Lan oğlum sormazlar mı adama, madem ülke bu kadar iyi, bu kadar güzel. Ne diye elin gavur ülkesine kaçtın?
Ülkeden siktir olup giden insanlar başımıza milliyetçi kesildi mk!
Sen şimdi git orada hansların götünü yala. Fazla fazla euro alıp, Türkiye'ye tatile gelirsin..
Mantıken kısmen Tanımadığım biri tekrar sözlüğe döndüğü için ben de sözlüğe geri döndüm. Bu da aslında hayatın gariplik-güzelliklerinden biri. Heyecan ve merak duygusu kadar iyi hissettiren çok az duygu var. Bu duyguyu hissedebilmekten çok hissettirebilmek marifet. Emeği geçen yazar arkadaşıma teşekkür ediyorum.
tek söylemek istediğim şey; başarılarla ilerlerken hayatta yorulup diz çökmem ve bir daha kalkamamam... çok çaresiz hissediyorum artık kalkacak gücüm kalmadı.
Zaman hiçbir şeyi düzeltmez, sadece üzerini örter. Sakladığın acılar, bir gün mutlaka ortaya çıkar… Herkes zamanı geri alabilmek ister. Kimi eski güzel günleri tekrar yaşayabilmek için. Kimi yaptığı yanlışları düzeltebilmek için. Kimiyse sadece yaşadığını hissedebilmek için ister bunu. Gelecekten korkanlarsa, zamanı durdurmak ister. Her şey o kadar iyidir ki, bunun bozulmaması için çaba gösterirler. Ama kimse şu anın değerini bilenler kadar mutlu değildir. Geçmiş de gelecek de onlarladır. Bazılarıysa zamanın ta kendisi gibidir.
Ve her insan, zamanın dünya üzerinde bıraktığı birer yara izidir.
''fikir başka ve fiil başka olduğuna göre de bazı fikirleri fiile tahvil etmenin suçu, onu yapacak olanlara düşer.
hiçbir silahçı, malını "adam öldürün!" diye satmaz.''
Konuşmak için ülkeyi terketmeyi bekleyen Afşin Yurdakul'a ne demeli? Cüneyt Özdemir söylemiş aslında gerekeni. Altın vuruş keşlerin yaptığıdır. Sen hayatta hiç risk alma, sonra çıkıp konuş. Olmaz öyle! Bak; tarikatçı herif nasıl net konuşuyor "sakalsız erkek şehvet uyandırır" diye. Net olacaksın arkadaş, net! Bu arada tıp bilimi de yanlış yapıyor. Heriflerin kafasına saç ekeceğinize suratlarıyla ilgilenin, hıyar herifler! Öbürü estetik iş. Burada köse erkeklerin namusu söz konusu. Bi' kerede attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değsin be!
Beni bu hale o koydu " dediğim kim varsa, gıyabında mahcubum. Kimseye demedim de, kendi içimde hep bir nişane buldum. Ayşe, Fatma. Yalandan.
itiraf edemediğim büyük bir hüzün var içimde. Herkese yansıtıp bedel ödettiğim. Kimseyi bu yüzden mutlu etmediğim. Bunun ne olduğunu ben bile bilmiyorum.
Hiç utanmadan hep mutsuzu, mutsuz edilmişi oynuyorum. Benim şımarıklıklarım yüzünden mutsuz ettiklerimin hesabını kim soracak?