fitness falan yaparak biyolojik değişimin önüne geçmeye çalışarak krizden kurtulmaya çalıştığım yaştır. bi koyversem kendimi götlü göbekli bişey oluvercez la. gerçi ne kadar dikkatte etsekte aynalar şerefsizlik yapmaya başladı amk.
Soğuk ve karanlık bir çıkmaz sokakta çıplak ayaklarla yere basmak gibi birşey.Şuan içinde bulunduğum durum.geçmişi ve geleceği devamlı irdeleme süreci.en önemlisi eskisi gibi hayattan tat alamamak.sanırım hayatla iç savaş dönemi
Bu yaşta intihar edenleri çok iyi anladığım bir kriz dönemi.
Artık ne öğrencisinizdir, ne de tam anlamıyla toplumsal bir birey; tutunmaya çalışmaktasınızdır.
Zor bir yaştır. Dönemi bilinçli olarak atlatabilen ne aladır.
Bu buhran dönemini keyifle izlemek isterseniz (bkz: frances ha)
Kriz değil de bunalım demek daha doğru olur.
Ne yediğim yemeğin tadı var ne de eskiden zevk aldığım şeylerin. iş dışında hayatım koca bir sıfır, bir anlamı kalmadı. Önceden var mıydı o da tartışılır. En kötüsü de yıllardır tek sığınağım olan adeta içinde kendimi bulduğum müziğin hayatımdan uzaklaşmaya başlaması. Kitaplardan sinemadan kopuş. Hayatımın ufak zevkleri renkleri soluyor. Gittikçe daha düz, toplumun istediği insan şekline dönüştüğümü farkediyorum. Çocukluğa elveda dedik tatlı hayallere de, gelecek aydınlık görünmüyor bugün ise olabildiğince ekşi. Kartların birbir gittiği kozunun kalmadığını anlamaya başladığın bir yaş. Avunamamak kaynaklı çaresizlik buhranı.
okul bitti, askerlik bitti ve iş hayatının artık içindeyiz. o binbir hevesle atanılan kamu kurumunda çalışmak beklendiği gibi mutluluk garantisi getirmiyormuş. yıllarca beklenen, özlenen, hayal edilen günlere geldik ama bir numarasını göremedik henüz. 10 sene geriye dönemiyor muyuz? bu olmadı bir daha deneyeceğim.
Bunu ben 22 yaşımdayken 27 yaşında olan bi arkadaşımla konuşmuştuk ve şimdi kendim ciddi ciddi yaşıyorum bu krizi.
25 yaşımda hayatımla ilgili önemli kararlar alıp çok büyük bi degişim dönüşümün içine girmiştim. Yaşam tarzı, ruh sağlığı, hayata bakış açısı vs bir çok şeyi kapsayan bir dönüşümdü bu. ilk başlarda zor olsa da zamanla daha keyifli bir hal almaya başladı ama gel gelelim yine bir krizin içinde hissetmeye başladım bu sene.
Sizde de oldu mu ya da oluyor mu, yoksa bir deli ben miyim?
Yetişkinliğe adım atmak, sorumluluk alıp ayaklarının üzerinde durmak iyi hissettiriyor ama sorumsuzca sonunu düşünmeden yaşamayı da çok özlüyorum.
insanlarla takılmak etmek eskisi kadar keyif vermiyor hatta arkadaş kelimesinin bi manası kaldığından bile emin değilim.
Biriyle bakışmak flörtleşmek heyecan vermiyor daha da önemlisi enerjimi buna harcama isteğim yok.
Depresyon gibi gözüküyor ama değil bence çünkü esasında mutluyum.
Sanki önceden sorular sorup cevabını arıyordum sormadıklarımı da zaten çok iyi bildiğimden emindim de şimdi bi şey arıyorum ama ne sorusu belli ne cevabı belli zaten bi bok bildiğim de yok öyle boşlukta süzülüyorum gibi.
hay sizin kirizinizi de travmanızı da...
ne o götünüz başınız ayrı oynuyo aw.
az omurgalı olunda salaklıklarınızı yok 27 yaş kriziymiş yok orta yaşmış falan bahanesine atmayın.
ayna karşısına geçip deyin ki: "ben malım"....
insan hayatı boyunca ya birden fazla kez ergenlik dönemi geçiriyor ya da ergenlik yaklaşık 20-30 yıl kadar sürüyor belki de bazısında daha uzun sürüyordur. ama tümü ergenlikle ilgili bence, ben öyle adlandırıyorum zira benimki de bok gibi ama eskisinden daha gerekçeli depresifim. eskiden varolmak ruh halimi yokuş aşağı bırakmaya yeterdi şimdilerde istemeyerek var olmanın ve gereksinimlerinin ve bu varoluşun ve de bunun gereksinimlerinin etraftaki insan yüzü görünümlü götlerin amaçsızca zorlaştırması da var.