mezarı dağıtılmış ya... ne gülmüştür hee götüyle...
"gidiyorum ben boşçakallar, sıçmışım ortalık yerinize , kıçımın fosforuyla aydınlanın siz artık "diye lafını zaten sokmuş zamanında... adam ölmüş yahu mezar taşını siksen nolur.. *
bak hala gülüyorum be sözlük.
datça daki mezarı bazı gerizekalı saldırganlarca parçalanarak yerle bir edilmiş şairdir. can yücel in geçtiğimiz günlerdeki ölüm yıldönümünde vasiyeti gereği mezarına şarap dökülmüştü. dün de akp ilçe başkanı bu şaraplı anmaya tepki gösterdi. ne gariptir ki 24 saat geçmeden mezar paramparça ediliyor. can yücel in yazdığı tek dizeyi okumamış insanların neyi neden yaptığını bilmeden giriştikleri bir eylem. inanışı kendisinden farklı olduğu için, farklıyı yargılama, yok etme çabasındaki din yalakası beyinsizler. hatırlatmak isterim ki can yücel in mezarı yahudi ve hristiyanların da gömülü olduğu hoşgörü mezarlığı olarak kabul edilen bir mezarlıkta. ne oldu şimdi? Çok mu üzdünüz can yücel i? canını acıttınız da kendinizin de olduğu doğru yola mı soktunuz? peki ya müslümanların mezarına hristiyanlar benzer bir şey yapsalardı? nasıl da kükrerdik değil mi?
abuk sabuk şiirleri olan, hatta bu şiirleri alay konusu olan yazar. ölmüş, gitmiş. mezarıma şarap dökün demişler lakin şarapçılar gelip o şarabı içmek istemiş herhalde. aynı bunun tarzına yüzlerce şiir yazabilirim. çok ciddiyim.
popülerliği ile kendisine bok atan şiirden-insandan anlamaz kimselerin çoğaldığı sevdiğim babacan, dobra insan. hayatta olsaydı hepsine ayarı verirdi şimdi. ey gidi ey... o laf atanların, kendisini küçümseyenlerin de her birinin amına koyayım. göt herifler. hayatını bu yola koymuş bir adamın arkasından, ben o yolda daha iyi yürürüm diyebilecek kadar egosu tavan yapmış bir avuç veleti niye bu kadar ciddiye alıyorsam. alıyorum işte, alıyorum ulan. amına koyayım hepsinin.
Mezarının bir takım beyinsizler tarafından tahrip edilmesinden tam 2 gün önce kendisini ziyaret etme fırsatı bulmuştum. ilk önce, son yıllarını geçirdiği Eski Datçadaki o meşhur yarım kalan şarabının olduğu kahvehaneyi ziyaret ettik. Şairin dudak izi dahi bardakta öylece kalakalmış. Kahvehanenin duvarlarında Can Babanın bir dolu fotoğrafı... Yarım kalan şarap şişesinin ve bardağın konulmuş olduğu küçük bir camekanın üstünde şairin heybetli bir büstü bulunuyor. Bu büstün hemen üstünde ise karakalem bir Can Yücel portresi size doğru dik dik bakıyor.
Sonra çıkıyorsunuz kahveden, taş evlerin arasındaki daracık yollardan geçiyorsunuz. "Delice yaşamak isterken ölmeyi özletecek" güzellikte bir mezarlık çıkıyor karşınıza. Yeşil ve çiçekler sarmış her tarafı. Can Babanın mezarı hemen dikkat çekiyor zaten bu yeşilliğin içinde bembeyaz parlayarak. Ana rahmini ve içindeki cenini temsil eden yuvarlak bir mermer*...Bu mermerin hemen altından başlayıp toprağa kadar ulaşan bir küçük ark... rahime giden döl yolunu temsil ediyor. Şairin her ölüm yıl döneminde gelenekselleşen mezara şarap dökme ritüeli bu küçük arkta gerçekleşiyor. Mezarın sanatkarı tanıdık bir isim: Mehmet Aksoy...Hani şu Kars'taki ucube(!) adlı eserin heykeltraşı.
mekanım datça olsun diyen birine de böyle bir coğrafyada ölmek yakışırdı. Şairin çok sevdiği ve evinin bahçesinin her yerine doldurduğu günbatımı çiçekleri ise şimdilerde mezarını süslüyor.
madem can yücel, çok kişiyi sevgili yapmıştır, o sevgiye dayanak oluşturması için şu sözü yazmak gerekli oldu: "ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi"
--spoiler--
Neden hayatında biri yok diye soranlara:
Hani bazen durakta belli bir otobüsü beklersiniz ya; on dakika, onbeş dakika, yirmi dakika beklersiniz gelmez. Bu arada başka alternatiflerde geçer ama binmezsiniz. Ne de olsa "beklemişsinizdir o kadar" boşa gitsin istemezsiniz.
Sormayın artık bana. Herhangi biriyle değil, be...klediğime değecek; olanla devam etmeliyim bu yola.
Durakta yaşlanmak olsa da işin ucunda...
--spoiler--
daha geçen gün datçadaki mezarı kim olduğu anlaşılamayan mahluklar tarafından parçalanmış yurdumuzun en iyi şairlerinden olan kişi. mevzu da vasiyetinde olan mezara şarap dökme hadisesi yüzünden olmuş.
Susurluk ismi su sığırından geliyor
Manda demek yani
3 Kasım 1996`da
Susurluk yolunda
O iblis Mercedes`in
Masum kamyona çarpmasıyla
Gazi tarafından vaktiyle
Vaktinde sittir edilip de
Sonradan harimimize
Sinsi sinsi sokulan
Manda var ya
işte o MANDA göle sıçtı
mükemmel bir şiir tercümanıdır. şiirleri baştan yazar. şiiri orijinal dilinde ve bir de can yücel tercümesinde okuduğunuzda, türkçesini daha çok beğendiğinizi farkedersiniz. o şiir baştan yaratılmıştır. aynı anafikre sahip, farklı tamlamalarla zenginleşmiş ve "bu dilin şiiri" oluvermiştir.
alla'sen söyle nedir aşkın aslı astarı tercümesinde
"when it comes, will it come without warning
just as i'm picking my nose?" u
"gelsin ya, nasıl, pat diye gelir mi dersin
burnumu karıştırırken tatlı tatlı"
olarak çevirmiştir.
o "tatlı tatlı" kısmı, işin sanatıdır. püf noktasıdır, her şeyidir işte. tadı tuzudur.
sen şimdi yazdığım şiirleri kendi üstüne alınıyorsun değil mi sevgili?
sana kafiyeli cümleler fazla gelir!
satır aralarındaki boşluklarda oyala kendini.