vakti zamanında bu dana tarafından yazılan, 25 mart 2007 tarihli küçük salak saçma yazılar silsilesini buldum ev yerleştirirken...tam duygulanmışım, canım benim, bebeyim, kalpler falan beynimde uçuşuyo, facebook'una mı yazsam, sms mi atsam, bu saatte de aranmaz ki vırt zırt derken, dur lan sözlükte sataştıydım ben buna cevap vermiş diye bakma ihtiyacı duydum.
büyüdükçe iyice dana olan yazar. ayrıca cümleleri de, el yazısı da b*k gibi. ayrıca korkarım ne kadar uzak da olsak hep beraberiz.
(bkz: bir damla yaş düştü çok ağlamadım)
2012 ve 2013 yıllarında mezun olacak lisans ve yüksek lisans öğrencilerini diğer ülkelerden seçilecek olan öğrencilerle Atina'da buluşturup inanılmaz bir forum organize etmeye çalışan şirket. Başvuruları 12 Aralık'a kadar şu adresten toplanacak: http://careers.deloitte.com/sbf/apply.aspx
Farklı okullardan, birbirinden farklı her yıl 20-25 kişinin katılımıyla giderek büyümektedir. Diğer okul dışı * şirket faaliyetlerden farklı olarak uzun solukludur, yılda 4 kere çalıştay yapılır, son çalıştayda o yıl katılan üyelere yönelik yapılan proje yarışmasının finali yapılır. Akademiden, sektörden, medyadan bir sürü isme karşı sunum yapmak ve aylarca emek verdiğiniz, uykusuz kaldığınız, okul derslerinizi savsakladığınız projeyi onlara karşı savunmak büyük bir keyif/korku/heyecan ama en önemlisi tecrübedir.
geçen yıl 1. ve 2. dönem üyeleri dijital dünya ile ilgili makaleler yazıp onu kitaplaştırdılar. 4 yıllık üyeleri için de kendilerini geliştirecek ortam sunmaktadır. ilk yılın sonunda siz onu bırakmazsanız o da sizi bırakmaz. iyi ki de bırakmaz.
Akbank Düşünce Kulübü verdiğinizin karşılığını fazlasıyla veren, eğlencesi, küçük hanım/beyefendiliği bol, yaşamadan anlatılmayacak, anlatıldığında da insanların kıskançlıkla baktığı eventlere ev sahipliği yapar. Küçüktür, büyümektedir, arkadaşlıktır, öğrenmektir, paylaşmaktır, düşünmek, geliştirmek, gülmektir. ama en önemlisi bizimdir, ve asla sadece bir yarışma değildir.
harvard yaz okulu çok güzel bir ödül olsa da süreç içerisinde çok daha güzel hediyeler çıkar insanın karşısına...
zamanında çaylak olduğu için hakkını benim accountumdan girip savunmaya çalıştığı için höt deyip şifremi değiştirdiğim o günden beri sözlüğe giremediğim, bu lafı sokmak için aylar beklediğim. hangi emailimle giriş yaptığımı bulmak ne kadar zor haberin var mı?
ps: bu saate kadar çalışınca düşen espri yeteneğimi gözler önüne sermek istedim.
uyuyiim ben bari.
sabah 7de kalkıp kim duş alcak ya.
ben ankaraya geleyim bence.
geliim di mi?
akademisyen alırken akademisyenleri komplekslilik ve ukalalık testine sokan ve alt limiti oldukça yüksek olan boğaziçi ekonomide ukalalığın yakıştığı dünya tatlısı bir adamdır. ondan alınacak herhangi bir kötü not asla onun suçu değildir ve onun kişiliğiyle ilgili sorun yaşayanlar hayatlarında hiç aynaya bakmamıştır.
izmir forum bornova afm'de tutunamayan film, zaten 13 salonda gosterime girmisti, bal'da okuyanlar hic mi merak edip gitmediler, dur lan bizim okul da gecmis bu filmde diye. agora ise sadece 11 seansina koymayi uygun gormus, hic mi duymamis kimse altin portakali, inan temelkuran'in parasizlik icinde cektigi guzel filmleri... *
onumuzdeki hafta gosterimde olacagi sinemalar soyle olacak:
iSTANBUL Ataköy GALLERIA PRESTIGE
iSTANBUL Beyoğlu ALKAZAR
iSTANBUL Maçka CINEBONUS (G-MALL)
ANKARA ARMADA
ANKARA BÜYÜLÜFENER (KIZILAY)
ANKARA CINEBONUS (BiLKENT)
ANKARA CINEBONUS (PANORA)
iZMiR Balçova AGORA
ESKiŞEHiR CINEBONUS (NEO)
okan bayulgen'in yeni programi medya krali'nin ilk programina konuk olmus kisi, kendileri yazarlik yapmaktaymis bu ise yillarini vermis ve 1979 dogumluymus. ekonomi haberciligini sarap haberlerinden ibaret olarak goren bir yazar kendileri.
