bugün

kuran'da ayetlerin oluşturduğu bölüm.
(bkz: kuran ı kerim)de 114 sure mevcuttur..fatiha ile başlayıp nas suresi ile sonlanır..bakara en uzun sure iken kevser en kısa suredir..
Sabit getirili, kupon ödemeli bir menkul kıymetin, anapara ve kupon ödemelerinin net bugünkü değerlerinin, kupon ödeme dönemleri ile ağırlıklandırılarak bulunan vadesidir. iskontolu, kupon ödemesi olmayan kıymetlerde, duration, kıymetin vadeye kalan süresine eşittir. Risk ölçümü açısından, menkul kıymetin piyasa faizine olan duyarlılığını ölçer. Düşük kupon ödemeli, uzun vadeli kıymetlerin süresi (duration) daha uzun, diğer bir deyişle, faiz riski daha fazladır. Farklı vade ve kuponlu yatırım araçları ile bu tür mali araçlardan oluşan portföylerin birbirlerine göre hangi oranda faiz riski ile karşı karşıya olduklarının karşılaştırılmasında kullanılır. Efektif vade olarak da adlandırılır.
ingilizcede emin, elbette, kesin anlamlarına gelmektedir.
take that' in nobody else albümünde yer alan hareketli şarkısı. sözleri de şöyle:

I'm sitting here waiting for my lover
Last time we met I wasn't to sure
Now I'm hoping, maybe dreaming, for a life as one
When she reads this I'm hoping she'll call
But I need much more than before
I need positive reactions whenever I'm down

Cause I'm sure so sure
That it's heaven knocking on my door
Sure so sure so baby come on inside
Need you so much more and more each time we touch
Sure so sure that it's sweet love I found

It isn't a game so don't play hard to get
(Tired of running after you)
There's no connections holding us down (down)
Isn't it a shame it never happened
though still here we are the second time round
It's gotta be social, compatible, sexual, irresistible
It's gotta be right for love

Sure so sure
That it's heaven knocking on my door
Sure so sure so baby come on inside
Need you so much more and more each time we touch
Sure so sure that it's sweet love I found

Holdin', squeezin', touchin', teasin'
Wantin', wishin', waitin', teasin'
Of you love, yeah yeah
Blindin', groovin', feel it, move it
Findin', breathin', bracin', breedin'
With you girl
It's gotta be social, compatible, sexual, irresistible
It's gotta be right for love

Cause I'm sure so sure
That it's heaven knocking on my door
Sure so sure so baby come on inside
Need you so much more and more each time we touch
Sure so sure that it's sweet love I found.
bir prezarvatif markasıdır ayrıca.
SURE ADLARININ TÜRKÇE ANLAMLARI:

Abese : "Yüzünü ekşitti."
Adiyât : Nefes nefese koşanlar
Ahkaf : Yer adı
Ahzâb : Hizipler, gruplar, kabileler
A'la : Yüce, büyük, kutlu
Alak : Embriyo, ilgi, pıhtı
Ali imran : imran ailesi
Ankebût : Dişi örümcek
A'raf : Cennetle cehennem arası bölge
Asr : Çağ, asır, zaman
Bakara : inek
Beled : Belde, kent, bölge
Beyyine : Kanıt, belge, aydınlık
Bürûc : Burçlar
Câsiye : Çöken, oturan
Cin : Cin, görünmeyen varlık
Cumua : Cuma, toplanma, topluluk
Duha : Kuşluk vakti
Dühân : Duman, sis, pus
En'am : Hayvanlar, davarlar
Enbiya : Peygamberler
Enfâl : Ganimetler, gelirler, vergiler
Fâtır : Yaratan, varlığın ilkelerini koyan
Fâtiha : Açılış, açan, özetleyen
Fecr : Şafak vakti
Felak : Tan yeri, yarılma, açılma
Fetih : Fetih, açılış
Fil : Fil
Furkan : Işıkla karanlığı, doğruyla eğriyi ayıran
Fussılet : "Ayrıntılı yaptı"
Ğaşiye : Bürüyen, örten, kuşatan
Hac : Ziyaret
Hadid : Demir
Hâkka : Geleceği kuşkusuz olan şey
Haşr : Haşir, toplama, diriltme
Hicr : Bir topluluğun adı
Hucurât : Hücreler
Hûd : Hûd Peygamber
Hümeze : Alaycılar, gıybetçiler
ibrahim : Hz. ibrahim
ihlâs : Samimiyet
infitâr : Açılma, yarılma, parçalanma
insan(Dehr) : insan(Zaman)
inşıkak : Yarılma, ayrılma, kopma
inşirah : Gönül ferahlığı, iç açılması
isra : Gece yürüyüşü
Kaaria : Şiddetle çarpan
Kadir : Kadir Gecesi
Kaf : "Kaf" harfi
Kâfirun : Kafirler
Kalem : Kalem
Kamer : Ay
Kasas : Peygamberlerin hayat hikayeleri
Kehf : Mağara
Kevser : Kevser havuzu, yoğun güzellik ve iyilik
Kıyamet : Kıyamet
Kureyş : Kureyş Kabilesi
Leyl : Gece
Lukman : Hz.Lokman
Mâide : Sofra
Mâûn : Kamu hakkı, zekât, vergi
Meâric : Miraçlar, yükselme noktaları
Meryem : Hz. Meryem
Muhammed : Hz.Muhammed
Mutaffifûn : Ölçü ve tartıda hile yapanlar
Mücâdile : Hakları için savaşan kadın
Müddessir : Örtüsüne bürünen
Mülk : Mülk , yönetim
Mümin(Ğafir) : Mümin, (Affeden)
Müminûn : Müminler
Mürselat : Görevle gönderilenler
Mümtehine : imtihan eden
Münafıkûn : ikiyüzlüler
Müzzemmil : Örtüsüne bürünen, köşesine çekilen
Nahl : Balarısı
Nâs : insanlar
Nasr : Yardım
Naziât : Çekip koparanlar, yay çekenler
Nebe' : Haber
Necm : Yıldız
Neml : Karınca
Nisa : Kadınlar
Nûh : Hz. Nûh
Nûr : Işık
Ra'd : Gök gürültüsü
Rahman : Rahmeti bol olan
Rûm : Bizanslılar
Sâd : "Sâd"harfi
Saff : Saf tutmak
Saffât : Saf bağlayanlar
Sebe' : Sebâ ülkesi
Secde : Secde
Şems : Güneş
Şuara : Şairler
Şûra : Şûra, toplu denetim
Tâhâ : "Tı" ve "Ha" harfleri
Tahrim : Haramlaştırma, yasaklama
Talâk : Boşama, boşanma
Târık : Târık yıldızı, tokmak gibi vuran
Tebbet : "Eli kırıldı."
Teğabün : Aldatış ve aldanış
Tekâsür : Mal ve evlat çokluğunda yarış
Tekvir : Büküp dürme
Tevbe : Tövbe
Tin : incir
Tûr : Tûr dağı
Vâkia : Olan, ortaya çıkan
Yâsin : "Ya" ve "Sin" harfleri
Yûnus : Hz.Yûnus
Yûsuf : Hz. Yûsuf
Zâriyât : Tozutup savuranlar
Zilzal : Zelzele
Zühruf : Süs-Püs
Zümer : Zümreler, klikler
ingilizce "emin", "eminlik", "emin olmak" veya "kesin" anlamlarına gelebilir.