bugün

1958 doğumlu olmasına rağmen hala taş gibi olan dünyanın gelmiş geçmiş en iyi bayan popçusu. gerçek adı Madonna Louise Veronica Ciccone'dir.
pop muzigin kralicesidir,sahne sovlari alkislanasidir,buyuk bir hayrani olmamama ragmen bayan sarkici dendigimde aklima ilk gelen isimdir,mtv nin degisilmezidir.
madonna albumleri;
madonna /1983
like a virgin /1984
true blue /1986
like a prayer /1989
erotica /1992
bedtime stories /1994
ray of light /1998
music /2000
american life /2003
confessions on a dance floor/2005
14 eylül 2006 da Atatürk olimpiyat stadında konser vermesi beklenen pop ilahi

http://cep.sabah.com.tr/h...4E33868D7A739E4BDFBC.html
Kabala inancına kendini kaptırmış sanatçı.Hatta o kadar Yahudilere bağlandı ki Madonna ismi yerine "Ester" denilmesini istiyormuş.
popüler kültürün en bilinen simgelerinden . aşkım ...
like a prayer sarkısının klibi nedeni ile aforoz edilmis pop müzik kraliçesi.eleştirmenler tarafından hayatı boyunca yaptığı en iyi iş olarak 2005 yılında cıkardığı confessions on a dance floor isimli albümü zikrediliyor.
kraliyet ailesi ile akrabalığı ispatlanmış olan efsane..
bu yaz turkiye de bi konser verecek sarkici
enerjisini, dinçliğini, formunu her daim korumayı başarabilmiş, henüz 5 yaşımdayken* annemin anlattıklarına göre, şarkısı her çıktığında aynaya koşup saçlarımı taradığım, dans ettiğim ve sonra "anne ben büyüyünce madonna'yla evlenecem!!!" dediğim ve annemin "oğlum olur mu öyle şey, sen büyüyeceksin o da yaşlanacak, çirkin birşey olacak." şeklinde yanıtladığı." ve pek yanıldığı, tabiri caiz ise hala taş gibi olan popüler müzik yıldızı.
hakkında hıristiyanlığa hakaret hakkında , suç duyurusunda bulunulan hatun kişi.
malavili bir bebeği evlat edinen şarkıcı.
gelmiş geçmiş en büyük bayan pop müzik yıldızıdır.

(bkz: frozen)
şimdilerde ünlü yönetmen guy ritchie ile evli olan dünyanın pop kraliçesi.
dünyanın bir ucuna gidip çocuklardan çocuk beğenen post-insan kırıntısı.

kendisinin mevlana ve mevlevilik hakkındaki fikirlerinin fetişizmden ileri gitmediği bu hadiseyle açığa çıkmıştır.

kendisi gibi "ay şunun yüzü yaralı, ay bunun gözü kahve, ay onun kaşının üstünde gözü var; en güzelleri bu, bunu alıyorum" diyerek sırt çantasına bebek stoklayan bir diğer post-insan kırıntısı züppe için:
(bkz: angelina jolie)
türkiyedeki şubesi için;
(bkz: ajda pekkan)
jump şarkısının klibinde* kısa süreli şok yaşamama neden olan şarkıcı.

(bkz: zamana meydan okumak)
MTV müzik Ödülleri Gecesinde Önce BritneY'imi Öpen!! Sonrada Christina'mı Taciz Eden Sapık Kadın ! pis Sapık
normal bir erkekten fazla vucut kasına sahip kadın.
aldığı bazı ödüller,

