bugün

insanı galiba en çok yaralayan hissiyattır. bikez hisetinmi yapışır yakana bırakmaz her durumda kalbinde beliriverir. can yakar. çok yakar..bir kafese girer çıkamassnız orda kalırsınız....
işten atıldığında insanı ilk saran düşüncedir...kendimden biliyorum...
(bkz: ya her seyim ya hicim)
kişinin hayatta karşılaştığı olumsuzluklar karşısında, kişilerinde etkisiyle içine düştüğü hissiyattır. etrafındaki insanların birbir uzaklaşması, tınlamaması sonucu adam yerine konulmadığını hissetmesidir. depresyon belirtisi olarak da karşımıza çıkar bu his. "kimse bana değer vermiyor, umursamıyor, varlığımın ne değeri var ki yokluğumun değeri olsun" gibilerden bir sürü düşünceye sürüklenir insan farkında olmadan.

teselli bkzı;
(bkz: hiçkimse sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez) *
şu hayattaki en boş duygu.
boş her zaman kötü bir şey değildir ama unutma!

güven kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih et mesela.
çok değer verdiğiniz kimse tarafından hissettirldiğinde çok dokunur.
1. ihtimal: bunalımda olunduğu için insan kendini değersiz hisseder.
2. ihtimal: değersiz olduğu hissi verildiğinden dolayı insan bunalıma girer.
ilk ihtimal tercihimizdir tabi çünkü 'kötünün iyisi' denilen cinstendir.
değer verildiğini hissetme ihtiyacının kendi içinde karşılığını bulamama.

insanlar çok tuhaf. sürekli bir arayış hali. arayış de hep mutluluk gibi görünse de aslında aradığı/arandığı bir parça beğenilme isteği. bunu mutluluk zannedenlere acımalı aslında. ufacık bir ilgiden mutlu olanlara. mutlu olduğunu zannedenler yani. sonraları iyi olmuyor bunların. birden bire düşüş başlıyor o ufacık ilgi başkasına kaydığında. içe kapanmalar, küfretmeler ilgisini verip birden ortadan kaybolanlara. ama başkasına kızmak niye? insan kendini bir ilgiye mahkum edip, mutlu olduğunu zannediyorsa -bak zan dedim, aslı yok yani, uyan- hiçbir zaman aradığı mutluluğu bulamayacak. aramak da neden? bir ilginin peşinden giderken kırdığın insanları umursamıyorsan zaten hak etmişsindir o değersizliği. sonra dön arkana bir bak!
ya da bakma en iyisi, nasılsa yine göremeyeceksin.
insanlar çok tuhaf valla bak, vapurlar falan...
değer vereceğiniz biri olmadığı takdirde, içinde bulunacağınız durum.
ardından içine düştüğüm durum.

düş-tüğümdün oysa. düşlük diyorduk ya hani yatağımıza.
odam, odamız, kedim, kedimizdi hani o zaman.

taban yaptı bütün hislerim. hisselerimin yüzde bilmem kaçı senin.
kendini değersiz olarak hisseden kişiler,
birileri onlara değer verdiğinde, değer veren kişileri de değersiz olarak görmektedir.
kendisini değersiz olarak hissettiği için, kendisine değer verebilecek bir insanın da değersiz olduğunu düşünmektedir.
uzun ve hiçbir yere varmayan anlamsız cümlelerin sol anahtarı.
kendimi yine ve yeniden değersiz hissederken bu başlık yine önüme geldi;
(bkz: #7283463)