okan bayulgen programinda oray egini okuyan kac kisi var diye sorarak bir ankete girismis, kimsenin okumadigi sonuca varilmasi uzerine katilimcilari elestirmistir. sahsen ben ordaki akranlarimi kutluyorum, o sonuctan turk gencliginin ne kadar umut vaat ettigi sonucuna vardim. okan bayulgen sorsaydi ya kimlerin hakki devrim okuyup ya da yekta kopan'in gece gunduzunu izledigini... isi gucu insanlara ucuz bayagi bir sekilde satasmak olan birilerini izlemek istedigimde magazin programi izliyorum ben, hem daha "estetik ve pornografik"ler...
burcu esmersoy'u konusmuyor diye elestiren okan bayulgen oray egin'in diksiyon dersi alip almadigini sormamasi televizyonda insanlara o igrenc turkcesiyle yer almasinin kotu bir sey oldugunu hatirlatmamasi da keza gecenin sinir bozucu olaylarindandi. gectim guzelligini burcu esmersoy'un diksiyonunun ve kibarliginin kurbani olun be!
ben sahseen birrakiniz yapsiniz etsinlerr diye dusunuyorrrum diyen bir insan acaba her seyi tek basina mi ogrenmistir, ailelerin ve buyuklerin cocuk ve ergenlere karsi dogru yolu gosterme misyonu vardir. ancak kendileri saygisiz ve itici bir sekilde konusup karsindaki uzman ya da daha bilgili kisilere ay nasi laf soksam nasi lafini kessem diye saygisizca konusarak bu misyonu uzerine almadigi gibi alanlara da mani olmaya calismasi gecede kendisinin terbiye sinirlarini astigi kisimlardi. neyse ki psikolog hanimefendi ve hakki bey alttan alta kendisini uyarmaya calisti. ama sinir bir kere asilinca geri donemiyor iste.
okan bayulgen'in video klipleri gosterdigi kisimda aha mantikli bir sey soyleyecek galiba derken, dur sazi elime aldim kisa ve oz anlatayim akilli goruneyim demek yerine, bizi o itici turkcesine maruz birakarak hehe yine sacmaladim siritisiyla son verdi. bilir misiniz sayin erin hukakta hukuk kurallari ahlak kurallarindan sonra gelir.
ahmet hakan ve ahmet altan miaaaaa demesiyse daha da garipti, kimin ne okuduguna karismak,elestirmek okudugu yazarlari begenmemek kimin haddi de egin karisiyor. akilli uslu bi tavsiyede bulunsa gercekten uzulmeyecegim.
oyku butun program boyunca susup tam cevap verecekken okaaaaan okaaaaan diye lafa atlamasi, okan bayulgen'in sirf arkadasim diye osmantan erkir ve oray egin'e laf soyletmemesi, buna ragmen oray eginin yaranmak icin okaaaaaan sen hic canak soru sorrrrrmuyorrrrsun kiaaaa demesi, arkadasim mantik nerde, hi? daha dun gece sarisin kizlarimizla olan programa bi goz ataydin oray bile dememesi okan bayulgen'e de olan saygimi azaltti. cok umrunda olmayabilir. benim de degil zaten.
nasil guzel ornekler verdi hakki devrim roportaj yapmanin adabi hakkinda, keza yekta kopan gibi saygin ve kulturlu bir adamin yaninda utanir insan konusmaya.
reha muhtar'dan soz acilinca hafizamiz bu kadar kotu degil dedi. bizim de hafizamiz kotu degil sayin egin, hakki devrim'e sizin yazdiginiz gazetede ben de calistim derken, o gazeteden neden ayrildiginizi siz hatirlamiyor veya hatirlatmak istemiyor olabilirsiniz gayet iyi hatirliyoruz. ogrenciligi boyunca once cumhuriyet gazetesinde meslegi ogrenmis, odullu bir yazar olan "meslektas"inizin kariyerinden bahsederken ben hic bir medya patronuyla yatmadim dediginizi... * hatta hatirlamamiza google yardim ediyor. buyurunuz.
