bugün

oğlan o dönemde bugünkü deyimle ergen kişiye denmektedir. yani hem kız hemde erkek anlamı vardır. saçma anlamlar çıkarmanın hiç gereği yoktur. hatta bunu o dönem yazılan şiirlerden yada yazılmış eserlerden görebilirsiniz.
araştırmacıların kökünü bulamadığı konudur. halkta vardır bu durumu yaşayanlar o ayrı. ama bunu saraya yada hareme uyarlamak ne kadar akıllıcadır. ilginç. sağlam kanıtlarda çok merak edilmektedir.
Bir kitap adı imiş.
Sansürcü kafayla toplatma kararı falan almışlar.
Bu saçma kararı duyana kadar kitaptan haberim yoktu. Kararı alan işbilmezler reklamını yapmışlar, haberleri Yok.
Çünkü az önce okumak için siparişini verdim.
Kitaba toplatılma kararı alıp haber sahibi olmamı sağlayan işbilmezlere teşekkürler.
Okur okur ne gibi oğlancılık yaptıklarını çevreme anlatırım artık.
ad hominem'e meze olan konudur.
benim tarih kitaplarından anladığım epey bir osmanlı padişahının oğlan sevgililerinin olduğudur. genç bir rahibin yüz güzelliğine vurulan ve ona şiir yazan fatih sultan mehmet'ten tutun da revan valisi emirguneoğlunu istanbul'a getiren dördüncü murad'a kadar bu türden kanıtlar mevcuttur. (bkz: emirgan)

ancak üç kıtada at koşturmuş bir dünya devletinin; nihayetinde cihanın son imparatorluğunun bir numaralı yöneticilerini eleştirmek gayesiyle bu tür bel altı vuruşlar yapmak gereksizdir. her dönemin kendine has zevkleri vardır, ki oğlancılık ya da eşcinsellik geçmişin bir ayıbı da değildir. eşcinsellik tarihin her döneminde var olmuştur. kutsal kitaplara bir göz atarsanız ne demeye çalıştığım daha iyi anlaşılacaktır.
Öncelikle uzun yazacağım okuyanın da, okuyamayanın da canı sağolsun.

Batılı bir kısım tarihçiler ve kendi tarihçilerimizin de bazıları osmanlı döneminde oğlancılık olduğu yönünde padişahların oğlan sevgisi üzerine akıl almaz iftiralar atmışlardır osmanlı devletine.

bir kısım yazarlar, padişahların enderun denen iç saray'da kendileriyle gayr-i meşru ilişkide bulundukları iç oğlanları denilen genç ve güzel delikanlıları bulundurdukları, hatta bunları başkalarından kıskandıklarından ötürü yüzlerini dahi öttürdüklerini; bazı osmanlı padişahlarının ise tamamen oğlancı olduğu yönünde iddiaları kaleme almaktadırlar. olayın kaynağı ve bu işi destekleyen çoğu kişinin dayanağı kabusname adlı kitaptır.

bu iddiaların sahiplerinin en çok güvendikleri nokta. yavuz sultan selim'in kızı fatma sultan'ın kocası mustafa paşa'dan şikayetçi olduğu bir mektup.

kitaptaki bir iddiaya göre osmanlı padişahlarından birisinin öğüdü şu şekildedir:

' ve yaz olunca avratlarla ilişkiye gir. kışın da oğlanlarla. çünkü avrat teni soğuk, oğlan teni sıcaktır.'

bu cümleyi az sonra açıklayacağım. bir de yavuz sultan selim'in kızının yazdığı mektuba bakalım:

'benim devletlü sultan babam, dirliğim yoktur. bir kişiye düştüm ki, beni bir köpek hesabına saymaz. elin oğlanlarını zulümle ailelerinden alır işi gücü varsa yoksa oğlanlarladır.'

iddialara göre bu mektup osmanlı'da yüksek devlet erkanının oğlancılıkla ilgili olduğu konusunda kanıttır.

şimdi gelelim yanıtlara. kur an'da lut kavmi için aşşağıdaki ayeti geçelim öncelikle.:

'siz sizden evvelki insanların işlemediği bir fuhşu ve büyük bir günahı mı işliyeceksiniz? çünkü siz, kadınları bırakıp şehvetli erkeklere yaklaşmaktasınız. gerçekten siz aşırılıklar ve günahlar içine giren bir milletsiniz.'

