bugün

Kendisini çıkaracak cesur televizyon bulamayınca kendisi bir televizyon açan 21.yy alimlerindendir. Akabe vakfının başındandır. Uzun yıllardır yüksek katılımcı sayısı nile tefsir dersleri pazar günleri düzenlenir. Bunlar sitesindede izlenebilir. Ayrıca hafta içi bir program yapar. Kayserilidir.

http://www.mustafaislamoglu.com
hitabeti ve çenesi kuvvetli ama gel gör ki geniş mezhepli olduğu için hem şiilerden hem de selefilerden yardım gören, kafasına göre tefsir yazan, bin laden gibilerine "mücahid, kahraman" diyen, kanalında turk bayrağının yerlerde surunup, üzerine basılmasına musaade eden, 21inci yuzyıl allamesi!
bu memlekette vehhabi var mı diye merak ederdim,
yeni şafak'ta sami hocaoğlu müstear adıyla yazan alim diyebileceğimiz insan.
kendisinin vakti zamanında düşünce ögürlüğü konulu siyaset meydanında yapmış olduğu konuşma, demokrasi dersi niteliğindeymiş. izledim, gördüm.. sivas katliamı'nı da kınıyor, kürtlerden ve alevilerden de söz ediyor, sermaye karşıtı söylemi de var. kemalist bir kişinin yaklaşamayacağı ölçüde radikal bir demokrat tavrıyla yaklaşmış var olan sorunlara ve dahi "susurluk falan hikaye, asıl mesele sistemde. sistemi eleştirmeliyiz.." mealinde konuşarak takdirimi kazanmıştır... dilipak'tan sonra ikinci bir eli yüzü düzgün islami aydın keşfinin mutluluğuyla, vakti zamanında
nuveyba limanından gördüğü esir filistin topraklar için yazdığı bir şiiri paylaşıyorum:

nuveyba

öfkemin hançerine su ver sen

kalkalım bir seher vakti nuveyba

işgaledilmiş topraklarımız üstüne

güneş doğmadan önce

her taşın dibine bir yıldız gömmüşler

şu denizden hala kırbaç sesi gelir

atlıları en son ne zaman görmüştün nuveyba

nezaman öpmüştün ayağını selahaddin'in

kol kırılır yen içinde kalır

ya baş koparsa nuveyba

bu gövde bir düşerse yere ya

kan tutar dağları, atom santrallerini

yeryüzünü ve umutları sel alır

geriye andın, aşkın ve adın kaldı

andını çocuklar içti nuveyba

aşkın yüreklere düştü

adın cellatların kirli elinde

filistin askısına dönüştü

kan akacak bu topraklarda kan

kendileri benimkini

demirden atları seninkini içecek

bir can düşecek toprağa

sabra

bir can kalkacak.

ramallah'ta tarlalara çocuk ektik nuveyba

taşlarıyla ebabiller dönüştü tomurcuğa

güz ekinidir bilirsin verirse mevla

yüreklerin buz kestiği bir mevsimin ardından

her bir çiçek kesebilir çocuğa

sihirbazın çırağını hatırlarsın nuveyba

o hendekte hala tüter annelerin şarkısı

o gün bu gün hala utanır güneş

adın ateş, andın ateş, aşkın ateş.

1990
son tefsir dersi programını 29 Haziran'da istanbul Gösteri Merkezi'nde gerçekleştirilecek olan alim.
saygı duyulması gerekilen büyük bir alim, üstad.
"cemaleddin afgani'yi karalayanlar ona tuvalet bezi olamazlar" sozunun sahibi siyasal islam mufessiri, siyasal islamcilarin piri, ehli sunnet vel cemaatin degil.
yasar nuri ozturk ile farklari ameli yondedir. itikadi cizgileri birbirine cok yakindir. modernizmin alimleri liginde iyi oynayan kazansin diyoruz.
kendisi hakkinda ki ovgu ve yergileri itikadi olarak yasar nuri ozturk'e de yapmakta sakinca yoktur. cunku musluklarin kaynagi ayni; (bkz: cemalettin afgani)
oz babasi mustafa islamoglu icin yazilan bir karsi yazi icin asagidaki mektubu kaleme almistir.

Muhterem Ali Eren Beyefendi! Selamlar, sevgiler, dualar, hürmetler&;

Allah, hidayet ve salah veresice oğlum Mustafa islamoğlu'na köşenizde verdiğiniz, "Kur'an-ı Kerim'e el sürme" mevzuunda, âlimane, arifane, vakıfane cevabınızdan dolayı sizi canı gönülden tebrik eder ve halisane şükranlarımı arz ederim.

Aciz Ahmed islamoğlu. Mütekait (emekli) imam;hatip ve fahri vaiz. Develi / Kayseri.