MTV: Best New Artist, Video: Like A Virgin (1984)
American Music Awards: Favorite Pop/Rock Female Artist (1985)
MTV: Video Vanguard (1986)
MTV: Best Female Video: Papa Don't Preach (1987)
International Music Awards: Best Female Singer: Like A Prayer (1989)
Grammy Awards: Best Longform Music Video: Blond Ambition Tour (1991)
Rockbjörnen, SWEDEN: Best International Artist (1992)
MTV: Best Female Video: Take A Bow (1995)
Echo, GERMANY: Best Selling Female Artist (1996)
Golden Globe: Best Actress - Musical or Comedy: Evita (1997)
MTV Europe: Best Female (1998)
Grammy Awards: Best Short Form Video: Ray of Light (1999)
MTV Europe: Best Female (2000)
Brit Awards: Best International Female Artist (2001).
yılbaşı gecesi, yani pazar gecesi cnbc-e 'de Confessions on a Dance Floor albümünün turnesi kapmasında yaptığı londra konseri yayınlanacak olan şarkıcı.

edit : 22.oo da.
lady sıfatıyla bütünleşik The Beatles şarkısı.
tek numarası 80lerde kadın pop vokal azlığında ortaya çıkmış olmasıdır. o dönem şartlarına göre biraz uçuk tavırları ile kendini pazarlamayı bilen madonna ortalama sesini seksi elbiseler, sözler vs. ile kapatmayı başarmıştır. bugünün şartlarında çıksa gerry halowel * den daha populer olamayacak madonnayı "şöyle mükemmel bir şarkıcı, böyle süper bir vokal" diyerek öven zihniyet dönemi iyi analiz edememiş demektir.

şimdi bazıları çıkıp peki madem o zaman bu kadın nasıl hâlâ bu kadar populer oluyor ve bu kadar album satıyor diyecektir bunun cevabı çok basit; madonna asla çok büyük album satışlarına ulaşamıyor 4milyon, 5milyon gibi satış rakamlarında dolaşıp duruyor ki bu yeni yetme şarkıcıların bile ulaştığı bir rakam. acımasızca eleştirilen michael jackson ın son stüdyo albumu invincible ın 3 aylık promosyon ve reklamlarla 10milyon sattığını düşünürsek "zirveye çıkmak önemli değil zirvede kalmak önemli" diyerek madonnayı hâlâ zirvede görenlere bir selam etmiş oluruz. madonna çok populer oluyor evet çünkü kendisini tvde satmayı biliyor fakat cd de satmayı başaramıyor. tvde çok görünmesi de onun bu başarısızlığını örtüyor.
Madonna Louise Veronica Ciccone Ritchie, (d. 16 Ağustos 1958, Bay City-Michigan). ABD'li şarkıcı, müzisyen, dansçı, aktrist, prodüktör, yazar ve moda ikonu. Madonna pop müziğin kraliçesi olarak bilinmektedir.

En çok satan kadın şarkıcı olarak Guinness Book of World Records ([1])'a girmiştir. 1984 ile 2005 yılları arasında 275.000.000'den fazla yasal kayıt satışlarıyla tüm zamanların en çok satanlar sıralamasında dördüncü olarak yer almakla beraber (ilk üç: Beatles, Elvis Presley, Michael Jackson) tüm zamanların en çok satan kadın unvanına sahiptir.(IFPI verilerine göre]].

Madonna ilk single'ı "Everybody"yi 1982 yılında yayınlamıştır. 1984'te yayınladığı "Borderline"'dan bu yana 36 şarkısı "Billboard Hot 100" listesinde ilk 10'a girerek Elvis Presley'nin rekorunu egale etmiştir. "Billboard Hot 100" listesinde 12 şarkısı 1 numara olmuş, "Billboard Hot 100 Dance" listesinde 36 şarkısı 1 numara olmuştur. ingiltere'de 58 şarkısı Top 10'a giren ve bunlardan 12'si 1 numara olan tek kadın şarkıcıdır.

20 MTV Video Müzik Ödülü ve 5 Grammy ödülü almıştır. Bir oyuncu olarak da Evita'daki performansıyla da Altın Küre Ödülü kazanmıştır.

