yaz aylarında her sabah istanbul'da göç ettiğim için şükrederek uyanmamı sağlayan şehir, kebap falan güzel ama altı ayda bir yerim yinede çekemem seni adana.
hayatımda bir kere gitmiştim bu şehre o da yaz günüydü. pazar günü olmasına rağmen kent merkezinde kimseler yoktu şaşırmıştım ama sonra sıcağı yiyince hak verdik. bir de üniversitede ne kadar buralı kız varsa ya da lan neyse ben bir şey demiyorum.
dün gece sağlam sallanan şehir. depremden sonra ki hava değişiklikleri çok şaşırtmıştır. depremden 1 dakika sonra hava serinleyip rüzgar çıktı. 1 saat sonra ise fırtına ve yağmur. şaşırtan şehirsin.
dün gece önce depremi sonra fırtınası yeteri kadar korkutmuş ve hala lan acaba devamı gelecek mi derken şimdi de elektrikler kesilmiştir tabi yetmezmiş gibi dışardan baykuş ötüyor, köpek havlıyor falan. az önce bisikletli bir adam geçti karanlıkta ne olduğunu çözene kadar 40 takla attım aq.
asıl sikici özelliği gece elektrik gidince ortaya çıkan şehir.
siz klima çalıştırıp malak gibi uyurken bir an terleyerek uyanmak nedir bilir misiniz?
hele uykudan terleyerek uyandıktan sonra "lan acaba pencereyi açsam mı? yok yok klima'nın soğukluğu daha iyidir" şeklindeki insanlık tarihinin en boktan ikilemini hiç yaşadınız mı?