Türk tarihi boyunca istisnai dönemler dışındaki dönemlerde Türkler dünyanın ana medeniyet ve ana süper gücü değildi.
Türkler tarih boyunca yaşadıkları yerlere egemen olan, her türlü düşmana karşı mücadele edebilen, yenilmez düşmanları mağlup edebilen bir ulus olmuştur.
Ve devletleri istisnaları dışında uzun ömürlü olmasa da her bir devleti başka bir devlet takip etmiş ve bağımsızlık konusunda olağanüstü bir süreklilik kazanmışlardır.
Bu nedenlerle Türkler istisnai dönemler dışında Roma, çin kadar ekonomik anlamda zengin bir topluluk olmamış; mütevazı bir çizgi benimsemiştir.
Lakin Osmanlı dönemi haricinde Roma gibi oturmuş yerleşik bir devlet teşkilatları yahut yerleşik uzun ömürlü bir devlet anlayışı olmamıştır.
Asya Hunları döneminde çinliler bizim akınlarımızı durdurmakta zorluk çekerlerdi. Doğru.
Lakin o dönem dahi Çin'in Total asker sayısı, kağıt üstündeki verileri bizden üstündü.
Biz bu üstünlüklerine rağmen zafer elde edebilecek taktik bilincine sahiptik.
Ki Türklerin islamiyet dönemine dek yerleşik bir medeniyet kurma amacı olmamıştır.
Ta aksine şehirli, medeni toplumlardan kendilerini izole etmeye çaba göstermişlerdir.
Sözlüğün samimi medeniyet neferleri için sorun olmaması gereken.
Velev ki açıldı oradaki en fazla 3-5 saniyenin o kadının denize giyerken mayo gitmesinden farkı ne?
Şimdi kadın mayo gitmez desek Arabistan'a git dersiniz.
Yok ben Arabistan'da da değilim, ben mağaradayım.
Tam olarak bu sözle ABD'nin atom bombası ne alaka?
Bu kadar sığ ve bu kadar benlik düşmanı mısınız?
Biz herkesin en büyük avantaj gördüğü ağır zırhla savaşma detayını düşmanımızın en büyük dezavantajı haline getirmiş, kendi dezavantajlarımızı avantaj kılan savaş teknikleri geliştirmiş bir ulusun çocuklarıyız.
O zamanlar da düz kılıçla, kahvehane sistemi ile savaşmazdık.
Bizi afganlarla kıyaslamayın.
Biz imkansız nedir bilmeyen Mustafa Kemal'in, Mete Han'ın çocuklarıyız.
Ulan kaç büyükşehirde yaşadım, kaç küçük ilde yaşadım; buradaki seçim atmosferini görmedim.
Ulan her parti kazanacak gibi lobi yapıyor, geziyor, tokalaşmadık adam bırakmıyor ayrıca iddialar, belki iftiralar havada uçuyor.
Pek çok partinin içinde başka partiden adamlar var..
Herkes birbirine sallıyor.
Ve gariptir akp/MHP, iyi parti, CHP, BBP, yeniden refah hepsinin belli bir oy potansiyeli oluşmuş durumda.
Adana büyükşehir seçim öncesi çalışmaları bu kadar gergin değil.
Yaklaşamaz dahi yanına.
Tde ile sosyolojiyi ardarda dahi okusanız 21 yaşından 35 yaşına kadar okuyamazsınız.
Ben de 28'e kadar böyle olacağım sanırım.
1. Eğitim fakültesi, 2. Siyaset bilimi ve kamu yönetimi..
Hayırlısı ile biterse, Bundan sonra da yine bir şeyler yazarım diye düşünüyorum.
Ben Fransa üzerine parmak basmıştım.
Ne tesadüf en panik ülke de fransa.
Kaynak 1
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Moskova'daki saldırıyı DEAŞ'ın düzenlediğini savundu. Macron, terör örgütünün Fransa'da da eylem gerçekleştirmeye çalıştığını açıkladı.
Güneş'te şiddetli bir patlama meydana geldi. Patlama Avrupa ve üzerimize doğru oldu.
NOAA (Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi), Güneş'teki patlama hakkında bildiri yayınladı: Jeomanyetik fırtına, elektronik araçlarda problem yaratabilir.
Ne zaman? 2155'te mi?
Gerçekten iktidarları her seçimi %90 ile kazandığını iddia eden doğu bloğu ülkeleri değil de batı bloğu ülkelerinde mi olacak iç savaş?
Ülkemi ben de seviyorum ve aidiyet bağım asla değişmez.
Ancak şu da bir gerçek ki şu hayata bir kez geliyoruz ve burada heba oluyoruz.
Tek kriterim; Avrupa Birliği üyesi herhangi bir ülke uyar. insana gerçekten değer verilen bir ülkede yaşamak isterim, ekonomisi de elbette biraz iyi olsun.
ABD bana hep Türkiye'nin büyük hali gibi geliyor.
Felsefi anlamda ab ile yan yana koyunca daha çok bize benziyor gibi.
Hayır bir de Karabük'te okuyan masum insanları düşünün.
Yaş kuru denmeden herkes sıkıntılı duruma düştü maalesef.
Lakin 130 bin nüfuslu şehirde; 45.000 öğrencinin 15 bini Afrika kökenli ise.. birilerinin bu sayıya bu ne demesi gerekirdi.
Tamam en iyi öğrencileri getiriyorsun Afrika'dan, tüm dünya üniversiteleri içerisinde senin küçük şehrine 15 bin gibi bir rakam mı düştü gerçekten?
Maalesef tarihi boyunca hiç bu kadar gündem olmamışlardı.
Ve tahmin ediyorum ki Karabük yerlilerinin çoğu da bu durumdan rahatsızdır.
Aslında üniversite bence cesur ve vizyoner.
Ama plansız bir yurtdışına açılma olduğunu düşünüyorum.
130 bin nüfuslu şehirde 15 bine yakın yabancı öğrenci olmaz.
Ve getirdiğin öğrencileri şehre salmayacak, bir şekilde kampüste tutacaksın.
Genelde Arap alevi kökenli ve güney kesim (özellikle Şam'da) ile kıyı bölgelerde (özellikle lazkiye'de) yaşayan kızlardır.
Sünni kesim gözlemime gayet muhafazakar.
Ki savaşın harap ettiği kentler de yine Sünni nüfuslu kentlerdir; hama, humus, halep, rakka, deyrizor gibi.
Bence şu an Şam bizim küçük nüfuslu il merkezlerimizin çoğundan gelişmiş ve yaşanılır bir şehirdir.
Rahatsızlar mı bilmiyorum ama ben kesinlikle inanılmaz prestij kaybına uğradığını düşünüyorum.
Artık komşu illerde dahi ebeveynler çocuklarının komşu illerine gitmelerine sıcak bakmayacaklardır.
Karabük üniversitesi'ne Togo, Kamerun, Gana ile mutluluklar.