(bkz: ya nur zulümleri durdur) ehrimen ve hürmüz'ün düellosunda göz yaşlarınızın akması muhtemeldir. öyle içten, öyle şahane bir üslupla ve öyle güzel yazılmıştır ki arındığınızı, temizlendiğinizi hissedersiniz. kısaca mutlaka ama mutlaka okunması gereken filibeli ahmed hilmi şaheseridir.
--spoiler--
meydanda yalnız aşk kaldı. ejderhasından indi. elleri göğsünde olduğu halde gayet yavaş ve ölçülü adımlar atarak nur perisi'ne doğru yürümeye başladı. üç adım kaldığı vakit;
- ey güzellik nuru! yalnız senin kulunum, dedi ve secdee etti.
- ya hürmüz! ya nur! selam olsun sana! ki karanlığın kıymeti seninle bilindi, dedi.
Sonra ehrimen'e:
- ya ehrimen! ya deycur! selam olsun sana! ki nurun kıymeti seninle bilindi, dedi.
sonra meydanın ortasına çekildi. elini gökyüzüne kaldırdı. her iki taraf mensup oldukları efendinin elini öpmekteydi. hürmüz'le ehrimen tahtlarından inmişler, yanyana gelmişler ve kardeş gibi tokalaşmışlardı. nur perisi, gülerek bu manzaraya bakıyordu. hürmüz'ün elini öptüm, yüzüne baktım. bir de ne görsem... hayretimin şiddetinden bir çığlık kopardım. gözlerimi açtığım vakit aynalı dede'nin gülümseyen yüzünü gördüm.
(timaş yayınları / sayfa: 45)
--spoiler--
anlayamayanların sorunu yazarda değil de kendisinde görmesi gereken 2. meşrutiyet dönemi'nin ittihat ve terakki muhaliflerinden *şehbenderzade filibeli ahmed hilmi'ye ait muhteşem fantastik eser.eser anlayanlar için bir antimeteryalizm propagandası içermektedir.
akçağ baskısının dili fazlası ile osmanlıca içermektedir. eğer bu konuda, yani osmanlıca okuma konusunda kendinizi yeterli görümüyor iseniz kaknüs yayınlarının yaptığı baskı tavsiye edilir.
çok sonradan gelen düzleti: ankara ziyaretim sırasında akçağda dili sadeleştirilmiş baskısını tespit ettim. ilk önerme benim elimde olan baskısında mazi olarak kalmıştır.
tanıdığım herkese okutmaya çalıştığım, insanın damağında ve dimağında ender bulunan lezzetlerden bırakan kitaptir.. ehrimen ve hürmüz ün hikayesinin geçtiği bölüm ise ayrı bir güzelliktir. özellikle harry potter hayranlığı içinde yanıp tutuşan çocuklara birer tane hediye edilmeli bence, en azından bir şeyler ifade edebilen bir hayal alemi, kahramanlık öyküleri olabilsin diye...
içinde mükemmel hikayeleri barındıran oldukça etkileyici bir eserdir. Raci nin kendi içinde olan yolculuğunu anlatır biraz, keşke bizim de bir Aynalı Baba mız olsa dedirtir. Ulular Meclisi adlı hikayesi ile beni benden almıştır.
19. yüzyılın sonlarında yazılan ve içinde birbirinin devamı hikayeleri barındıran süper bir kitaptır. öyle ki modernizmin olmadığı bir devirde post-modern yazılmış bir eserdir.
(bkz: dem bu demdir)
şehbenderzade filibeli ahmed hilmi'ye ait olan timaş yayınlarından çıkan eser. eserde önceleri materyalist olan ve manevi ıstıraplarla sarsılan raci ile aynalı baba adındaki allah dostu bir meczup arasındaki sohbetlerin anlatıldığı hayal ile gerçek arasındaki çizgide gidip gelen derin tasavvufi bilgileri barındıran eser