şunu belirtmek isterimki osmanlının çok bozulduğu dönemlere kadar hiç bir padişah şer hükümlerinden dışarı çıkmamıştır.

işin asıl önemli meselesi oğlan kelimesinin anlamıdır. oğlan kelimesinin birinci manası cinsiyet ayırt etmeden çocuk, ikinci manası ise erkek olsun kız olsun genç demektir.

buna delil göstermek gerekirse erzurum'lu mustafa danir'in onaltıncı yüzyılda, yani kabusname'nin türkçe'ye tercüme edildiği asırda kaleme alınan yüz hadis tercümesindeki şu ifadedir: ' Bu kez resül hazreti cevab verdi:

'evlenün şunun gibi avretler ile kim, erden kaçmaz ola, oğlan doğurgan ola, ümmetim çok ola kim, ben ümmetimin çokluğuyla gururlanırım kıyamet gününde.' yani ' kocasından kaçmayan ve çocuk doğuran kadınlarla beraber olun'

ayrıca şu cümlelerde oğlan kelimesinin anlamına bir belge sayılabilir:

'Eğer oğlan kızsa, kız doğurmuş avrat südün emzireler; eğer er ise er oğlan doğurmuş avrat südünü emzireler.'

zaten kabusname'nin yazıldığı farsça dilinde de oğlan kelimesi yerine geçen, gulam: çocuk ve genç demektir, sadece erkek de değil.

gelelim şu kış-yaz olayına.

bu cümlede birden fazla kadınların olması halinde, yazın kısmen yaşlı kadınlarla ve kışın da genç kadınla beraber ol ki, sağlık ve esenkil içinde olasın denmektedir. şimdi bu manayı çarpıtarak erkeklerle beraber olma manasını çıkarmak, ilim ve dil biliminden bihaber olmak demektir.

kısacası osmanlı'da oğlancılık tarihin en büyük çarpıtmalarından birisidir. okuduğunuz için teşekkürler. şimdi kalkıp da ama şu yazar bakın gerçekleri göz önüne sermiş demeyin. ne yazık ki bu yazarlar osmanlı da oğlancılık yok deselerdi okunmayacaklardı. fakat lan padişahlar da topmuş diyen bir takım güruh bu hikayelerden çok hoşlanınca böyle kitaplarda satılmak için daha çok yazılacaktır.
köle olarak alınan oglanlar, hedıye olarka bırılerıne sunulurdu, tıpkı carıyeler gibi. osmanlıda malum güzel sanatlar, edebiyat cok önemliydi. oğlancılık yapılan bazı padişah ve devlet görevlilerini ise onların yazmış olduğu methiyelerden çıkarıyoruz.

örnek:
Emir Keykavus'un kabusnameden,
"Yaz olunca avratlara, kışın oğlanlara meylet ki, vücutça sağlam olasın. Zira oğlan teni sıcaktır, yazın iki sıcak bir araya gelirse vücudu bozar. Avrat teni ise soğuktur, kışın iki soğuk, vücudu kurutur"

her şeye sahip olup, her gün öldürülme korkusu ile dört duvar arasında yaşamak. iste osmanlı padışahlarının yaşamı buydu. yaşanılan 3-5 carpık ilişkiyi tüm osmanlıya yormak yanlış. ama nasıl ki onca topragın bızım olduguna onların yazmıs olduğu metınlerden ınanıyorsak, yine onların yazmıs oldugu metınlerden bu tur seylerın sarayda dogal olmasına ınanıyoruz. bunların hıc bırı karalama amaclı degıldır.

osmanlıda haremdeki kadınlarda da lezbiyenlik vardır. al sen yüzlerce kadını kapat. bir tanesi, padişahla bir gece yatsa ne mutlu ona. padişah ölmeden göçüp gidenlerin sayısı o derece yüksektirki.
Günümüzde ensar eğitimiyle yaşatılan gelenektir.
gericilerin hortlatmaya çalıştığı çarpık düzenin örtbas edilmeye çalışılan iç yüzlerinden biridir.
yükselen osmanlı sevdasıyla son yıllarda artan pedofili olayları birbirine paraleldir.
bugünde devam etmektedir. 90 yıllık reklam arası cidden bitmiş. defter-i hizan'a kayıtlar başlamış.

zihniyetini ziktiklerim.

