bugün

aile içi şiddet, bir ömür boyu bellekten silinmeyecek kalıcı izler bırakır. ilerleyen yıllarda aşırı agrisif ya da içe kapanık bir birey olmak kaçınılmazdır.
terkedilmişlik; asla iyileşmeyecek bir çocukluk yarasıdır.

(bkz: üvey baba)
99 depremidir yaşayanlar için en büyük yara olarak kalmıştır.
çocuk yaşta annesiz kalmak.
aile ve çevre büyüklerinin bilinçaltına sapladıkları mızrak yaralarıdır. asla düzelmez.

- sen daha çocuksun anlamazsın! *
- hahah çocuk işte ne bilsin o... *
- çocuklar büyüklerin işlerine karışmaz. *
tarzında alaya alma, siklememe ifadeleridir. sonuç ise: paramparça bir özgüven.
yedi yaşındayken baba dayağıyla tanışmaktır. borç yüzünden evin soğuyuşuna - hem gerçek, hem mecaz anlamda - şahit olmak, babanın anneyi dövüşünü izlemektir. araya girmeye çalıştıkça o dayaklardan nasibini almaktır. baba dayağı yemeden geçmeyen ayın olmayışıdır yıllar boyunca. on iki yaşındayken anneyi yitirmektir borçlar yüzünden, stres yüzünden. ve baba dayağına maruz kalmaya devam etmektir.
ve hepsinden çok da, siz on beş yaşındayken, yedi yaşındaki kardeşinizin bir lafına inandığı için sizi cenaze evinde, tüm akrabalarınızın önünde döven bir babaya sahip olmaktır belki de. siz yedi yaşınızdayken de dayak yiyordunuz, oysa kardeşiniz öyle mi? o babanızın biriciği. kardeşinizi evde terlik giymiyor diye uyardığı için kendi annesiyle bile kavga eden, hakaret eden bir babaya sahip olmaktır. baba faktörüdür, benim çocukluğumun iyileşmeyecek yaralarının tüm sebebi.
çocukluğunuzda yere düşmediğiniz,arkadaşınızın kafanıza taş atmadığı halde edindiğiniz yaralardır.çocuğunuz olmuştur hala iyileşmemiştir.

karşı komşunun çocuğunun her gün yediği sizin ancak çalışınca alabildiğiniz alaman çikilotasıdır.
cinsel istismar, çocukluk çağında yaşandığında her yaşta olacağından daha ağır yaralar bırakır, kişinin ergenliği ve olgunluğundaki davranışlarını, değerlendirmelerini ve düşünüş biçimlerini etkiler.
barış manço ve kemal sunalın ben çocukken ölmesi.
iki ayrı kişi tarafından yapılan cinsel istismar.
akşamları biriyle karşılaşırım diye korkmak ve ekmek almaya çıkamamak, aileye bir şey diyememek ve onların size kızması.*
(bkz: Akülü araba)

Küçükken çok istemiştim, şerefsiz 1 tur bindirmedi.
görsel

Hala vitrinlerde veya sokakta görünce durup bakarım.

Beybi!
çocuk ufacıkken, babasının yüzünden annesinin sessiz sessiz ağladığını görmesidir buna örnek. annesinin yüzündeki şişlikleri görmesi, babasından nefret etmesi mesela.
asla sahip olunamayan akülü arabadır. aklıma hep şu fotoğraf gelir;

görsel
(bkz: taciz).
ölümle yüzleşmektir.