Her gece klavyeye basan parmaklar hayal ederek uyuyorum. Ferhat'ın Şirin’i deldiği gibi,
ben de kelimelerle hayatın duvarlarını oyarak yaklaşıyorum sana..
normal filan değildir. sosyal medyada bir sürü kadın yüzlerce erkek ile aynı anda klavyeye patapat basarak flört yaparken bizim kamil bir tane kezbanın kırmızı saçlı resmine odaklanıp güzelce bir bok yoluna gider bu flört esnasında. adamın g.tünden kan alırlar kamil kan.
Oğlum bak, daha önce de yazdım. Aşık olmayı bırak evlenmek gibi bir bok yedim. Sonuç : Güzel bir boşanma davası. Üzerine karşılıklı tazminat. Haaaa doğru yolunda olan adama kimse laf edemez. Aldatmadığım, evime sahip çıktığım, hakaret etmediğim ve aile birliğini bozacak hiçbir şey yapmadığım ortaya çıkıp aklanınca hanımefendiden güzel bir tazminat kazandım. Ama yapmayın kardeşler, dostlar, ağalar... Sözlükten aşık olayım falan demeyin !
Sözlük yazarına aşık olmadım da aşık olduğum kişi sözlük yazarı çıktı. Tüm o yazdıklarını daha önceden görseydim sevmezdim sanırım... Bazen hala sorguluyorum kendimi "neden?" diye. Sözlüğe girdikçe bu soru daha çok yankılanıyor kafamın içinde. Hele o 118 sayfayı okuduğumda dedim "bu işi burada bitir." Ama işte gönül bu ota da konaaar.... *