Not: Muhterem Hocam (Ali Eren) Mustafa'nın Sapıklığı ve saptırıcılığı, baba olarak bizi çok huzursuz etmektedir. Salahına dua etmekteyiz. Sizlerden de ıslahına dua istirham etmekteyiz. icap ederse, bu kısa tebrik ve teşekkür namemi köşenizde dipnot alarak neşredersiniz; Milyonları ifsat ve idlal etmesin&; Cevabınız, fakiri pek memnun ve mesrur etti. Hak razı olsun"
babasi ile hicbir zaman kusmemistir.
"Cennet cehennem yok olacaktır, yani sonludur" gorusunun sahibi allame i cihan.
humeyni siyasal islam ekrani arkasindan, anti-emperyalizm perdesiyle savunulan aldanan zat-i muallak.
antiemperyalist olmayi siyasal islama imanin sartlarindan kabul ettirdi ya bizim zavallilara. yaziklar olsun.
http://www.youtube.com/wa...qXAXQ&feature=related
islamiyet ve selefiligi karistirmak osmanlinin dagilmasiyla ortaya cikan bir yanilmadir ve bu yanilmanin belirtileri mustafa islamoglu'nda goruldugu icin fikirlerine aksetmistir.

not: asil soyadi kazankaya'dir. zulfi livaneli omer ismini sakliyor. bu da islamoglunu one cikariyor. olur boyle seyler canim
iftiraya varan eleştirilerden anlaşıldığına göre birilerinin canını fazlaca yakmışa benzer. şahsi kanaatim şudur ki inandığı dava uğruna bedel ödemiş insanlar altın külçesi değerindedirler. mustafa hocada onlardan birisidir. evet insanlar yanılabilir, hataya düşebilirler fakat bu onların insan oldukları gerçeğini bir kez daha gösterir. bir kaç hata ya da kusurdan dolayı insanları karalamak bu kadar kolay olmamalı. helede 16 senelik bir tefsir dersini aralıksız bitirebilmiş bir alimse karaladığınız.
şair gazeteci tefsir alimi olma heveslisi. Tefsir işini tv karşısında yapması, yıllardır yaptığı şeyin yanlış olduğunu kendisine kimsenin söylememesinden kaynaklanır. Acayip güzel şiir yazarken acayip saçma şeyler söylemiştir. 28 şubat döneminin siyaset meydanlarından birinde türkçe ibadet konusunda konuşurken kendisine imamı Azamın fetvası kendinise söylendiğinde "bırakın canım imamı azamı ondan büyük alimler var burada" sözüyle saçmalama da sınır tanımadığını göstermiştir. Alim dediğinin tevazu sahibi olması gerektiğini birileri öğretmemiştir. En son Cübbeli Ahmet Hoca dan esaslı bir ayar yemiştir.
takdim şiirini yazdıktan sonra şiire verebileceği birşey kalmamış yazardır.
çağımızın ihtiyacı olan alim zatlardan biri.

kendisi hilal tv de salı ve pazar günleri tefsir dersleri vermektedir ki bu derslerdeki yaklaşımı son derece şaşırtıcıdır. mustafa hoca değişik bir düzlemden konuya yaklaşmakta ve size ben bunu daha önce ne diye düşünmedim ki dedirtmektedir.

ona b.k atan birç ok kişi vardır ki meyveli ağaç taşlanır desek de yeridir. yolu açık ve alla ondan razı olsun.
yaptığı yanlıştan dönmeyen zat.

ısrar üzere olan kişi.

ahmet hocaefendi 'ye karşı mevki takıntısına girmiş görünmekte. ancak mesele kim çok bilir değil kim yanlışta üzeredir.

kendilerini daha öncelerde meth etmiştik, söylemiştik ancak bid'ad ehline bir zerre değindiği anda yanlışını görüp düzeltmesi icab eder idi.

mümin kamildir mustafa efendi.
hilal tv 'de 2 gün önceki programda vehhabileri ehl i sünnet vel cemaat olarak ilan etmiş, küfre düşmedeki inadını sürdürmüştür.

böyle bilgi sahibi bir kimsenin kalkıp bu saçmalıklara imza atması çok enteresanıma gidiyor. yazık ediyor kendisine, sakallı yaşar nuri öztürk olma yolunda azimle ilerliyor.
zamanımızın en büyük alimlerinden bir tanesidir ve ısrarla bir kesimin üzerine gittigi güzel insandır.

