kac namaz kıldıgın, kac oruc tuutugun beni ilgilendirmiyor. bunlar allah la senin aranda.
kac insana iyi davrandın? kac insana kotu davrandın? kac kez durusttun? kac insana kazık attın? kac kez asını paylastın? kac kez evini actın? kac kez bir yuz gulumsettin? kac kez bir kalp kırdın? kac kez zor gunde yanındaydın dostunun? kac dugune, kac cenazeye gittin? kac kez mutlu gununde onun kendi mutlulugun gibi sevindin? kac kez fesatlık yaptın? kac kez kıskanclık yaptın? kac kez acgozluydun? kac kez cıkarın ugruna adam sattın? kac kalp kazandın? kac insanı savundun? kac insanı korudun? kac insana dogru yolu gosterdin? kac insanı yolundan cıkardın?
bunlar beni ilgilendiriyor.
dinler de ahlak kaynağı. çünkü ahlak toplumun hedef aldığı yönde ilerler ya da mevcut konumunu korumaya çalışırken, üyelerinden uymasını beklediği biçimsel normlardır, din de bu hedefe giderken gerekli gereksiz donanımlardan biridir. dolaylı yoldan ahlaka katar, davranışların spesifik biçimlerde olmasına yönelik kültürel zenginlik katar.
ahlak bireylerin tutumundan topluma doğru genişleyerek o toplumun yapısına göre genel bir iyi hali oluşturmayı amaçlayan bir kavramdır. ben afedersiniz evimde mastrübasyon yapsam veya porno izlesem kimseyi rahatsız etmiş olmam ama toplumun içinde bu davranışlarım hoş karşılanmaz çünkü genel iyi hale zarar veriyorum. ahlak uzun yıllar önce evrilip modern toplumun yapısını oluşturmuştur.
ahlakın iki kaynağı vardır:
dinler ve din yerinde felsefî mezhepler... yani kâinatın irca edilebileceği vâhid etrafında, hakikisi ve sahtesiyle iman manzumeleri...