not : defter-i hizan ne bilmeyen insanlar tarafından eksileniyorum ya o koyuyor cidden.
vardır ve gerçektir. sanat, iletişim veya sosyal bilimler alanlarında yüksek eğitim görmüş herkes osmanlı tarihi'nin bir bölümünde bununla karşılaşmıştır. şimdi tek tek bulup yazmaya üşendim fakat üstteki arkadaşların da örnek verdiği gibi tarihte padişahlar tarafından yazılmış ve genç oğlanları tasvirleyen bir çok şiir bulunmaktadır. ayrıca sayısız minyatür mevcuttur. hatta tanıdığım çok sayıda avrupalı eşcinsel arkadaşım, türkiye'nin eşcinsel özgürlüğü konusunda osmanlı devrinden beri ileride olduğunu düşündükleri için türkiye'de yaşamaya başlamıştır. ayrıca osmanlılar sizin evdeki türbanlı annenizle, tesbihle kahvede vatanı kurtaran esnaf babanızın anlattığı gibi arap soyundan falan değil, gayet yunan'dan bozma anadolu rumu'dur. ayrıca açıklamaya şimdi behis görerek ekliyorum. islâm, osmanlı'ya arap coğrafyası üzerinde emperyalist bir güç elde edebilmek için sonradan girmiştir. padişahlarımızdan biri mısır'daki ölmekte olan halife'nin son anlarında yanındadır. ölmeden önce halifeliği kendisine devrettiğini söyler fakat o sırada bunun ispatı olarak yanlarında kimse yoktur. bu gerçekliği belirsiz söylenti ile anadolu'ya halifelik gelir. zaten islâm coğrafyasına baktığımız zaman da halifelik konusundaki tutarsızlıkları görebiliriz. normalde halife demek, muhammed'den sonra onun kurduğu islam devletini yönetecek olan 'tek kişiye' verilen addır. fakat o devirde bile mısır, arabistan, suriye vb. yerlerde bir çok halife olduğunu iddia eden kişi türemiştir. bugün bile 'halife' olduğu iddia edilen kişi sayısı oldukça fazladır. ayrıca türkler istediği kadar kendilerini arap olarak görmeye çalışsa da araplar bunu kesinlikle reddeder. bizi rum ve kafkas olduğumuz için kabul etmemektedirler.

eçcinsellikle ilgili minyatürler:

görsel
görsel
görsel

osmanlı'nın ilk dönem haritası:

görsel
Osmanlı hayali gerçek olursa geri gelmesi gereken geleneklerden biri badelemedir. Sözlükte badelenmesi gereken yazarlar var.

Atatürk düşmanlarını ip gibi dizeceksin böyle, savuracaksın kaftanı beni takip edin diyeceksin. Önce bi elini eteğini öptürüp el pençe önünde iki rekat secde ettirecen. ölmeden jimmy tudeski gibilerinin şöyle kaytan bıyıklı kahtalı mıçı gibi bir padişah tarafından badelendiğini görsek iyiydi. Harf devrimiyle Bir gecede alimler cahil oldu diyene de "kanuni sultan süleyman patatez yiyemeden öldü ne alimi konuşma amına çakdığım" deyip göt loblarını tokatlayacaksın.

(bkz: hiz oğlanı)
Var olmakla birlikte, osmanlıya hakaret ve aşağılamak için argüman olarak sunulması da yanlıştır. Eşcinsellik be oğlancılık her dönem ve her bölgede kadimdir.

Padişahlara peygamber gibi kutsallık atfeden çomarlara anlatamazsınız. Yormayın boşuna. isteyen (bkz: hubanname) bakabilir, ya da dönem minyatürlerine bakabilir, gören gözler için kanıt orda.

Emirgan semtininin adının nerden geldiğini sorsan küfür yersin üstüne.
yeniçerilere 16. yüzyılın ortasına kadar evlilik yasaktı. bu yüzden yeniçeriler arasında "oğlancılık" çok yaygındı. genç parlak çocuklar her zaman yeniçeri zorbalarının tecavüzleriyle karşı karşıya kalması mümkündü. halk da sultan da yeniçerilerin anarşi ve zorbalıklarından bıkmıştı.

yeniçeri ortaları kendi ortalarındaki parlak bir oğlanın başka yeniçeri ortasına gittiği için olayı namus meselesi yapmışlar birbirleri ile savaşa tutuşmuşlar çok kan akmıştı.

