her soruya kur'an ışığında cevap veren, asıl okunması gerekeni okuyan, hikayecilikten uzak, trabzonluluğuyla ön planda olan.* , hemşerilerin en hemşerisi, akıl ve ilim sahibi güzel bir adamdır.
artıları
+ bir bilgisayar programı kadar kur'ana hakim olması, çok hızlı şekilde kuran içinde zihninde arama yapabilmesi.
+ marjinal görünmeyen halka çok yakın dış görünüşüyle, konuşma üslubu ve davranışlarıyla kendisini dinleyecek olanlarda önyargı oluşturmaması.
+ tarihteki önemli "müfessirler" ve yorumları hakkında ciddi derecede bilgiye sahip olması.(bu aslında hem artı hem eksi olarak düşünülebilir, çoğu zaman okuyan hoca kendi yorumlarından çok, bu müfessirlerden öğrendiklerini aktarıyor)
+ arapça gramerine hakim olması
eksileri
- geleneksel(atalardan öğrenmeye dayalı)islam kültürü içinde yetişmiş olması sebebiyle, bazı kemikleşmiş konularda(erkeklerin sünnet olması,mezhepler vs.)bu kültürün dışından tam olarak objektif bir bakışla yorum yapamaması(bknz.Öteki Gündem programı/19 Ekim 2014) (tabii hocanın hakkını yemeyelim bir başka kemikleşmiş "kabir azabı" mevzuunda başı dik durmaktadır.)
- kuran yorumlarında bazen mecazı anlatımları gözardı ediyor. örneğin kuranda cennette "meyve var" yazıyorsa kesinlikle o meyve orada olacaktır şeklinde yorumluyor, belki de insan beyninin düşünme kapasitesini aşan bir ödülün benzetmeyle anlatılabileceğini gözardı ediyor.
özetle; mehmet okuyan hoca kuran'ı anlamak isteyenlerin ciddi şekilde faydalanabileceği kaynaklardandır, iyi ki vardır...
Adını buralarda görünce tekrar mutlu oldum. Bi üst entryde çok da güzel özetlemiş arkadaş "Kur-an konusunda google'dan daha hızlı cevap veren saygıdeğer profesör" diye. Ömrünü Kur-an'a adamış, kendisini Kur-an talebesi diye tanımlayan Türkiye'de zor bulunur kıymetli Kur-an dostu.
Kuran konusunda google'dan daha hızlı cevap veren saygıdeğer profesör. Sorduğunuz sorulara tamamen Kuran'ı Kerim ile net cevap verir hitabet gücüye birlikte kafanızdaki tüm karışıklığı giderir.
Herhalde kendisini anlatmak için en uygun ifade Yürüyen Kurandır. Bu ifade size abartılı gelmişse Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tefsir Anabilim Dalı Hocası Prof. Dr. Mehmet Okuyan ile karşılaşmamışsınız demektir. ilk olarak Hilal TVde Ramazan ayında iftar programı sunarken denk geldim. Ondan sonra da ekrana çıktığında neredeyse kaçırmıyorum. Sanki Kuranı içinde yaşatıyor gibi bir izlenim veriyor size. istediği ayeti saniyeler içerisinde hemen bulabilmesi eğer sizin için ayırt edici bir özellik değilse adının önünde profesör yazan birçok ilahiyatçının sureleri bile o derece kolay bulamadığına şahit olmamışsınız demektir. Halka önderlik yapması gerektiği halde bir devlet memuru olmanın üstünde bir kendine bir vazife addetmekten çekinen, cemaati namaz vakitleri dışında görmeye tahammül gösteremeyen, ezbere bildiği Kuran sayfaları onu geçmeyen yüzlerce imamdan hiç bahsetmiyorum bile.
Kuran okumaya başladıktan sonra O'nu elimizden hiç düşürmesek en kötü ihtimal, en zayıf hafızalımız bile otuzlu yaşlarda Kitabın içindeki her şeyi, hangi kelimelerin nerede geçtiğini, nerelerde neden bahsedildiğini öğrenebiliriz sanırım. Ama nasıl oluyorsa 600 sayfalık bir Kitabı baştan sona bütün ömrümüz boyunca en fazla bir bilemediniz iki defa okuyoruz. Burada kastettiğim okumanın Türkçe meali olduğunu muhakkak anlamışsınızdır. Zira Arapçasını hatmetmekte üstümüze yok. Yani her gün 10 sayfa okusak ki bu bizim en fazla bir saatimizi alır iki ay gibi kısa bir zamanda baştan sona okumuş oluruz bu kitabı. Senede 6 defa okuyacağımız bir kitabın kıyısında köşesinde ne olduğunu öğrenmemiz için iki sene yetecektir aslında bize. Yani bu hesabım size siyasetçileri hatırlatmış olabilir ama varmak istediğim nokta şu: Bir Mehmet Okuyan olabilmek aslında çok zor değilken memlekette Mehmet Okuyan gibi kimselerin sayısının azlığı meselesi. Mehmet Okuyanı dinlerken Kuranın engin okyanusuna dalıp inci mercan topladığınız hissine kapıldığınız doğru. Ama aynı zamanda her seferinde ben neden onun gibi olamıyorum pişmanlığını da iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
Popüler olmanın çekiciliğine kapıldığı, şöhretin etkisini insanlara yavaş yavaş hissettirdiği, hadislere olan mesafeli duruşu gibi durumlar sizi rahatsız edebilir. Ancak bütün bu ve bunun gibi kimi haklı kimi insafsızca yapılan bütün eleştiriler bize asıl mevzuyu unutturmamalı. Başucu kitabı kavramını sözlerde bırakmayıp buna hayat veren, avucunun içi gibi bu eseri bilen, her türlü kayboluşlarda bunu kendine fener yapabildiğini bizlere gösteren birisinin bize vermesi gereken şeyler, acımasızca eleştirilerin arasında kaybolup gitmemeli.
Ben kendi payıma Mehmet Okuyanı tanıdıktan ve onun dinledikten sonra şu hisseleri çıkardım:
Merak ettiginiz herhangi bir seyi sordugunuzda, dolandirmadan cevap veren, net, bilgili, saygideger bir ogretim gorevlisidir. Sizi gereksiz bilgiler havuzunda bogmaz, dar kaliplara sokmaz, anlamaniza yardimci olur. Hep konussun.
karadenizli (ve karadenizliliğiyle övünen), samimi (gayet candan konuşan), bilgili ( bunu izah etmeyelim) bir abimizdir. dini hz. isanın zuhuruyla mehdinin gelmesi meselesine indirgeyenlerin hiç hoşuna gitmeyen, hatta milletin dinini bozmakla itham ettikleri bir ilim adamıdır. Allah (cc) gönlüne göre versin.