penaltılarının kullanılması konusunda çok kişinin sorun yaşadığı oyun.
özetle anlatmak gerekirse, ilk önce daha sonra bol bol antremanla anlayabileceğiniz kadar yeterli süre boyunca şuta basacaksınız. abartmanın sınırını öğrenince zaten doksana asmanız işten bile değil her penaltıyı. ilk önce istediğimiz ayarda güç için şuta basıyor ve futbolcu topa doğru giderken hemen abartmadan istediğim yöne basarsak gayet başarılı penaltılar oluyor. değişik penaltı kullanma stilleri olan futbolculara rağmen genelde ilk adımı atıp ikinciyi kaldırırken basmanız durumunda maksimum başarı yakalanacaktır.
işbu entry 35lik sallama' dan cümlenize yardım etmesi amacıylan yazılmış kelimeler yumağı olup bol pes' li günlerde penaltının amına koyup karşınızdakinin ortaya ve auta giden şutlarını izlemenin vereceği keyif de uludağ sözlük yazarları/okuyucularına hediyemizdir.
bu oyunda hayatında hiç futbol oyunu oynamamış 70 yaşındaki dedenize barcelona takımını verin sizde chelsea takımını alın yemin ediyorum dedeniz çok avantajlı olur öyle bır yapmışlarki barcelonayı oynamayı bilmeyeni yendiriyor.
barcelona, milan, chelsea, manchester. hepsiyle oynadım. bana sevilla ile oynadığım oyundadaki tadı vermedi hiçbiri. şöyle anlatmaya çalışayım takımı:
defans sağlam bir kere. ortası biraz ağır olmakla birlikte iki güçlü stoper. Escude ve Squillaci. sağda Konko'nun defansif yönü, solda navarro'nun ofansif yönü gayet iyi. navarro çok iyi açıyor ortaları, konko'nun açtıkları ise dağlara taşlara. bunun yanında defanstaki ikili mücadelelerde konko iyiyken, navarro biraz aksıyor.
orta sahanın ortasında zokora gibi essien tarzı, essien olmasa bile yaya toure tarzı bir aslan parçası.
amc, yani forvet arkası pozisyonunda jesus navas ideal seçim. hızlı ve kıvrak. kolay kolay da topu bırakmıyor. adamın asıl pozisyonu sağ açık ama gerek adriano'nun kalitesi gerek renato, romaric gibi isimlerin hücumdaki yetersizliği bu seçimi gerektiyor.
orta sahanın sağında sol ayaklı adriano. aslında solda oynaması lazım ama gel de capel'i kes! adriano capel ve navas kadar olmasa da hızlı, ortaları iyi.
ama diego capel çok başka bir şey. sağ açıkta sergio ramos gibi bir hayvan karşısında bile topu çok iyi sürüyor. çizgiye geldi mi de açtığı ortalar tam adrese teslim. ben ona kısaca caner diyorum ki oyun tarzı ve dış görünüşü itibari ile bizim caner erkin'i andırmıyor değil hani.
gelelim forvete. bir kere luis fabiano banko. ikili mücadelelerde yıkılmıyor, topun kıymetini biliyor. ama en önemli özelliği hava topları. capel açsın, fabiano çaksın, acayip zevkli oluyor. fabiano'nun yanında da genellikle kanoute'yi oynatıyorum ben. son vuruşları iyi. fiziği de mağlum zaten. kafa golü atmak da fabiano pek fırsat vermiyor ona ama hava toplarını felan indirmekte faydalı. alternatifi ise kone.
kale pozisyonunu bilerek sona bıraktım. herkesin bildiği yılların tecrübesi palop var kalede. ama volkan demirel misali güven vermiyor. sanırım göze en çok batan özelliği teke tekteki zayıflığı. gerçekte de böyle mi bilmiyorum ama böyle durumlarda topu yüzde doksan sevilla ağlarında görmek mümkün. adam gibi bir kaleci olsa yedekte hiç acımayacağım da, yok işte.
eveet, pes 2010'daki sevilla portresinin geldik mi sonuna?
belirttiğim üzere kale dışında gayet keyif veriyor. oyunun en güçlüsü olan real madrid'e bile kafa tutabiliyor bu takım.
