ticari yemler sayesinde bölgenin nefes almasını sağlamayı amaçlayan erdoğanın klasik kazan kazan taktiği. peki bu işe yarar mı? yok. kısa vadede sus payı uzun vadede tutmaz. ama ne olur, belki Türkiye biraz zaman kazanır. bu arada tedariğini yapar. hedeflenen temel stratejik düşünce bu. bu akıl Türkiye'nin belki gününü kurtarır. çünkü fazla kıpraşma şansı yok. ileride ne olur ne biter, derenin altından ne sular akar zaman gösterir. lakin ilerisinin çok parlak olacağını sanmıyorum. çünkü para değişken menfaatler gündelik olunca çıkarlar başka çıkarların önüne engel olduğu anda sona erer. o da başka olayları tetikler bilemeyiz. hayırlısı olsun demekten başka ne diyelim. türkiyenin maddi manevi durumu bu kadar. kapasite var ama kullanmayınca şartlar sizi bu şekilde bazı şeylere boyun eğmeye zorlar. insanlarımız Allah demedikçe siz de bu zincirleri kıramazsınız. çünkü millet olarak tercihimiz hep dünyadan yana. halbuki bu işin doğrusu bu değil. izzet (güç kuvvet kudret) cenabı hakkın uhdesinde. kulluk ve itaat yoksa izzet de yok müslümanlara. siyaset ve ekonomi de bi yere kadar. evet..
eğer gaz oradan gelecekse bunun lojistiği de +1 fatura demektir...amma ve lakin abd den alınma kastı abd nin coğrafi olarak bu bölgedeki şirketlerinden ise sadece abd nin kar farkıyla alınacak demektir.
Yanıbaşımızdaki Hazar Gölü'ne kıyısı olan Rusya'dan ve Türk Cumhuriyetlerinden(Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan. Özbekistan'ın Hazar Denizi'ne kıyısı yok çünkü.) daha ucuza alacağımız doğalgazı, okyanus ötesindeki ABD'den kazık fiyata almak nasıl bir saçmalıktır? Üstelik; ilgili anlaşma, 2045'e kadar yürürlükteymiş. Hırsız yolsuz AKP, bu sıkandal hareketiyle Amerikan yapımı bir pıroje partisi olduğunu iyice kanıtladı.
Hani, Karadeniz'de doğalgaz bulunmuştu? Bu, açıkça soygundur.
yahu iyi olmuş işte. en azından artık tarafımızı belli etmişiz. rusya mı, çin mi, abd mi, filistin mi, israil mi, araplar mı, gürcüler mi ... tüm bunların cevabı verilmiş oldu.
anlaşmaya biraz göz attım, "doğalgaz teslimat yerleri abd, akdeniz ve türkiye'de bulunan yükleme alanlarıdır" gibi bir ifade okuduğumu hatırlıyorum.
parçaları birleştirelim.. geçen hafta trump, abd'de faaliyet gösteren bgn international adlı petrol şirketinin sahibi olan türk iş adamı ercüment ve rüya bayegan'ın yatında tatil yaptı ve yapılan açıklamada bgn int. firmasının libya'daki gaz sahalarının işletilmesinde faaliyet sağlayacağı açıklandı..
zaten abdüllatif dibeybe de, abd ile bir gaz anlaşması imzaladı..
bence olay abd gazını almamız değil. libya gaz sahalarının bir kısmını biz doğrudan, bir kısmını italya ile işletiyoruz.. o leonardo firması bize kara kaşımız-gözümüz için satılmadı ve biz boşuna ab'ye doğrudan silah satmıyoruz. belli ki, bir kısmını da abd ile işleteceğiz. abd baktı ki, bizi libya'dan atamıyor ve atmasına gerek de yok.. rusya'nın da bizi hafter aracılığıyla dengeleyecek hali kalmamış, hafter'in oğlu 3 senedir istanbul'da cirit atıyor, bu konuda türkiye ile el sıkıştığını sanıyorum. çıkarılan doğalgazı da abd'nin bir yerine sokacağı yok, kalkıp abd'ye de götürmeyecek, alacak olsa orta ve güney amerika'dan zaten alır, kendi payını bize satacak.
