döneminin tüm renault modelleri gibi bu da uçan tenekedir. kendisiyle takla atmışlığım var; sayesinde kemer takmamanın hayat kurtardığına şahit olduk. tek taklada tavan direksiyona yapıştı. şasisi orta noktada kırılgan. seyir halinde ikiye bölünmüşlüğüne de şahidim. tüm bunlara rağmen halen daha ikinci el piyasası en dinamik olan arabadır belki. bir günde beş broadway satan biliyorum.
Edit: direksiyonun ağırlığından dem vuranlara renault 12 tavsiye ederim. Bu, onların yanında servo kalır.
bu arabayla ilgili bir motto vardı. araba kullanmayı bu araç ile öğrenen, öğrenebilen her aracı kullanır şeklinde. tabii biraz da goygoyu muydu işin bilmiyorum. ama reno 9 serisine en alışkanlardan biriyimdir herhalde. bu araç bizim ailenin ikinci aracıydı. ilki de yine reno olan aynı serinin sprying modeli. bu aracın bir de meşhur kokusu vardı. seri bir arabaydı aslında ama o hidrolik olmayan direksiyon, sanki kamyon kullanıyorsunuz hissiyatını veriyordu. en çok güldüğüm noktada şoför koltuğunun yukarısında küçücük bir ışıklandırma lambasıydı. el feneri bile daha çok geniş açılı aydınlatıyordu yani. gerçi şimdi şımarıklık gibi olmasın. aracın ilk çıktığı yılları için konfor sayılırdı denilebilir.
zamanında çokca tercih edilmesinin sebepleri arasında, bir depo benzini en ekonomik kullanabilen aile otomobillerinden biri olması bulunan, bu özelliği borçlu olduğu aşırı ince kalaydan yapılma şasinin ise, yandan sert rüzgar alan güzergahlarda insanı maceradan maceraya sürükleyebileceği efsane araç.
2002 yılında aldığımız ilk arabamız. Bizi hiç üzmedi. O zamanlar kaskosu bile vardı. izmire bursaya falan gittiğimizi hatırlıyorum gayet rahattı. Sonra birisinin borcu yüzünden satıp paraya çevirdik borç verdik falan. Araba gitti öyle. Kim bilir nerede şuan.
Millet 500 euroya 2013 model 100000 km'de arabalara binedursun biz 89 model broadway, tofaş falan bakalım onu da zar zor alalım. Ahaha altıma sıçıyorum şu an mükemmeliz.