ben bi baht alayim acik olsun

Her şeyden korkarken, tamam artık böyle bomboş yaşarım ölmeyi beklerim derken birinin çıkması çok güzel değil mi? Seni hayata döndürmesi, içini..ta derinlere sakladığın duyguları titretmesi, tekrar yaşamayı sevmeni sağlaması, aldığın her nefesin bile mutluluk getiriyor olması müthiş bir şeydir diye düşünüyordum hep. Değilmiş..

Hep dert yandığım bir şey vardı benim, sevdiğim kadar sevilmemek! içimi en çok kavuran şey sadece bu. Hayatıma giren bir kaç sevgiliden hiçbiri bu mutluluğu bana yaşatmadı, bıraktım ben de. Sevmeyi bıraktım, hayatımı kimse girmesin diye sessize alıp bi kenara fırlattım. Tam kabullenmişken biri çıktı, öyle biri ki aradığım her şey var onda. Öyle biri ki, yıllarca görmesem, sesini duymasam, ismini anmasam yine de unutamayacağım. Sinirlenip bir kere vursam, kendi canımı yakmış gibi acıtır gözyaşı dökerim. Yanında iken birini özlemenin ne demek olduğunu, bakarken bile içinin gitmesi ne demekmiş onu anladım.

Aklım hep onda, kalbim aşkı ile dolup taşmaya devam ettikçe verdiği acı katlanılmaz hale geliyor. Bana yer kalmadı, beni bırakıp onu yaşıyorum. Ona bakıyorum, seviyor gibi ama bir de dönüp kendime bakıyorum, ölüyor gibiyim. O küsmesin, incinmesin, üzülmesin, düşünmesin, bıkmasın usanmasın diye umufak oldum haberi yok.

Her yere ilk bahar geldi, ben yaprak döküyorum. içimdeki güneş bir türlü yüzünü göstermiyor, hep soğuk kalbimin köşeleri. Hep korkak çarpıntılarım, sessizce atıyor onun yüzünden. Ne zaman cesaretlensem onun utangaçlığı yıkıyor tüm kalemi, savunmasız kalıyorum..gözleriyle dayanıyor kapılarıma, bakışları ile yıkıp geçiyor duramıyorum önünde. Ağzımı açıp tek kelime edemiyorum, yanıyor canım yeter diyemiyorum, ölüyorum dur artık diyemiyorum..

2000 yapımı 102 dakikalık komedi/suç kategorili 4 ödüllü guy ritchie filmi. imdb notu 8.3
görsel

Arşivimde olmasından mütevellit yılda bir kez izlerim, özellikle frankie four fingers görsel halk arasındaki ismi ile frankie fucking four fingers ve mickey favorimdir. Bir de zenci çeteye bayılıyorum, herifler olağanüstü komik ve yeteneksiz*

2017 yapımı 18 bölümden oluşan, polisiye/suç/dram kategorili güzel bir kore dizisi. Senaryo açısından pek güçlü değil ama iyi yönetilmiş olması bu açığı kapatıyor. Baş rolde(dizinin kötü adamı olarak) çok sevdiğim aktör olan uhm ki joon yer alıyor, kesinlikle canlandırdığı en iyi karakter budur. Romcomlardan, basit dramlardan bıkanlar kesinlikle izlemeli. Heyecan her bölüm devam ediyor, temposu hiç düşmüyor. Şiddetle tavsiye ediyorum görsel

1995 yapımı 106 dakikalık suç/kategorili, 2 oscarlı bryan singer/christopher mcquarrie filmi. imdb notu 8.6 görsel

iki üç senede bir izlerim, filmi ilk izlediğimde daha sorgu sahnesinde söze'nin kim olduğunu anlamıştım. Ki zor değil zaten, bu yüzden benim için sürprizli bir final olmamıştı. Favorim her daim fenster olmuştur, sorgu sahnesi enfes görsel