cocuklarina aci cektirmek istemeyen annelerin cok zorda kalmadikca siddetle kacinmalari gereken dogum yontemi. sezaryenle dogan bebekler dogum sirasinda herhangi bir stresten gecmedikleri icin ilerki yasamlarinda aci esikleri ve bagisiklik sistemleri normal bebeklere gore daha dusuk ve zayif olurmus. *
ilerleyen yillarda ota boka aglayan bir cocukla basbasa kalmak anne icin pek hos olmuyor muhtemelen. kendi agrisini unutup bi de kizini teselli etmeye calisiyor.
-sizden onceki hastanin giki cikmadi ama
-bananeeeeeggggggg aciyoooooooggggggaaaaaaaaaaaaaaaa
bunun ameliyati hic de kolay degilmis, ya da benim canim pek kiymetliymis. yok bu zamana kadar cektigin acidan daha az olacak diyenlere inanmayin. dikis atilincaya kadar kestin torpuledin acittin diye doktorun beynine tecavuz etmekle mesgul oldugum icin bakamadim. keske dikis atilirken de bakmasaymisim, dikis atilan her bir noktanin acisi icimde sakli simdi. *
ayakkabi giymeye baslayayim 8 yil boyunca sigil teshisi koyan dermatologlarin pesinden elimde kotek yanimda hipokrat kosucam. ayrica teshisi koyan son gittigim dermatologun yillardir doktorum olmasi ve umudu kestigim icin 3 yildir ona gostermemis olmam bizzat kendi salakligim. onun ortopediste git demesi ilk gittigim ortopedistin bunun icin cerrahi mudahaleye gerek yok diyerek duz taban olmadigim halde duz taban tedavisi uygulamaya calismasi da ayrica sinirimi bozmadi degil.
bu zamana kadar sigil yayilir mikrop kaparim diye gitmedigim pedikurculerden ve yaz kis ayakkabi icine hapsettigim ayaklarimdan ozur diliyorum.
kuaforumun tam hastaneye gitmeden once, niye gostermedin ki bu zamana kadar ben bundan daha kotulerini iyilestirdim demesine cevap olarak kompleks yaptim ben onu yillardir ayagimi kimselere gosteremedim terlik de giymedim demedim, diyemedim.
oyle bir felaket ki buyuksehir belediye baskani sayin topbas felaketin suclusunu kisa surede bulmustur: tedbirsizlik.
dere yatagindaki evlere imar veren, altyapi ve islah calismalarini yapamayan, bu projelerde imzasi bulunan tum belediye calisanlari ve baskanlarinin gozumde kasten ya da kazara adam oldurmeye tesebbus etmis insanlardan hic bir farki yoktur. benim gozum onemli degildir belki, herkesin vicdani vardir ama. yagmacilarin da bu felaketin yasanmasina goz yumanlarin da vicdani vardir mutlaka...
son 20-25-30 yilin belediye baskanlari bu yapilan hatalarin, 2 oy icin tapu vermelerinin hesabini vermeli. vermezlerse 15 yil sonra tekrarlandiginda cikar zavalli bir vatandas, bu olmustu zaten belediye hic bir sey yapmadi der.
kim karsilayacak bu insanlarin kayiplarini? kim dindirecek anneme gitme demistim diyen cocugun acisini?
sayin basbakanimizin muhafelet partisi liderine verdigi yerinde tavsiyedir. sayin bahceliye okumasi gereken kitabi firlatmamis pardon vermemis olmasi iki parti liderinin kanli olma ihtimalinin ortaya cikmasina engel olmustur. * keske herkes kitap okusa... ya da okumasa mi acaba? http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=144718
eger onemli, ekstrem bi durum yoksa en uzun vadeli yatirimin biber olmasi gereken eglenceli bir oyun. vizem var diye artichokes ekip anam herkes beni gecti diye uzulmek care degil! * strawberry, pumpkin, rice, peppers ve blueberry bu oyunda bir ciftcinin en buyuk yardimcilaridir. bunlar disinda * bitki ekilmemesi hizli yukselis saglar
bitkilerin curume suresi olgunlasma suresiyle ayni. ornegin blueberry ektikten sonra* 4-8. saatlar arasinda bicmez de 8 saat 1 dakika sonra bicmeye kalktiginizda blueberry cesetleriyle karsilasirsiniz. karpuz 4 gunde yetistigi icin 1 haftalik tatiller icin ideal yatirim...
buldugunuz inekleri de homea postlarsaniz, arkadaslariniz evlat edinir sevinirler. kisi kendi buldugu inekleri evlat edinemiyor. israr edip ineklerin carcur olmasina sebep olmak cok sacma degil mi sylvi?