Çocukluk ve Gençlik yılları [değiştir]Madonna Louise Veronica Ciccone 16 Ağustos 1958'de Bay City, Michigan'da dünyaya geldi. Babası italyan asıllı Sylvio Ciccone (genellikle 'Tony' olarak hitap ediliyor) ve Kanada'nın Fransız kesiminden olan anne Madonna Fortin kızları Madonna'ya 'Nonnie' diye hitap ediyordu. Madonna 6 çocuklu ailenin 3. çocuğuydu. Katı bir Katolik olan baba Tony çocuklarını da bu inanca göre yetiştiriyordu. Çocuklarının herbirini bir müzik enstrümanı çalmayı öğrenmeye zorunlu tutuyordu. Katolik okullarında okuyan ve her gün kiliseye gitme zorunluluğu olan Madonna, müzik yerine dans eğitimi almak istiyordu. Bu konuda ısrar ederek ailesini ikna etmeyi başardı. Annesi 1963'te, Madonna henüz 5 yaşındayken göğüs kanseri sebebiyle öldü. Bunun üzerine baba Tony Ciccone kardeşleri ve ev işleriyle ilgilenme görevini Madonna'ya verdi. Kısa bir süre sonra hizmetçi olarak tuttuğu Joan Gustafson'la evlendi ve ondan iki çoçuğu daha oldu. Annesine duyduğu sevgi nedeniyle üvey annesiyle iyi geçinemeyen Madonna, babasının ilgisini çekmek için sergilediği enteresan davranışlar(garip giyinmek, okulda ilgi çekmek için ponpon kızların lideri olmak gibi) ve kariyerinde yer eden çoğu çılgınlığın da babasıyla arasındaki sevgi ve nefret ilişkisinden kaynaklandığı rivayet edilir. Ciccone ailesi Madonna lise çağındayken Rochester'a taşındı. Madonna liseyi burada bitirdi. En büyük hayali ünlü bir dansçı olmaktı. Michigan Üniversitesi dans elemelerine katıldı ve burs kazanmayı başardı. Küçük yaşlarda bale eğitimi aldığı için son derece disiplinli olan bu eğitim ortamında başarılı olmakta zorlanmadı. Dans hocası Christopher Flynn, Madonna'nın en büyük ilham kaynağıydı. ilerleyen yıllarda yaptığı açıklamalarda kendisini bir gay club'a götüren ilk kişinin hocası olduğunu ve o gece sonunda dünyaya bakış açısının değiştiğini söylemişti. Madonna'yı şansını daha büyük bir şehirde denemesi yönünde ikna eden kişi de Christopher Flynn'dan başkası değildi.

New York

Madonna'nın ünlü bir dansçı olmaya duyduğu büyük özlem, babasının karşı çıkmasına rağmen üniversite öğrenimini yarıda bırakarak New York'a taşınmasına sebep oldu. 1978'de (19 yaşındayken) tek bir bavul ve cebinde 35 $'la New York'a adım atan Madonna kalacak bir yer bulduktan sonra çeşitli dans gruplarında şansını denemeye koyuldu. Ancak Madonna bir grup olarak değil, bireysel olarak dans etme arzusundaydı. Geçinebilmek için ilk etapta Dunkin Donuts ve Burger King gibi kafelerde alt düzeyde eleman olarak çalışan Madonna, ne kadar çalışırsa çalışsın yeterince para kazanamayacağını anladı. Bu dönemde modellik yapmaya başladı. Sanat öğrencilerine ve fotoğrafçılara çıplak pozlar veren Madonna'nın bu fotoğrafları ilerde bir miktar başını ağrıtacaktır.

