Geçenlerde ilk defa instagram açmıştım. Sanırım bir defa girdim. Sonra tekrar gireyim dedim hesap daha sonra girmediğim için kapatılmış. Ya da benim gerçek kişi olduğumu anlamak için askıya alınmış. Bir daha da girmedim zaten.
Sosyal medya kullanan kişilerin kişisel davranışlarında kendini yönlendirme yapılır. Mutlu olmadıkları, mutlu olanlarınhayatının daha başka olduğu anlatılır.
Oysa ki o mutluluk resmi çizenler bir kare fotoğraf için bir kuble video için yaşamaya başlıyor hayatlarını.
Bir insanın sürekli mutlu olması başlı başına bir mutsuzluk kaynağıdır. insanoğlu hiç olmadığı anda bile ağlar bazen, ağlamalıdır da. Hüzün çökmeli. Bir destek aramalı kendine. En güzel tarafı da şu; o desteği hissetmeli.
Biz program değiliz. Mutsuzluğu katmer katmer pompalayan sosyal medyanın esiri olamam. Her zaman üzgün olamam. Her zaman mutlu olamam. Her zaman arzulanan halde olamam. Hayatımı yönetmek elimden alınırsa bir kuklaya dönüşürüm.
Burada yazmak, gerçek kişilerin anlık duygu değişimlerini, fikirleri okumak, fikir beyan etmek, haz almak, haz vermek beni mutlu ediyor.
Biraz toprakla oynayın dostlar. Su ile oynayın. Ağaçların arasına gidin. Koklayın havayı. güzel bir iyileşme yoludur.
biliyorum çoğumuz için bir kıyamet bunu yapmak. ama ben yapmak istiyorum. siz de var mısınız? gelin tüm dünyadan uzak burada sözlüğümüzde kendi Distopyamızı oluşturalım.
manası derin: dükkanı, tezgahı kapattım. soranlara balayında dersiniz. ha alayına gideyim diyrsanız başka. her yerde hücuma devam. nereden ne çıkacağı belli olmaz.
ben depresyona girince yapıyorum bunu ama sonucu hep tekrar açmak oluyor. aslında bunu yapmamın sebebi türkiye gündemi. gündem o kadar leş ki insanın içine karartıyor. biz ortadoğu ülkesiyiz arkadaşlar. hassas birisi için bu bile kapatmaya yeter.