Çok mutlu oldum bir söz var erdem yanlışta ısrar etmemektir diye sen çok zeki bir kişi olarak yanlışında ısrar etmedin çok değerli birisin ancak kara cahiller yanlışında ısrar ederler sen zeki bir birey olarak yanlışında ısrar etmedin sen ve senin gibi değerli kaliteli zeki insanlarda olmasa bu dünya hiç çekilmez her şey gönlünce olsun güzel insan bu yazıyıda sana ithaf ediyorum arşivine al bu yazıyı sende bu yazıyı ingilizce kelimeler kullananlara gönderirsin sevgiler saygılar iyi günler
Ömür Kurt
omurkurt@gmail.com
23 Eylül 2009 Çarşamba
Bir Ülkeyi Yok Etmek isterseniz Önce Dilini Bitirirsiniz!
“Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”
Mustafa Kemal Atatürk
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözlerle özetlediği milli hazinemiz Türk dili, şimdilerde yabancı sözcüklerin kurşunlarıyla delinen ak bir gömleğe benziyor. Derinliğini hızla yitiren, yabancı lisanların boyunduruğuna itilen bu yüce dil, adeta sömürülüyor, içi boşaltılıyor.
Osmanlı imparatorluğu’nu yıkan sömürgecilik, yabancı dilde eğitim, Batı’dan geri kalmışlık duygusu ve Batı hayranlığı, ısıtılıp ısıtılıp sunulan bir yemek gibi şimdilerde genç Türkiye Cumhuriyeti’ni içten içe esir alıyor. Hızla ilerleyen bir kanser lekesi gibi toplumun katmanlarını sarıyor.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonraki ilk icraatlardan biri olan kolejlerin ve yabancı dilde eğitim veren kurumların kapatılması, Türkçeyi eğitim dilinde hâkim kılmıştı ve siyasi bağımsızlıkla birlikte, eğitim de bağımsızlaşmıştı. Fakat 1950’li yıllardan sonra, bu okullar ve kurumlar yeniden açılmaya başlandı. Zira “misyoner okulu” anlamına gelen kolejler, sömürgeciliğin en büyük silahlarından biriydi! Dünyada bağımsız hiçbir ülke, yabancı dilde eğitim yapmıyordu. Yabancı dilde eğitim yapan ülkeler ise, sadece ve sadece sömürge ülkelerdi! Bunun en büyük örneğini Kazakistan veriyordu. Ülke, bağımsızlığını kazanır kazanmaz ilk icraat olarak Rusçayı yasakladı. Her türlü yazışma, günlük konuşma ve eğitim dili sadece ve sadece Kazakça yapıldı. Dil, en büyük bağımsızlıktı.
Kültürel sömürgecilik, kitle iletişim araçları ile yayılan büyük bir tehlikedir ve maalesef, Türkiye de bu tehlikenin eşiğinde duruyor!
Sanki bizim dilimize aitmiş gibi, günlük yaşamımızda sıkça kullandığımız super, ok, bye, lider, proje, start, finish, performance, spiker ve daha birçok yabancı kökenli kelime, alt anlamları çok derin olan Türkçe kelimeleri, bir anda silip süpürüyor. Yabancı dil bilmenin, bilgili kişi olmakla eş değermiş gibi algılanmasına zemin hazırlayan birtakım Batıcı "aydın"ların cehaletiyle, Türk dili geniş halk katmanlarında da erimeye terk ediliyor.
Dilimizdeki mükemmel, harika, olağanüstü, kusursuz, muazzam, harikulade, fevkalâde gibi birçok anlamı ve derinliği olan kelimeler, sıradan bir “süper” kelimesi ile eşdeğer tutulur hâle geldi. Hatta ve hatta bu güzel kelimeler adeta unutturuldu bize. Tamam anlamına gelen ingilizce “ok (okey)” kelimesi, günlük konuşmalarımızın bir parçası oluverdi. Hoşçakal, güle güle, selâmetle, uğurlar olsun, Allahaısmarladık gibi uğurlama belirten kelimelerimizin yerini, anlamsız bir “bye” alıverdi. insanlarımız şimdilerde, birbirlerine “Bye bye canım, haberleşelim okey!” diye seslenmeye başladı. Önder kelimesini lider’e, şölen'i ise karnaval’a devşiriverdiler.
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında yayımlanan bir haberde, seçim konusunda konuşma yapan bir belediye başkan adayı, “Biz, seçim kampanyamıza Ankara’da start verdik.” deyiverdi. “Start vermek?” Start nasıl verilirdi ki? ingilizce “start” kelimesi “başla-mak” anlamına geliyordu. O halde sayın belediye başkan adayı; ”Biz, seçim kampanyamıza başla-mak verdik!” demiş olmuyor muydu? Ne büyük bir kıyım! Sadece Türkçe değil, ingilizce de bir anda yerle bir ediliveriyordu işte.