özellikle belirtiyorum, takım. yani çoğumuzun pesteki hastalığı olan bireyselcilikten uzak.
gayet guzel ara pasi atilabilmektedir, dogru oyuncu atiyor herkes degil, onun disinda havadan ara paslar cok iyi isliyor. oyunda gayet calimda atilabiliyor ama mantik sinirlari disinda etoyu al son gaz orta sahadan herkese calim at sacmaligini sonunda bitirdiler. oyundaki en buyuk sacmalik kalecilerin bazen nasil tepki vermeleri gerektigini bilmemeleri ama en guzel haber artik gercekten oyunu iyi oyniyanlar kazaniyor, etoyu al butun takima calim tak cunku karsinda onu durduracak defans yok sacmaligi bitmis. iyi oynarsan 6-7 tanede atiyorsun gayet ama gercek hayattaki gibi.
bordeaux ile bütün büyük takımları dize getirebiliceğiniz oyun.messi,ronaldo gibi topu alıp giden futbolcuları yok. böyle oynayan insanlar bu takımla fark yerler zaten. ancak takım oyunu oynayan biri için ideal bir takımdır.oyun hakkında; alman takımlarının olmaması eksiklik.
system settings altından ara dönem transferlerine ulaşılabilir. bu sezonki sürüm gerçekten patch açısından çok efektif. ayrıca yeni bot da eklenmiştir oyuna.
galatasaray kadrosu eksik. jö yok, santos yok ne var lan it demek istiyorum. nonda da gönderilmemiş.
bu nasıl fıtbol abi ya dedirten oyun. abi walcott ne yapıyor yahu? oyunun en garip tarafı benzama'nın futbol oynamıyor oluşudur. bilgisayara karşı oynadığınızda kolbastı, salsa ve halayı bir arada size sergilemektedir.
PES 2009 hastalarının alışması elbette zor olmaktadır. şahsen ben bir ay denedikten sonra adapte olamadım. Daha sonra PES 2009'da bir pes editör ile pes united takımındaki tüm oyuncuların özelliklerini 99'a getirip oynamaya başladım. hiç olmazsa çekişmeli oluyor hayu.
fifa'da bireysel yönü gelişmiş oyuncularla boş beleş goller atıp ''amua goydum'' diyenlerin beğenmediği oyun. biraz heyecan olacak maçta. futbol bu yahu. maç 6-5 bitince daha mı zevk veriyor bu insanlara acaba çok merak ediyorum.
pes 2009 mantalitesiyle oynanmaması gereken oyundur.
kısacık bir tanım belirttikten sonra biraz oyunun katettiği yolu inceleyelim.
1- bu oyun gerçeğe yaklaşma sürecinde iyi yol almış oyundur. diğer pesler gibi at yarışı kıvamında koş allah koş mantığı çok işe yaramaz. hani yaramaz dediğim kanat organizaysonları her zamanki gibi etkili bir hücum şekli ama bu denli gerçekçi paslaşma timingi olan bir oyunu (ki internet üzerinde paslaşma algılarına atılan b*klar almış başını gitmiş.) ezberci kanat zihniyetiyle oynamak oyunu köreltiyor. klasik 4-1-2-3 taktiğini dahada klasikleştirip ileri 3lüyü kanatlara yayıyorum alışkanlığınızı pes 2009'da bırakmanızı tavsiye ederim çünkü karşınızdaki kötü oyuncu olsa bile yada sadece x(pas) kabiliyeti olan bir adam olsa bile sizi yenebilir. yenemese bile oyunu ben oynadım övüncünde haklı hale gelebilir.
2- yukarıdaki parantez içine sıkıştırdığım pas atma algısı çok gerçekçi ve oyunun belkide en ilerleyen yönü. yahu eskiden arkan dönükmüş, 270 derece açın varmış önemsemez anında oyunu kurardınız ama bu oyun buna izin vermiyor hatta sık pas yapıp oyunu yıkma becerisini bile top ayağa gelmeden kurmanız gerekiyor. bravo... önemli bir belirtme yapmak gerekirse bu algı süresi defans yaparkende geçerli. yani karşı takımın ara pasını çabuk hissetmeniz ve önlem almanız gerekiyor çünkü oyuncu değiştirip topun gideceği yere hamle yapmanız ciddi bir zaman.
3- penaltılar da yazı tura atma kıvamından çıkmış vaziyette. ben ve çok sayıda arkadaşım (ilk zamanlarda) hocam ne penaltısı? bildiğin dışarıda. serbest atış atmam gerekiyor çemkirmesi yaptık. *
4- savunma yapmak eskisi kadar kolay değil. eskisi gibi otomatik savunmayı anlık manuelleştirmelerle top kapmalar kısıtlı. daha çok manuel kullanıp pas aralarını kapatarak savunmada da çalışmanız gerekiyor.
5- maalesef kontra atakları kanada yıktığınız anda orta-gol etkisi çok artıyor. oyunun belkide en sevilmeyen özelliği hala çok aktif.
6- çok önemli, çok sinir bozucu ama belkide defans oyuncusuna ilk öğretilen kural olan ceza sahanda paslaşma özelliği çok yerinde ve hata götürmez. siz siz olun sivok'un yaptığı hatayı yapmayın *. yani defansta topu kontrol etmekte, 2 tane üçgen ile temiz bir kontra yapmakta zorlaşmış ama onun yerinede yukarıdan atılan paslar yada anlattığım pozisyon tabiri ile şişirmeler fazla dengeli. yani şişirme şişirmelikten çıkmış.
7- defans oyuncuları çok hızlı. hele dani alves tam bir sürat makinası. öyle şık bir ara pasının ardından karşı karşıya keyfini kolay çıkartamıyorsunuz. bu denli net bir pozisyonda bile hücumun diğer alternatiflerini aklınızdan çıkarmamanız gerekiyor. defansın defans yaparken ( vurgu oğlu vurgu) hızlı olması oyunu iyi yönlere taşısa da bazen yok artık lebron james ile başlayıp bir çok nba basketbolcusunun kulaklarını çınlatabilirsiniz. ana avrat konami'ye de sövüldüğü de görülmüştür.
8- oyunun antrema bölümde gerileme söz konusu. hemde her göze batacak kadar büyük bir gerileme.
9- oyuncuların fiziksel ve suretsel görüntüleri çok başarılı ama bazı siyahı futbolcular cüzzamlı kıvamında hatta ribery geni bulaşmış durumda. ama beyaz çocuklar olmuş...
10- hep sıkıntı çekilen, keyif kaçıran, hiç su götürmez tartışma konusu olan kısıtlı ligler sinir bozuculuk etkisinin ötesine geçmiştir. konunun tek olumlusu şampiyonlar ligi.
11- tezahüratlar olmamış...
12- online oyun özelliği nefes kesen, kablosuz joistik ile ordan oraya zıplatan bir hadise. çok başarılı, çok iştah kabartıcı aynı zamanda da türkiye'deki internet hızına lanet ettirici bir durum. wireless ile oynamak yerine evdeki diğer bireylerin internet kullanımını gasp ederek kablo ile oynamak bu sıkıntıyı kaldırsa da gasp mağduru biraz asabileşebiliyor. bu arada son saniyelere kadar lyon gibi gözüken karşı tarafa dikkat!!! hele portekizli falansa 7 kere dikkat. yoksa arjantin deportivo maçına hoşgeldiniz... messi-aguero-tevez üçlemesi...
13- oyunun en garipsediğim , kullanırken bazen sıkıntı çektiğim ama hamle karşı tarafınsa zevk aldığım taç atma yönü çok muallak ama gerçekçi. öyle tacı kullanmadan adamın önüne geçemezsin falan yok.
14- hakemlerin pozisyonu devam ettirme özelliği körelmiş durumda.
15- yere atmalarda kolpa penaltılar kazanabilir veya sarı kartı yiyebilirsiniz. bu özellik benim çok hoşuma gitti. gerçi insanın başına gelince asabı bozuluyor ama futbolda bu var. ilk oyunumda kompüüterrr sadri abiye saygılar kendini yere attı ve hakem bey abi düdüğü çalmasıyla konami'ye ilk küfür edildi ama sarı kartı benzema'ya çıkarınca ayakta alkışlandı.
oyuncular...
messi'dir, zlatan'dır, ronaldo'dur...
cambiasso= oyundaki em favori ön libero oyuncum kendisidir. presi verimli, pas dağıtışı harika, gücü çok yerinde...
kaka= oyunda hızlı dripling üstüne pası en iyi yapan oyuncu.
konaminin berbat ettiği oyundur.artık oyun takım oyunu oynamaktan öte tek kişie bağlı bir oyun olmuştur.messiyi ronaldoyu rooneyi alan gidiyor.bunların hayalet casper özellikleri de olduğu için oyuncuların içinden de geçiyorlar.defans zaten birşey yapamıyor.boşver gitsin fifa 10 dururken değmez bu oyunla zaman kaybetmeye.
barcelona taktiğini değiştirmeniz gerekmekte. öncelikle dani yi orta sahanın sağına yaklaştırın, rmw yapın. attacking playerlara kendisini ekleyin. henry yi sola kaydırın. messi yi ibrahimovic e yaklaştırın, amf yapın. 88 den 85 e düşüyor ancak sağ çizgiden içeri sokmak daha zor. bir de bosquets yerine yaya toure yi alın.
deli olmak istenmiyorsa become a legend regular oynanır, 4. sezon basitleşmesinden ötürü bırakılır. professional da oynamak için karakterin 4 yıl boyunca gelişmesini beklemek ve normal hayatta şampiyonluğa oynayan bir takıma transfer olmak gerekir.
not: tabii zorluk ayarını ilk sezon sonunda değiştirmek de mümkün diye hatırlıyorum.
ilk çıktığında sabahlara kadar oynamama rağmen daha sonraları nedense Fifa yı daha cazip görmeme sebep olan oyundur.Halı sahada bile kahraman olmak ister insanoğlu , fifa daki çalımların sayısı ile bu gerçekleşebilir zira.
