bugün

üzerine çok düşme,baş belası olma,bıktırma,usandırma.
yapımcılığını mia filmin, yönetmenliğini Alper mestçi'nin yaptığı cinleri konu alan sinema filmi. 16 kasım'da vizyona girmesi bekleniyor. Film hacı burhan kasavi'nin notlarından yola çıkılarak çekilmiş. Başrollerde henüz tanınmamış oyuncular yer alıyormuş.
başrollerini (bkz: burak özçivit), (bkz: biğkem karavus) ve (bkz: kurtuluş şakirağaoğlu) paylaştığı film.
bir türk korku filmi denemesidir.

sinemasal anlamda korkunç bir film olan araf gibi olmasın tek dileğimizdir.
türk halkı üzerinde araştırma yaparak insanlar en çok neden korkar sorusu üzerine çekilmiş filmdir. cin çarpması konsunu işleyen güzel bir film.
burak özçivit'in cinnet geçirip yukarı doğru yükseldiği sahnenin çok fena prince of persia daki prince görüntüsü veren filmdir.
rahatsız edici, korkutucu, türk-müslüman inanışlarına bire bir hitabeden ve bundan faydalanarak insanları korkutan yegane sağlam yapımdır. sanatsal açıdan yeterli olmasa da, sinemasal açıdan mükemmeliyeti hat safhada olan türk yapımı korku, sinema eseri.

izledikten sonra gidilmemesi ve izlenmemesi daha hayırlıdır kanısına vardığım bir film. ama türk sinemasına destek ayağına korkmak için gidecek olanlara da dur demenin bir anlamı yoktur, allah hepimizi affetsin.

+ hacı gelmeyelim bir daha böyle filmlere.
- nasıl filmlere (unutmaya çalışıyordur)
+ hacı işte böyle, cinli felan.
- aga ne diyon ya, bi sus mınakkoyim
+ tööbe de!
- ?!?!?!?

(bkz: tırsınç)
http://www.musallat.com/ sitesinde tanıtımını ve hakkında diğer her bir şeyi bulabileceğimiz film.
(bkz: nede güsel olmuş pekte güsel olmuş)

filmi seyreden ve birdaha asla tek başına banyo yapamayacak arkadaşların sayısının hayli yüksek olduğu büyük bir gerçektir.
artık her karanlıkta kaldığımda, gölgelerin, banyoda yere pısmış bi şekilde pusuya yatmış olan hatun kişinin görüntüsünü almasını sağlayan, 2. ye izlemeye cesaret edemediğim film. 3 gece tuvalete gidemedim lan o derece.
Ilk bir saat boyunca sadece bayan , sikintidan sinemada arkada birbiri ile sevisen ciftlere bakmama neden olan fakat sonlara dogru bombalarin patladigi , goruntu kalitesinin tum film boyunca yuksek seyirlerde dolandigi , oyunculugun idare eder oldugu , hikayesinin mukkemmel oldugu , son on dakikadaki yuksek performansla 10 uzerinden 6 verebilecegim Turk Korku film tarihinin basarili yapitlarindan sayilabilecek olan , aslinda korku degil gerilim filmi ...
islami inanislara göre yapildigi icin yabanci korku sinemasinin aksine insani rahatsiz eden ve sıkıntıya sokan film.zira cogunlugumuzun inandigi bir takim varliklarin bir baska boyuttan bizim boyutumuza gecmesi olayidir.

hatta ve hatta bizim alemden olmayan bu varligin bir insana askini konu almasi ve aski ugrunu yaptiklarini ekrana sermesi ise insanin kanini donduruyor. film iki ayri bölümde olusuyor bir bölümü almanya ve istabul diger bölümü ise ismi verilmeyen bir köyde yasaniyor. isim verilmemesi sebebi ise bu olaylarin gercekte yasanmis olmasidir.

--spoiler--
hikaye bir cin'in henüz henüz genc kiz olmaya baslayan nurcan'i cinlerin sik sik ugrak yeri olan hamamda görmesi ve ona asik olmasi ile baslar.günden güne nurcan'a baglanan cin onu asla kimselere vermemeye kararlidir , nurcan genc kizlik döneminde sik sik bu cin tarafinda ziyaret edilir , nurcan'da dahil olmak üzere herkes kendisinin sinirsel bir hastalagi oldugunu düsünür.

ilerleyen dönemlerde ise suat isimli bir genc nurcanla evlenmek ister ve para biriktirmek icin almanya'ya gider. suat'in isi artik zordur cünkü bu cin asla sevdigini elinden almak isteyen suat'a rahat vermeyecektir. nurcan'a sahip olabilmek icin eline geleni yapacaktir.
--spoiler--

http://akilli.tv/video/187920/musallat-fragman.aspx
izlenmemesi gereken ve 2 saatimi boşa harcamış korku filmi. bazı effectleri hoşuma gitti onun dışında bi zamazingosu yoktur.
izlediğim en sağlam korku filmi diyebilirim.. eşşek kadar adamım korkuyorum lannnn!!
korkuyu morkuyu geçtim, üzerine düşünüldüğü, üzerinde çok büyük emekler verilerek oynandığı için bile takdire şayan olması gereken, burak özçivit'in ba<şrolünde oynadığı türk korku filmi denemesi...

denemesi diyorum, çünkü korku filmi yapabilmemiz için, daha çok taş fırınlara girip de, mideleri şişirmek lazım; ekmek kaldırmak lazım. aslında ''sıpoylır'' a filan da gerek yok, ama ben her ne kadar giriş bölümünü uzun bulsam da, senaryonun bağlanması açısından orayı da olağan, ya da aşırıya kaçmayan derecede sıkıcı buldum.

diyeceksiniz, bir korku filmi için, çok uzun değil miydi, filmin ilk yarısı?... diye, ama eğer sağlam raylara oturtulmuş bir konunuz varsa, o konuya sadık kalmanız gerekmektedir. kısacası, öyle ya da böyle, dandik görüntü veren semum'u arkasından izledikten sonra, diyeceğim şey, semum un çok ötesinde bir film olduğudur.

bir de artı yönü, dinimizde (bkz: islamiyet) bulunan, realitelerin, ** ya da bazı unsurların, çocukluğuğmuzda gecelerimizi süsleyen kimi korku hikayelerinden de yola çıkarak, tümüyle hayatımıza mal olabilecek şeylerin konu edilebilmesi. filmin konusu da, sonuç olarak kutsal kitabımızda, adına sure bulunan bir konu; cin.

yalnız filmin beğenmediğim yanları da var ki, almanya'da yaşamış biri olarak, filmin ilk yarısında geçen, almanya'daki sahnelerin çok şişirme ve de üstünkörü geçildiğini düşündüm.

bir kere o kadar sürede öyle bir eve sahip ol, filmin ilerleyen dönemlerinde bile olsun bir gram dahi almancakonuşama, - almanya da taksilere çok para bayılmış birisi olarak - arkadaşından borç isteyip de, kalkıp taksiye bin, sonra iki ay olmadan, iş yerindeki meister denilen, şef ya da ustabaşı kişisinin hemen şak diye maaşa zam yapacağını söylemesi, ya da hemen izin almaları... bunlar almanya ya aykırı gelen şeyler. bir de köyden para biriktirmeye gidiyorsun, oturduğun ev para biriktirmek için, aşırı lüks gibime geliyor.

fakat;

- almanya demek çalışmak demek ! - gibi bir laf geçiyor, orası cukun da cuku olmuş, şak diye oturmuş taş gediğine...
bir de oyunculuklar orta yollu, aynı zamanda da, suat *'ın arkadaşı metin'in o dayının arabasıyla nereye gittiği de meçhul, orayı çok merak ettim!...

kısacası vasatın gayet üzerinde, ve de ülkemizde yapılan hemcinslerine göre de oldukça iyi bir film diyebilirim. çok korku beklemeden, -ki zaman artık filmlerden korkmama devri oldu; özellikle de korku filmleri iki gram çeken katille, bir iki efektten sabit olduğu için... bir de yaşını başını almış kişiler için, artık bu durum oldukça zor olsa gerek. - sonuna kadar izlenebilecek bir film olmuş.

burak özçivit kardeşimizin de, kulağının delik olduğu kabak gibi belliydi, yakın çekimlerde; gözümden kaçmadı değül. kendisini daha çok kullanmak lazım böyle filmlerde.
an itibari ile turkmax kanalında yayınlanmakta. henüz başlarında. izlememiş ve canı sıkılanlar için iyi bir alternatif.
Şu tip absürd diyaloglara ev ahalisinde yol açmış başarılı korku filmi(miz).
abi kişisi-Anne cinin bebeği oluyor çok korkunç ya.
indy kişisi- Çok saygı duyulası bir film bizim sinemada, abi.
indy kişisinin annesi-Çocuklar o zaman ben biraz daha yün öreyim.
filmin konusunu 3 günde zor çözebildiğim değişik bir korku filmi,
din üzerinden insanları korkutmayı amaçlayan film.
son zamanların en iyi yerli korku filmlerinden biri.
dini konuları ön plana çıkaran halk arasında yaygınlaşmış hikayenin beyaz perdeye uyarlanmış şekli olan film..
ezik ve bulaşık insanların kendilerinden üstün kişilere oldukları şey. bu aşşağılık varlıklar nerede kendilerinden üstün birini görseler hemen ağızlarından salyalar akıtarak üzerine atlarlar.
cinci hoca sahnelerine dayanamayıp kapattığım ve hayatımın 45 dakikasını çalan film olmuştur.
Türk insanına ya silahları, ağaları ya da ensest ilişkileri izletebilirsin ya ee bunla da pek korkutamazsın tabii napalım da bu milleti zıçırtalım demiş abiler? böyle cinlerin cirit attığı bir aşk hikayesi yazmışlar. evet aşk da koymuşlar ki temeline te bööyylee kitlenelim. nasıl olsa korku filmi sadece izlerken korkulması gereken bir şey değil. nasıl olsa bu insanların inançlarını kullanarak para kazanmak ayıp deil. size de musallat olsunlar inşallah bea. çat çat çarpılın. ayıptır yau.
bittiğinde ensemde bir soğukluk hissettiren filmdir. arkamdaki adam dua okuyormuş mına koyim bana üflüyo bide. *