çarşı

entry1327 galeri150
    282.
  1. besiktas yonetimi ile ayni cizgide hareket eden taraftar grubu.

    biri cikar "paf takimla maclara cikiyoruz" der, oburu cikar "kendimizi fesh ediyoruz" der. bugun gorduk ki yonetim ve taraftar ayni mantalitede. sonra bir de kizarlar; "besiktas baskani sozunu yemez" diye bagirirlar. peki carsi baskani sozunu yiyebilir mi? yiyebilirmis demek. gerci imam osurursa cemaat sicar derler ama.
    6 ...
  2. 283.
  3. 284.
  4. --spoiler--

    peşin peşin söylüyorum fenerbahçeliyim ve yurtta en yakın arkadaşlarımla sırf o muhteşem tribün şovunu izlemek için otururdum televizyon başına, izlerdim beşiktaş'ın taraftar grubunu.

    yeniden dönmeyi düşünüyorlarmış. hayırlısı olsun. ama her fırsatta yönetimi, yönetimin içindeki basiretsizleri, takımı ele ayağa düşüren gereksizleri, kendilerine ihanet eden eski topçularını bile acımasızca yerden yere vuran bu topluluk şimdi kendi için neler söyleyecek merak içerisindeyim!

    55.000 kişinin doldurduğu stadtan çıkan sesi değilde kıçıkırık bir türkiye kupası maçında 10.000 kişiden çıkan o muhteşem sesi dinlemek için televizyon başına oturan ben ve benim gibi düşünen, holiganizm değil de ''futbolseverlik'' icra etmeye çalışan, renk, grup, takım ayırmadan futbol denen şeyi seyretmekten zevk alanlara nasıl açıklayacak bu durumu ''çarşı''? samimiyetin nerde be ''çarşı''? seni kullanmalarına izin mi vericeksin ha ''çarşı''?

    aşk hiç biter mi diye bi şarkı var ya. aynen öyle işte. aşk sadece şarkılarda bitmezmiş.

    --spoiler--
    2 ...
  5. 285.
  6. tribünlere tekrardan dönerek beşiktaş ımızda kalan tek sıkıntımızıda halleden taraftar grubu. kimse ne sözünü yemiş, nede dansözlük yapmıştır ama at gözlüklü insanlara bunları anlatamazsınız. ara vermek isteyen taraftar grubu yerlerine, mabedlerine, canlarından çok sevdikleri takımlarına geri dönmüşlerdir.
    2 ...
  7. 286.
  8. candır, canandır, özlemdir, özlenendir. uzun bir süre sonra adamakıllı bir kadroya kavuşan beşiktaşımız bu sene tribünüyle beraber birlik olup çıkartılmak istenen sorunlara alet olmazlarsa süpürür gideriz ligi. artık bu sene boşa çıkmasın umutlar. lütfen ulan!
    1 ...
  9. 287.
  10. 288.
  11. 289.
  12. beşiktaş'ta iyi olan tek güzel şeyin geri dönmesidir çarşının çekilme kararından vazgeçmesi.renkli takım taraftarları panikte tabi, normaldir.
    1 ...
  13. 290.
  14. "bize bir gecede yüz bin faks geldi", "artık türkiye kupasını paf takımıyla oynuycaz", "ilk penaltımızı dışarı atıcaz" diyen; başkanları iki kez istifa edip geri dönen kulübün taraftarlarının saldırmak yerine susup saygı duyması gereken oluşum. hele şimdilerde "reis" deyip baştacı ettikleri şahıs zamanında bu tribünlerden kovulmuş biriyse!!!
    2 ...
  15. 291.
  16. herşeyden önce taraftar gözlüklerimi çıkardığımda http://www.vtunnel.com/in...ca53cbcea7c275d262e618029
    gibi bir tribünün tekrardan aramızda olacağını bilmenin neden bazılarını üzdüğünü anlamadığım olay. çarşıyı olay çıkaran bir grup olarak görenler tel örgülerin ardında birbirlerini yerken, çarşı tel örgüsüz ve türkiye deki sahaya en yakın tribünlerde kaç tane maç yapmıştı biliyorlar mı acaba.
    0 ...
  17. 292.
  18. haftaya paf takımla çıkıyoruz.
    ...
    vazgeçtik
    bjk yönetimi