şia yı ya da vehhabiligi kabul ediyor gibi, onları sanki hak meshepler noktasında ele alıyor gibi ya da ehli sünnet içine alıyor gibi saldırılara maruz bırakılan degerli alimin ne yapmak istedigini, ne yapmaya çalıştıgını anlamayan bir kesim ya da bu büyük alimin degerini düşürmek için, sözlerinin degerini düşürmek gibi bir azimle bilinçlü olarak çamura maruz kalıyor, bunuda hiç beklenmeyecek tipler yapıyor ki, o kişi özellikle bir tanesi, mustfa islamoglu nu yapmaya başladıgı öamur hareketinden sonra, onunla ilgili ciddi şüpheler duymaya başladım, malum o da sladırıya ugrayan bir cemaatin üyesi üstelik cinayetlere varan saldırılara maruz kalıyor onların cemaatide, bence kendisini bir ölçsün tartsın o kişi, yazık ediyor kendisine, ya da allah bilir ama, belkide deşifre ediyor kendisini bu da haksız bir ithamsa allah affetsin beni.

gelelim şia olayına, mustafa islamoglu hoca herhangi bir meseleyi ele aldıgı zaman konu ile ilgili mesheplerin bakışınıda anlatıyor, bu konu ile şu görüş böyledir, bunların görüşü şöyledir diye, bu açıklamaları esnasında bazen şia da bu konuda şöyle düşünüyor diye ekliyor, peki düşman mı görmeli o insanları, bir takım ittihatcı oldugunu düşündügüm kişiler gibi, karşı kutuplara mı çekilmeli, işte türkiye de bu yapıldı sonuçta gelip çatıştıgımız nokta komple alevi kesim i islam ın içimi dışı mı noktasına getirdi, ben bir alevi radyosunda kulaklarımla duydum ki, alevi bir dernek yöneticisi, iç anadoluda yeri söylemeyim şimdi bir alevi köyüne gitmiş, ertesi günde kurban bayramı imiş, sabah kalkılmış alevi vatandaşlarımız bayram cem i yapmışlar bu şaşırmış, diyor ki, çok şaşırdım, kurban bizim bayramımız degil ki neden bunu yapıyorsunuz diye çıkışmış köylülere, kurban alevi bayramı mı degil mi a dostum?

istiyorlar ki, kendi ifade edişide bir garip o zat ın, "pis şia" diye tabir ediyor her söze başlamasında ve hakaret ediyor düpedüz, ey dostum bende diyorum ki, şia din dışı ise ki senin fikrin bu, ki gerçekte böyle olabilir, geleneksel olarak yanlış inanışın peşinden giden bir sürü şia var, sen onlara böyle hitap ettiginde seni kim dinler, sana ben bile tahammül edemiyorum aziz dostum, şia seni dinler mi? istiyor ki o da hakaret etsin onlara, etmiyor ve onlara müslüman olduklarını, tabi oldukları alimlerin islam dairesinde olduklarını, islami konularda onlarında fikirleri oldugunu hatırlatıcı açıklamalarından rahatsız bu kişi.

buraya kadar bir şey demiyorum, bu üslubu sevmessin hatta kızarsın, neden islam i programında böyle yer veriyorsunda dersin hakkındır, ama gel gör ki sanki mustafa hoca şia yı yayıyormuş, bilmem neymiş iftira ediyor ve açıkca savas ilan ediyor onunla mücadele edecegini ilan ediyor, yanlıştasın ey hoca, ayıptır, yaptıkların müslüman a zuldur, ne diyor mustafa hoza sana, ahiret var kardeşim, neden hiç düşünmeden kelam ediyorsun bana, iftira ediyorsun diyor degil mi?

bende ona diyorum kiahiret var herkes daha dikkatli olsun, şia ile bilmem ne ile mustafa hocanın ilgisi alakası yok, onlarında konular hakkındaki fikrini, görüşünü açıklıyor, övmüyor yorum yapmıyor, o bir alim.
Gerekçeli Meal/Tefsirini okumaya başladıktan sonra ne kadar kıymetli bir âlim olduğuna karar verdiğim. ilk defa bir Kur'an tercümesinin gerekçelerini verecek kadar âlim bir zat! eserleri okunmadan hakkında hüküm ve karar verilmemesi gereken kişi.
Çağımızın anlaşılamayanlarından.

Bir Bediüzzaman bir seyyid kutup havası seziliyor kendisinde. Anlamadan inanan gurühun tepkisini çekmesi kadar doğal bir şey yok sanırım. Benim de katılmadığım görüşleri yok değil. Ama hiçbirimiz zaten peygamber değiliz. Beyinlerimizle edindiğimiz bilgilerde illa az buçuk eksiklikler olacaktır. Ama bu kişiye göre eksiklik atfedilen söylemleri genelleyerek, kişileri imansız kur'anlı şeklinde tariflemelere girmek ne denli islamca bir tavır herkesin birbirine sorması gereken bir sorudur.