Süt, bal, yumurta yok. tereyağ, kaymak, peynir gibi süt ürünleri yemiyorsun. kek, pasta ve çikolatadan mahrum kalıyorsun. kırmızı et, balık, tavuk zaten hak getire.
Hayvanlar kullanılmamalıdır. Hayvanlar sömürülmemelidir. Hayvanlara yapılan şeyin soykırım ve köleleştirme olduğunu ve dahi tüm canlıların özgür bırakılması gerektiğini savunan bir yaşam biçimi.
Sonuçta canlı ise e ulan bitki canlı değil mi? Ha yemek istemiyor olabilirsin bu en tabi hakkınız ama. "canlı öldiürüp onu yiyorsunuz" demeyin bize. Herkes biraz katildir.
Ülkedeki hatta dünyadaki genel durumu, altındaki yorumları okuyarak analiz edebileceğiniz türden bir başlık adıdır. Toplumdaki "bilgi sahibi olmadan fikir beyan edebilme" potansiyelini açıkça gözler önüne serer.
Anlamı ve uygulanışı bireysel farklılıklar gösterse de, tür, ırk, cinsiyet, vb ayrımcılığa sebep olan özelliklerin yasal eşitliğini savunarak özünde kadın hakları, LGBT hakları, hayvan hakları, çevrecilik gibi kavramları barındırır. Bu kavramlar açısından bakılarak yapılan kişisel seçimler bütünüdür. Bir din değildir, kuralları ve kıstasları yoktur, sosyal bir sorumluluktur.
Düşünülenin aksine sadece hayvanları kapsamaz, bitkiler ve insanlarla birlikte tüm doğayı, dünyayı kapsar ve doğrudan ilgilendirir.
marjinalde yaşamaya alışık olanlar için bir başka marjinallik. Bitkiler de acı çekiyor diyerek kendinizi savunabilir, sizi önünüzdeki biftekten soğutmamalarını sağlayabilirsiniz.
vegan değil de vejetaryenim. ya da vejetaryen olmaya çalışıyorum diyeyim, çünküm ara sıra dayanamayıp kıymalı pide falan yiyorum. bir gün tamamen bitkisel olarak karnımı doyurabilecek derecede varlıklı olabilirsem vegan da olmayı planlıyorum.
Doğa vegan değildir, hatta zayıf olanın, daha hızlı koşamayAnın, farklı olanın, eksik ve kusurlu olanın bir diğer tür tarafından avlanmak sureti ile tüketilmesi avlanan hayvanın geride kalab bireylerininin kalitesi ve de mükemmele giden genetik evrimi için en birinci gerekliliktir. Hayvanlar dahi bu ayıklanma ile mükemmelleşmeye doğru bir grafik görmüştür.
Yaşamda kalım mücadelesi neticesinde içgüdülerinin en tabi bir fiili olarak Bizi bulsa derhal parçalayacak, iliklerimize kadar tüketecek hayvanatı bir birey olarak görmektir,
Hayvanın acı çekmemesi esastır gibi algılansa da ilk başta hayvanın her türlü bir ürün olarak kullanılmasına karşı olma durumu, fikri, felsefesi.
Yine de bitkilerin üreme ve çoğalma eğilimlerini ürünleştirmek neden aynı kategoride değil bilemiyorum. Sen acı çekmediğini düşünebilirsin ama hayvanlardakinden farksız aynı eğilimlerini kırmak gaspetmek manen de mantıken de yine zulümdür, zira bitkinin hayati istidatları hayvanattan bir adım geride kalmışsa da bu onun aynı eğilimleri taşımadığı anlamına gelmez.
Yumurta ile kuru fasulye tanesi, pirinç tanesi aynı şeydir, zira yumurtlama default olarak gelişir. Hepsinin yavru olması zaten mümkün olmayıp türü garantileyecek kadar çok çok üretilir, milyonlarca sperm gibi, insandaki yumurta gibi, her ay bir yumurta üretilirken hepsini zaten bebek olamaz.
Ne ise ki atalarımız vegan değillerdi, yoksa afrika savanlarından çıkamazdık sanıyorum, çiğ etten aldığımız protein ile pek yol kat edemedik, ateşi de bulup pişirmeyi de öğrenip daha az et daha çok kompleks protein daha büyük daha gelişmiş bir beyin ile medenileştik... Bilim, teknoloji ve içtimai hayatta tüm sınırları zorladık...
Ve dünyaya kan gözyaşı zulüm cinayet getirdik, birbirimize düşman olduk, savaştık. Doğayı katlettik, iki yüzbin yıllık insansı insan tarihimizde sadece son bin yılda el sürülmedik toprak, tükenmeye yüz tutmuş kaynak bırakmadık, atmosferine kadar dünyayı mahvettik,
Doğru aslında, evrimimizde çok önemli bir yere sahip olan et ve sair hayvansal gıdaların tüketimi hiç olmasaydı bugün bu kadar gelişmiş olmayacak ve belki afrika savanlarından hiç çıkmasayacaktık ve dünya bugün böyle bir yer olmayacaktı.
Uyum sağlamış insanlara büyük saygı duyduğum bir yaşam biçimi.
Denemeye çalıştım fakat konuya hakim olamadığım ve eksiklerim olduğu için çok zorlandım. Normal hayatta canım et istemezken az pişmiş biftek çekiyordu canım yani öyle düşünün.
duygusal olarak bakınca bi ara hak verdiğim beslenme hatta hayat tarzı. lakin bi şey öğrendim ki mantıken garip geldi. buğday özünden seitan diye hamurumsu macunumsu bi besin elde edip bunu baharatlıyorlar . buna seitan eti deniyor. bundan köfte, döner , sucuk ve aklınıza gelebilecek her çeşitte et simülasyonlu yemek yapıyorlar.
be adam ! et yemiyorsun da simülasyonunu niye yiyorsun? yoksa canın mı çekiyor ? eti lezzetli mi buluyordun da şimdi özledin mi ? bence nefsi tam anlamıyla köreltmek gerekiyor. mantıken garip değil saçma geliyor hatta.
tabii bu bence. hayır yiyeceksen ye gitsin yani sen yemiyorsun diye sanki et tüketimi duruyor.
edit: ha bi de şunu unuttum : şimdi siz pasta börek, rafadan yumurta, milkshake falan da tüketemiyorsunuz ya... ne bileyim... üzücü.
Üniversitedeyken iki yıl süresi ile beslenme şeklim olmuştur.
Bu şekilde beslenenlere çok saygı duyuyor ve özeniyorum ama benim metebolizmama maalesef uymadığı için devam edemiyorum.
“Veganlık hayvanlar alemine dair sömürü ve zulmün tüm biçimlerini dışlamanın ve yaşamı gözetmenin yoludur. Et, balık, kümes hayvanı, yumurta, bal, hayvansal süt ve türevlerini dışlayıp bitkiler aleminin ürünleriyle yaşamak ve tamamen ya da kısmen hayvanlardan üretilen tüm ticari malların alternatiflerini kullanmak şeklinde pratiğe dökülür."
Soya, bezelye, mercimek, prinç, bulgur, mısır, patates, ıspanak başlıca gıdalarıdır.