bugün

bu hayatın ne kadar anlam ve ciddiyetten uzak olduğunu çok net biçimde fark etmiş, bunu kırılgan ve zarif şiirlerine de yansıtmış, sırça fanus en bilinen eseri olan ingiliz şair. hayatına karbon monoksit zehirlenmesi ile son vermiştir. böyle güzel ve entelektüel bir kadının depresyona maruz kalıp kötü hissettiği anların fazla olması insanı çok üzüyor.
Benle evli olsaydı intihar etmezdi. Ama benle de evlenmezdi. Hayat işte böyledir.
içsel yalnızlık, yazarlık ve intihar üçgenini tamamlamış geride "sırça fanus" gibi bir eser bırakarak henüz 30 yaşında hayata trajik bir şekilde veda etmiş yazar.

sylvia plath, kendisinden çok izinden gidenler ile de adından söz ettirmiştir.

onun yalnızlığını kendi yalnızlığı gibi benimseyen ve bitirme tezini bile sylvia plath ile veren nilgün marmara başta aklıma gelen örneklerden.

"daktiloya çekilmiş şiirler" içerisinde bulunan bir çok şiirde bunu hissedebilirsiniz.

bu içsel yalnızlık, yazma ve intihar üçgeni arasında bir diğer örnek de pevase'dir.

yaşama uğraşı aslında bir günce gibi görünse de, hayatının en karanlık zamanlarının dışa vurumudur.

tıpkı syliva gibi o da içsel yalnızlık ve güçsüz hissedişinin sonunu intihar ile getirmiştir ne yazık ki.

tezer özlü okursanız bir gün, pevase'yi de sylvia plath'ı da daha iyi anlarsınız bence..
"Hala gencim. Yirmi üç buçuk yaş bile yaşamaya yeniden başlamak için geç değildir."
o'nun doğumu zaten bir intihardı. bazen hayat ölümle karşılar insanı.tezer özlü'yede benzer atıflar vardı. ölmeseydi djali böylesine mutlu olmazdı. sadece cesur olup güzel olmasaydı kalemine bile almazdı. insanlar görselliği bırakıp sadece sözcüklere bırakmalı belki okumalarını.

bazı yazarları samimi bulamıyorum maaalesef.
aynı gün doğduğum şair.
Çok sığ bir düşünce...
Kendini yok ederek varlığını ortaya koymak ve kendi varoluşunu tanımlamak.

Plath açısından bu yaklaşım yanlış ve haksız olur.
Marmara açısından da öyle...

Basit olarak örnekleyelim; bir şarkıyı sevmek, her insana başka duygular yaşattığı içindir.
Senin sevme nedenin benim için geçerli olmaz.

Plath ile Marmara iki ayrı toplum, iki ayrı aile, iki ayrı dünya insanıydı.
Farklı yollardan gidip tek noktada buluşmaları bu insanları aynı yapmaz.
Yapar diyorsanız ki burada aslolan ölüm olup, intihar yerine eceli ile ölmeyi seçip mücadele eden de aynı derecede olur ve bu da plath ve Marmara gibi insanların ölümünü değersizleştirir.
Onları manyak ruh hastası yapar.

Her çiçek dalında güzeldir.
Aman canım ot işte basitliğini yapmayın.
nilgün marmara’ya göre sylvia plath’ın intiharındaki gizem şuydu “kendini yok ederek varlığını ortaya koymak ve kendi var oluşunu kanıtlamak.”

Şüphesiz genç yaşta plath incelemeleri yapmış ve etkisi altında kalmış marmara’nın, intiharındaki en büyük etken olmuştur kendisi.
Biz yalan dünya, bir rüya vb deriz ya, o'da dünya için kötü bir düş demiş ve evde çocukları uyutup onlara zarar gelmesin diye gaz sızıntısını mutfak içinde kalacak şekilde yalıtıp kafasını fırına sokup intihar etmiş.

Belki de hayatta onu tutan tek şey çocuklarıydı ama hayatın kötülüğünün çocuklarına yapacaklarını görmemek için çocuklarına en güzel yemekler pişirdiği fırını ölüm aracı olarak seçti.
Belki intihar etmese psikolojisi daha da bozulacak ve bu sefer çocuklarını da intiharına ortak edecekti, kim bilir?