yani bu anlaşma benim nazarımda libya gaz sahalarını 45 yıl ortak işletme anlaşmasıdır.
iyi midir:
- iyidir.. bu anlaşma işlevsellik kazanabiliyorsa, yakında aynı doğalgaz borularını kıvırıp kıvırıp kıbrıs'a, yunanistan'a da döşeriz, şüpheniz olmasın. dünya üzerinde hangi ülkenin araştırma gemisi doğu akdeniz'e gelse karşısında 5 tane türk savaş gemisi görüyor. sermaye huzursuzluk sevmez, parayı hangi taraftan kazandığına da çok bakmaz.
- trump cebine bakıyor. yaptırımları da kaldıracağını sanıyorum.
- bir üçüncü husus da suriye-ırak'la ilgili.. biz hep suriye'yi konuşuyoruz ama dün ikyb (ırak kürtleri'nin bizim sevmediğimiz grubu, talabani'ler), petrollerinin türk boru hattı üzerinde ihraç anlaşmasının tamamlandığını ve bunun 15 yıldır beklenen bir zafer olduğunu açıkladı.. türkiye, kendisinden başka bir ülkeden geçen bir petrol hattının ortadoğu'yu dolaşmasına izin vermez, iş kendi kontrolünde olsun ister.. ben baştan beri şunu söylüyorum.. türkiye, suriye'deki petrollerden abd'nin pay almasından kesinlikle rahatsız falan değil, biz de kendi payımızı istiyoruz, o kadar. bence yakında deyrizor bölgesindeki petroller de, kısa bir hat eklentisiyle türk boru hattına aktarılacak, bunun karşılığında sdg büyük oranda pasifize edilecek, abd de güzel güzel payını alacak.. ama bunun esasen görünmeyen başka bir faydası var.. biz deyrizor petrollerinin, ırak petrollerinin bizim üzerimizden gitmesi konusunda 5 sene daha nazlanırsak şu olur: israil, davut koridoru diye bir şey icat etti; istiyor ki, dürzi bölgesi ile deyrizor doğrudan bağlansın.. peki bu bağlantıya niye ihtiyaç duyuyor? şundan dolayı.. bu aslında bir tür zengazur koridoru olacak..
1. insan taşınacak.. yani zamanla ırak'a uzaması düşünülecek olan bu koridor vasıtasıyla teröristler, israil'in istediği yerde kurşun sıkacak.
2. türkiye, israil'in kullanımındaki doğrudan bir kara bağlantısıyla güneyden baskı altında tutulacak.
3. uzun mesafelerden kara ticareti mümkün olacak ve türkiye'nin paydaş olduğu kalınma yolu gibi projelere alternatif olacak.. yani israil açıkça basra körfezi'ne kıyısı olsun istiyor ki, bu yolla iran'ı da baskı altında tutacak.
4. petrol de bu hat üzerinden israil limanlarına indirilebilecek..
yani suriye'nin toprak bütünlüğü, üniterliği, türkiye kontrolünde olması bunun için önemli, bu anlaşma ve ikyb anlaşması da bunun için hayati..
benim anladığım budur. başka bir şey anlayan varsa da, okumayı isterim.
gene büyük resmi göremeyen muyalif iremga gibi yazarların düştüğü yanılgıdır.
reis 1045 katrilyor metreküp doğalgaz bulmadı mı ? buldu. amerigadan doğalgazı ucuza alacak sonra bizim katrilyorlarca metreküp doğalgazı 2 katı fiyata avrupaya satacak. böylece hem trump delisinin gönlü alınacak hem hayvan gibi kar edeceğiz..