Madonna ilk şarkıcılık deneyimini erkek arkadaşı Dan Gilroy ve onun kardeşi Ed tarafından kurulan The Breakfast Club adlı grupla yaşadı. Dan Madonna'ya gitar ve davul çalmayı öğretti. Birlikte şarkı yazıp, New York'ta bir klüpte sahne alıyorlardı. 1980'de gruptan ayrıldı. Bundan bir yıl önce Patrick Hernandez(Born to be alive şarkısıyla anılır) kendisine vokalisti ve dansçısı olması için teklif getirir. Söz konusu teklif maddi açıdan son derece caziptir fakat Madonna'nın Hernandez'le birlikte çalıştığı sürece Paris'te yaşaması gerekmektedir. 6 ay Paris'te yaşayan Madonna, şehri son derece sıkıcı bulduğu için soluğu tekrar New York'ta alır. Burada illüstratör Martin Burgoyne ile birlikte yaşamaya başlar. (Söz konusu kişi ileriki yıllarda Madonna'nın ilk single'larının kapak tasarımını yapan kişi olmuştur)

Çıplak pozlar vererek garsonluktan daha iyi para biriktiren Madonna, 1979 yılında Jon Lewicki tarafından yönetilen A Certain Sacrifice adlı soft-porn bir filmde oynar. Bu film Madonna ünlü olduktan sonra tekrar gündeme gelecek ve video-kaset olarak piyasaya sürülecektir. Madonna'nın dansçılıktan kopup şarkıcılığa yönelmesindeki ilk ciddi adımı Stephen Bray ile birlikte kurduğu Emmy grubu ile attı. Madonna'nın vokalde bulunduğu grup, New York'ta kaydadeğer bir dinleyici kitlesi kazanmayı başardı. Ancak grup olayını fazlasıyla kuralcı bulan ve şarkıcılığa yalnız devan etme kararı hırslı ve yıldız adayı, Gothem Stüdyolarından bir yetkili olan Camille Barbon'a ulaştırdı. Madonna'yı daha önceden tanıyan ve sahne performansına hayran olan bu onu solo bir şarkıcı olarak bayan, hemen harekete geçerek firmasının bünyesine almak istiyordu. Büyük bir keşif yaptığını düşünen Camille, canlı performanslar, demo kayıtları ve promosyon çalışmaları için Gothem'in kesesinin sonuna karar açılmasını sağladı. Madonna ise Gothem ile bir anlaşmazlık içindeydi. Funky dans müziğinin patlayacağını ve rock müziğin önüne geçeceğini savunuyordu. Gothem ise Madonna'yı ısrarla bir rock yıldızı yapmak istiyordu. Neticede 1981'de Gothem'den ayrıldı ve yeni bir anlaşma için New York gece klüplerini arşınlamaya başladı. Arayış içinde olduğu bu dönemde Madonna "Danceteria" adlı gece klübünde tanıştığı Dj Mark Kamins sayesinde şeytanın bacağını kırdı. Kamins Madonna'nın demo çalışmalarından seçtiği 'Everybody' isimli şarkıyı klüpte çalmaya başladı. Müşteriler Madonna ve Stephen Bray, tarafından yazılan şarkıya bayıldı. Kamins'in bağlantıları sonucu Madonna Warner bros. şirketine bağlı olan Sire Records ile 5.000 $'lık bir anlaşma imzaladı.

ilk albüm

1982'de Everybody adlı single'ını yayınladı. Şarkı kısa sürede bir club hiti oldu fakat başarılı bir satış grafiği çizemedi. Single'ın kapağında Madonna'nın resmi yoktu. Bu yüzden merak uyandırdı ve çoğ insan onu sesinden dolayı zenci sandı. Hemen ardından Burning up single'ı geldi. Video formatlı ilk Madonna single'ı olan bu çalışmada club ve discoları cezbetti ama satış olarak yine hayal kırıklığı yaşattı. 1983'te kendi adını taşıyan debut albümü piyasaya sürüldü. (Söz konusu albüm 'the first album' adıyla 1985'te Avrupada piyasaya sürüldü) Albümün prodüksiyonunu o dönemki erkek arkadaşı Dj John 'Jeallybean' Bentinez yaptı. Bentinez'in imza attığı 'Holiday', dans listelerinde ilk sıraya yükselmeyi başararak, geleceğin mega starının ilk büyük başarısı oldu. 1985'te dansçılık ve şarkıcılıkta iddalı olduğu kadar oyunculuktada iddalı olduğunu gösterdi ve Susan Seidelman tarfından yönetilen New York komedisi 'Desperately Seeking Susan' filminde Rosanne Arquette ile birlikte rol aldı. Filmdeki performansıyla hayli iyi eleştiriler topladı.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Madonna
Like A Virgin