yorgunum, ne kadar değersiz hissettiğimi, hissettirildiğimi anlatamayacak kadar yorgunum.
değişmeyen bişey daha var değersiz hissetme sebebi : sevdicek..
bunu insana hiç bir durum ya da insan hissettirememeli. aklımın söylediği bu, mantığım bu yönde, olması gereken bu ama oluyor bunu yaşıyorum. keşke herşeyi akıl ve mantıkla çözmek mümkün olsa!
özellikle duygusal mevzularda, işin içine aşk girmişse ve bu aşk karşılık bulmuyorsa insan kendini değersiz hissediyor. hayatındaki tüm fiziksel şartları uğruna değiştirebilceğin bunu bir an bile düşünmeden yapacağın bir insan tarafından açıkça sikine takılmamak bunu en derininden hissettiriyor insana.
değersiz olmadığını bildiğin, tüm hücrelerinle bunu haykırdığın halde, aşk hepsini bastırıyor.
kendisine değer veren bir insan asla böyle hissetmez. etrafınızda kimse olmasa bile tek başınıza varolduğunuzu unutmayın.zaten yaş ilerledikçe göreceksiniz etrafınız kalabalık olsa bile kendinizden başka kimseniz yok.bu yüzden kendinizi sevin herşeyden çok. (kibir anlamında değil tabi ama kendi mutlu olduğunuz şeyleri yaparak yaşamaya bakın.)
gereksiz bir yanılgıdır.
insan ancak kendine değer verdiği kadar değerlidir, geç farkettim ama böyle. siz değersizim derseniz, inanın, etraftakilere de öyle olduğunu zorla kabul ettirip, bu senaryoyu yaşamaya başlıyorsunuz.

kendi kendinizin değeri, dışarıdaki bir şeye göreceli olarak değişmez. var olduğunuz için değerlisiniz aslında. sadece, bulanık görmenizi sağlayan çapaklardan sıyrılmak lazım.

işin en güzel kısmı, bu anlayış sadece 1 saniyede değişen birşey. kendi kendine yapıyorsun,oluyor, gerçekten !
sadece kendinle ilgili ve sadece sen değiştirebilirsin.

değerin, eşsizliğinden gelir. iyi ya da kötü diye birşey yok, farklı olabilir ama yargılamazsan iyi ya da kötü olmaz.
eşsizsin. birine bişiye benzemek zorunda değilsin, o davranış kalıplarında olmak zorunda değilsin.

mesela, herkes aynı anda yazı yazmaya başlasa ilk aklına gelenle ilgili, o yazıların hepsi farklı olacaktır. o fark işte, insan çeşidi ve sınırsızlığının ispatı olabilir bence.

bu kadar çok çeşit varken, karşılaştırma yapmak ve bişeye göre "değerli" ya da "değersiz" hissetmek çok saçma bence.

(bkz: hiçbi kitaptan okumadım, yaşadım, bunu buldum, dipten çıkarken)
Yolda bi kamyon tarafından ezilmiş bir domates gibi hissetme derecesine gelmişse sizi biri zorla psikiyatriye götürmelidir. Bu tür durumlarda hiç kimsenin hiç bir tavsiyesi hiç bir işe yaramaz.
(bkz: hayatı ne kadar boş yaşadığının farkına varmak)
sevdiğinin seni hiç de sandığın gibi görmediğini anlayıp, buna rağmen ona aşık olduğunu hissettiğin, acıya sebep olandan merhamet dilendiğin an, kendini en değersiz hissettiğin andır.
an gelir biri size öyle bir şey söyler ki bırak değersiz hissetmeyi, insanların yüzüne bakamaz hale gelirsiniz.
günlerce kendinizi sorgular, uyuyup 150 yıl uyanmak istemezsiniz, ama bırakmazlar ki hayat devam ediyor yalanlarıyla peşinizi. hiçbir şey için izin vermez size hayat. yalnız başınasınızdır ama yalnız bırakmazlar sizi.
hayatın koskoca bir yalan olduğunu anlamaktır. bazıları için ne kadar çırpınırsanız çırpının değersiz olursunuz. *
(bkz: başlığına entry girilmemesi)
çoğu zaman size kast etmiş insanlar tarafından ortaya çıkarılan duygudur. asla izin verilmemelidir..

kendini sev omzunu öp!
hiçlik makamına oturmaktır yada oturtmak.
Zaten üzgün olan kişiyi daha bi üzer.
Bi kez hissettimi insan, önünü alamıyor artık.