Çok şey söylenecek şeyleri az ömrüne sığdırmış ve Hz. Google sayesinde hatırlanan (utanılacak durum) insan.

Hangimiz demiyoruz "AMK böyle hayatın, insanların vb" hangimiz bir haber yaşanmışlık veya şahit olduğumuz şeye bakıp insanlığımızdan utanmıyoruz, hangimiz çeketimizi alıp bu AMK hayatından siktir olup gitmek istemedik?

Bunu yapan cesur insan...
Bugün çekip gitti.
Dünyaca Ünlü Şiirleri ve Korkunç Ölümüyle Günümüzde Bile Konuşulmaya Devam Eden Şair.
öldün de ne oldu denilesi yazar.
bak senden o kadar etkilendin ki kadınlar ; artık kadın daha özgür.
yersen...
ölmesen 3 adam daha severdin..
onlar da belki seni severdi..

intihar etmek aptallıktır ; kısmi durumlar hariç.
görsel
Depresif ruh hali ile kafkanın kadın versiyonu, tezer özlü'nün yabancı şubesi.
Amerikalı şair.

ona öfke duymamın sebebi Nilgün Marmara’nın onun etkisinde kalmış olması.
Bir fırtına kuşunu sevmeliydim seveceğime seni; 
Hiç değilse baharda göğü şenlendirir gelirdi. 
Bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi. 
Sanıyorum kafamdan uydurdum seni

Sylvia Plath
The antlers grubu sayesinde tanıdığım yazardır. Hayatı hep zorluklarla geçmiş genç yaşta babasını kaybetmiş psikolojik sorunlar yaşamış ve kurtuluş olarak gördüğü sevdiği adamla evlenmiş. Ama işler daha kötüye gitmiş ve intihar denemelerinde bulunmuş. En son fırının gazında intihar etmiştir. Sırça fanus kitabı (ne kadar sonunu eksik bıraksalarda) okunması gereken kitabıdır.
3 kere intiharı deneyip üçüncüsünde başarılı olan başarılı bir amerikan şair. 1700 küsür tane şiiri vardır ve bunların hiçbirinin başlığı yoktur.

son intihar girişimi ise oldukça trajik. plath çocuklarına bisküvi ve süt verir, odanın kapısını kapatır. daha sonra ise mutfakta mikrodalga fırına kafasını sokarak intihar eder.

kişiliğini ve hayatını özetleyen (bkz: lady lazarus) bir şiiri de vardır.
Kısacık hayat hikayesi iç burkan yazar. Sonu Olmaması gerektiği gibi olsa da ölümsüz kılmış kendisini.

ilk defa duydum adını şimdiyse filminden kitaplarına araştırmaya başlıyorum. Bu sözlükte okumayı bu yüzden seviyorum. Acısız intihar yöntemleri başlığından geldigim nokta 'sylvia plath'.
Hayatı boyunca manik depresif bozukluk ile mücadele etmiş kadın şair ve yazar.

"Diğer her şey gibi, ölmek de bir sanattır.
Ben bunu son derece iyi yapıyorum."
bir de yetim kalsaydı %100 peygamber olurdu. Ne acı hayat len bu?
şiir
Ölmek
Bir sanattır, her şey gibi,
Eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi
şiir

(bkz: lady lazarus)
(1932-1963)
benim yerime becerikli bir büyücü olsaydı seni çıplak elleriyle havada yakalayıp
bir elinden ötekine aktara, aktara soğutabilir ve tanrısız, mutlu, sakin kılabilirdi sonunda.

zarif bir dokunuştur kendisi...
Bazi insanlar sadece ruhsal bozuklugua sahiptir. Bazilari ise sahip olduklari bu bozuklugu oyle guzel seylere alet ederler ki keske ruh hastasi olsam dersiniz. Vu da onlardan biri. Hayranlik duyulasi bir varlik. Varlik, cunku ben insansam o insan olamaz. Daha ust bir kademede olmali.

Ressam, yazar, sair... tanimlayacak kelime yok. Her sey.
yüzyılın melankolik prensesi.
görsel