"arkadaşlığı samimiyetsiz, menfaatçi, fesat ortam."
Evet ben üniversiteye gitmeden önce sözlüklerde bunu okudum. Çok korkmuştum.
Arkadaşlar korkmayın hiç böyle değil.
Bunu yazan ve oylayan insanların esas kendisi fesat.
Gayet samimi ve vefalı arkadaşlıkların kurulabileceği yer. Korkmayın.
Ailenizden bağımsız yaşama alanı bulduğunuz (ailenizden ayrı kalmış iseniz tabi) bir süreç olup, kişiliğin oturmaya başladığı dönemleri de temsil eder. Uzatılabilir bir dönem zararı yok.
Lisedeyken ah bir üniversiteye gitsem dersiniz ama üniversiteye gidince liseyi deli gibi özlersiniz. Tamam iyidir hoştur ama muhendislik, hukuk, tıp gibi bolumlerde okuyorsanız öyle gezmek, tozmak falan olmaz yani. Ha ama işletmeye falan giderseniz gününüzü gün edebilirsiniz.
Başlarda gözünüzde çok büyütürsünüz
Istanbula okumaya gidenler yenicem seni istanbul diyerek mal mal gökyüzüne falan bakarlar
ilk kez amfi görenler sınıfa girerken utanır
Herkes herkesle arkadaş olur her gün birlikte takılmalar kafeler canlı müzikler falan.
Sonra biraz zaman geçer ne arkadaş kalır ne o ilk heyecan.
Herkes ilk arkadaşlarından ayrılır sınıfta saçma bi gruplaşma başlar.
Sınavlar bitmek bilmeyen bunaltıcı dersler yalnızlık hissi hepsi üst üste biner.
Bitse de gitsek modu başlar.
ilk sınıfta sevgili yapmak gibi bir hata yapmayın yenilere tavsiyem olsun bu da.
Ama her seye rağmen güzeldir. Genç olduğunu hissedersin etrafta ergenler çoktur ama arada çıkan olgun insanlar sizin ufkunuzu açar.
fikirleriniz belirmeye başlar karakteriniz oturur.
Yine de hayatin en iyi donemlerinden biridir. Mezun olmadan once artik mezun olsam da gitsem dersiniz, yillar sonra da ah okulum dersiniz.
Sorumluluklarin sizi sacma sapan kararlar almaya itecek kadar buyudugu, ama aldiginiz sacma sapan kararlarin bir cogunun aslinda hayatinizda sadece minik bir hata olarak kalacagi garip bir donemdir universite.
eylül 2017'de, 21 yaşında başladım üniversiteye. 18 yaşında gitmem gereken yere 21 yaşında gittiğim için belki alışamadım ama çok büyük beklentilerle de gelmemiştim üniversiteye. tek isteğim bir tane sağlam arkadaş, bir tane de sevgiliydi.
çevremdekiler '' hazırlık okursan, alışman daha iyi olur. '' dediler. tamam dedim, okuyayım. isteğe bağlı hazırlıkla başladım okula. sınıfta 20 kişiden 15'inin hazırlıkta ikinci senesiydi. geçen seneden çoğu insan birbirini tanıyordu bu yüzden.
benim gibi iki kişi buldum sonra sınıfta. bir erkek bir kız. zamanla aramızdaki elektrik tuttu ve arkadaş olmaya başladık ama kız olanın sevgilisi vardı ve ne zaman dışarıya davet etsem ekseriyetle reddediyordu. sevgilisi ya da kendisi hala '' ilkel '' kafada biriydi anlaşılan.
ben de mecbur olarak erkeğe yönelttim kendimi. lise mi desem orta okul mu desem bilmiyorum. hani şey tipler vardır ya, '' ben üniversiteye geldim, herkesi tanımalıyım. hemen kız arkadaş yapmalıyım, çok popüler olmalıyım. '' bu o işte. 3 ay geçti ama çocukla sadece 2 kere dışarı çıktım. benimle konuşurken '' ay yarın sinemaya gidicem. ay burdan sonra okeye gidicem. ay alışveriş yapmam lazım vs... '' diyor sürekli. anlayamadım.
yine evde yapayalnız, duvarlarla konuşuyorum. 3 senedir zaten bunu yapıyorum ben? üniversiteye bunu yapmak için mi geldim ben? ben bunu kendi şehrimde, kendi evimde de yapıyordum zaten. çevreme bakıyorum; hayalleri, idealleri olan kimse yok lan. bölümün ne diyorum, söylüyor ama ben bölümümle ilgili bir şey yapmayacağım diyor. siz söyleyin allah aşkına. ne işin var lan o zaman bu bölümde? bu kadar sığ bir zihniyet olabilir mi?
sinemaya, tiyatroya giden; kitap, dergi okuyan; film, dizi izleyen bir allah'ın kulu yok sınıfta. elitist ya da snop biri kesinlikle değilim ama jaws'ı da bilmiyorsan bir siktir git be kardeşim!
toplumda öyle bir algı var ki; ya dediğimi kabul edip hegemonyam altına girip benim kurallarıma göre yaşayacaksın ya da yapayalnız kalacaksın. ikisinin ortası yok gerçekten.
yukarıda bahsettiğim gibi hala kız arkadaşını erkeklerle görüştürmeyen zihniyet ve popülerlik yolunda her şey mübahtır diyen zihniyet var oldukça sittin sene yol alamayız biz.
not: dersleriniz, geleceğiniz, hayalleriniz için gelin üniversiteye. aksi bir heyecanla geliyorsanız kendinizden baya ödün vermeniz gerekir.
Tıp fakültesindeyseniz sinir bozucu olabilir. Kız erkek fark etmez, sadece kitaplara ve işlenen konulara ilgi duyuyorlar. Sosyal aktivite olarak da kütüphanede toplu ders çalışırlar. Sevgilisi olanlar da tuhaf zaten.(erken gelip sevgililerine amfinin en ön sıralarında yer tutarlar.) Yav tamam ben de tıpta okuyorum ama cidden bu ortamlar beni geriyor. Ben bir istisna mıyım bilmiyorum ama hem tıp okuyup hem de gerçekten sosyal olunabiliyor. Bunu hepsi anlasın istiyorum. Bencil olmayın,hayatın manasını anlayın, bu yıllar geri gelmiyor malesef, 18 iz daha, sakin olun!!!
Geldim de adam oldum, kafasındaki insanlarla dolu ilim için gelen neredeyse hiç yok. ilmi ciddiyetin farkında olan insanlar çok az. Hocalara karşı tutum hiç hoş değil. Hocalar resmen öğrencilerden çekiniyor, suyuna gidiyor desem abartmam. Velhasıl böyle bir yer işte. aklı başında az insan var. onlarda inşallah iyi şeyler başaracaklardır, inanıyorum.
Hayal ettiğim gibi olmayan oluşum. Herkes birbirini düdükleme peşine düşmüş hele birinci sınıflar semerden boşanmış eşşekten farksızlar, american pie tadinda bi üniversite hayatı yaşayacağını düşünüyor bebe yazık la. Bütlerde ağlayacaksınız ey çömezler (bkz: swh)