bugün

metropolis

Yılına bakıldığında söylenecek tek kelime ''aşmış!'' olur herhalde. 1927 yılında böyle bir film çekmek olağanüstü bir iş. Zaten bu öncülük ve bu çaba fazlasıyla hak ettiği değeri görüyor. Filmin görselliği çok iyi. Çekilen sahneler, oyuncuların şahane performanslarıyla şahlanıyor. Konu olarak da fazlasıyla yaratıcı olduğunu söylemeliyim. Fritz Lang'i ayrıca kutlamak, tebrik etmek gerekiyor. Bunu düşünmek bir yana uygulamaya konulması ve böyle bir yapımın çıkması, gösterilmesi gereken ilginin daha fazlasını hak ettiğinin bir göstergesi. Ancak 2,5 saatlik bir sessiz film olması ve çok ağır işlemesi beni sıktı açıkçası.

Kast sistemini yansıtıyor film. işçi ve işçi sınıfının nasıl ayaklar altına alındığını gözler önüne seriyor. Bunun bir kadın köleleğiyle gösterilmesi daha farklı bir pencereden baktırıyor insana. Heybetli bir kadının yönettiği sıradan işçi sınıfı kısaca. Bununla kalmıyor, film ayrıca bunların yanında aşkı da saf bir şekilde işliyor. Bir aşığın sevdiği bir insanı anlayabilme yetisi çok iyi gösterilmiş. Hipnoz olmuş bir işçi sınıfı ve o robotun sevdiği kadın olmadığını söyleyen aşık bir erkek. Filmde vahşi kapitalizm yerilmekte, kalp/gönül destekli (dini referansların kullanılacağı) bir yumuşak kapitalizm, belki sosyal demokrasi önerilmektedir. Tam anlamıyla (haklı olarak) kapitalizm karşıtı bir film.

Yine söylüyorum o kadar etkilenmedim. Ancak eleştirileri, yılına göre inanılmaz olması kendisini çok öne çıkartıyor..