bugün

dördüncü nesil yazardır, hoş gelmiş...
maynard dinlemeden buralardan gitmek istemeyen yazar şeysi..
yeni tanıştık biz bunla...adam kubrick başlığından sonra irvine welsh'e yazmış, bir yazardan daha ne bekleyebilirz ki efendim...dolu dolu bir adam olduğu hissine kapılıyorum inşallah yanıltmaz beni...

hoşgeldin janem..
edward norton hayranı olduğunu sol frame de belli eden yazar.
efenim kendisi yazarlık kariyerine bir zamanların en revaçta olan sözlüklerinden zamane sözlük de başlamış; entrylerinden de anlaşılacağı gibi olgunluk dönemini uludağ sözlükte geçiren yazardır... hoşgelmiş...
fenerli olması ayrı bir güzellik olan, bütün zirvelere beklediğimiz hoş gelmiş yazar.
şu aralar george orwell okuyan yazar.
tanıdığım en delikanlı fenerbahçelilerden olan manisalı kardeşim, iyi ki var olan yazar dostum...
sylviaplathh ben de üye oldum uluduga
beholderr kabul edildin mi
sylviaplathh daha entry girmedim çaylağım
beholderr hiç entry girmeyen çaylakları mod yapıyolarmış zaten aferin girme
diyerek gece gece beni yaran uludağa gelme sebebim, sınavlara birlikte çalışması en zevkli insan, canım, yavrım, bebeğim, 19unda tazecik gonca, süper hatun, biricik arkadaşım...

edit: bana gece gece oha falan olduğum bi entry girmiş ibnetor, lan lan noluyoz hayır gözüme bi şey kaçtı....
as i walk through
this wicked world
searchin' for light in the darkness of insanity.

i ask myself
is all hope lost?
is there only pain and hatred, and misery?

and each time i feel like this inside,
there's one thing i wanna know:
what's so funny 'bout peace love & understanding?
what's so funny 'bout peace love & understanding?

and as i walked on
through troubled times
my spirit gets so downhearted sometimes
so where are the strong
and who are the trusted?
and where is the harmony?
sweet harmony.

'cause each time i feel it slippin' away, just makes me wanna cry.
what's so funny 'bout peace love & understanding?
what's so funny 'bout peace love & understanding?

so where are the strong?
and who are the trusted?
and where is the harmony?
sweet harmony.

'cause each time i feel it slippin' away, just makes me wanna cry.
what's so funny 'bout peace love & understanding?
what's so funny 'bout peace love & understanding?
what's so funny 'bout peace love & understanding...
derin bir sinema bilgisine sahip olan ve bu bilgisini sözlüğe olumlu bir şekilde yansıtan 4. nesil yazar. hoşgelmiş, boş da gelmemiş, ne güzel.
bir sinema tutkunu daha anlasılan,
yasasın.
hos gelmis.
çok küçüktüm, küçücüktüm,içimde yeni bir kente yeni bi yere * alışmanın zorluğu ve elimde koca koca bavullar vardı. Annemin gözlerinin içine baktım gitme, beni burda bırakma diye. gitti. hep zor olmuştu benim için başlangıçlar, etrafta tanıdık birkaç göz aradım yoktu. yalnızdım. ağladım.

aradan biraz zaman geçti suratından hiç eksik olmayan sırıtışıyla birlikte bir çocuk girdi hayatıma. o zamanlar suskundum, yalnızdım, kimseyle paylaşmak istemedim içimdekileri. elimden geldiğince nazikçe yaklaştım. ağladım.

sonra belki bizim arkadaşlığımızın temelini atacak, ama o zamanlar başımı fena halde ağrıtan bir sır çıktı karşıma. artık hayata karşı savunma mekanizmasını kuran, hayatla savaşmaya başlayan cadoloz ama hala küçük bir kızdım. ağlamadım.

gel zaman git zaman kopya çektik, geyik yaptık. arkamdan hem geyik yapılabilecek hem de mantıklı konuşulabilecek bi hatun demiş. allahın balığı hatırlamaz şimdi.
sonra daha ne kadar samimi olabiliriz ki derken daha da samimi olduk, eğlence kaynağı haline geldim, dalga geçti, dövdü, ama en sonunda hep birlikte güldük. para da yedik, kopya da çektik, okuldan da kaçtık, sarhoş da olduk, üzüldük de, ama en sonunda hep birlikte güldük. genel kültürümüzü genişlettik. * *

sonra bi gün tekrar ağladım, bu sefer mezun da olmuştum, okulun ilk günü geldi aklıma etrafında tanıdık göz arayan, sürekli ağlayan küçük kız, yok hayır bu sefer kaybedecek bir yılım daha yoktu. takıldım bu herifin peşine. öyle bi herif ki anam her geldiğinde aç kaldı diye beynimi yiyo, abim ne güzel arkadaşlığınız var işte sus diyo, babam endüstri mühendisi olcaktınız diyo *

gidiyorum abim yerine koyuyorum şımarıyorum, kardeşim yerine koyuyorum ayı yavrusu gibi seviyorum; annesi yerine koyuyo para istiyo, yemek istiyo, ev istiyo. ama biliyorum ki, biliyoruz ki hayatta vazgeçemeyeceğim ender insanlardan, yalnız kalmak değil de, beholderrsız kalmak koyar. arkadaş, dost, kardeş her bi şey olmuş artık bana. en mutsuz anlarımda attığı mesajları, tam düşecekken elimden tutup kaldırışını, saçmalarken içimdeki mantıklı sesi oluşturuşu geliyor aklıma, dayanamayıp yanaklarından sıkıp "abicik gubicik heruldaajfojgl" diye sevesim geliyor.yavrum, bebeeem, çiçeeem, süferboyum...

bi de burdan sozluk kızlarına selam ederim, herif zeki, çevik, ahlaklı, yakışıklı, göbekli, esprili, çalışkan, dört dörtlük süfer bi heriftir. başını bağlama çalışmalarım devam etmektedir. *

(bkz: yıllık tadında entry girmek) *

edit: yerim lan senin öss puanını, puanınım yetmemişmiş saçını başını yolarım senin
(bkz: üçüncü kişilere bir şey ifade etmeyen entryler)
hiçbir yeteneğim yok yalan söylemekten başka...
sinema başta olmak üzere bir sürü yeteneği olan yazar. aman kendine haksızlık etmesin, lazım bize.
sevgili peygamberimiz hz. muhammed ve yüce kitabımız kuran-ı kerim hakkında girdiği entrylerle iyi bir provakatör olduğunu belli eden kişidir...
provakator olmadigini dusundugum yazar. toplumumuzun neden bu kadar geri kaldigini ve inandigimiz tabularin ne kadar geri ve ne kadar sorgunlanmamis oldugunu gosteren yazar.
nietzsche anlatmış,

öyle bir hayat yaşıyorum ki
cenneti de gördüm cehennemi de
öyle bir aşk yaşadım ki
tutkuyu da gördüm pes etmeyi de
bazıları seyrederken hayatı en önden
kendime bir sahne buldum oynadım
öyle bir rol vermişler ki
okudum okudum anlamadım
kendi kendime konuştum bazen evimde
hem kızdım hem güldüm halime
sonra dedim ki söz ver kendine'
denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin
sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin
uçmayı istiyorsan düşmeyi de bileceksin
korkak yaşıyorsan,
yalnızca hayatı seyredersin
öyle bir hayat yaşadım ki,son yolculukları erken tanıdım
öyle çok değerliymiş ki zaman,
hep acele etmem bundan, anladım..
en güzel doğum günü hediyesi hazırlayan dana. *
en yakı$ıklı doğum günü çocuğu kankası.

Atatürk'üm en çok ona tutulduğumda gözüküyor.
(bkz: hayranım sana) * * * * * *
Heroes of Might and Magic serisinin 3. oyununda Stronghold kalesinde mağarada yaşayan ayımsı yaratık.
*Beholder(ing) : gözleyen,bakan kişi.Örn: "Beauty is in the eye of the beholder." -Güzellik bakanın gözlerindedir.
gün itibariyle sevdiceğine kavuşmuş uuser.
o bir sevgi kelebeği, aşk böcüğü.
benim gibi bir cadaloz arkada$a yok yok karde$e sahip olan #1480394 tüm öküzlüklerine rağmen sevdiğim öküz. ama duygusal öküz (bkz: #1461493)
severiz, sayarız.
sadece kendisini düşünen bencil, narsist bir insandı eskiden. önemsemeyen birisi. bir kere yaşayacak olmanın verdiği vurdumduymazlık. uyandığı her güne anlamsızca başlayan, sıradan bir gün gibi gören beholderr.

önümde beyaz bir sayfa. bembeyaz.

insanın gözünün önündekileri görememesi ya da görmek istememesi, çoğu kez zamanın geçmesine, geç kalınmasına neden olur. bu sefer öyle değil ama farklı apayrı her şey. geceleri yatmak daha farklı. ertesi gün o duyguyu yaşamak için sabırsızlanmak. gündüzleri uyanmak daha farklı, aklında hep aynı isimle uyanıp günaydın demek çevreye onun verdiği mutlulukla. günün her saati tasikardi.

hayatıma düşen lou reed gibi, perfect day diyebiliyorum her güne.

it's such a perfect day,
i'm glad i spent it with you.

tek başına başrolde oynamak ne kadar da zevksizmiş, yavanmış aslında. iki kişi oynamak istiyorum bu oyunu artık, tek başıma oynadım yeterince, seni ön plana çıkarmanın zamanı gelmiş sanırım. yirmidört saat boş oturmaktan yoruldum ve sıkıldım, yaşamam gereken duygunun sırası şu an.. öyle bir oyun ki herkesin oynamak istediği ama senaryosu sadece bende olan, bizde olan, merkezinde sadece ikimiz olan.

love me tender
love me sweet
never let me go
you have made my life complete
and i love you so.

her an büyüyen duygu aşktır, aşk yaşama sebebidir.
hayatı hızlı yaşayan (en azından kalbi öyle, ne zaman baksam 100ün üstünde *), tüm ukalalıklarıma katlanan, üstüne bir de şımartan, bana kancayla köpek tutan *, uuser olmama sevkeden, erkekten nasıl görümce olunacağı örneği. sevilesi sevgili kişisi, hayatımın öbür yarısı. *