+neee 20bin tik mi yaptin
-ehue yok canim simdi bazi urunler 2 experience veriyo barn 50 mi 500 mu ne verdi.
+10binin uzerinde yaptin ama
-eheh sanirim.
10 yasindayken babasindan guzel ve tatli bir hediye almis aktrist. soyle ki
when i was ten years old, my father and i took a trip to paris, leaving my younger brother and mother in london where she was filming a movie. my dad believed in one-on-one time with us, and sometimes that extended to a weekend away. we stayed at a great hotel and he said i could order whatever i wanted for breakfast (french fries). we went to the pompidou museum, the eiffel tower and the louvre - the usual spots. it was pretty great. on the plane back to london he asked me if i knew why we had gone, just he and i, to paris for the weekend. i said no, but i felt so lucky for the trip. he said, i wanted you to see paris for the first time with a man who would always love you, no matter what. from that time on, paris was and continues to be very special to me. i lived there for five months in 1994 and i have made many trips back. these are the places in paris i stay and eat and toast my dad.
(bkz: http://goop.com/newsletter/23/)
izledikten sonra agizda vucutta yumusak bi tat birakan bir film. soyle oldu boyle oldudan ziyade izleyip gozlerinizi kapatip yaban mersini tadinda anilar canlandirmak... hepsi bu...
bu entry yazilirken su varsayimda bulunulmustur: one price law* kariyer.netteki is ilanlari gorunce anam valla geliyolar diye sevindiren elektronik magaza zinciri. is ilanlarinin istanbul, izmir ve ankara icin verilmis olmasi bursa'ya daha gec acilacagini dusundurtuyor. olsun varsin. rekabet olsun fiyatlar dussun, tek derdimiz kdv ve transaction cost olsun, onlar da az olsun
psikolojide onemli bir yere sahip olmasi nedeniyle, son biyoloji dersini cok seneler once almis ogrencilerinde sok etkisi yaratan en kucugu 4 mikron en buyugu 100 mikron olan hucreler. http://faculty.washington.edu/chudler/introb.html#tn
$ahsi kannatim insan hayatindaki en zor ve sancili doneme neden olan sinavdir.
calisirken universitede okurken hep bi kaytarma yolunuz, hafta sonu ya da midterm sonrasi umudunuz vardir, ancak ossde hafta ici okula git, o yetmiyomus gibi hafta sonu sabahin korunde dershaneye git ve hic bilmedigin bi sinav icin calis. oncesinde zilyon tane ornek cozse de butun gecmis sorulari yalayip yutsa da bilmedigi bi sinavdir, cunku ona hayatin buna bagli denmistir bi kere... hayatla ilgili kac tane deneyimi var da bu cocuga hayatin ossye bagli diyosun be adam!
oysa ne adamlar var lisansta ya da lisanstan sonra bolum degistiren... istedikten sonra, belli bir potansiyele sahip olduktan sonra senin onunde hic bir engel duramaz demez ama kimse o ergene, aptal rehberlik sunumlarinda...
aradan 4 yil gecti, gecenlerde ruyamda ossde ilk yil tercih yapmadigimi ikinci yil da amaan kim ugrascak diye calismayip sinava girmedigimi gordum. korkarak uyandim yahu, koskoca 4 yil gecmis! bu kadar mi bilincaltima isledin, aglayarak gecen omrumun 16. yili yetmedi mi be sana!
aslinda hayatinizi 3 saatte falan degerlendirmez, emeklerini bi kac saatte olcen ne ilk sinavdir ne de son olacaktir sayin ergen! kendi capinda da basarili bi sinavdir ki bu zamana kadar tanistigim herkes potansiyeline gore puan almis adamlardi...
oss zeka olcen bi sinav degildir, ne kadar soru cozdugunle, ne kadar inek oldugunla dogru orantilidir. tabii ki zeki olanlarin avantaji vardir, ama onlarin avantaji sadece oss'de mi yahu. senin de onlara gore artilarin var...
hayatin bu sinava bagli lafini ilk kim cikardiysa kafam girsin ona...
ben en cok ossden ciktiktan sonra bu sktiriboktan sinav icin mi agladim diye uzuldum.
matah bi sinav olsa her yil yanlis soru var diye haber cikar mi? sen koskoca sinav komisyonu daha sorulari adam gibi hazirlayip cozememisin, ergen nasi cozsun hepsini!
dersine ilgi gosteren bir kac kisinin olmasiyla gayet keyiflenebilen bir adam. kendileri eger birinin suratinda "vay bee neler yapmislar" ifadesini yakalarsa gulumsemeye baslayip dersi o tarafa daha sik bakarak anlatiyor, tabi bire bir goz temasi kurmak gozlukleri nedeniyle pek mumkun olmuyor. hani gercekten matematige ilgili insanlardan olusan bir sinif olsa eminim ki ortacgil de ogrenciler de inanilmaz zevk alarak isler dersi. halbuse bunun egitim fakultesi var ekonomisi var bi de 202yi aldim mi kurtuluyorum matematikten diyen muhendisleri var, boyle bir gruptan surekli sasirmalarini beklentisiyle derse girip tepkiyle alamayinca "sasirmadiniz, demek ki anlamadiniz" demeye sinirlenmeye basliyor.
ve evet bulent ortacgil'in abisi, ayse soysal'in eski kocasi olduguna dair pek cok dedikodu duydugum hoca.
edit: eski ayse soysal tarafindan asistaniyla aldatilmis olan, hala emekli olmamistir. verdigi her notu tlye cevirebildigini dusunmekteyim, yoksa neden bu kadar cimri kit olsun anlayabilmis degilim
edit sonrasi edit: bir gun derste, ortacgile cozdugu yola alternatif bir yolu anlatmisti yanimda oturan kiz, sonrasinda kafasi karisan ortacgile yardimci olmak icin nerde yanlis yaptigini anlatmaya calismistik. evet senin soyledigin yol daha guzel, baya iyi gormussun tebrik ederim, tesekkur ederim, haklisiniz gibi cevaplar vermisti bu adam.
kendi cozdugu gibi soruyu cozmeyen ogrencilere puan vermeyen, cozum yoluna yorum yaptirtmayan yapinca kizan insanlarin matematik ogretmenligi yaptigi bi dunya icin fazlasiyla iyi bir adam. gonul ister ki ortacgil ders anlatsin, not vermesin.
bogazici gibi ukala hocalarin bolca bulundugu bir okulda sahip olduklarina *** ragmen hala mutevazi ve ogrencilerin dersten yuzlerinde kocaman bir gulumsemeyle ayrilmasini saglayan ayni zamanda derste bir seyler ogretebilen adam. bu iki guzelliklerin birine bile zor raslanirken ikisinin birlikte sunulmasi dadindan yinmemektedir. keske spk baskani olmasaydi da daha cok gelebilseydi derslere.
boğaziçi üniversite kadın araştırmaları kulubu'nun kısa adı. 2-8 Mart arasında da okulda Kadın Şenliği düzenleyeceklerdir.
boğaziçi üniversitesinin bulunduğu ve üniversite öğrencilerinin yaşadığı hisarüstü semtinde kadınlara yönelik sözlü ve fiziksel taciz, gasp ve yaralama vakaları nedeniyle bu gece 11'de bu olayları protesto etmek için sokakları da geceleri de istiyoruz sloganıyla yola çıkan boğaziçili kadın öğrencileri örgütleyerek hisarüstü sokaklarının kadın sesleriyle çınlamasını sağlamış topluluk.
elbette bu yürüyüş gürültü patırtı hisarüstünde ya$ayan bir takım kendini bilmezleri engellemeyecektir, hatta "karılara bak la" diye birbirleriyle seviyesiz muhabbetlere girmişlerdir, gireceklerdir.
ama bu gece yaşadığım ülkede olmasa da en azından bulunduğum okulda pek çok kadının kadın olmaktan gurur duydugunu kadın olarak kadınlıkları için haykırabildiklerini gördüğüm için mutlu oldum. türkiye'nin aydınlık eğitimli kendi ayakları üzerinde duran ya da durmaya çalışan kadınları olarak içimizdeki "ev kızı"nı bastırmaya çalışıyoruz, ba$ka $eyleri bastırmamız öğütlenirken... ve bugün daha umutluyum ki en azından bizim kızlarımız daha özgür olacak, bizim oğlanlarımız daha duyarlı...
