı sürekli beslemek ve sürekli tefekkür etmek gerekir.
cok uzun yillardir depresyondayiz lan.
ben cok biktim artik.
ben temiz 20 senedir depresyondayim mesela. donem donem sonuclari degisiyor. bazen ev temizleyemiyorum, bazen evden cikmiyorum, bazen eve giremiyorum, bazen cok bakimsiz takiliyorum, bazen okula ise odaklanamiyorum, bazen hep uyuyorum, bazen hic uyuyamiyorum. gibi gibi.
benim depresyonum bitmiyor. hep depresyondayim. disardan cok anlasilmiyor, herkes bana hep hayatimda gordugum en neseli kadinsin der ama ben biliyorum, hala yolunda gitmeyen seyler var.