'Desperately Seeking Susan' filminden kısa bir süre önce piyasaya sürülen ikinci Madonna albümü Like A Virgin adıyla ve içeriğiyle muhafazakar kesimin tepkisini topladı. Böylece dünya Madonna'nın ilk sansasyonuyla tanışmış oldu. Albümünle aynı adı taşıyan çıkış parçasının klibi italya, Venedik'te çekildi. Madonna klipte seksi dansları ve farklı giyim tarzıyla bir fenomen başlattı. Albüm dünya çapında 20 milyondan fazla sattı. Madonna'nın artık uluslararası bir şöhreti ve büyük bir hayran kitlesi vardı. Modacılarda Madonna'dan yararlanmayı bildiler. Madonna mini etekleri, t-shirt üstü sütyenler, Madonna eldivenleri, yerel ve dini motifli aksesuarlar... Aynı yıl Madonna kariyerinin ilk turnesi The Virgin Tour'a çıktı. Turne sadece ABD'yi kapsıyordu ama biletler piyasaya çıkar çıkmaz tükendi. Madonna benzeri fanlar konser salonlarını doldurdu. Radio City Music Hall konserinin 17, 672 bileti 34 dakikada satılarak rekor kırdı. Yılın şüphesiz en büyük olayı ise Madonna'nın MTV Video Müzik Ödüllerinde sahneye dev bir pasta içinden gelinlikle çıkarak Like A Virgin'i seslendirmesiydi. Madonnna şovunun ilerleyen bölümlerinde yaptığı erotik şovla olay yarattı.

1984 sona ermeden önce Material Girl şarkısının video çekimlerine başladı. Söz konusu klip Madonna en büyük idollerinden birisi olan Marilyn Monroe'nun Diamonds are a girls best friend'deki performansına adanmıştı. Klipte Monroe kılığına giren Madonna'nın, elbisesinin çok büyük olduğu nedeniyle göğüslerinin dışarıya fırladığı söylencesi dilden dile dolaşmaya başladı. Şarkı yine bir numara oldu. Çekimler esnasında yıllar sonra hayatının tek aşkı olarak anacağı aktör Sean Penn ile tanışmıştı. ilk bakışta hiçbir ortak noktaları yok gibi görünen ikili, büyük bir aşk yaşamaya başladı. Sean Pean Hollywood'un asi çocuğuydu. Medya ilgisinden oldukça rahatsız oluyordu. Hatta bu ilgiye bazen sert tepkiler veriyordu. Madonna ise medya ilgisinden oldukça hoşnuttu ve sürekli gündemde olmak istiyordu. ikili medyaya büyük bir malzeme oldu. Magazin sayfalarından hiç eksik olmadılar. Tanıştıktan 6 ay sonra Madonna ve Sean Penn Malibu, California'da evlendiler. Ünlü konukların yer aldığı tören, helikopterle resim almaya çalışan paparazzilerin varlığı nedeniyle felakete dönüştü. Sean Penn'in sergilediği agresif tavırlar sebebiyle çifte 'The Poison Penns' lakabı takıldı.

True Blue

Madonna 'Desperately Seeking Susan' filminin ardından Sean Penn ile başrolde oynadığı ikinci filmi olan 'Shangai Surprise' adlı filmin çekimleri için Amerika'dan ayrıldılar. Medyanın gündeminde yer almalarına rağmen ses getirmeyi başaramayan yapımda, Madonna'nın oyunculuğu sönük bulundu. 1986'da üçüncü Madonna albümü True Blue yayınlandı. Diğer albümlerine göre daha olgun bir içeriğe ve müzikaliteye sahip albüm, dünya çapında 21 milyondan fazla satarak The Immaculate Collection'dan sonra en fazla satan Madonna Albümü unvanını taşımaktadır. Albüm 28 ülkede listelere ilk sıradan giriş yapmıştır. Kendisiyle özdeşleşen sarışın imajına'da ilk kez bu dönemde bürünmüştür. Albümün kapağının iç kısmında dünyanın en cool adamına, Sean Penn'eyazmaktadır. Albümden sırasıyla Live To Tell, Papa Don't Preach, Open Your Heart, True Blue ve La isla Bonita gibi hitler çıkmıştır. 1987'de Madonna yine oyunculuğa yönelmeye karar verdi. Yeni filmi Who's that girl?, aynı adı taşıyan soundtrack albümü sayesinde ilgi görmeyi başadı. Ama bir aktrist olarak performansı vasatın altında bulundu. Madonna dünya çapında gerçekleştirdiği ilk turnesinin adına da filmi desteklemek adına Who's that girl Tour ismini verdi. Japonya'da başlayan turnede Madonna yaklaşık 2 milyon izleyici ile bir araya geldi. Japonya'da uçaktan iner inmez, hava alanında onu bekleyen 25. 000 Japonla karşılaştı. Konser başına 500.000 $ kaldırdı. 13 Temmuz ABD konserinin gelirini AIDS le mücadele eden AMFAR'a bağışladı. Japonya'da Madonna pulları postaya verildi. ilk complication albümünü 1987'de piyasaya sürdü. 'You Can Dance' adını taşıyan albüm yayınlanan üç albümünün remixlerini içeriyordu.

Yılın, sonlarına doğru ise magazin basını Sean Pean ile Madonna'nın evliliklerinin çatırdamak üzere olduğunu duyacaktı. işin aslı Madonna gerçektende Aralık 1987'de boşanma davası açmıştı fakat bir evlilik danışmanına danışmaya karar vermiş ve söz konusu terapilerin akabinde boşanma olayını askıya almıştı. Bu dönemde Madonna henüz tanıştığı John Kennedy Jr. arasında duygusal bir ilişki yaşandığı da kulaktan kulağa yayılmaya başlamıştı. 1988 Madonna için sakin geçti. Bu dönemde hiçbir albüm kaydına imza atmayan Madonna, Broadway'de sahnelenen 'Speed The Plow' adlı tiyatro oyununda oynadı. Etkinlik ilgi görmeyi başardı fakat Madonna'nın oyunculuğu yine son derece sönük bulundu. 88'in sonunda ise Madonna bu kez resmi olarak boşanma davası açtı. Sean Penn şükran gününde Madonna'ya dayak atmıştı

Like A Prayer

Madonna'nın en çok yankı uyandıran ve en kişisel albümlerinden biri olarak kabul edilen Like A Prayer 1989'da piyasaya sürüldü. Sonunda boşanmaya varan sorunlu evliliği(Ocak'89'da resmen boşandılar), ayrıca 31 yaşına adım atmış olması(Madonna'nın anneside bu yaşlarında ölmüştü) albümü kişisel yapan öncelikli sebeplerdi. Albümde yer alan 'Till Death Do Us Part' ayrıldığı eşi Sean Penn'e, 'Oh Father' ise baba-kız arasındaki zor ilişki üzerine yazılmıştı. Albümün iç kapağında Madonna'nın şu notu vardı:'Bana dua etmeyi öğreten anneme'. Asıl kıyamet ise albümle aynı adı taşıyan ilk single'ın videosu ekranlara gelmeye başladığında koptu. Madonna yanan haçların önünde dansediyor, ellerinde stigmata gerçekleşiyor, dahası zenci bir isa ile öpüşüyordu. Katolik Kilisesi ayaklanmıştı. Madonna aforoz edilir. Papa II. Jean-Paul onu kınayan bir mektup yazar. Kritikler ve dinleyiciler ise albüme tam puan verir. Satış grafiği çok yüksektir. Madonna yine liste başıdır. Madonna'nın popülaritesi Pepsi'yi harekete geçirmiş, ve yıldızla bir reklam filmi için 5.000.000 $'lık bir anlaşma imzalamıştır. Ama 'Like a Prayer'ın videosunu izleyen ve dumur olan Pepsi, çareyi reklam filminin yayınını durdurmakta bulur. 5.000.000 $ ise her şeye rağmen Madonna'nın yanına kar kalır.


