bir dil olduğu iddia edilmekle birlikte değildir. birkaç dilin oluşumudur. yine rte'mizin yarattığı bir gündemdir. dindar gençlik, yeni türkiye gibi söylemlerin devamıdır. altı boş değildir esasen kafasında. meselesi 200 yıl öncesine gitmektir.
yılda 30 milyon turistin geldiği bir memlekette öğrencilerine devlet okullarında dünyanın ortak dili inglizce'yi öğretmeyi asla beceremeyip, eğitimde onca sorun varken yumurtladığı yeni gündem. mezar taşından konu nereye geldi. mezar taşını çok düşünen bu zat; hırsızlığı, rüşveti, israfı, iftirayı, yalanı, hedef göstererek insan öldürtmeyi acaba öbür tarafta nasıl açıklayacak. bu kadar gerizekalı insanın yaşadığı bir memlekette sorarlar adama "italyanlar, franszılar, ingilizler bir eserin orijinalini okumak, anlamak, derslerinde okutmak için latince mi öğreniyor, öğretiyor?". çok meraklıysan gidersin yabancı dil kursuna öğrenirsin. seçmeli ders olarak koyarsın en fazla olur biter.
"arapçı"ların aksarayı ve yolsuzlukları unutturmak için temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp sunduğu mevzulardan biri. uzun lafın kısası; "cambaza bak "muhabbeti.
ecdadin konusmadigi yalniz divan edebiyatcilarinin ve devlet mensuplarinin kullandigi dil. osmanlica tartismalarina tanzimattan itibaren bakmak gerekir. vatan sairi denilen namik kemal veya milli edebiyat mensuplari genc kalemler turkce siirler gibi gelismelere hakim olmak gerekir. bir milliyetci nasil ingilizceden rahatsiz oluyorsa turkcelesmemis her arapca ve farca kelimeden de rahatsiz olmalidir. ecdad yani benim senin onun dedesi eger pasa torunu degilsek yunus emre gibi karacaoglan gibi koroglu gibi konusuyordu. bakiyi nedimi seyh galibi dedelerimizin dedeleri de anlamiyordu. zaten bu nedenle yazi dilinde sadelesme tanzimatla aydinlarin konusu olmustur. zira tanzimat fermani okununca dinleyen halk padisahimiz bize dua ediyor diyerek amin demistir. ecdadin dili osmanlica degildir. ecdadin dili orhun yazitlarindan bu yana turkcedir turkce. mehmet eminin turkce siirler adli eserinde dedigi gibi ben bir turkum dinim cinsim uludur. once turk oldugunu hatirla sonra baska islerle ugras.
bakıyorum da ortalıkta osmanlı dönemi'nde bile az kişinin anladığı, dili ağır divan şiirlerinden örnekler koyup "aha da osmanlıca" diyerek kendini akıllı zanneden arkadaşlar var. onlara şu şekilde cevap vermek isterim:
Cumhuriyet kurulduğunda Osmanlıca bilen okur-yazar ORANI %1 civarındadır...
Bilen, okuyan, gezen, tozan insana osmanlıcılık sevgisi kazandırıyorum sanmak kısa vadede başarı gibi yansıtılıyor olabilir.ama o birey Yanlışı görüp doğruyu bulabilecek bireydir...çünkü kendi fikirleri vardır...
.."hükümet yapıyorsa doğrudur" diyenler zaten yarın biat kültürüyle yarın bir hükümet gelip kuş dilini övse onu da savunacaktır.bu kitleler değil tarihe 10 sene sonraya bile bir miras bırakamaz...zamanında osmanlıcılık dilini uyduranlar gibi...
osmanlı zamanında bile halktan uzak sadece sarayda konuşulan yazılan bir dilken. simdi halkın tercihi gibi tekrar halka dikta ediliyor.
bu dili tarihciler sosyal bilimciler bilsin öğrensin tamam da bu manasız şey tam gündem aracı.
Osmanlıca'yı, yani osmanlı türkçesini öğrenmeyle ecdada sahip çıkılmayacağını ya da bunun yetmeyeceğini de bilelim. Sırf Kur'an harfleriyle aynı diye saygı duyuyoruz bu güzel kutsal bir şey olmadığını unutmayalım. Tatlı hülyalara dalanlar var ya hani "hanedan geliyor" vs. Hanedan sen ben ayrımı olmazsa kurulur. Bu da şuan yok bildiğiniz üzere.
osmanlı'ya göre anlamına gelen başka hiçbir anlamı olmayan kelime.
osmanlıca dildir diyen cahilller içinse dil kavramını yapmak gerekir;
bir sözdizim'in dil olabilmesi için belli başlı kuralları vardır.
söz dizimi (sentaks , syntax), dil bilgisi kuralları (gramer), anlamsal bütünlük, sözlük ve sözcüksel bütünlük.
osmanlıca diye adlandırılan eski türkçe'de;
söz dizimi: türkçe ile benzerdir.
dil bilgisi kuralları: arapça, farsça ve türkçe'den toplamadır.
anlamsal bütünlük: yoktur, her üç dile ve ilgili dönemdeki olaylara hakimiyet gerektirir.
sözlük: toplamadır.
sözcüksel bütünlük: yoktur, türkçe başlayan cümle'de arapça bir sıfat tamlaması geldiğinde bu tamlama türk dil kuralına uymaz vs.
halkımıza tepeden bakanların, halkımıza yabancı olanların dilidir. bunu herkesten önce, kemalistler filan değil, fatih döneminde yaşamış olan meşhur tarihçi aşıkpaşazade söylüyor:
Türk diline kimesne bakmaz idi
Türklere hergiz gönül akmaz idi
Türk dahi bilmez idi bu dilleri (Saray bürokratlar içinde)
Edebiyat bölümünde okutulan edebiyatçıların bildiği dil. Türk edebiyatını anlamak için gereklidir. Liselerde de edebiyat gösterildiği için ders olarak konulacaktır.