Tam adı lee grinner pace'dir.
39 yaşındadır, koç burcudur.
1.96 boyundadır, yeşil gözlüdür.
35 yapımda yer almıştır, 2 altın küre adaylığı var.
Çevrecidir, hayvanları ve doğayı çok sever.
Carl isminde bir köpeği var.
Aktif hava dalışı yapar.
Kendine ait çifliği var, çifliğinde tavukları var, tavuklar lee'ye lee de tavuklarına düşkün.
Seyahat etmeyi sever, bir çok ülke gezmiştir.
Bir kardeşi var.
Babası vietnam gazisidir. babasının petrol işi yüzünden lee'nin çocukluğunun bir kısmı suudi arabistanda geçmiştir.
Dünyanın sayılı okullarından olan julliard school dan mezun olmuştur.
broadway dahil bir çok tiyatroda sahne almış, ödüller kazanmıştır.
Bir çok kaynak gay olduğunu söylese de, lee biseksüeldir.

Popüler rolleri:
the fall da maskeli haydut görsel
pushing daisies de tatlı turtacı görsel
the twilight saga breaking dawn part 2 de asker emeklisi vampiri görsel
the hobbit serisinde elf kralı thranduil'i görsel
halt and catch fire da zeka küpü joe mcmillan'ı görsel
guardians of the galaxy de çekiçli ronan'ı görsel canlandırmıştır.

O büyüleyici ses tonu olsun, muhteşem yeşil gözleri olsun..görsel tepeden tırnağa kusursuz bir adam ve aktör. Kendisine talibim, gözüm yüksekte değil* los angelesda villa falan istemem, çiftliğinde güzel güzel yaşarız..:))

hiçbir şeye sahip olmadım bu hayatta. ne baba sevgisine, ne sağlığa, ne de paraya. bu virane kalbime küçük bir ışıltı girdi, atışlarını duymakta zorlandığım kalbim yeniden atmaya başladı. hasta olsa da daha hızlı çarptı, bomboş olduğu için tüm gücü ile sevdi. tek çabası aydınlığa çıkıp yaşadığını hissetmekti, bu yüzden sevgiyi kullanmaya karar verdi. hani en iyi ilaç sevgidir derler ya, o da inandı işte. kendine bakmadan, gerçekliğe aldırmadan inandı ve sevdi.

insanlar iki can hakkı ile gelir bu dünyaya, bu yüzden iki kez ölür. biri kalbi kırıldığında, diğeri kalbi durduğunda. şimdi yaptığım hesaba göre yarım canlıyım, benden bir can bile bırakmadın geriye..

Karşımda şöyle bir güzellik dursa yaşarım tabi görsel

görsel

görsel

her kızın mutlaka sorduğu sorudur.

bu sorunun cevabı 7 madde ile açıklanmıştır, şöyle ki

1. iyi adamlar çirkindir.
2. sevimli adamların rezil karakterleri vardır.
3. iyi karakterli sevimli erkekler evlidir.
4. iyi karakterli sevimli ve bekar erkekler fakirdir.
5. sevimli, iyi karakterli, bekar ve zengin erkekler bizimle ilgilenmez.
6. sevimli, iyi karakterli, bekar, zengin ve bizimle ilgili olanlar. bunlar oyuncudur.
7. sevimli, iyi karakterli, bekar, zengin ve oyuncu olmayan erkekler gay dir.

Alt yazılı izlenmesi gereken filmlerden, ayrıca director cut versiyonu bulunup izlenmeli. Zira filmi kese kese kuşa çevirdiler, ilk defa izleyen arada bağlantı kuramıyor o derece.

luc besson'un hayatı boyu yaptığı en iyi filmdir, zaten bir daha bu kaliteye ulaşamadı. Bu jean reno ve natalie portman için de geçerli, onun dışında dünyanın en mal saldırı timini barındıran filmdir. Leon karizmatik ölsün diye amma kasmışlar, yoksa onca full silahlı adam bir kişiyi kolayca alt edebilirdi, hatta bu adam çok iyi bir katil olsa bile.

iyi filmdir hoş filmdir ama norman stansfield olmasa benim için önemli olmazdı, izleyip geçeceğim sıradan bir film olurdu.

tam adı Mohammed Aamir Hussain Khan olan, 14 mart 1965 Mumbai Maharashtra doğumlu, Oyuncu yönetmen yapımcı Senarist. 1.65 boyundadır, sevdiği renk siyhatır. iki kez evli olmuştur, ilk karısından 2002 yılında boşanmıştır. iki eşi ile de film setinde tanışmıştır, birinci evliliği 15 yıl sürmüştür. ilk evliliğinden bir (junaid) erkek bir (ira) kız çocuğu vardır, 2005 de lagaan filminin setinde Kiran Rao ile tanışıp evlenmiştir. 2011 tarihinde taşıyıcı anne aracılığı ile azad isminde bir erkek çocuğa sahip olmuşlardır. Kariyerine amcası Nasir Hussain'in filmi olan Yaadon Ki Baaraat 1973 ile çocuk aktör olarak başlayan Aamir Khan, profesyonel kariyerine 12 yıl sonra Holi 1984 ve ticari başarı getiren Qayamat Se Qayamat Tak 1988 filmleri ile başlamıştır. 6 mayıs 2012 tarihi itibari ile Satyamev Jayate hindistanın sorunlarını ele alan programı yayına başlamıştır. 2012 yılında hacca gitmiştir. yapımcılığını yaptığı bütün filmler Aamir Khan Productions ın elinden çıkmıştır. Oscar adayı Lagaan filminin başrol oyuncusu ve yapımcısıdır. 30 Kasım 2011'de UNICEF’in ulusal barış elçisi olmuştur. ayrıca 2014 yılında 2 ci kez barış elçisi seçilmiştir. 4 ulusal, 7 filmfare ödülü kazanmıştır.

yıllar önce fanaa isimli filmi sayesinde hint filmlerine olan önyargım kırıldı, önceleri düşüncem "aman hint filmi ne be, saçma sapan durduk yere dans ediyorlar" dan ibaretti. sonra fanaa yı izledim ve aamir khanı tanıdım, komple hindistana bakış açım değişti. tek filmle sevdim bu adamı, daha sonra 3 idiots filmini izledim yine hayran oldum. özellikle 44 yaşında iken 20 yaşındaki bir üniversite öğrencisini hiç sırıtmadan oynamasına şaştım kaldım. yaşını öğrenince dumura uğradım, babam yaşında adam benden genç gösteriyor diye triplere girdim. bir iki ay önce pk filmini izledim, yıllar sonra tekrardan aamir khan aşkım depreşti ve "benim bu adamın tüm filmlerini izlemem lazım" diye kendime söz verdim. ghajini ile başladım, aamir i sevmeyi bırak büyük saygı duydum, işine bu kadar özenle özverili yaklaşan kaç oyuncu var ki? asla rol yaptığına inanmıyorsunuz, hep kendini oynuyormuş gibi samimi ve olağanüstü. iki gün önce dhoom 3 ü, dün Taare Zameen Par filmini izledim. bu gün Talaash izleyeceğim. filmlerindeki danslar saçma ve bir yerden sonra can sıkıcı olsa da o dans sahnelerini atlamıyorum, o kadar saygı duyuyorum ki elim varmıyor. aamir khan sayesinde bollywood u sevdim, 3 saatlik uzun danslar eşliğindeki filmleri izledim ve yine onun sayesinde saatlerim boşa gitmedi. çünkü bu adamın boş filmi yok, diğer hint filmleri gibi sadece göz yaşından ve danslardan ibaret değil. daha derin daha öğretici ve daha samimi, bu yüzden aamir khan hint sinemasının devrim yaratan devidir.

yeğeni imran khan da oyuncudur.
görsel
görsel

muhakkak bahsedilmiştir, aamir hintliye benzemiyor. çünkü afgan asıllıdır. sıradışı bir görüntüsü var, sivri kulaklı ela gözlü minnak boylu dehşet vücutlu yetenek küpü * boyu biraz daha uzun olsa modellere taş çıkartırdı, zaten çok yakışıklı bir adam. tipi kadar kişiliği de muazzam, kısaca zor bulunan hint kumaşı ..

sırası ile izlediğim filmleri *
fanaa görsel
3 idiots görsel
pk görsel
ghajini görsel
dhoom 3 görsel
Taare Zameen Par görsel
Talaash görsel
dil chahta hai görsel
ghulam görsel
rang de basanti görsel
ishq görsel
raja hindustani görsel
sarfarosh görsel
andaz apna apna görsel
mann görsel
the rising mangal pandey görsel
mela görsel
lagaan görsel
baazi görsel
love love love görsel
dhobi ghat görsel

yakın geçmişte türk konsolosunu ailesi ile birlikte evinde ağırlamıştır.
görsel
görsel

görsel küçük oğlu azad

görsel kızı ira

görsel büyük oğlu junaid

görsel eşi kiran

oğlundan bile genç duruyor görsel sanki karısı annesi, oğlu da babasıymış gibi *
daha hakkında söyleyeceğim o kadar şey var ki bu güzel adamın, ama "bunu okuyan çocuk kör oldu" deyimine maruz kalmak istemiyorum.

Aklı başında erkektir ve abartılacak bir tarafı yoktur. Burası birşeyler yazıp okuyup paylaşacağın yerdir, cinsiyet ayrımı yapmak, ne bileyim kız ayarlarım düşüncesinde olmak acizliktir. Kaldırın kıçınızı gerçek hayata karışın amk salakları! Insanlara musallat olmayın, sizin yüzünüzden kadınlar burda bile gizli takılır oldu. Çünkü siz yavşaklar! Sosyal mecra falan demeden her türlü tacizde bulunuyorsunuz, yeminle erkeklikten soğuttunuz! Yarın benim kızımın da başına bu tür şeyler gelecek, ayrımcılığa tacize maruz kalacak ve yarın da bu pislikler düzelip temizlenmeyecek...

Kitap okumak değildir, çünkü kitap okumak için internetin kesilmesini beklemem.

(bkz: biraz bekleyelim belki filmini çekerler)

4 kişilik aile bizimki, aile olduğumuz söylenemez aslında. 3 kişilik yaşadık hep hayatı, annem kardeşim ve ben.

salonda oturduğum sırada ağlama sesleri duydum, hemen annemin yanına koştum. baktım sayıklayıp ağlıyor, korkutmadan uyandırmaya çalıştım. yataktan hızla kalkıp kollarına bakmaya başladı
- anne niye ağlıyordun?
- baban yine beni dövüyordu, yardım edecek kimse yoktu
- (gözyaşlarımı tutmaya çalışarak) kollarına niye baktın?
- koluma vurdu, sanki gerçekmiş gibi acıdı
- (yutkunup zorla nefes alıyorum) ba bakiyim
- yok bişey kızım rüyaydı geçti
- anne gel bakıcam!
- çok korktun mu? bir daha korkma olur mu ben hep yanındayım..

suyunu ilacını verip üzerini örttüm. aynanın karşısına geçip uzunca bir süre yüzüme, kan çanağına dönmüş gözlerime baktım. sonra gidip yüzümü yıkadım, sabaha kadar gözüme uyku gitmedi. yutkunamadım, nefes alamadım, daha fazla dayanamadım ve dışarı atttım kendimi. koştukça annemin ağlama sesleri yankılandı kulağımda, daha çok nefret ettim o şerefsize. kaçıp gitmek hatta ölmek istedim..

6-7 yaşımdan beri yaşıyorum bunları, annem anlatır, baban siz doğmadan önce de böyleydi. ben engel oluyorum anlatmasına, çünkü çektiği acıları her dinlediğimde milyon kere ölüyorum ben...

"acı son, sonsuz acıdan daha iyidir"