Bilim kurgu filmlerinin atasidir. Futuristik estetigin dibidir. Eski filmleri izlerken, 'dandikmis ama dur bakalim bir mesaji vardir, izleyelim' seklindeki hissiyat bu filmde kendisini 'hassiktir, cok iyi' tepkilerine birakir.
Bu kadar olmasa da, yine cok begenilen baska bir alman sessiz film tavsiyesi:
fritz lang'ın 1927 yapımı bilim kurgu türünde ,haksızlığa karşı ayaklanmanın üzerinde duran kült bir filmdir.kapitalist düzende işçiler ile işverenler arasında yaşanan sosyal krizi anlatmaktadır. istanbul'da 1927 yılında daha gösterime girmeden komünizm ve ateizm propagandası yaptığı gerekçesiyle hükümet tarafından yasaklanmış efsane bir filmdir.
alman yönetmen fritz lang'in 1927 yılında çektiği, fütüristik bir distopyada geçen, sessiz bilim kurgu filmidir. aynı yıl istanbul'da da gösterime girecek olmuş fakat ateizm propagandası yaptığı ve de komünizmi övdüğü gerekçesiyle hükümet tarafından yasaklanmıştır.
1. Film 2. Bakkalımın Istanbuldan bahsetme şekli -metropolis hayatı çok kozmos be abicim- demiştir geçen hafta 3. Metro da takılan polis 4. Ortaköy de açılması beklenen Bar
progresiv metalde türkiyedeki tek düzgün grup. bi ara türkiyenin dream theater a cevabı falan demişlerdi de sonra kendileri de anladılar yanlış yaptıklarını.
siyah beyaz taa kaç yılı yapımı drama.
Aşmış zamanını. kadın yarıçıplak dans ediyor. tabi o zaman bayağı ses getirir.
Şey vardı hani 7 ölümcül günah incilde.
bir de dans o kadar kötü ki. tabi maria nın robotu.
Yılına bakıldığında söylenecek tek kelime ''aşmış!'' olur herhalde. 1927 yılında böyle bir film çekmek olağanüstü bir iş. Zaten bu öncülük ve bu çaba fazlasıyla hak ettiği değeri görüyor. Filmin görselliği çok iyi. Çekilen sahneler, oyuncuların şahane performanslarıyla şahlanıyor. Konu olarak da fazlasıyla yaratıcı olduğunu söylemeliyim. Fritz Lang'i ayrıca kutlamak, tebrik etmek gerekiyor. Bunu düşünmek bir yana uygulamaya konulması ve böyle bir yapımın çıkması, gösterilmesi gereken ilginin daha fazlasını hak ettiğinin bir göstergesi. Ancak 2,5 saatlik bir sessiz film olması ve çok ağır işlemesi beni sıktı açıkçası.
Kast sistemini yansıtıyor film. işçi ve işçi sınıfının nasıl ayaklar altına alındığını gözler önüne seriyor. Bunun bir kadın köleleğiyle gösterilmesi daha farklı bir pencereden baktırıyor insana. Heybetli bir kadının yönettiği sıradan işçi sınıfı kısaca. Bununla kalmıyor, film ayrıca bunların yanında aşkı da saf bir şekilde işliyor. Bir aşığın sevdiği bir insanı anlayabilme yetisi çok iyi gösterilmiş. Hipnoz olmuş bir işçi sınıfı ve o robotun sevdiği kadın olmadığını söyleyen aşık bir erkek. Filmde vahşi kapitalizm yerilmekte, kalp/gönül destekli (dini referansların kullanılacağı) bir yumuşak kapitalizm, belki sosyal demokrasi önerilmektedir. Tam anlamıyla (haklı olarak) kapitalizm karşıtı bir film.
Yine söylüyorum o kadar etkilenmedim. Ancak eleştirileri, yılına göre inanılmaz olması kendisini çok öne çıkartıyor..
metropolis, when worlds collide,
ain't nobody on the other side,
i don't care, i don't care
metropolis is something new,
ain't nobody got their eye on you,
i don't care, it's nowhere
metropolis, the worlds collide,
ain't nobody on the other side,
i don't care, i'm not there.
gayet yüksek binaların üzerinde uçakların vızır vızır uçuştuğu bir şehir profilini daha 1927'de çekilmesine rağmen çizebilmiş olan gayet enteresan bir bilim kurgu filmidir. izlenesidir.
bu nasıl bir filmdir dedirtir. 1927 yapımı mükemmel kurgu, çekimler, maketler her şey süper. ama filmin 4de birinden fazlası kaybolduğu için bazı sahneler eksik onları bir kaç cümlede tasvir ederek sahneleri birbirine bağlamışlar. buna rağmen mükemmel. bu filmse bizim izlediklerimiz ne oluyor acaba...