"3 ay kadar önce Hisarüstü Mahallesi’nde, Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olan kadın arkadaşımız, bir grup erkek tarafından önce sözlü olarak taciz edilmiş ardından da bıçaklı saldırıya uğramıştır. Son birkaç gündür ise Börekçi ve Simitçi gibi Hisarüstü’nün merkezinde bulunan ve birçok kadın öğrencinin zaman geçirdiği mekanlar ve çevresinde de taciz vakaları artmaktadır. 25 Şubat gecesi de bir erkek grubu 3 kadına Simitçi’de oturdukları masadan laf atmış, eve giderken onları takip etmiş ve onları sözlü ve fiziksel olarak taciz etmiştir.
Boğaziçi’nde okuyan birçok öğrenci Hisarüstü bölgesindeki evlerde yaşamakta ve zamanının büyük çoğunluğunu Hisarüstü’nde geçirmektedir. Birçoğumuz markete giderken, study’den evimize/yurdumuza dönerken ya da yemekten gelirken sözlü ve fiziksel tacize uğruyoruz. Tabi ki “güvensiz” olan tek yer Hisarüstü sokakları değil. Aynı şekilde Boğaziçi Kampüsü içerisinde de birçok sözlü ve fiziksel taciz vakası ile karşılaşıyoruz. Kampüs içinde yaşanan tacizlerin yanı sıra giderek artan bu taciz vakaları biz kadınlara şunu gösterdi: Yaşadığımız yer olan Hisarüstü hiç de o kadar “güvenli” değil! Peki Boğaziçi Kampüsü ve Hisarüstü biz kadınlar için nasıl daha yaşanılabilir bir yer olur? Bunun çözümünün şu aralar Hisarüstü’nde pek sık rastladığımız devriye arabaları ya da polis tarafından yapılan kimlik kontrolleri olmadığı açık! Simitçi’de oturup çay içerken kimliğimizi soran polislerin varlığı, kadınların yaşadıkları cinsel taciz vakalarına panzehir olmamaktadır.
Ne olursa olsun “tacize uğrama ihtimali”nden korkup evlerimize, yurtlarımıza kapanmayacağız.
Tacize karşı susmayacağız!
Tacize uğrayan tek bir kadın değil, tacize karşı mücadele eden kadınlar olarak gece gündüz demeden Hisarüstü sokaklarında olmaya devam edeceğiz!
boğaziçi işletme'nin biricik finans hocası. tek amacı finans öğretmek olmayan fikir veren, ufuk genişleten akademisyen maaşı az diye Türkiye'ye döndüğünde kardeşleriyle birlikte Bimeks'i kurmuş komik şirin sempatik adam.
edit:spk başkanı oldu, hala aynı.
(bkz: girişimci profesor başkan oldu). o kadar meşhur, bilgili, esprili hocadan ders aldım ama düşünüyorum da hiç birine vedat hoca kadar sevinmezdim. *
her dersine girdigimde tekrar hayran olmaktayim kendisine. spk adam görsün
it's always sunny in philadelphia isimli komedi dizisinde charlie kelly karakterini canlandıran, dizide bir türlü yüz bulamadığı garson kızla evli olan, bu i$i yapmasaydınız ne olurdunuz sorusuna alkolik olurdum diyen adam. rol arkada$larının zaten alkoliksin cevabı üzerine o zaman hiç bir şey olamazmı$ım diyebilmekte kendisi.
her biri birbirinden komik 4 arkada$ ve bu 4 arada$tan 3'ünün babası olan bir adam etrafında dönen olayların anlatıldığı defalarca izlense de yerlere yatılarak gülünebilecek dizi. *
e2de 3. sezondan yayınlanmaya ba$lamasıyl cnbc-e manyak mı bu kadar güzel diziyi kaldırdı sorularımız cevap bulmu$tur.
3.sezon 6. bölümden sonrası için ne ingilizce ne türkçe altyazı bulunmamakta oluşu sinir bozmaktaydı. sınava çalışan öğrenciler için "dur $u inene kadar çalı$ayım onu izlerim arada" iyi bir motivasyon sağlamakta.
(bkz: green man)