'Like A Prayer' videosu'Like A Prayer' videosunun yarattığı sansasyonun akabinde Madonna durulmak yerine herkesi şaşırtmayı uygun gördü. Albümden çıkan ikinci video 'Express Yourself' Fritz Lang klasiği Metropolis'in modern versiyonu gibiydi. Yine çok tartışılan video, o dönemde çekilen en pahalı müzik videosu olma özelliğini taşıtordu (bütçesi tam 800.000 $'dı)

Bu arada 'Shangai Suprise' ve 'Who's that girl?' filmlerininde sergilediği oyunculuğun, kriterlerden eksi puan alması Madonna'nın sinema aşkını dizginleyememişti. Hırslı mega star, ünlü çizgiroman kahramanı Dick Tracy'nin sinemaya uyarlanan dev bütçeli versiyonunda bir gece klübü şarkıcısı olan femme fetale Breathless Mahoney karakterinin kendisi için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyordu. Çok düşük bir ücret(35.000 $) karşılığında bile olsa bu rolü kapmak için elinden geleni yaptı ve nihayetinde Warren Beatty ile kamera karşısına geçti.

ikili filmdeki aşklarını gerçeğe dönüştürmekte gecikmedi ve böylece Madonna'yı Sean Penn'den sonra magazin basınının baş sayfalarına taşıyan ikinci büyük aşkı başlamış oldu. Madonna Dick Tracy filminin soundtrack albümü niteliği taşıyan I'm Breathlessı aynı dönemde piyasaya sürdü. Madonna'nın diğer albümlerinin aksine tam bir konsept albümü özelliği çizen albüm, 30'lı ve 40'lı yılların jazz soundunu taşıyordu. Albümden çıkan ilk single 'Vogue' atlantiğin her iki yakasında bir numara oldu. Şarkının bir bölümünde Madonna en büyük idollerini sayar. Bunlar:Greta Garbo, Marilyn Monroe, Marlene Dietrich, Bette Davis ve Grace Kelly'dir. Filmin öne çıkan şarkısı 'Sooner or Later' ise aynı yıl Oscar'a aday gösterildi ve bestecisi Stephen Sondheim'e Orjinal Şarkı kategorisinde Oscar kazandırmayı başardı. Törene Michael Jackson'la katılan Madonna, sahne alarak şarkıyı muhteşem bir performansla seslendirdi.

Sarışın ihtiras

Madonna için 90'ların en kayda değer olayı o dönemde müzik dünyasının en büyük turnesi olarak nam salan 'Blond Ambition World Tour' olmuştu. Turne için 18 tır dolusu malzeme kullandı. Turnede 170 kişilik teknik kadro görev aldı. 27 şehir, 3 kıtayı kapsayan konserler Turne Nisan 1990'sa Japonya'da start aldı. Madonna bu turne için:'Gücümün yettiği her tabuyu yıkacağım'der. Konser biletleri piyasaya çıktığı ilk günlerde tükenmişti. Sahne kostümleri Madonna'nın yakın arkadaşı ünlü fransız modacı Jean-Paul Gaultier'ce tasarlanmıştı. Ünlü koni göğüslü korselerini bu turne kapsamında giymişti. Şovlar son derece eğlenceli olduğu kadar provoke ediciydi. Madonna'nın Like A Virgin performansı esnasında mastürbasyon yapması yine ortalığı karıştırdı.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Madonna