bugün
- allah neye benzer13
- fenerbahçe28
- bu gece intihar edeceğim22
- icardi190512
- albay kemal14
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi21
- fenerbahçe taraftarı13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar10
- düğün yapmak akıl dışıdır9
- anın görüntüsü10
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar9
- son 22 yılın özeti12
- akp döneminde kürtlerin asimile olması9
- sinovac mı biontech mı12
- hadise'nin külotla marş söylemesi26
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle9
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fettullah gülen'in ölmesi26
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- ateist ve deistler bunu açıklasın12
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar8
- galatasaray29
- allah intikam sahibidir15
- fenerbahçe amblemindeki ot11
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- mauro icardi23
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
- dilan dere ile evlenmek11
- müslümanların anadili arapçadır13
- ali koç9
- sevgiliyle uyumak13
- kadın vücudunun olağanüstü bir tasarım olması8
- emre belözoğlu15
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş16
- abberrline9
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi27
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması20
- astrolog meral güven20
- galatasaray ın verilmeyen penaltısı9
- hamas9
- para bok huzur yok10
- galatasaray'ın hakemleri kutlamalara çağırması11
- neden yazarlık yapıyorsunuz8
orjinal adı dom sa vesanje olan,emir kusturica'nın yönetmenliğini yaptığı,müziklerini goran bregovic'in bestelediği,1989 senesinde altın palmiye ile ödüllendirilen,hayatımda izlediğim en güzel,en vurucu,en gerçekçi film.başrolde perhan'ı oynayan oyuncu daha sonra intihar etmiştir.sadece müzikleri,ederlezi töreni için izlenebilir.
"Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum."
birinci çoğul şahıs olarak şöyle anlatılabilecek güzeller güzeli film:
biz mesela minicik bir kadınız -bize uğur böceği diyorlar hatta- ve bir ağaç kütüğünün içine saklanmışız tamamen. Yürüyoruz yolda ve bir araba duruyor bizi görünce, yani kütüğü. O gür pala bıyıklarına, selvi boyuna kurban olduğumuzun yari bakıyor bize, "kütük" diye düşünüyor; sonra tekrar bakıyor "aslında kütük değil". Kaldırıyor o altına gizlendiğimiz odun parçasını. Yolda düşürdüğümüz ayakkabımızın tekini giydiriyor usulca. Görür görmez aşık oluyoruz birbirimize çünkü ikimiz de "ilk görüşte aşk"a inanıyoruz. Onun boyunun iki metre, bizimkisininse bir metre olması umrumuzda bile değil. Rüyalarımızdan tanıyoruz birbirimizi. Bizi kucağına alıyor ve tez elden mutlu yarınlara koşuyoruz. Yok mu? Elinizde kalmadı mı? Neyse canım. Hem dur bende bir tane daha var: ~
Şöyle bir şey düşün, biz motorumuza atlamışız böyle gidiyoruz ay çiçeği tarlaları arasında bir toprak yolda. Civanların civanı, gözleri aşktan kör olmuş yarimiz de arkamızda oturuyor, bir saf salaklık haleti ruhiyesinde gidip geliyor kendince. Ama biz feciyiz, yerimizde durmuyoruz, motordan atladığımız gibi ayçiçeği tarlasına dalarken, pek bir saf aşık yarimiz düştüğü yerden doğrulmaya çalışıyor ve bizi kovalamaya başlıyor. Kanımızın resmen gürültüsünü duyuyoruz kulaklarımızda. Sevgili bizi kovalıyor, biz hem kaçıyoruz hem gülüyoruz. Sonrası iyilik, güzellik. Bir sevmek geliyor, gitmek bilmiyor. Nasıl, beğendin mi? Ee? Bu da mı yok yani? Hiç mi yok? Hiç olmadı yani? Ya tamam kızma, bunun olmayacağını biliyordum zaten. Ama bak bir de şu var: ~
Acelemiz var; her gün önümüzden geçerken hayallere dalmamıza sebebiyet veren gemiye yetişeceğiz! Acelemiz var; hemen evlenmemiz gerek! Sandala atlıyoruz, bir yandan gemiye doğru ilerlerken bir yandan silah zoruyla sandala bindirdiğimiz nikah memuruna bağırıyoruz "Hadi çabuk ol, evlendir bizi, daha gemiye yetişeceğiz!" "Yapamam, şahitler yok!" diyor nikah memuru çaresizce. Bir koluna kara kediyi, bir koluna ak kediyi veriyoruz. Evet, artık şahitlerimiz de olduğuna göre bir çırpıda evleniyoruz. Of, o kadar mutluyuz ve aşığız ki, resmen film gibiyiz(!) Evlenir evlenmez gemiye atlıyoruz. Uzaklara gidiyoruz, hayallerimize filan. ~
Ha unutmadan, bu olaylar vuku bulurken, bir yerlerden sürekli kazlar, tavuklar, hindiler uçacak, çatıdan aniden birisi düşecek, ölüler birden dirilecek, birileri uçacak, etrafta böyle Prof. Zihni Sinir'in icadı gibi olan çalıdan çırpıdan mekanizmalar olacak, ağaca asılı bir orkestra en güzel şarkıları çalacak falan. Öyle şeyler serpiştirilsin istiyorum. Anladın beni di mi? Anlamadığın yerler olursa sormakta çekinme.