yeniçerilerin destur tanımaz azgınlarının her birinin yanında "oğlanı" vardı. bunlarla geceleri çarşı hamamların göbek taşının altındaki külhanları sıcak olduğundan oğlanlarıyla burada beraber olup geceyi geçirirlerdi. ‘külhanbeyi’ lafı buradan gelmedir.

osmanlı saraylarında parlak sakalı çıkmamış iç oğlanlarının bazılarının kız gibi saçları uzatılırdı. bunlar dışarı çıktığında yeniçeriler tarafından tecavüze uğramasın diye bunlar kadın gibi ferace giydirilirdi. bunlara civelek denirdi. ‘civelek’ lafı buradan gelir. peki bunlar neden böyle kız gibi yetiştirilirlerdi. onu bana sormayın ulu sultanlarını çok seven osmanlı uzmanlarına sorun. onlar bilir.

osmanlının ilk yıllarında yarı çıplak koyun postu sarıp gezen kalenderi dervişleri kulaklarına demir küpe takar başlarını kazıtır, bazıları da erkeklik organlarına halka takar gezerdi. bunlar kadınlarla olan ilişkiyi yasaklarlar birbirleriyle eşcinsel ilişkide bulunurlardı. bazen bazıları kadınlarla ilişkide bulunduklarında yakalandıklarında ceza olarak kulaklarındaki demir küpe çekip çıkartılır, kulakları kesik kalırdı. ‘kulağı kesik ‘ deyimi de buradan gelir.

muhallebi çocuğu deyiminin de böyle bir ilişkisi var :
osmanlı'da oğlancılar cinsel ilişkiye girecekleri çocuklara 3-4 gün öncesinden muhallebi yedirmeye, süt içirmeye başlar, bu sayede çocukların anal yollarının yumuşadığını, temizlendiğini düşünürlermiş. işte bu çocuklara o dönem muhallebi çocuğu denirmiş .

edit:daha okumadan eksileyen 12.beyazid ; sana tarih kitaplarından alıntı yapıyorum ufkun genişlesin diye ama nafile.

ayrıca bundan bu kadar utanma, öz babanı kontrol edemiyorsun 500-600 sene öncesine bu kadar takılma.
on not: basligin polemik yaratma amacli bi' uslupla acilmasindan dolayi itici gorunuyordur.

lakin, dogrudur. tarihle biraz ilgili olan kisiler de bu gercegi bilirler. ve eger sizi rahatlatacaksa, bu durum sadece osmanli devleti'nde degil neredeyse o zamanin tum devletlerinde ve kralliklarinda gorulebilirdi. en basitinden ingiltere.

en onemli krallarindan biri olan edward * homoseksueldi. cocuk yapmadi.

richard i, homoseksueldi, evlendi ama cocuk yapmadi.

edward ii, homoseksueldi, ama cocuk yapti.

aklima gelenler bunlar simdilik, ve bunlar her turlu ingiliz tarihi kitabinda bulunabilir. adamlar acik acik yazmislar, bizim gibi gerceklerinden utanan ve sevmedikleri durumlari inkar eden bir millet degiller.

oyle bilip bilmeden sinirlenip dellenmekle olmaz, bir bilene soracaksiniz.
oğlanıcılık ilk çağlardan bu yana dünyanın her yerinde vardır, varlıgını da devam ettirmektedir. (lan daha gecen gün gördük, hani evlendiler falan)

osmanlı mutlak bir dogrunun merkezi olamaz ki, bunu beklemek dahi çok saçma.. yasanmış yanlışlıklardan biridir bu da. tıpkı diğer ülkelere adamları yollayıp güzel kızları kaçırtmak, kundakdaki kardeşi tahtan düşmek korkusuyla öldürtmek gibi.

bizim olan değerlerden neden bu kadar çok şey bekliyoruz anlamıyorum. yanlış yapmaya hakkı yok mu? neden ilahlaştırıyoruz, içinde biraz doğruluk payı olan geçmişimizi.
adamlar bize ülkemizi bırakmışlar, tüm dünyaya nam salıp imparatorluğunu ilan etmişler.
daha fazla deşmenin ya da gözü kapalı, fikrin davasını gütmek dogru mu?

varsa yanlışlarıyla bizim geçmizimiz, ecdadımızdır. bana göre 3 yanlış bir doğruyu götürmüyor.