    kaptanları affetmeyeceğiz
    ...
    vazgeçtik
    bjk teknik heyeti

    tribünü bırakıyoruz
    ...
    vazgeçtik
    bjk taraftarı

    (bkz: beşiktaşlılık duruşu)
    (bkz: hey gidi günler hey)
    0 ...
  19. 293.
  20. anadolu takimlarinin taraftarlarina dostluk elini uzatarak geri donmustur. fakat carsi nin geri dönusunu pek hazzedemeyenler de olmustur. kendi caplarinda, tükürdügünü yaladilar diye eglenmektedirler ancak niye gittiklerini, hatta gittiklerinde tekrar doneceklerini soylediklerini bilmiyor bu arkadaslar. kopeksiz koyde degneksiz gezeceklerdi olmadi.

    asagidaki adresden carsi nin kamuoyu aciklamasi okunabilir. haydi gecmis olsun.
    http://www.forzabesiktas....wtopic.php?f=1&t=2606
    2 ...
  21. 294.
  22. 295.
  23. trübünlere dönen taraftar grubu. çarşının bu gittim geldim olayından pek memnun değilim. dönüşlerinde bir sorun yok, gidiyoruz açıklamaları hataydı. ama bu hatayı tükürdüğünü yalamak şeklinde değerlendiren bazı yazarlara şunu hatırlatmak isterim. çarşı tükürdüğünü yaladıysa azize sıçtığını yalamıştır. herkes kendi işine baksın, herkes kendi kapısını süpürsün.
    1 ...
  24. 296.
  25. yıldırım demirören'in dümen suyunda fazla kalmaktan olsa gerek sonunda o kıvraklığa gelmiş taraftar grubu. destekledikleri beşiktaş mıdır, sevdaları beşiktaş mıdır bu noktadan sonra tartışılır sonuna kadar.

    yoksa fazla dramatize edilmiş arabesk bir beşiktaş isterisinin altında 20-30 kişinin bize abi desinler egosunun tezahürü müdür bu grup o da tartışılır.

    gittiklerinde saygı duymuştum kararlarına...
    çünkü bunu demirören'e ve başarısızlıklarına bir tepki olarak algılamış, onurlu bir mesaj diye düşünmüştüm. ama yanılmışım. her ne kadar inkâr etseler de ayyuka çıkmış beleş bilet ve kombine kaynakları yeniden canlanınca, yıldırım demirören ve sinan engin'deki italik duruşa iki dakikada sahip olabiliyorlar.

    liderler, başkanlar, hatta bazı askerler...
    bunlar politik, ideolojik ya da konjonktürel bazı mücbir sebeplerden ara sıra gider gelirler. çünkü kişisel ya da grup çıkarı/faydası vardır bu hareketlerde. peki ya taraftarlık olgusuna bu yakışıyor mu? gittik ve geri geldik? siz kimsiniz ki?

    beşiktaş'ı karşılıksız ölesiye seven adamlar değil misiniz? neden geri geliyorsunuz o halde, hangi çıkar hangi ikbâl için...siz gittiğinizde hürriyet'in yanaşmalarının tribünü ele geçireceğini bilmiyor muydunuz? taraftar politik olmaz, tepkisini net bir şekilde koyar ortaya...