Sunucular (1950’li yıllardan sonraki kullanımıyla “spikerler”), yarışların bitiş çizgisi için, Türkçe “bitiş noktası” yerine, ingilizce-Türkçe karması “finish noktası” demeyi uygun buldular. Ajda Pekkan için “superstar”, Tarkan için “megastar”, Bülent Ersoy için “diva” demeyi tercih ettiler. Okullara “performans ödevi” diye saçma sapan bir şey koydular! “Performans ödevi” yani ingilizce “performance homework” (performance=temsil, gösteri; homework=ev ödevi). Bize, “ev ödevi” demek zor mu gelmeye başladı?
Türkçenin, derin anlamlar yüklü kelimeleri karşısında, bir anda acizleşiveren yabancı kökenli kelimeler, nasıl oldu da hayatımızın içine kadar sokuluverdi? Sanki bizdenmiş gibi nasıl girdi kanımıza? Nasıl bu kadar sinsi ve haince kabul ettirdiler kendilerini?
Nasıl mı?
Yabancı dilde eğitimle, kitle iletişim araçlarıyla, bilimsel eserleri yabancı dilde verme zorunluluğuyla ve halka yüklenen “aşağılık duygusu”yla…
Bizim, dillerini öğrenmeye çalıştığımız Avrupa’nın hiçbir ülkesinde, yabancı dilde eğitim yapılmıyor. Fransızlar, ingilizce konuşmuyor; Almanlar, Fransızca ya da başka herhangi bir yabancı dilde eğitim yapmıyor; ispanyollar, italyanlar, Hollandalılar, Belçikalılar, Finlandiyalılar, Danimarkalılar ve diğer ülkeler sadece ve sadece kendi dillerini konuşuyor, kendi dillerinde eğitim yapıyor ve kendi dillerinde bilimsel çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Dünyanın en çok konuşulan dili de ingilizce değil! Fransa’nın kültürel sömürgesi halinde bulunan Fas, Cezayir, Tunus gibi ülkeler, bütün dünyada en çok konuşulan dilin Fransızca olduğunu sanıyor; Rusya’nın kültürel sömürgesinde olan Kafkaslar, en çok konuşulan dilin Rusça; Gambia da, ingilizce olduğunu zannediyor… Sadece ve sadece sömürge ülkeler yabancı dilde eğitim yapıyor.
Bir ülkeyi yok etmek isterseniz, önce dilini bitirirsiniz!
Bak kardeşim ikisi aynı şey asla değil sonuçta ben kullanıcı adı olarak yabancı bir isim seçmişim sense türkçe kelimeler yerine ingilizce kelimeler kullanıyorsun sapla samanı karıştırma kendine çok iyi bak iyi günler!
Sevgili sinek as iyisin hoşsunda türkçe zengin bir dil keşke totalde yazacağına toplamda yazsaydın hele btw yazman hiç yakışmadı sana soracaktım btw ne demek diye ama önce google a baktım btw
BTW açılımı ne?
by the way (btw) kelimelerinin baş harfleri türkçesi bu arada demek
Türkçe bu arada yazmak varken ingilizcesini ve ingilizcesininde kısaltmasını yazmak çok yanlış
paylaştığın linkte fazladan 1 adet "hayatını kaybetti" daha varmış. yani totalde 4 "hayatını kaybetti", 1 "yaşamını yitirdi" ve 1 "vefat etti" yapıyor ki bu şartlarda adamın öldüğüne inanmamak naiflik olur.
Sevgili sinek as okuduğun yazıyı yazan ben değilim o yazıyı mynet.com sitesinin robert redford un ölümüyle ilgili yaptığı haberden kopyaladım inanmazsan bu linke bak oku
Bu durumda serzenişini sen bana değil mynet.com a yaptın ha dersen ki haberi yazan kişi aynı haberde 3 kez "hayatını kaybetti", 1 kez "yaşamını yitirdi" ve 1 kez de "vefat ettiği" yazarak yanlış yazmış o vakit al sana mynet.com un açık adresi epostası telefonu ulaş onlara bu haberi yazan elemanınızdan şikayetçiyim diye şikayet et haber linkinde haberi yapan elemanın yüz resmi ve adı var adı öznur yaslı ikier herhalde bu karı robert redford a platonik aşıktı ve o yüzden ölümünden dolayı ölümüne soyadı gibi çok yaslı olsa gerek ki o yüzden robert redford un ölümünü kabullenemeyip şokta olduğundan aynı haberde 3 kez "hayatını kaybetti", 1 kez "yaşamını yitirdi" ve 1 kez de "vefat ettiği" yazarak yaşadığı şoku belli etmiş oldu.
ŞiRKET BiLGiLERi
Şirket Ünvanı:
MYNET iNTERNET TEKNOLOJi A.Ş.
Yayın Sahibi:
MYNET iNTERNET TEKNOLOJi A.Ş.
Ticari Sicil No:415 444
Mersis Numarası:0627010058200012
Yönetim Yeri:
Reşitpaşa Mah. Katar Cad. Arı Teknokent 2 Binası A Blok No: 4/1 iç Kapı No: 102 Sarıyer / Bina Kodu : 20086964 Istanbul
Tüzel Kişi Temsilcisi:
Ali Rıza Bozkır
Sorumlu Müdür:
Ersel Yıldırım
Yayın Türü:internet Haber Sitesi (Süreli Yayın)
Genel Yayın Yönetmeni:Ersel Yıldırım
iLETiŞiM BiLGiLERi
işyeri Adresi:Reşitpaşa Mah. Katar Cad. Arı Teknokent 2 Binası A Blok No: 4/1 iç Kapı No: 102 Sarıyer / Bina Kodu : 20086964 Istanbul
Telefon:
0212 365 95 00
Elektronik Posta:
info@mynet.com
Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi Adresi:
25989-27371-49978
KEP BiLGiLERi
KEP Tüzel No:295813
KEP Hesap Adresi:mynet@hs01.kep.tr
KEP Hesap No:256826526
KEP Hesap Sahibi :MYNET iNTERNET TEKNOLOJi ANONiM ŞiRKETi
Yer Sağlayıcısının Adı:
Euronet Veri Merkezi A.S.
Yer Sağlayıcısının Adresi:
Büyükdere Cad. No:47/92 Bentek Plaza, Mecidiyeköy, Şişli, istanbul
stanleywhite dostum, farkettin mi bilmiyorum ama, paylaştığın şu kısacık yazıda, 3 kez "hayatını kaybetti", 1 kez "yaşamını yitirdi" ve 1 kez de "vefat ettiği" yazıyor.
ben şahsen ikna oldum adamın öldüğüne.
bu arada, bu başlıktaki senden önceki paylaşımları kontrol etmeni tavsiye ederim.
Sinema dünyasından bir yıldız kaydı! Efsane oyuncu Robert Redford hayatını kaybetti
Savaş ve Western filmleri denilince akla gelen usta oyuncu Robert Redford, 89 yaşında hayatını kaybetti.
"Sonsuz Ölüm" filmiyle şöhreti yakalayan Robert Redford, hayatını kaybetti. New York Times'ın haberine göre; usta oyuncu, salı günü Utah'daki evinde yaşamını yitirdi.
Acı haberi efsane oyuncunun sözcüsü Cindi Berger duyurdu. Berger, usta oyuncunun Utah Dağları'ndaki Sundance'ta bulunan evinde uykusunda vefat ettiğini açıkladı.
türkiye olarak yaşadığımız sorunun kaynağını bize "Problems can become opportunities when the right people come together." diyerek hatırlatan aktördü.
liyakat neden önemlidir bu kadar basit açıklanamaz.
şöhret başarı para, eğer peşinden sürüklerse insanı kirletir.. sözünün sahibi Amerikalı aktör. Hollywood en az aktörlüğü ve şöhreti kadar mütevazı kişiliği ve insanlığı ve sinemaya olan katkısı da oldukça değerli bir aktörünü kaybetti. oyuncu yönetmen ve yapımcı. evet..
Yahu ölen adam kim diye bakmışsın aaa galiba bunu belgeselde veya su filmde izlemiştim demissin. Sonra da benim için. Afrika nin sesi demişsin. Adam olum haberi olmasa kim olduğundan haberin olmayacak. Yeme bizi.
Çok sevdiğim, tekrar tekrar izlemekten bıkmadığım birçok filmin başaktörüydü.
"Başkan ' ın bütün adamları - all the president' s men" filminde ünlü Amerikalı gazeteci bob woodward ' ı oynamıştı...o filmi, bakma burada da kafası çalışan bikaç sözlükçü var, sözlük yazarına kuvvetle tavsiye ederim. Spoiler olmasın diye başka bişey söylemiyiim.
Robert redford büyük aktördür, bedeni ölmüş olabilir, ama kendisi ölümsüzdür.
Robert Redford, Akademi ödülü (Oscar) sahibi artist, film yönetmeni, yapımcı, iş adamı ve model. Hollywood'un en büyük yıldızların dandır. Karizmatik aktör , her rolün aranan başarılı ismidir.