Ayrıca bkz:(el yapımı)
"The black cat and the white cat,
that are good luck and bad luck,
a lot of good luck and a lot of bad luck.
And in between there life plays,"
EMIR KUSTURICA
biz mesela minicik bir kadınız -bize uğur böceği diyorlar hatta- ve bir ağaç kütüğünün içine saklanmışız tamamen. Yürüyoruz yolda ve bir araba duruyor bizi görünce, yani kütüğü. O gür pala bıyıklarına, selvi boyuna kurban olduğumuzun yari bakıyor bize, "kütük" diye düşünüyor; sonra tekrar bakıyor "aslında kütük değil". Kaldırıyor o altına gizlendiğimiz odun parçasını. Yolda düşürdüğümüz ayakkabımızın tekini giydiriyor usulca. Görür görmez aşık oluyoruz birbirimize çünkü ikimiz de "ilk görüşte aşk"a inanıyoruz. Onun boyunun iki metre, bizimkisininse bir metre olması umrumuzda bile değil. Rüyalarımızdan tanıyoruz birbirimizi. Bizi kucağına alıyor ve tez elden mutlu yarınlara koşuyoruz. Yok mu? Elinizde kalmadı mı? Neyse canım. Hem dur bende bir tane daha var: ~
Şöyle bir şey düşün, biz motorumuza atlamışız böyle gidiyoruz ay çiçeği tarlaları arasında bir toprak yolda. Civanların civanı, gözleri aşktan kör olmuş yarimiz de arkamızda oturuyor, bir saf salaklık haleti ruhiyesinde gidip geliyor kendince. Ama biz feciyiz, yerimizde durmuyoruz, motordan atladığımız gibi ayçiçeği tarlasına dalarken, pek bir saf aşık yarimiz düştüğü yerden doğrulmaya çalışıyor ve bizi kovalamaya başlıyor. Kanımızın resmen gürültüsünü duyuyoruz kulaklarımızda. Sevgili bizi kovalıyor, biz hem kaçıyoruz hem gülüyoruz. Sonrası iyilik, güzellik. Bir sevmek geliyor, gitmek bilmiyor. Nasıl, beğendin mi? Ee? Bu da mı yok yani? Hiç mi yok? Hiç olmadı yani? Ya tamam kızma, bunun olmayacağını biliyordum zaten. Ama bak bir de şu var: ~
Acelemiz var; her gün önümüzden geçerken hayallere dalmamıza sebebiyet veren gemiye yetişeceğiz! Acelemiz var; hemen evlenmemiz gerek! Sandala atlıyoruz, bir yandan gemiye doğru ilerlerken bir yandan silah zoruyla sandala bindirdiğimiz nikah memuruna bağırıyoruz "Hadi çabuk ol, evlendir bizi, daha gemiye yetişeceğiz!" "Yapamam, şahitler yok!" diyor nikah memuru çaresizce. Bir koluna kara kediyi, bir koluna ak kediyi veriyoruz. Evet, artık şahitlerimiz de olduğuna göre bir çırpıda evleniyoruz. Of, o kadar mutluyuz ve aşığız ki, resmen film gibiyiz(!) Evlenir evlenmez gemiye atlıyoruz. Uzaklara gidiyoruz, hayallerimize filan. ~
Ha unutmadan, bu olaylar vuku bulurken, bir yerlerden sürekli kazlar, tavuklar, hindiler uçacak, çatıdan aniden birisi düşecek, ölüler birden dirilecek, birileri uçacak, etrafta böyle Prof. Zihni Sinir'in icadı gibi olan çalıdan çırpıdan mekanizmalar olacak, ağaca asılı bir orkestra en güzel şarkıları çalacak falan. Öyle şeyler serpiştirilsin istiyorum. Anladın beni di mi? Anlamadığın yerler olursa sormakta çekinme.