    tanım: çarşı eski çarşı değildir. ne yaparlarsa yapsınlar fazlasıyla dejenere olmuşlardır. bunu çoluk çocuğa bağlamaktadırlar ama bilgili'nin anasına avradına sövenler, demirören'in batırdığı kulüp yapısı karşısında çenelerini kapatıp oturuyor. karnından konuşmakla olmuyor çarşı. beşiktaş tarihinin en büyük başarısızlıklarına ve hezimetine yol açan başkanına karşı gerekli tepkiyi vermemiş taraftar oluşumu. yakında tıpkı demirören gibi antifener ya da direk galatasaray forması giyerek maçlara gitmeleri beklenmektedir.
    0 ...
  26. 297.
  27. ''keşke biraz delikanlı olup; tükürdüklerini yalayarak, kapattıkları taraftar grubunu tekrar açmasalardı da,
    bugün antalya'da onlarca insanın kanını dökmeselerdi'' diyebileceğim taraftar grubu.
    (bkz: 24 agustos 2008 antalyaspor besiktas maci)
    onlar futbol izlemek ve yahut, takımlarını desteklemek için deplasmana gitmezler, onlar;
    adam bıçaklamak, adam öldürmek, karıya kıza laf atmak, yol üstü dükkanları, lokantaları yağmalamak için deplasmana giderler.
    amacınıza da ulaştınız bugün 3 kişinin canına kıyıp; yüzlerce insanı hafif, onlarca insanı ağır olamk üzere yaralayarak.
    tebrik ederim!
    dilediğiniz kadar kan döktünüz, umarım zevk almışsınızdır antalya deplasmanından...
    ağzımdan ve burnumdan olmak üzere benden de yarım litre kan akıtılmıştır, bunun için de ayrı bir teşekkür daha ediyorum
    4 ...
  28. 298.
  29. çarşı 24 agustos 2008 antalyaspor besiktas macinda, ne yazıkki holiganlığa da karşı olamamış, şehir içinde gta oynar gibi istediği insana dalıp, istediği formalı insanları bıçaklamışlardır.
    kadınlara dahi forma çıkarmadı diye şiddet uygulamışlardır.
    ''südyenle mi dolaşacak kadın?'' diyen bir arkadaşımızı ise belinden bıçaklayarak, arkadaşımızın yoğun bakıma kaldırılmasına sebep olmuşlardır.
    hayatını kaybetme tehlikesi çok ciddi bir şekilde devam etmektedir arkadaşımızın...
    2 ...
  30. 299.
  31. tuttukları kluple ve o klubun yöneticileri ile hep aynı zihniyette ilerlemiş olan taraftar grubu.

    süleyman seba yönetiminde o zamanın yöneticileri gibi, yaşını başını almış, aklı başında, saygılı ve saygıdeğer insanlar rolüne bürünmüşlerdir, beşiktaş o dönemlerde şerefli bir klup olarak görülmüştür, dolayısıyla taraftarı da şerefli bir klubun şerefli taraftarıdır.

    serdar bilgili döneminde, genç dinamik ve patlamaya hazır, saygıyı kime göstereceğini bilen ama kendinden küçükleri ezen bir yapıya bürünmüşlerdir, ancak bu dönemde de çoğu genci kendi içlerine çekmişlerdir başarılı olmuşlardır, çarşı bu dönemde patlama yapmıştır bana kalırsa yakın tarihte, nitekim başarılı bir klubun başarılı taraftarı modundadırlar. ancak dönüp başarıyı kendilerine sağlayana ihanet etmişlerdir, bilgili'nin de sonunu hazırlamışlardır, tek nedeni de yer kavgası, bunlara verilen kapalıdaki yerleri bilgili'nin kombine ile satması ve takımın kasasını doldurması.

    şimdi yönetim yıldırım demirören'de ve bu adamın kaypaklıkları öyle böyle değil. anca artislik çeken bir yönetim ordusu var, nitekim taraftar da anca artislik çekiyor. yönetim takımı çekeriz ligden diyor bir hafta sonra yok öyle bir şey diyor, çarşı kalkıyor kapatırız kendimizi diyor, aradan bir süre geçince neyse geri döndük canım biz zaten temelli gidiyoz demediydik yaztatiline çıktıydık der gibi geliyor. bir de kalkıp demirören'in başarısızlıklarına bağlıyorlar çoğu şeyi. oysa bu adamın da seçilmesine önayak olan çarşı grubuydu, staddaki yerlerini geri alabilmek için. çarşı yerini geri aldı beşiktaş kasası dibe vurdu, demirören de cebinden karşıladı parayı, bjk demirören'in çiftliği oldu...

    nitekim çarşı kaypak bir yönetim elinde kaypak bir hale gelen bir klubun, kaypak bir taraftar grubu olmuş çıkmıştır. benim üzüldüğüm ise, beşiktaş'ı gerçekten seven insanlar.
    0 ...
  32. 300.
  33. bana dokunmayan yılan bin yıl ya$asın mantığı ile yaşayanların yılan tarafından ısırılmasıyla bir anda tu kaka ilan edilebilen taraftar grubu.

    90'lı yılların ortalarında gittiğimiz bir bursa deplasmanında stad yakınında maç saatini bekliyoruz. arada sözleşiyoruz vukuat çıkarmayacağız, gayet sakin duracağız. bakın bu sefer karışmıyoruz birşeye diye. bekleşirken yanımızda getirdiğimiz azıkla karnımızı doyurmaya çalışan bize bursa'nın teksas grubu saldırıda bulunuyor, önce uzaktan taşlıyor, yakınlaştıkça ellerde sopalar beliriyor, daha da yakınlaşınca ellerinde pala, sallama, döner bıçağı, kelebek vs vs.. ne ararsan var olduğunu görüyoruz. o zamanki abi saydığımız insanlardan birinin omuzuna satır indirme konusunda hiç tereddüt göstermemiştir kendileri. ha satır indikten sonra, indirene ne oldu derseniz sanırım stad yakınlarında bi yere hemen gömüldü diyebilirim. zira o zamanki abi saydığımız insanlar huzurumuzu bozan o insanların akıbetini görüp etkilenmememiz için bizi olay yerinden uzaklaştırdı. o satırı yiyen abimizin de sol kolu sakat kaldı.

    bir diğer örnek'de geçen yıldan.

    adapazarı ekspresi ile sakarya'ya gidiyoruz arkadaşlarla. aynı gün beşiktaş maçı var. adapazarı garına girmeye başladıktan sonra tren, bütün vagonların camlarına taş yağdırılıyor. sonrası ne mi, yakalanan yeşilli siyahlı kim varsa gücü yettiğince bayılana kadar dövülüyor.

    daha da uzar gider bu olaylar...
    ilk olaydan sonra ildışında deplasmana gitmekten vazgeçtim. zira ne kadar kendi aramızda olay çıkarmamak üzere sözleşiyorsakda, önceden verilen vaat'ler hiçbir zaman tutulmuyor, hiç bir deplasmanda insan(!) gibi karşılanmıyoruz.
    iş bu sebeple nefs-i müdafa harici yapılanların hiçbirini savunmamakla birlikte atılan onca boka karşı çıkıyorum çarşı adına.

    siz ne zaman insan gibi karşıladınız bizi de can havliyle sizlere saldırınca adları fanatik, holigan oluverdi. ne skime, belki de amacı sadece futbol izlemek, deplasman nedir havasını almak olan bir insana; ezbere, salt rakip olduğu için haçlı ordusu misali saldırma kuvvetini bulursunuz kendinizde. sonrada sopayı yiyince çıkıp anneeee beni dövdü diyen 5 yaşındaki veletler gibi ortalıkta çemkirirsiniz.

    lafa gelince osurunca mangalda kül bırakmıyorsunuz*, futbol asla sadece futbol değildir diyerek.
    ama götünüzün yemediği yerde futbol sadece bir spordur diyorsunuz. emin olun çok komik oluyorsunuz.

    ha şöyle de bir durum var, geçen yıl kocaelispor ve eskişehirspor arasında oynanan bir maç görmüşümdür ki imrenmişimdir. keşke o günleri tekrar görebilsek demişimdir.*
    eskişehirsporlu taraftarlar ve kocaelispor taraftarları izmit ismetpaşa stadına kol kola, omuz omuza girmiş, birlikte marşlar söylemiş, tezahürat yapmış ve gayet güzel bir maçın sonunda stadı terk edip birahanede kafa çekmiştir.

    nihayetinde keyfe keder gidip kimseye saldırmıyor bu insanlar. ortamın gerilmesine müsade edip, yetmeyip tahrik, kışkırtma, taciz ve taarruzda bulunmaya müsamaha gösteripde reaksiyon alınca kimse kötü ilan etmesin bizi. biz de istemiyoruz kimsenin burnunun kanamasını veyahut hastanenin birinde yoğun bakım servisinde yatmasını yada maç izlemeye diye çıktığı evine tabut içinde dönmesini ama dostum, sen can derdine düşmek nedir bilirmisin ? elinoğlunun memleketinde göt korkusu yaşadın mı hiç ?
    a doğru ya siz sadece yaşattığınız için bunu bize bilemezsiniz.
    1 ...
  34. 301.
  35. ruh falan değildir. onlar atkıları, tişörtleri basılıp birilerinin cebi doldurulmadan önceydi. o muhabbetler bir kere geçilecek. çarşı denen oluşum ne zaman bir markaya dönüştü, herkes tanıdı o gün bitti. çarşı'nın genç fenerbahçeliler ve uultraslan gibi oluşumlardan farkı bir oluşum olmayışı, bir grup, bir ruh oluşuydu. biz ruhu kapattık, dağılıyoruz diyebilir mi birileri? ya da kim sikler onu diyeni arkadaş? ben çarşı'ya ait hissetmişim kendimi, beşiktaş'ı öküz gibi sevmişim sen kimsin?

    sen "sinan engin istifa" diyebildin mi? sen bu kulübü "çok sevdik be" demekten başka bir şekilde destekledin mi? iyi günde, kötü günde falan diye masal anlatmayın arkadaş. kafasına göre transferler yapan, kulubü kendine borçlandıran başkana karşı "istifa et" diye haykırabildin mi? yapamadın hiçbirini. o çok korkusuz, çok delikanlı çarşı kimden çekindi? hani bağımsız taraftar oluşumu? parası olan bir takım abilere göbekten bağlı birkaç amigo bozması kişiye "reis", "abii" çekerseniz bu olur arkadaşım. çarşı zaten sempatisini kaybedeli çok oldu. "nükleer santrale karşıyız ulan" falan gibi şeyler güzeldi, hoştu. ofsayttan anlamayan kadınlar filan beğendi baya.

    sen "çok sevdik be abieeee" diye ağlaşırken o kulubü cümle aleme rezil eden sinan engin ve yıldırım demirören'e ses çıkartamıyorsun sen bir kere. "satılmış" lafını söyleyen kaç kişi dövdünüz bilmiyorum ama dönüp aynaya bakmadınız ki be arkadaş. sonra o göbekten bağlı olduğunuz sinan engin ve başkanınızın oynaklığının aynısını gösterdiniz. kapattık dükkanı falan dediniz. 3 gün sonra vazgeçtik, açıyoruz yine dediniz. tam tencere, kapak oldunuz artık zaten.

    adettendir, tuttuğum takımı belirteyim; ben galatasaraylıyım. ama şunu çok çok iyi biliyorum. çarşı bitti arkadaşım. siz "çarşı uleyynn", "asarız, keseriz, sikeriz" deseniz de siz artık bir tiksinti odağı oldunuz sizi bilenlerce. ofsaytı bilmeyen kadınlar sizi hala sevebilir. ama şu futboldan az, çok anlayan orta düzey bir taraftar çarşı'nın ne olduğunu çok iyi biliyor artık.

    "çarşı ölmez" diyenler de az şarap içip, çarşı yerine beşiktaş sevgisine sarılırsa daha iyi olur sanki. çünkü o tribünlerde "alen abi" öldür dese, çekinmeden insan öldürecek yüzlerce potansiyel manyak var. ve o adamlar beşiktaşlı falan değil. çarşılı bu adamlar. alın bu adamları tribünlerde birbirlerinden ayrı ayrı oturtmayı deneyin bakalım. görün o zaman stada beşiktaş'ı izlemeye desteklemeye mi gelmiş, yoksa arkadaşlarıyla eğlenmeye mi?

    tekrar söylüyorum, çarşı denen şey bitmiştir benim gözümde. işi iyice ticarete, çeteciliğe dökmüştür bazıları. beşiktaş sevgisi ile yanıp tutuşan, gerçek beşiktaşlıları tenzih ederek söylüyorum, beşiktaşlılık hiçbir maça ayık gitmeyip, kavga etmeye programlı, "psikopat, korkusuz" gibi sıfatları taşımaktan onur duyan insanların işi olmasın. şu takımı gerçekten sevenler çıksın, biz beşiktaşlıyız, kim takar çarşı'yı desin arkadaş.

    çarşı artık azalarak bitsin. insanlar kendilerini bir gruba bağlı hissetmeden takımlarını sevebilsin arkadaş.

    hayat da bayram olsun falan.

    p.s: senden nefret ediyorum çarşı.
    0 ...
  36. 302.
  37. rakipleri tarafından hakkında ahkâm kesilebilen taraftar grubudur.

    kim ne derse desin çar$ı ülkenin en popüler taraftar grubudur. bişeylerin değiştiğini görmek için illa da az şarap içmemize de gerek yoktur. zira alkol almamıza da gerekmemektedir. beşiktaş sevgimizin boyutunu ölçtünüz, az olduğuna kanaat getirdinizde tavsiyede bulunmak da kalmadı size.
    ha belirtelim o yüzlerce manyak günden güne azalıyor içimizde. zira biz de o insanları atıyoruz aramızdan, lakin kanser öyle insanın 1 günde vücudundan atabileceği bi hastalık değil, zamanla düzeliyor.
    ayrıca biz olayı ne kadar ticarete dökmemek için çaba göstersekde bi takım yeniyetme nesil çar$ı yazan tişört, atkı, mont vs giymekle çarşı olduğunu zannetmiş, bi bok olduğu kanaatine varmış götü kalkmıştır. ama malesef ki aramızda kendilerine yer bulamamıştır.
    bugün beşiktaş ve çar$ı düşmanı herkes gidip üzerinde çar$ı yazan bi tişörtle insanlara saldırabiliyor, ve bunların beşiktaşla uzak yakın alakası yok. bunun nedeni insanlar üzerinde yarattığınız antipati.
    bu olayda çar$ı ruhuna sahip insanların suçu olduğu gibi, bok atıp karalamak için elinden geleni ardına koymayan rakip taraftar güruhlarınında payı yadsınamaz derecededir bu böyle biline.
    olaya ticari boyut katıldığında durum çirkinleşmeye başladığı için bir takım paragöz insanlarca bizlere zarar verilmek istenmiş, lakin ben ve benim gibi düşünen binlerce insan bunlara prim vermemek için uzun süre mücadele etmiş, halen daha da etmeye devam etmektedir.

    nihayetinde çar$ı'nın bu kadar popüler olmasında taraftar ayrımı olmaksızın hepimizin* payı olduğu gibi, bu kadar kötü duruma gelmesininde gene hepimizin* eseri olduğunu unutmayalım.

    çar$ı'yı halen daha çarşı olarak görenler için bir ruh'tur.
    bazıları için ekmek kapısı,
    bazıları özenti tipler için kendini bulma yeri.

    benim için halen daha ruh, babam gelse dese kapandı diye skime kadar.
    0 ...
  38. 303.
  39. çoğunluğunu "kim takımını daha çok sever" yarışına giren komik taraftarların oluşturduğu, tuttukları takım nedeniyle acıların çocuğu modundan asla kurtulamayacak olan, tuttukları takımın herhangi bir başarısı olmayışından ötürü sikko sikko şeylerle övünmeye çalışan (beşiktaş'ın semtinin takımı olması gibi), gündem olma meraklısı taraftar grubu.
    0 ...
  40. 304.
  41. karizmayı çizdirmiş artık "dönmüş" olan taraftar grubudur. acımtırak gitmesi sonucu bir çok taraftar üzülmüştü. diğer takım taraftarları da uğraşacak başka bir kimseyi bulamayacağı için üzülmüştü de zaten. buradaki en önemli nokta ise beşiktaş'ın çarşısının onca yıllık mazisine rağmen karizmayı çizdirdiği ile kalmış olmasıdır. gerek yönetim gerek taraftar dönmek istemiştir ki dönülmüştür. dönek olunmuş mudur? bence ve bir çok çehrece evet.

    beri yandan çarşı'lı taraftarlara sorum var. hatta özellikle alen karşımda olsa da sorsam;

    geçen sezon sonunda çarşı beşiktaş'ın önünde yer aldığı için bu oluşumu noktalıyoruz dedikten sonra bu güne, bu saniye'ye kadar ne değişti de geri döndünüz?

    çarşı için bunca yılın sonunda kısaca bkz. otur sıfır!
    0 ...
  42. 305.
  43. tek aşkı beşiktaş'ını cehennemden kombine alacak kadar ölümüne seven, hayatı ziklemeyen, sırf çArşı beşiktaş'ın önüne geçmeye başladı diye kendini düşünmeden fesheden oLuşum.. Gurur duyulasıdır*,imrenilesidir.. aynen devam çocuklar.

    Bir gün kopar kıyamet çöker karanlık.
    Allah bizi affetmez çok günah aldık.
    Sevenler ayrılmaz biz bir plan yaptık,
    tüm çarşı cehnneme kombine aldık.
    0 ...
  44. 306.
  45. Düşün... Kim üzebilir seni senden başka?
    Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
    Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
    Kim yıkar, yıpratır seni sen izin vermezsen?
    Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
    Herşey sende başlar, sende biter...
    Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme,
    tükettirme içindeki yaşama sevgisini...

    Hep hatırla: "Çaresizseniz, Çare "sizsiniz"... **
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük