bugün

ing; Gizli bilinçaltı mesajları. Bilinçaltının tüm görüntü, ses, resimleri kaydetme özelliği 1900'lardan beri insanları yönlendirmek için kullanılıyor. Bu mesajlar ikiye ayrılıyor; görsel subliminal ve işitsel subliminal. Bilinçaltı mesajlarından etkilenme oranı kişinin karakter yapısına ve çevre şartlarına göre değişiyor. içe dönük ve antisosyal kişilerde ağır depresyon ve intihara neden olabiliyor.

Duke üniversitesinden prof. Ellen Mickiewicz seçim zamanlarında yayınlanan reklamlarda halkı etkileyen bir '25.kare' bulunduğunu belirtiyor.

Ülkemizde biliçaltı mesajlarını reklamlarda kullanmak yasaktır, ancak bunu denetleyecek bir yapı yoktur. Böyle bir yapının olmaması insanlarımızı savunmasız bırakıyor.

Milliyet gazetesinin 'haydi kızlar okula' reklamında, çizgi film heidi'den çağrışım yapılarak heidi'nin cıngılı çalıyor ve çocuklar heidi ile kıyaslanıyor. Bu reklam sırf duygu sömürüsü yapmakla yetinmiyor; daha kötüsü zihnimizdeki çocukluk anılarımızın heidi'sine saldırıyor, zihnimizdeki heidi'yi yok etmek istiyor. ispatı ise hareketli görüntüler kullanılmaması. Her fotoğraf karesinde bir subliminal mesaj var ve bunu farkında olmadan seyrediyoruz. Çocukları reklamlardan uzak tutmak sağlıklı bir nesil için gereklidir.
özellikle coca cola nın reklamlarında sık başvurduğu yöntem.
mükemmel bir konuya değinen sözlük yazarıdır. alnından öpülesi gerekir.
(bkz: fedex logosu)
Denetimsiz olarak en Türkiye' de kullanılan ve verilen mesajların hiç bir ön süzgeçten geçmeden direk kalıcı hafizaya aktırıldığı bilinaçtı mesajlardır.
erikli suyun logosunda bile vardır. resimdekin dağı incelerseniz yüzler dağın solundaki bulta yan baktığınızda sivri çeneli bir yüz göreceksiniz joker tarzı.

http://www.beylikduzufirm...hims/ER%C4%B0KL%C4%B0.jpg
(bkz: illuminati)
piyasanın en büyük oyunudur. sigaradan, uyuşturucudan daha tehlikeli etkileri vardır.

ayrıca yakında bununla ilgili bir sunum yapacağımdan, deli gibi araştırdığım bir konu.

size de bir sunayım örnek resimleri;

coca cola reklamları;

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194449/

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194451/

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194452/

çizgifilmlerde bulunanlar;

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194450/

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194455/

dizilerden bir örnek (türk malı dizisinden bir kare);

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194453/

daha başka markaların reklamları;

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194454/

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194456/

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194457/

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194458/

ayrıca bu sunumu yaparken giyeceğim kıyafetin üstünde şu resim olacak;

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-194459/

bu konu araştırılması gereken bir konu. insanlar bilgiye, düşünmeye aç! doyurmalıyız onları!

inşallah bu konulara girdiğim zaman insanlar "hastir lan olur mu öyle şey!" demezler. ama diyenler var, insanlarımızın beyni o kadar boşalmış ki...
subliminal mesaj başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır. subliminal mesajlar insanın bilinçli dikkati tarafından fark edilemezler, ancak bu mesajların insanın bilinçaltını etkiledikleri ileri sürülmektedir. subliminal teknikler reklamcılık ve propaganda alanlarında sıklıkla kullanılmaktadır. bu tekniklerin amaçları, etkililiği ve kullanım sıklığı konuları tartışmalıdır.

bu teknoloji bizim ülkemizde de yıllardan beri kullanılmaktadır. ancak halk tarafından fazla bilinmemekteydi. takii adana milletvekili atilla başoğlu, başbakan erdoğanın istanbulda düştüğü atın 55 ülkede yasaklanan "subliminal" teknoloji ile ürkütüldüğünü iddia ettiği güne kadar. ve sayın vekil`in bahsettiğine göre türkiye tam bir subliminal cenneti.

şimdi bu teknoloji tam olarak neymiş ona bakalım.

bilinçaltı çoğumuzun bildiği ya da duyduğu bir kavram. bu kavram bilincimizin farkında olmadığı ama davranışlarımızın yönlendirilmesinde önemli rol oynayan bir yapıyı belirtiyor. bilinçaltının en önemli özelliği ise bilicimizin farkına varmadığı olayları, sesleri, resimleri kaydetmesi. siz beş katlı bir binaya çıkarken merdivenleri saymıyorsunuz ama bilinçaltınızda bu sayıyı biliniyor ve kaydediliyor. aynı şekilde bebekliğimize dair anlıları bilinçaltı kayıtlarının arasında bulmak pekala mümkün. bunlar nasıl mı gerçekleşiyor? gözde bilimsel olarak “fovea hareketleri” isimlendirilen hareketler bulunuyor. bu hareketler sayesinde göz devamlı çevremizi tarıyor ve aldığı bilgileri bilinçaltına atıyor. bizler bu bilinçaltına gönderilen verilerin çok ama çok az bir kısmını hatırlayabiliyoruz. burada önemli olan nokta bilinçaltına gönderilen verilerin karar verme ya da eyleme geçme aşamasında fikirlerimizi ve davranışlarımızı direkt olarak etkilemesi.

işin korkunç yanı bilinçaltının tüm görüntü, ses, resimleri kaydetme özelliği 1900’lardan beri insanları yönlendirmek için kullanılıyor.

1957 yılında market araştırmacısı james vicary sinema ekranında çok hızlı bir şekilde parlayan mesajların insanların gıda üzerindeki tercihlerini etkilediğini belirtti. ve ilk olarak “bilinçaltı reklam” (subliminal advertisement) tanımlamasını kullandı. vicary, yaptığı araştırmada takistoskop adı verilen cihazla filmlerin arasına “caca cola iç” “patlamış mısır ye” mesajları yerleştirdi. bu mesajlar saniyenin 1/3000 kadar kısa bir sürede görünüyor ve her 5 saniyede bir tekrarlanıyordu. bu filmin arkasından new jersey’deki cola satışlarının % 18.1 ile % 57.5 arasında arttığı gözlemlendi.

bu araştırmanın ardından “bilinçaltı reklam ve yönlendirme” filmlerde, reklamlarda, dergilerde sık sık kullanılmaya başlandı. mesela 5 temmuz 1971 tarihinde time’ın arka kapağında gilbey’s london dry gin adlı bir markanın reklamı vardı. reklamda bardaktaki buzlar üzerinde ‘sex’ yazıyordu. bu reklam sayesinde gilbey’s’in 1.5 milyon dolarlık satış yaptığı tespit edildi.. reklamla ilgili yapılan araştırmada deneklere reklamın kendilerinde ne gibi bir etki uyandırdığı soruldu. deneklerin yüzde 60’ı bu etkiyi ‘doyuma ulaşma’, ‘sex düşkünlüğü’, ‘heyecanlanma’, ‘romantizm’, ‘duyguları okşayıcı’ gibi ifadelerle tanımladı. reklamın gizli mesaj içermeyen versiyonu ise denekler tarafından bu şekilde tanımlanmadı.

bilinçaltı reklamlarında en çok iki nokta üzerine vurgu yapılmaktadır: “ölüm” ve “sex” yada “cinsellik”. nedeni ise bilinçaltının “doğum” ve “ölüm” arketiplerine çok daha fazla duyarlı olması. kısacası beyin, bu iki olaya daha fazla tepki veriyor. sex mesajı doğum arketipinde, kill mesajı da ölüm arketipinde karşılanıyor. mesela kuzuların sessizliği filminin kapağındaki kelebeğin üzerinde bir iskelet kafası var. bu iskelet kafasının içinde ise çıplak kadın figürleri bunuyor. yani doğum ve ölüm arketipleri birlikte kullanılarak etki arttırılmaya çalışılıyor.

tv’de ya da sinemada kullanılan diğer bir bilinçaltı tekniği de 25 ve 25. kare tekniği. gördüğümüz bir anlık bir görüntü 655 satır ve frame denilen 24 küçücük kareden oluşuyor. her 24 kare ise -bu sinemada 25’dir- bir ekran büyüklüğündeki kareyi oluşturur. her 327.5 satırda bir de ´control-track´ denilen aralık vardır. işte bu aralıktan görüntüler kesilip aralarına başka görüntüler atılıyor.

reklamlardaki ve filmlerdeki başlıca bilinçaltı uygulamaları ise şöyle:

camel’in logosunda kullandığı deve resminin sağ ayağında çıplak bir adam resmi bulunuyor.

cola çeşitli yıllarda hazırladığı reklamlarda cinsellik öğesini kullanıyor. bunlardan dikkat çekici olanı feel the curves (kürvs) (kıvrımları hisset) reklamında colanın yanında yer alan buz tanelerinin arasında bir çocuğun erkek tenasül uzvuna doğru ağzını uzatmasıdır. yakın zamanda yapılan bir reklamda ise kutu colanın üzerinde buzlarla üryan bir kadın figürü oluşturulmuştur.

pepsi ise kutu kola tasarımında “s..x” yazısını gizlice çizgilerin arasına gömmüş ve bu şekilde satışlarını arttırmıştır.

dövüş kulübü (the fight club) filminde 25. kare tekniği ile elinde sigara olan brat pitt resmi filmin çeşitli yerlerine yerleştirilmiştir. daha dehşet verici olanı ise filmin kapanış sahnesinde erkek tenasül uzvunun gösterilmesidir.

bir başka subliminal mesaj ise dijital ses dosyalarına gömülen mesajlardır.
üzerinde oynanabilirliği ve işlenilmesi ve yayılması daha kolay olduğundan mp3 dosyaları gizli mesaj için biçilmiş kaftandır diyebiliriz. insan kulağı belirli frekans aralıklarındaki sesleri duyabilir. ama çeşitli hayvanlar köpekler ve atlar örneğinde olduğu gibi bu sesler verilerek hayvanları çılgına çevirmek mümkün. eğer siz bir müzik parçasını rahatça duyabiliyorsanız bu sizin duyabileceğiniz frekans aralığında olduğunu gösterir. insan beynini algısı ise daha düşük ya da daha yüksek frekansları algılayabilecek kapasitededir. subliminal mesaj içeren bir mp3`ü kulağınızla dinlersiniz, ancak içindeki gizli mesajı beyniniz dinler. bu esnada kulağınız hiçbir şey duymaz. bu tür mesajlarında daha çok heavy metal müziklerde verildiği iddia edilmekte. yine bu iddiaya göre de bu müziklerde satan (şeytan) kavramı çokça işleniyormuş.

mesela, en korkunç uygulamalardan sadece biri: “amerika, irak’ı işgal etmeden önce bir yıl boyunca (daha fazla da olabilir) irak radyolarında kur’an yayınının altından, çok düşük bir titreşimde, kulakla duyulmayan, ancak dimağla algılanarak iraklıların şuur-altına gönderilen: “direnmeniz faydasız” gibi mesajlar verilmiş ve bir ülke işte bu şekilde şuuraltı mesajlar ile işgâle hazır edilmiştir.

konunun uzmanlarına göre şu an türkiyede kızılötesi ışınlar ve düşük frekanslı reklamlarla tüketiciye gizli propaganda yapılıyor. bunu özellikle büyük markalar ticari kaygılar ile yapıyorlar. büyük marketlerde insanlara alışveriş yapma isteği empoze edilmesinden tutunda terörist gösterilmek istenen kişiyi terörist olarak algılanmasına kadar tam bir yönlendirme yapmak mümkün bu teknoloji ile. subliminal teknik anlamı ile insanın bilinç altını etkileyen, insanın duyu organlarının algısı dışında olan sesler ve görüntülerdir. 1964te ingiltere, 1974`te abd olmak üzere dünyadaki 55 ülke insanlarını bu tekniklere karşı korumaya almıştır. o zaman ortaya ciddi bir sorun çıkıyor. subliminal teknikle insanlar etkileniyorsa, o zaman insanların doğal olarak kanun yapıcılar tarafından korunması gerekiyor. subliminal mesajlar bir film seansında saliselik görüntüler halinde verilebildiği gibi afişlere de gizlenebiliyor. ayrıca müzik de etkili bir araç. hızlı müziğin insanları alışverişe yönlendirdiği söyleniyor. hatta psikologların yaptığı bir deneyde çalan müziğin milliyetinin alışverişinde ülke tercihini değiştirebildiği tespit edilmiş durumda.siyasi arana da ise bu teknoloji çok fazlası ile kullanılıyor. bu teknoloji ile bir siyasi parti rakip partiyi halkın gözünde kötü gösterebiliyor.

şuur-altı teknolojisi maalesef çizgi filmlerde, şarkılarda, reklam panolarında, filmlerde yasal olmayan bir şekilde kullanılıyor. çocuklara sevgiyi kardeşliği öğütleyen masum zannettiğimiz çizgi filmlerin arasına pornografik resimler, şiddet unsuru içeren görüntüler bu teknolojiyle saklanıyor.
çocuğumuz fark etmeden o görüntüleri beynine konuk ediyor ve şahsiyetinin oluştuğu o en ciddî yaş dilimde (sıfır-yedi yaş arası) bu görüntüler içeride şuur-altında hapsoluyor. ve bu çocukların ruhunda derin tahribatlara yol açıyor.

şuur-altı reklamlarının etkisinin ispatlanmasının ardından bir yandan bu yöntemin kullanımı arttı ve diğer yandan da bu gibi yöntemlerin kullanılmasını önlemeye yönelik yasalar çıkartıldı. ülkemizde rtük şuur-altı reklamı: “teknik cihazlar vasıtasıyla televizyon yayınlarında çok kısa süreli görüntüler kullanarak, izleyicilerin ancak bilinçaltıyla algılayabilecekleri ürün veya hizmetlerin tanıtılmasına ilişkin mesajlar içeren reklamlar” olarak tanımlamıştır.
yasalarımız tüketicinin korunması bakımından, gizli reklam ve şuur-altı reklamı da yasaklamıştır. 3984 sayılı yasanın 20. maddesi: "reklamların, program hizmetinin diğer unsurlarından açıkça ve kolaylıkla ayırdedilebilecek ve görsel ve işitsel bakımdan ayrılığı fark edecek biçimde düzenlenmesini, şuur-altı ile algılanan reklamlara izin verilmemesini" hükme bağlamıştır.

radyo ve televizyon kuruluşları reklam yayın ilkeleri ve usulleri ile reklam gelirleri üst kurul paylarının ödenmesi hakkında yönetmeliğin 11. maddesine göre de: "yayınlarda gizli reklam yapılamaz. programlarda açıkça reklam olduğu belirtilmedikçe ürün veya hizmetler reklam amacını taşıyan şekilde sunulamaz. çok kısa sürelerle imaj veren, elektronik aygıt veya başka bir araç kullanılarak veya yapılarının ne olduğu konusunu izleyenlerin fark edemeyecekleri veya bilemeyecekleri bir biçime sokarak, bilinçaltıyla algılanmasını sağlayan reklamların yayınlanması yasaktır."
1964te ingiltere, 1974te abd olmak üzere dünyadaki 55 ülke insanlarını bu tekniklere karşı korumaya almıştır. rusya'nın ekatirinburg şehrinde yayın yapan atn televizyonun “otur ve atn izle” şeklinde bir gizli mesaj verdiği tespit edilmiş ve yayın lisansının 2 ay iptal edilmesine neden olmuştur. neticede, türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde şuur-altı reklam yasaklanmıştır ama bütün reklamları, dizi, film ve belgeselleri şuur-altı mesaj içerip içermediği noktasında denetleyecek bir yapı kurulamamıştır.

facebook "subliminal mesajlar ve 25. kare hakkında bilmedikleriniz" sayfasından alıntıdır.
http://www.facebook.com/p...640&type=1&ref=nf
görsel
bir ürün reklamında ürünün kaliteli, muhteşem olduğunu vs. bize hissettiren reklamın içine gizlenmiş, gözün algılayamayacağı hızda ekranda beliren subliminal mesajlardır.
25.kare uygulamasıdır
şöyle örneklenndirebiliriz:

görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
"televizyon bir zehirdir" sözünü doğrulatır. her yerde var her yerde. en büyük tehlike çocuklarımıza.
neden sex yazılsın ki diye merak ettiren mesajlardır. ne oluyor yani bunu okuyan sex delisi mi oluyor? ya da bu mesajı almayan insanlar zaten normalde de sex yapmıyor mu?
aha bitane de ben buldum. görsel
yaramazlık yapma peşinde olan reklamcılardır bunlar. abartmayın bu kadar bizim arkadaş tabelacı oda böle muzurluklar peşinde.
Doktorlar önce uyuşturur sonra gerekeni yapar. Televizyonlar uyuşturur, subliminal mesajlar da golü atar. Acıtmadan hissettirmeden ve uyandırmadan.
resimlerin arasına gizlenen genellikle cinsel içerikli bilinçaltı mesajlarıdır. #4844852 okurken şu reklamlara bir de ben bakayım dedim. calvin klein euphoria blossom parfüm reklamına bakarken on ikinci saniyede bulutlardan oluşan sex yazısını gördüm.

http://vimeo.com/40579298

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-310568/

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-310569/
bu mesajlar hayatımızı farkında olmadan yönetirler ve o kadar gizli olmalarına gerek yoktur. zaten özgür irade dediğimiz şey kendi içgüdülerimizin tutsaklığında devam ettiğinden, bunlar da bu içgüdülerimizi hedef alır. eğer hapishanede doğmuş olsanız, dışarıyı bilmezsiniz, dört duvar arasında yaşamayı sorun olarak görmezsiniz. dünyayı da yerçekimiyle zincire vuran ve atmosfer tabakasıyla da tavanını inşa etmiş bir hapishane olarak görebiliriz. gelmek istediğim konu şu; hayatınızda en ufak bir prüz olduğunda sürekli daha iyisini isteyerek moralinizi, psikolojinizi bozarsınız. dışarı çıkacak arkadaşınız yoksa, televizyonlardaki kliplerde gördüğünüz kızlı erkekli gruplar, ya da acıktığınızda tvde beliren kfc, burger king gibi markaları görmek, kötü bir şey yaşadığınızda ya da bir şeyin yoksunluğunu çektiğinizde, moralinizi bozacak her şey yüklenmiştir bu elektronik cihazlara. uyumadan önce gözünüzü kapattığınızda çocukluğunuzdan beri beyninize yüklenmiş filmler ve reklamların yansımasını görürsünüz. aşk filmleri bilinçaltında içgüdünüze dem vurarak öyle işlemiştir ki evveliyatından, hayatınızı birlikte geçirmek isteyeceğiniz über güzel/yakışıklı birini düşlersiniz. gökdelenlerle dolu şehirler görürsünüz kapalı gözkapaklarınızda. ingiliz gençleri gibi içip içip sikişmek istersiniz her gün. helva ekmekle değil fast foodla beslenmek istersiniz. siz 100-200 liraya aldığınız o televizyonda sizi 100000000-20000000000 liralık hayatlara teşvik eden kareler görürsünüz. insan her şeye alışabilen varlıktır evet ama egomuzun ne kadar aç olduğunu tartışmaya gerek yok. aynı zamanda kötü yaşamı hazmedemeyen varlıklarız. çünkü oturduğumuz yerden hayal bile edemeyeceğimiz ortamlar, arabalar, yemekler gördük. zenginseniz hiç sorun değil bu anlattıklarım ama çoğu kişi değil biliyorum. ben de bu gruba dahil biriyim. elimde olmadan sürekli daha iyi yaşama hayalleriyle kendimi hırpalıyorum. neden? çocukluğumdan beri içime işleyen bu mesajlar yüzünden.
http://n1307.hizliresim.com/1c/x/qxv98.jpg
insana farkettirmeden göz, kulak veya algı aşinalığı kazandırmak için yapılan eylemdir. farklı şekillerde olabilir. bir arma, bir konser bileti, bir televizyon yayını, bir gazete reklamı gibi.
https://www.youtube.com/watch?v=R7UXcubG7Pg
Şişesi sarı & yeşil & kırmızı
J & B .... Tersten oku BiJi

http://galeri.uludagsozlu...bliminal-mesajlar-807993/
Aslında susamamıştım, ta ki zihnim şu incecik yazılan "susa" yazısını görene kadar. illimunati böbreklerin sağlam olmasını istiyor. Onlara inat içmedim suyu.

görsel