Ayrıca bkz:(el yapımı)
"The black cat and the white cat,
that are good luck and bad luck,
a lot of good luck and a lot of bad luck.
And in between there life plays,"
EMIR KUSTURICA
Tipik bir Kusturica hayranıyım. Dolayısıyla Time of the Gypsies'ın benim için özel bir yeri vardır. insan böyle bir film için yorum yapamıyor doğrusu...Kusturica sinemasıyla yeni tanışanlar için bu filmden sonra bir de Underground'u izlemelerini öneririm. Daha sonra Black Cat White Cat, daha sonra ise Arizona Dream....Bir başladınız mı asla bitmez....Yaşasın Kusturica....(Filmlerin müzikleri ayrıca harika. Goran Bregoviç-Emir Kusturica yanyana gelince böyle muhteşem filmler çıkıyor demek ki:)
Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum.
Ah be perhan, gece gece yine hüzünlendirdin.
Ah be perhan, gece gece yine hüzünlendirdin.
" Sadece politikacılar kendini asmalı."
Film dediğin böyle olur işte dedirten filmdir .Çingeneleri gayet güzel yansıtmışlar bu filmde requiem for a dream i
andıran bir havaya bürünüyor film sonlara doğru. Müzikleri zaten başlıbaşına harika. Kavgalar büyüler sevgiler hindi ve kazları barındıran bir film. 8/10
andıran bir havaya bürünüyor film sonlara doğru. Müzikleri zaten başlıbaşına harika. Kavgalar büyüler sevgiler hindi ve kazları barındıran bir film. 8/10
insana keşke çingene olsaydım dedirtecek kadar samimi bir filmdir.
sanki film değildir tatlı bir belgeseldir.
muhteşem müzikleri vardır.
muhteşem diyalogları.
bu filmi izleyip de ağlamayan yoktur sanırım.
bol bol güldürür sonunda da ağlatır.
sanki film değildir tatlı bir belgeseldir.
muhteşem müzikleri vardır.
muhteşem diyalogları.
bu filmi izleyip de ağlamayan yoktur sanırım.
bol bol güldürür sonunda da ağlatır.
içerik bulunamadı.
müziği ile hayran bırakandır.
Kendime yalan söylemeye başladıktan sonra, başkalarının söylediklerine inanmaz oldum (Çingeneler Zamanı).
"hayatımı mahfetmek istiyorlar!
beynime iğneler yapıp beni sıkıştırıyorlar ama kaçtım.
o kadar aptal değilim.
bana zorla ilaç veriyorlar, hap yutturuyorlar; haplar...
ruhumu zaptedip dans eden bir ayıya çeviriyorlar.
kanatlarımı koparmak istiyorlar, kanatları olmayan bir ruh nedir ki ?
benim ruhum özgür bir kuş gibi.
yükseklere çıkıp sonra aşağıya iner.
bazen göz yaşı döker, bazen de şarkılar söyleyip kahkahalar atar..."
beynime iğneler yapıp beni sıkıştırıyorlar ama kaçtım.
o kadar aptal değilim.
bana zorla ilaç veriyorlar, hap yutturuyorlar; haplar...
ruhumu zaptedip dans eden bir ayıya çeviriyorlar.
kanatlarımı koparmak istiyorlar, kanatları olmayan bir ruh nedir ki ?
benim ruhum özgür bir kuş gibi.
yükseklere çıkıp sonra aşağıya iner.
bazen göz yaşı döker, bazen de şarkılar söyleyip kahkahalar atar..."
filmde sanki senaryo yokmuş, oyuncular profesyonel değilmiş ve birileri gidip hayatlarının ortasına kamera yerleştirmiş bunlar da ona aldırmadan yaşayıp gitmiş gibi. bir filmde roller, hayatlar, mekan ancak bu kadar gerçekçi olabilirdi. hayatını mahvetsen de çok sevdim seni perhan. bu arada hala ederlezi'yi dinliyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=zQgPUDHqXto
http://www.youtube.com/watch?v=zQgPUDHqXto
"işte geldi anne, bir kara tren / işte geldi anne, bir kara sabah"
tekrar tekrar izleyebileceğim nadir filmlerden, nadir repliklerden, nadir sahnelerden..:
-çok fazla içtin bu delilik, alkol beynini yatıştırıyor değil mi? ama kendine ne yapıyorsun böyle? niçin ağlıyorsun, kız neden ağlıyor?
-kendime yalan söylemeye başladığımdan beri hiç kimseye inanmıyorum.
-eğer hiç birşeye inanmazsan tanrı sana sırt çevirir.
-bir zamanlar dürüst biriydin. kendinden utanmalısın. ne hale geldin böyle.
-hayat sadece bir seraptır. kader bu. yarın ne olacağı belli olmaz.
-evlat sen çok sarhoşsun. -kesinlikle kendine zarar veriyorsun. -müziği kesin, onu deliye döndüreceksiniz. yüce isa bana ne yaptın böyle? yüce isa bana ne yaptın böyle? yüce isa bana ne yaptın böyle?.."
Perhan'ın meyhanede çalan müzikle delirdiği sahne... italya'dan dönüp de Azra'yı karnı burnunda görünce ve amcasının sevgilisine sahip olduğunu öğrenince Perhan çılgına döner ve sarhoş olur. Sahneye atar kendini, bağıra çağıra orkestraya eşlik eder, oynar, oynar, oynar.. Acı çeker. O sahnede çalan parça Ederlezi Avela'dır. Hatta Sezen kavırlamıştır bu şarkıyı "Helal Ettim Hakkımı" adıyla. Öyle ki sonunda Zabit, orkestraya dönerek: "Kesin müziği, bu müzik onu delirtiyor, görmüyor musunuz! Geri çekilin!" diyecektir. işte o sahne ve arkasından gelen replik izlediğinizin bir film senaryosundan ibaret olmadığını düşündürür. "Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum." Düğün sahnelerinde çalan şarkı "Kustino Oro" dur ve Oya-Bora "Sevmek Zamanı" olarak Türkçeleştirilmiştir, en güzel Azra'yla Perhan'ın düğününe yakışır. Düğünde gelen hediyeler sırayla sayılır: -Lamba... -Terazi... -Ekmek, ekmek içinde de altın... -Büyük annesi geline ekmek ve şeker veriyor, şeker yaşamları hep tatlı olsun diye... "Hayallerimi kaybettim, hayalleri olmayan bir çingene ne işe yarar ki..."
tekrar tekrar izleyebileceğim nadir filmlerden, nadir repliklerden, nadir sahnelerden..:
-çok fazla içtin bu delilik, alkol beynini yatıştırıyor değil mi? ama kendine ne yapıyorsun böyle? niçin ağlıyorsun, kız neden ağlıyor?
-kendime yalan söylemeye başladığımdan beri hiç kimseye inanmıyorum.
-eğer hiç birşeye inanmazsan tanrı sana sırt çevirir.
-bir zamanlar dürüst biriydin. kendinden utanmalısın. ne hale geldin böyle.
-hayat sadece bir seraptır. kader bu. yarın ne olacağı belli olmaz.
-evlat sen çok sarhoşsun. -kesinlikle kendine zarar veriyorsun. -müziği kesin, onu deliye döndüreceksiniz. yüce isa bana ne yaptın böyle? yüce isa bana ne yaptın böyle? yüce isa bana ne yaptın böyle?.."
Perhan'ın meyhanede çalan müzikle delirdiği sahne... italya'dan dönüp de Azra'yı karnı burnunda görünce ve amcasının sevgilisine sahip olduğunu öğrenince Perhan çılgına döner ve sarhoş olur. Sahneye atar kendini, bağıra çağıra orkestraya eşlik eder, oynar, oynar, oynar.. Acı çeker. O sahnede çalan parça Ederlezi Avela'dır. Hatta Sezen kavırlamıştır bu şarkıyı "Helal Ettim Hakkımı" adıyla. Öyle ki sonunda Zabit, orkestraya dönerek: "Kesin müziği, bu müzik onu delirtiyor, görmüyor musunuz! Geri çekilin!" diyecektir. işte o sahne ve arkasından gelen replik izlediğinizin bir film senaryosundan ibaret olmadığını düşündürür. "Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum." Düğün sahnelerinde çalan şarkı "Kustino Oro" dur ve Oya-Bora "Sevmek Zamanı" olarak Türkçeleştirilmiştir, en güzel Azra'yla Perhan'ın düğününe yakışır. Düğünde gelen hediyeler sırayla sayılır: -Lamba... -Terazi... -Ekmek, ekmek içinde de altın... -Büyük annesi geline ekmek ve şeker veriyor, şeker yaşamları hep tatlı olsun diye... "Hayallerimi kaybettim, hayalleri olmayan bir çingene ne işe yarar ki..."
filmin doğallığı, gerçekçiliği yanında duygularınızı depreştiren sahnelerde goran bregovic'in ederlezi şarkısı eşliğinde baştan aşağı ürperip ağlamanıza sebep olan flm.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar